hesabın var mı? giriş yap

  • avukat olduktan sonra çok yaşadım bu durumu. ya savcılığa şikayetçi olacaksınız ya da polisten şikayetçi olacaksınız.

    yaşadığım örnekler;
    1-telefonla dolandırılmaya çalışılan adam karakola geldi. az önce aradılar numarası gözüküyor, dedi. polis, sen dolandırılmamışsın bir şey yapamayız, dedi ifade almadan gönderdi.

    2-müvekkilin mağazasında hırsızlık oldu. kamera kaydı var. önce cdye atın biz flash açmıyoruz almıyoruz dedi. cdye attık ben açamam onu program lazım dedi. tak bi çalışır belki dediğimizde tamam açıldı ama şirket yetkilisi gelsin, dedi. arçelik mağazasında hırsızlık olsa ali koç mu gelecek müdür burada avukat burada desek de ikna edemedik.

    3-hırsızlık için girerken işyerinin mührünü kırmışlar. bi tutanak olsun diye geldik diyoruz. kamera kaydı istedi. verdik. yukarıdaki cd muhabbeti oldu tabi yine. mühür bozulurken gözükmüyor, diyor. sen yaz diye ısrar edince olay yeri gelecek gidin bekleyin sonra ifade alıcaz diye saatlerce esir ettiler.

    4-ifadeye çağrılmış müvekkille gittik bekliyoruz. o gün de adamın biri cinayet işlemiş ama yakalanmış vs her şey net. karakolda sürekli bi hareket var ama hiçbir şey yapılmıyor. bizim gibi ifade vermeye gelenleri bekletiyorlar. ne zaman ifade alırsınız, bugün alır mısınız, diye soruyoruz. dur kardeşim şimdi olay var, iş çıkartma başımıza, diyor. sanki pastaneye geldik de profiterol istiyoruz ama içeride adam vurmuşlar. karakol değil mi burası sonuçta, böyle şeyler olması normal değil mi!

    5-müvekkili ifadeye çağırdılar. pazartesi geleceğiz, dedik. pazartesi de adamın işi çıktı salı sabah gittik. memur, ben sizi pazartesi bekliyordum, evrakınızı iade etmiş olabilirim, ifadeyi artık savcıya verirsiniz, diye bir saat kafa şişirdi, müvekkilin yanında. sonra baktı, aa daha göndermemişim, hadi alalım ifadenizi dedi.

    6-birgün saat 15.00-16.00 gibi müvekkili uyuşturucu ticaretinden gözaltına almışlar. ben saat 19.00-20.00 gibi karakola gittim. ifade kaçta alındı biliyor musunuz? saat sabah 06.00'da!

    7-arabanın aynalarını kırmışlar, kasko istiyor diye şikayetçi olacağız. fotoğrafların renkli çıktısından tanık beyanına, neler istemediler ki!

    8-müvekkil dayak yemiş şikayetçi olucaz. git rapor getir diyor. biz ifade verelim sonra raporu da getirir istersen beraber gideriz hastaneye diyorum. hep öyle diyorlardı giden gelmiyor valla rapor gelmeyince ifade almamaya karar verdik, diyor.

    öte yandan ifade alınca da kafasına göre ifade yazıyor. kendi aklınca düzeltiyor ya da yardımcı oluyor. müvekkil teyple oynarken kaza yapıyor. polis sağ olsun teybi karıştırmadım yardımcı oldum ha, diyor. müvekkil tecavüzden ifade veriyor, polis aramış savcıya özet geçiyor. sevgililermiş savcım, diyor, savcı da salıveriyor.

    türkiye'de hukuk bitmiş. bunu da eyyorlamam bu kadar işte.

  • tunç soyer şükretsin de akp gidici, tüm ülke muhalifleri topyekun gelecek seçimi bekliyor, beyefendi arada kaynıyor böylece pek ses eden yok. bu güzelim kente, bu güzelim kent insanına(kent insanı derken aklı başında olanlardan bahsediyorum; istilacı göçmenler, vasıfsız nüfus hariç tabii ki) bu belediye hiç yakışıyor mu? akp gittikten sonra sıra böyle başarısız yöneticilere gelir umarım.

    maalesef egenin incisi olabilecekken, vasıfsız insan deposu haline getirilen gecekondu şehri.

    edit: bu entrynin debeyi girmesi mi çok saçma, yoksa milletin aktroll yaftası yapıştırması mı karar veremedim.

  • mutlu etmiştir. niyeyse mutlu oldum. amcanın dikkatle dinlemesi, sonra heycanla evet ben de ordaydım demesi. ne güzel. oynadığı maçın hatırlanmış olmasının verdiği mutluluk da güzel.

    bu arada ne güzel ülkeler var lan dünyada. mutlu edicek şeyler de oluyor bazı ülkelerde.

  • allah'ın iki araba nasip ettiği bacımıza selamlar.
    gerçi konu araba ev değil, bu gencin hak ettiği geleceğini ve umutlarını ellerinden aldılar, yandaşlara hibe ettiler.

    (bkz: akp çocukları)

  • gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:

    arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.

  • aynı özverili çalışmayı kural dinlemeyen, ışık tanımayan , yolcu kapma uğruna duraklara dalıp onlarca kişinin hayatıyla oynayan pek kıymetli taksi ve dolmuş şöförleri için de bekliyoruz. ama olmayacak.

    e: imla

  • mesaj: seni terkettigime cok pismanim. cok uzgunum. :'(((( peki ya sen nasilsin??
    cevap: her zamanki gibi uzun boylu, atletik yapili, zeki ve yakisikliyim.

  • insanı dayak yemekten beter eden bir ki-duk kim filmi daha. bu kadar durağan filmler yapıp içine stres katmak (heyecan, gerilim, tutku vs yani) nasıl bir yetenektir aklım almıyor. diğer filmlerine göre biraz daha sembolik, daha kapalı geldi bana. bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom gibi görselliği önplandaydı ama onun kadar şiirsel değildi. yine de ki-duk kim'in filmlerinin oluşturduğu mozaikte güzel bir film olduğuna inanıyorum. özellikle balıkçılara kapak bir film gibi:)

  • ligi 2.bitir,
    şl ön elemeyi geç,
    şl ikinci ön elemede elen,
    uefa'da en fazla çeyrek final oyna,
    lige dönüş,
    ligi 2.bitir.