hesabın var mı? giriş yap

  • doğaüstü birtakım olaylar. diyelim derstesin, hoca sözü sana verdi. dönüp de sana bakıyorsa, ohaaaa.

    kesin seviyor lan.

  • şüphesiz ki bu fiyatları normalleştiren dallamalar birazdan başlık altına damlayacaktır.

    dolar bazında bile bu fiyatlar abes kaçıyor. ibiza'da, floransa'da bile böyle değil lan.

    turizmciler, galericiler, taksiciler, emlakçılar… mahşerin dört atlısı.

  • boyum 176 cm olduğu için içime su serpildi. balkona bayrak astım, şuan ailemle birlikte 10. yıl marşı söylüyoruz.

  • kadına laf edip karışacağına kendini tesettüre sokmuş sporcudur. inancınızı böyle yaşayın canımı yiyin.

  • gelin evi.. bu cümleden sonra söylenecek başka bir şey yok. çünkü evlilik, kadının ev eşyalarını kendi zevkine göre alma sürecinde erkeğin maddi desteğini alma amacıyla kurulmuş kurumdur*.
    şu cümle türk erkeğine yabancı gelmez; bi yemek odası beğendim onu almak istiyorum evlendiğimizde. al canım al.

  • genelde aşağıdaki kilişelerden oluşur:

    - kitap kokusu başka yeaa
    - sayfaları çevirmenin hazzı yok oğlum onda
    - kitabın hissi başka ağğbi yeaa
    - ekranın ışığı gözü yorar (ışık yok amk ne ışığı?)
    - o ne öyle elinde taşican her gittiğin yerde (kitap taşınmıyor tabi pardon)
    - şarj mı edicen şimdi onu? (şarjı 1 ay gidiyor, tatile gittim döndüm bir hafta daha okudum)

    geneli görüldüğü üzere işkembeden sallama üzerine kuruludur. e-okuyucuyu tablet sanıp ekran ışığına bok atanından tut, hergün şarj etmek zorunda olduğunu sananına kadar ne ararsan var. kimisi öyle muhafazakar takılıyor ki bu konuda alıp hediye etsen kullanmayacak o derece.

  • ilk bilimkurgu ve ayni zamanda ilk renkli filmi la voyage dans la lune filmini cekmistir. düssel dünyasini öykülestirmesi ve kurgudaki yaraticiligi nedeniyle sinemanin babasi sayilir. tek hatasi kamerayi konudan uzak tutmasi, kamera ve olay arasindaki uzakligi sabit tutmasi, cekim ölceklerine yer vermemesidir. melies'in bu eksigini ingiliz james williamson tamamlamistir.

    melies'in sinemada denedigi yöntemleri toparlarsak
    gözden yitirme: makinenin durdurulmasi ile olusur

    ikaame: kisinin ya da esyanin baska bir kisiye ya da esyaya dönüsmesinden olusur. bu teknik ilk escamotage d'une femme au theatre robert houdini(robert houdini tiyatrosu'nda bir kadinin ortadan kaybolusu)(1896) filminde kullanildi.

    maket kullanma: gercek boyutlarinda verilemeyen esyanin verilmesi ve film hilesiyle büyük izlenimi vermekten ibarettir. melies'in yaptigi filmlerde genellikle tablolar, minyatürler kullanilmistir. bu yöntem de bunlara hayat vermistir

    üste bindirme: iki cekimin ayni pelikül üzerinde gerceklesmesini saglar. bu yöntemle de rüya ve kabus sahnelerinde rüyayi görenin gördügü rüya ile birlikte görülmesinde kullanilmistir basit olarak.

    coklu cevirim: aygitin mercegi kapatilarak, ayni kare icinde cesitli cevirimlerin yer almasi saglanir.

    karartma: görüntüyü silerek ya da belirsiz hale getirerek yeni bir cekim acilisi saglar.

    george melies'in filmleri 5 ayri grupta incelenir. bunlar: pericelik, sonradan düzenleme güncellik, gösterisel tarihsel dram, sirf fotografa alinmis tiyatro ve güldürüdür.

    filmlerinden bazilari söyle:
    christ marchant sur les eanux(sular üzerinde yürüyen isa)
    cendrillon(kül kedisi)-cinderella
    la petit chaperon rouge(kirmizi pelerinli kücük kiz)-kirmizi baslikli kiz(walt disney)
    barbebleu(mavi sakal)
    la voyage dans la lune(aya seyahat)
    les voyages de gulliver(gulliver'in gezileri)
    voyages a travers l'impossible(olanaksizliklar boyunca geziler)
    boules de savons animees(canli sabun balonlari)
    les lac enchante(büyülü göl)
    illusions phantasmagoriques(fantasmagorik düsler)
    les quantre cents daces de diable(seytanin dörtyüz yönü)
    le manoire du diable(seytanin yurtlugu)
    le royaume de fees(periler ülkesi)
    le labouratoire de mephistopheles(seytanin laboratuari)
    la danseuse microscopique(miniminicik dansöz)
    robinson cruzoe

  • mükemmel bir herif ya, gece gorusu programını arayıp baglanması yetmiyormus gibi hande firata "e biraz sus da aciklama yapayim" demis bir kraldir.
    hazir aramisken turk medyasinin ne kadar acinasi bir halde oldugundan bahsedip; ayni zamanda fetonun iadesi icin amerikaya resmi bir basvuru yapilmadigini da ifsa ederek telefonu kapatmistir.