ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyin yakan boşanma planı
-
işinin ehli dürüst bir avukata danışsa, beklediği “sen merak etme, donuna kadar alırız” cümlesini duyamayacağından daha da çirkefleşecek, benzerlerine sık rastlanan bir kadının pervasızca planıdır.
1.mümkün değil.
2.kanıtlarsa alır.
3.hiç çalışmamış olmak maddî tazminatı gerektirmez.
4.bu da mümkün değil.
5.edinilmiş mal olmayıp kişisel mal olduğu, (kocanın ailesinin maddî destek sağlaması suretiyle satın alınmış olduğu) kanıtlanırsa arabanın yarısını alamaz.
edit:başlığa konu sorunun gerçek olup olmadığının bir önemi yok. bu tip taleplerle -ve daha fazlasıyla- her an kaç kadın, avukatların yolunu aşındırıyor, bilen bilir. önemli olan, hakimlerin hakkaniyetli kararlar verebilmesi ve tarafların mağduriyetlerini en aza indirmesi. burada herkese abes gelen talepleri değerlendirirken evlilikte yaşananları bilmediğimiz için objektif olmakta yarar var.
ilber ortaylı'yı münakaşada yenebilecek kişi
-
(bkz: recep tayyip erdoğan)
münakaşa halka açık yapılır ve kazanan halk oylamasıyla belirlenirse sayın cumhurbaşkanımız ilber hoca'yı ezer geçer. kazanan yine demokrasi olur.
corona ile 3 ay önce enfekte olduğumu düşünüyorum
-
bu virüs bulaştığında iki hafta içinde italya'daki ölüm rakamlarına ve yayılım hızına bakın sonra saçmalayın derim.
tıp fakültesinde okumayanların zeka seviyesi
youtube videodan önce beş reklam gösterecek
-
bence reklamları izleyelim, youtube videoları araya girsin.
albert einstein'ın evlilik sözleşmesi
-
adam hem çirkin hem ataerkil...
okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır imiş... sanki atomu parçalayacak pezevenk!
türklere sorulan salak sorular
-
yer italya
-sizin ülkede maşallah diye bi kamyon şirketi mi var?
-yoo neden
-her gelen türk arabasında maşallah yazmakta
-hmm gachayım...
atsızcılar
-
zirve basma hayallerini yıkmak istemediğim site, ama zirveler genellikle barlarda oluyor ve buralara girişte 18 yaş sınırı var.
e-5'te makas atarken kaza yapan bmw
-
geberdiyse ya da agir sakat kaldiysa sevindigim haber. bu tur olaylarda tek uzuntum, normal bir sekilde yolunda giden insanlara ve araclarina verilen zararlar. yoksa bu davarlarin geberip gitmesi, aramizdan ayiklanmasi tek temennim.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
2018 ağustos bir pazar sabaha karşı gülbağ'dan motosikletimi çaldılar. 155 arandı. ekip gönderemeyeceklerini benim bağlı bulunduğum karakola başvurmam gerektiği söylendi. motosikletimi çalmışlar, psikolojim yerlerde, midem yanıyor. taksiye atlayıp soluğu karakolda alıyorum. meramımı anlatınca komiser yardımcısının odasına alıyorlar.
k: arkadaşlar dedi, motorunu çalmışlar.
d: evet komiserim, kapımın önünden çaldılar bla bla.
k: ben şimdi polis gönderemem, operasyon yaptık. senin ifadeni alsınlar, yazı verecekler onunla git çevreden kamera görüntülerini topla gel.
d: ben mi toplayayım komiserim?
k: sen topla, zaten polisimiz yok. çalınan motorlarla bulunmuyor. (gülerek) soğuk su ikram edin arkadaşa...
soğuk suyumu içtim ben. gözümden yaş aktı sinirden. 1 sene istanbul kazan ben kepçe aradım motosikletimi. bulamadım.
emeğimle aldım lan o motoru ben. yemedim para biriktirdim. aylarca borç ödedim.
yaşattığınız çaresizliği yaşayın sayın yetkili abiler.
sizin de emeğiniz çat diye elinizden alınsın. soğuk su ikram edenleriniz çok olsun.
acemi asker komutan diyalogları
-
ankara mamak, kantin kuyruğunda nefte almak için sıra bekleyen iki kısa dönem acemi asker;
1. asker: olm bi yıın laf yedik yok nefte nerde yok bilmemne. siterim lan ben bööle askerlii..
2. asker: olm baara çaara konuşma komutan duyarsa ziker hayatını..
komutan?: (arkadan 1. askerin omuzuna dokunarak) arkadaşın doğru söylüyo..
aynıyla vaki
esnaf esprisi
-
(evde su bitmiş, misafirler gelecek, acele bakkala su için yollanıyorum)
- abi bi büyük su alacaktım...
- buyur yiğenim... (1 litrelik su uzatır)
- daha büyüğü yok muydu abi?
- onun daha büyüğü osman abi'nde eheehaha...
(bu esnada osman adlı yaşça daha büyük olan esnaf köşede bir taburede oturup, zevkten dört köşe olmuş sırıtmakta, aynı anda da çayını karıştırmaktadır)
nasıl bir övgü anlayışıdır hala anlam veremem...
istanbul'da yaşamak
-
bu sehri terkedemeyisin asil nedeni "ihtimaller hastaligi" dir.
6 aydir denize inmemissinizdir ama denizin orda oldugunu bilmek, "gidebilme ihtimali"ne baglanirsiniz.
evci bi insansinizdir, ama gece hayati, bar vs gibi ortamlarin varligini bilme ve istegidiniz zaman "ulasabilme ihtimaline" baglanirsiniz.
butun konserler, muzeler, tiyatrolar etkinlikler ordadir ama gitme sikliginiz senede bire donusmustur bile hayat temponuzdan, fakat nasi olsa elinizin altindadir dimi "istediginiz zaman kacabilme" ihtimaline baglanirsiniz.
iste bu sehirde kaldikca nufuz eder bu hastalik, gittikce kronikleserek.
ihtimaller hastaligi.