ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adana'da genç kızı taciz eden suriyeli mülteci
-
bizim sapıklarımız yetmedi ithal ediyoruz artık dediğimdir.
rakibin sevinmesine izin vermeyen bilek güreşçisi
-
turnuva türkiye'de olduğu için artistlik yapmış bir ezik.
rusya'da olaydı da göreydik.
28 ocak 2015 doğu perinçek strazburg davası
-
soykırım kelimesi hukuki bir kavramdır. salak salak yerlerde hümanistlik kasmak için kullanılacak bir kelime değildir. soykırım olabilmesi için belirli şartlar vardır. 1000 kişi öldürüldüğü zaman soykırım olabileceği gibi 1 milyon kişi öldürüldüğü zaman soykırımın olarak tanımlanamayacak durumlar vardır. ayrıca soykırım kelimesinin bağlayıcılığı olduğu gibi sonuçları vardır. kimse ermeniler öldürülmedi demiyor. soykırım olabilmesi için gerekli şartlar yoktur deniliyor. kaldı ki bunu ifade etme özgürlüğünün kısıtlanmasını savunmak bile faşist türk düşmanlığının dışa vurumundan başka birşey değildir.
kaşar sucuk salamın sofrada lüks sayıldığı yıllar
-
o yıllarda aldığın kaşar ve sucuğun kalitesindeki ürünleri şimdi alsan, yine lüks sayılır merak etme.
(bkz: nerede o eski kaşarlar)
confirmation bias
-
bu bias temelde 3 şekilde kendini gösterir:
1- bilgi edinirken
kendi görüşümüzü onaylayacak şeylere odaklanırız. dünya görümüzle çelişecek vakıaları görmezden geliriz.
kendi görüşümüze uygun gazete/tv/yazar takip ederiz.
2- yorumlarken
(bkz: attitude polarization) (bkz: subjective validation)
"zeki insanlar acaip şeylere inanır, çünkü akıllıca olmayan sebeplerle edindikleri inançları savunmada oldukça yeteneklidirler.*
3- hatırlarken
işimize gelen şeyleri, olayların işimize gelen ayrıntılarını hatırlıyoruz. hatta inançlarımıza göre hafızamızı eğip büküyoruz farkında olmadan.
[wiki]
ilişki checklist'i
-
[ ] sevgilinin evlilik konusunu acmasi
[ ] ilk "sonra konu$alim" jokerini kullanmak
[ ] ikinci "sonra konu$alim" jokerini kullanmak
[ ] sevgilinin "ahmet" jokerini kullanmasi
korsan böyle giderse albüm çıkmaz
-
bir enstrumanist ve ses mühendisliği öğrencisiyim. ayrıca kompozisyon alanında yüksek lisans için çalışmalarım var. yani sektörden ekmek yahut bok yeme ihtimali fazlasıyla yüksek biriyim. iki saat kadar evvel güngören'de ailemle yaşadığım evime dönmek için kullandığım zincirlikuyu metrobüs istasyonuna, indirimli taşıma kartımda tek bir aktarma ücreti kalmaması ve cebimde para olmamasından mütevellit, levent'ten yürüyerek ulaştım. hak verileceği üzere bu korkunç bir garibanlık hikayesi değil. pek çoğumuz belki haftanın çoğu günü böyle takılıyor bile olabilir, sadece az evvel oldu diye söyleme gereği duydum.
enstrumanistliğimi biraz açacak olursak, pek fazla bilinmeyen bir enstrümanın icracısıyım ve yurt dışında onlarca farklı ülkede onlarca netlabel tarafından yayınlanmış bir de solo albümüm var,
aha da ilk bulduklarımın linki;
http://magyar.walltapper.com/?page_id=410
http://www.bfwrecordings.com/…urgatoryspendulum.php
http://verynicenoise.com/release/vnn-028
devam edeyim, babam oto boyacısı, evin hemen karşısında dükkan. küçükken okumam, adam olmam için kendini örnek gösterirdi. zımpara yapmaktan bütünüyle nasır tutmuş sağ elini ve diğerine oranla daha yumuşak olan yahut öyle sandığı sol elini yüzüme sürter, okumazsam benim de ellerimin böyle olacağını söyleyip dururdu. yaptığım işlere hala akıl sır erdiremiyor. geçenlerde satın aldığım lisanslı albümlere göz atarken kabaca bir hesap yaptım, çoğu underground müzisyen ve grupların kendi piyasasını kurduğu kanada'dan gelme 2500 liralık cd ve kafayı drone, noise işleriyle kırdığımdan ötürü günümüz deneysel müzik sanatçılarının toplamda en az 1000 lira eden plakları var. benim, yani 35 kuruş aktarma ücreti olmayan adamın...
söylediklerime bakılacak olursa bi dolu ajitasyon yapıp, "korsan cd almayın, mp3 kullanmayın, emek hırsızlığı bikbikbik edeceğim sanılabilir. lakin tam tersi, korsan'ı mp3ü çıldırmış gibi savunuyorum. öyle ki netlabel'a beleş yayınlamalarını istiyor, etkinliklerimde kendi albümümü korsan satıyorum.
okuduğum konservatuvara düzenli olarak mezunlar gelip para kazanamadıklarını, piyasanın battığını, iş yapamadıklarını yahut çok ucuza bir yerlerde çaldıklarını büyük bir patırtıyla anlatıyorlar. kendine has duruşu, icrası olmayan ya da üretim, yaratım, fikir eserleri sergilemeyen bu tiplerin her birinin altında araba var, halk oyuncusunun bile... bir ekmek kapısı olarak tahayyül etmediğim müzik işi üzerine tahsil yapan bu insanların açgözlülüğünden tiksiniyorum ki az biraz sesi, duruşu güzel diye albüm yapılan kişinin zırlamasına hiç tahammül edemiyorum. toplumumuz müzikle ilgilenen kişinin lüks içinde yaşaması gerektiği gibi fantastik yargılara sahip. eğer geçmişte değilse bile şimdi böyle olmalı; herkes bazen aktarma ücretinden yoksun kalıp yürümeli.
korsan böyle giderse albümler daha az çıkar, giderek daha da azalır, giderek daha da, giderek... ancak çok iyi, çok kitleli müzisyenler sayıları binlerle ifade edilen kalabalıklara konser verebilecektir. öyle de olmalı zaten! kendisini yere göğe sığdıramayan kof starların açgözlülüğü ile körüklenen müzik piyasası maddi kaygılardan arınmış gerçek seslere kalır böylece.
ben, yani garip gureba bir çalgının icracısı, ses mühendisi adayı, kendi albümünü bedava dağıtan sanatçı, boyacının oğlu, bazen otobüs biletine para bulamayan adam... 2 tb üzerinde illegal mp3 var harddiskimde, gelin tutuklayın beni!
yaran diyaloglar
-
dün itibariyle yengemle yolculuğumla ilgili konuşurken yaşanmıştır:
-bu arada uçaktaki erkek kabin memuru da çok tatlıydı yenge yaa, arkasını dönünce sen ne şirinsin öyle dedim o derece
-nasıldı ki?
-çok güzel gülümsüyordu, cin cin bakıyordu, ses tonu süperdi, yanakları sıkılası şirin bir elemandı işte; yani aslında pek alıcı gözüyle bakamadım.
-belli belli, verici gözüyle bakmışsın :))
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
- hangi bölümde okuyorsun?
- fransızca kamu yönetimi.
- paris valisi mi olacan lan?
- hö?!!?!?!1
petrol istasyonlarının batıyor olması
-
e ne yapalim? yillarca kaymagini yerken sesiniz cikmadi da simdi ayni sefaya devam edin diye halk olarak bir de sizin zararinizimi karsilayalim? ne guzel dunya oh valla. ticaret yap, kar ederken ses çıkarma ama zarar edince bindir halkin sırtına.
maura murray
-
8 şubat 2004'te 21 yaşındaki maura murray, arabayla babası tarafından massachusetts üniversitesi'ndeki yurduna bırakıldı. bundan 24 saat sonra maura kayboldu ve hala da kayıp. 9 şubat'ta maura, 112. yolda bir trafik kazası yaptı. yakındaki bir evden maura'ya yardım etmek için insanlar geldi fakat maura reddetti. özellikle 911'i aramamalarını istedi. bunun dışında yoldan geçen bir kamyoncunun yardım teklifini de aynı şekilde reddettiği söyleniyor. kazadan yaklaşık 10 dakika sonra gelen polisler, maura'yı arabada veya etrafta bulamıyorlar. fakat eşyaları arabadadır. maura'nın kayboluşundan 24 saat önce yaptıkları ise ilginç. uzaktaki erkek arkadaşına mail atıyor, bundan hemen sonra da hocalarına ailemde biri öldü falan filan diye mail atıyor fakat böyle bir durum yok. bunun dışında maura olaydan birkaç gün önce aldığı bir telefon sonrasında yurtta ağlayarak odasına kapanıyor ve bütün gün çıkmıyor, kimseyle de ne olduğunu paylaşmıyor.
maura'nın kayboluşunun yıl dönümünde youtube'da şu video yayınlanıyor: https://youtu.be/z3x9b4aexea (fakat orjinal uploader bu kullanıcı değil)
daha sonra kaldırılıp tekrar yüklenen videoyu ilk yollayan kişinin ismi mr112dirtbag. (112 = maura'nın kazayı yaptığı yolun numarası) babası da polislere verdiği ilk ifadede "she may have been kidnapped by some dirtbags" diyor. bu da ilginç bir ayrıntı. o günden bu yana maura ile ilgili çeşitli ihbarlar gelmiş bunlardan bir tanesine göre, maura'nın tarifine uyan bir kadın kendisinden yaşlı bir adamla görülüyor ve kendisine tanır gibi bakan kişiye sessizce help me diyor. fakat herhangi bir help gelmiyor. maura'nın erkek arkadaşı da kazanın olduğu zamanlarda maura'nın kendisini tek kullanımlık bir telefondan aradığını fakat cevap veremediğini söylüyor ki maura sık sık tek kullanımlık telefonlardan kullanırmış. mesajda ayılmaya çalışan bir kadına benzer bir sesi varmış polis teşkilatı maura'yı kayıp vakası olarak görüyor. kaçırıldı mı kendi hayatını kurmak için kaçtı mı kaçmak zorunda mı kaldı bilinmiyor.
alıntı: https://twitter.com/…endi/status/635195064604585985
edit: video yayından kaldırıldığı için link güncellenmiştir. uyarısı için pert araba alan adam'a teşekkürler
çeşme'de turizmin dibe vurması
-
gidenin dübürünü volkan krateri gibi tüttürüp şehir dışına doğru 'yandım allah' diye koşturdukları için olabilir mi acaba?
almanların işemeye karşı geliştirdikleri boya
-
duvara çapraz şekilde işeyerek çözülecek sorunu yaratan boya.