hesabın var mı? giriş yap

  • eskilerden gelsin.

    başlık: fatih tekke paradoksu beylerrrrr

    1. beyler 12 senedir, ergenliğe girdiğimden beri bunun üzerinde düşünüyorum artık kafayı yicem bir de sizler bakın olm.

    şimdi bu yanına koduumunun evladının soyadı tekke diil mi? peki tekke kelimesinde kaç 'k' var, iki tane amk, yani çiftke olması gerekir, peki hadi çiftke yaptık admın soyadını diyelim, o zaman soyisminde kaç 'k' oluyor, tek k oluyor amk, yani tekke oluyor olm işte burda işler karışıyor ölümcül sonsuz döngüye giriyor cpu, mnskym gene çözemedim lan bi sigara yakcam

    okuyun lan piçler çok önemli bu.

  • muş'ta, cebinde mama taşımayan 73 yaşındaki provokatör yaşlı kadın, patili dostlarımızın keyfini kaçırmak için evinden çıkmaya cüret ediyor. tabi ki yapacak bir şeyi kalmayan masum patili dostlarımız tarafından ısırılıyor ve ağır yaralanıyor. yapılan tetkiklerde de kuduz teşhisi konuluyor.
    artık yeter, bu insanların sokaklarda ne işi var? çocuklar ne diye okula gidiyor? patili dostlarımızın keyfini kaçırmaya, onları yormaya ve dişlerini ağrıtmaya ne hakları var? insanları toplaması için belediyeleri göreve davet ediyorum.

    https://twitter.com/…ber/status/1735159505166405772

    edit1: kadın kuduz da değilmiş. o zaman sorun yok. rahat rahat yiyebilirler köpecikler
    istek üzerine edit2: , kuduz aşısı kıtlığına dikkat:

    https://www.birgun.net/…de-kuduz-asisi-kaosu-415617

  • sadece 1 (yazıyla bir) gün için babanın, o genç ellerdeki kredi kartını alması ile 36 bölümlük komedi-dram türk dizisi çıkarabilecek gençlerdir.

  • bilmeden, uykumda yaptığımı sandığım, ruhun bedenden bir süre ayrılıp geri gelmesi hissi olarak tanımlayabilirim.

    bir arkadaş beni ziyarete geldi. yatıya kalınca kendi yatağımı ona verdim. kendim için pencerenin önüne yer yatağı yaptım.

    uyandım. susamışım. su içmek için mutfağa gitmem gerekiyor. sokak lambasının ışığı odaya düşüyor. oturma pozisyonuna doğruldum arkadaşa baktım. yan yatmış.yorganı da acaip bir şekilde kollarına dolamış uyuyor. penceredeki tül aydınlık desenleri seçiliyor.kalktım perdeye doğru. baktım, bende yatıyorum. hatta üstüm açılmış. ağzım açılmış.o an algılayamadım. oda kapısına kadar gittim 2 adımdan fazla değil. yürümediğimi farkettim.ayaklarıma eğildim ayak yerine dumansı bir görüntü bedenime bağlı. nasıl korktum o an nasıl korktum. dualar ediyorum, besmele çekiyorum. o panikle uyandım. vucuduma nasıl döndüm o kısmı hatırlamıyorum. odanın şekli arkadaşın uyuma şekli üstümdeki yorganın açıklığı aynı. diğer odaya gidip ışıkları açtım ve sabaha kadar uyumadım.

    hoş bir tecrübe değil. kendine yukardan bakmak insanı ürkütüyor.

  • öyle böyle bir ayar değildir...kendisi de beğendiğim bir gazeteci olmasa da fena saydırmış :

    "hürriyet'in bir grup yazarı ve yöneticisinin "yerli otomobilin prototipi"ni görmelerini ama yazmamalarını eleştirmiştim ya...
    kendini grubun lideri zanneden hanımefendiden yanıt geldi.
    hayli uzun bir yanıt.
    ve en az yayınladıkları ilk haber kadar komik, eğlenceli bir yanıt.
    mesela hanımefendi şöyle başlamış.
    “hürriyet türkiye’nin en büyük haber platformu”
    bu cümle bizler için komedinin doruğu...
    hürriyet için ise trajedinin...
    evet bir zamanlar hürriyet, türkiye’nin en büyük haber platformu idi.
    ama bunun üzerinden epey bir zaman geçti.
    çok uzun bir zaman.
    o zamanlar hürriyet’in ankara temsilciliğine mesela, en iyi haber yapanları getirirlerdi, en iyi yalakalık yapanları değil.
    bugün artık hürriyet, türkiye’nin haber platformu değil, olsa olsa türkiye’nin mizah platformu.
    yapmadığı, yapamadığı haberciliği ile mizah konusu olan bir platform.
    tabi ki, bu sizin kabahatiniz değil hanımefendi.
    elbette hürriyet siz orada olduğunuz için bu hale düşmedi.
    ama hürriyet bu hale düştüğü için siz oradasınız."
    edit: yazının tamamı

  • "düğünde tüm gözler üzerindeyken çıkışta eniştesinin kartalına binip annesinin kucağında eve dönen genç kız gibi bakıyorum hayata..."