hesabın var mı? giriş yap

  • hakan fidan'ın siyasete girmesi türk siyaseti için çok iyi olacak milletvekili olmasına memnun oldum.

    hakan fidanın milletvekili olmaması çok hayırlı oldu bence

    size akp'li taklidi yaptım

  • 1977 senesinde ilk filmi cekilmistir star wars serisinin. film, uzayda bir uzay gemisini kovalayan, baska bir devasa uzay gemisinin lazerli savasiyla baslar. daha sonraki sahnede uzay gemisinin icinde 3 robotla devam eder.

    su an elindeki cep telefonunla cektigin videoya, yine cep telefonunla efektler ekleyip bundan daha iyi bir sahne yapabilirsin. ama 1977 senesinde boyle bir sahneyle sinema seyircisini karsilamak, serinin zeka yasinin zamaninin cok otesinde oldugunu gosterir.

    tabletinde talking tom, televizyonda pepe' yle buyumus cocuklarin anlamayacagi bir durumdur.

    db edit: (bkz: 4 ağustos 2015 ıspartakule gişeleri trafik kazası)

  • böyle bir kıyası kompleksli ve çirkin buluyorum. yabancı çikolata her zaman daha iyidir istediği kadar pahalı olabilir ama yerli çikolata sen kimsin de fiyat koyuyorsun demek gibi.

    kaldı ki tadelle her şeyiyle orijinal bir lezzettir. kalitelidir ve aynı tadı başka yerde bulamazsınız. hani alman ürünü olmuş olsa burada nutella gibi fanları olurdu.

  • ceyrek kampanyasi oldugu icin tutmaz.

    sesege'ye takma imkanim olsa tam takarim.

  • bir ortamda, mekanda tek başına takılmaktan daha kötü olan bir şey varsa o da aşırı sosyalin masasına denk gelmektir. o masada öyle dramlar yaşanır ki bunu dışarıdan bakan gözler anlamaz. onlar o masanın eğlendiğini, geleninin gideninin bitmediğini düşünürler, hatta yeri gelir imrenirler. ancak olayın iç yüzü hiç de öyle değildir.

    o masada aşırı sosyalin tahakkümü vardır, kati bir sahiplenmesi vardır. gelen giden trafiğini yönetir, masadaki kimsenin tanımadığı tipleri sürekli olarak masaya çağırır, sadece kendilerinin anladığı bir muhabbet yaparlar, bütün konuşmalara dahil olur, bütün konuşmaları böler ve kendine yönlendirir, her şeyin iyisini, güzelini o bilir, ona sürekli katılmanızı, destek vermenizi bekler, vermezseniz alana kadar masayı gerer. konudan konuya atlar, bir konudaki görüşlerinizi anlatırken bir bakmışsınız “o değil de…” diyerek başka konuya zıplamış olur.

    aşırı sosyalin masasında büyük dramlar yaşanır, dışarıdan bakanların görmediği. tüm geceyi, masayı ele geçirir, sizi yönlendirir, mekan trafiğinin o masa üzerinden akmasını sağlar. sürekli bir “ne haber abi görüşemiyoruz” muhabbeti döner durur ortalıkta. bir daha asla görmeyeceğiniz tonla insanla karşılaşır, tanışırsınız. hani günün birinde, birini görürsünüz de “ulan ben bu adamı tanıyorum galiba” dersiniz ya, işte o adam aşırı sosyalin arkadaşlarından biridir, illaki tanıştırmıştır size de ama unutmuşsunuzdur.

    allah aşırı sosyalin masasından uzak tutsun.

  • dunya vatandasligi yasal acidan herhangi bir sey ifade etmez. bir insan mutlaka bir ulkenin vatandasidir, ya da bir bolgede yasal statusu vardir.

    i - vatandaslik konusunda iki istisna vardir, birincisi haymatlos ve multecilik durumu, bunlar bazen birbirlerini kapsayabilir.

    - a devleti tarafindan vatandasliktan cikarilmis bir insan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilir, ki cogu ulke baska bir vatandasligi olmayan kisiyi vatandasligindan cikaramaz, cogu zaman boyle bir sey oldugunda da zaten vatandasliktan cikarilan kisi baska bir ulkede multeci konumundadir, yoksa vatandasliktan cikaran ulke o kisiyi ulkeden disariya yollayamaz zaten..
    - c devleti a devletini isgal eder ve sonra da a devletini yikar, bu durumda a devletinin eski vatandaslari c devletinin vatandasi olamiyorlarsa, bu canlari icin tehlikeliyse falan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilirler,
    - a devleti ic savas sonucu yikilir ve yerine yenisi kurulmaz, o sirada b devletinde bulunan a devleti vatandaslari ortada kalir.

    bu kisiler b devletinde hem haymatlos hem de multeci olabilir.

    ama bir a devleti vatandasi a devletinden b devletine kacar ve a devleti pasaportuna sahip halde o ulkeye siginirsa, ve a devleti vatandasligindan cikarilmamissa multeci olur, haymatlos olmaz, yani b devleti politik duruma gore bunlari geri yollayabilir.

    tabii haymatlos geri yollanamaz gibi bir anlam cikiyor da, yani geldikleri devlet yasal olarak artik var olmadigi icin "biz bu kisiyi almiyoruz yollarsaniz geri yollariz" diyecek bir kurum olmadigindan teknik olarak b devleti haymatlos lari da kafasina gore geri yollayabilir, oldurebilir, vesaire, tamamen kendi cikarlarina ve o ulkedeki basin yayin kuruluslarinin durumdan haberdar olmasina ve o ulkenin dunyadaki onemine bagli bu durum...

    yine de cogu zaman yukaridaki durumlar bir sekilde vatandaslik ile sonuclanir. bu tarz durumlarda kisilerin yine bir yasal statuleri vardir, bulunduklari ulke tarafindan saglanan.

    ii - ikinci istisna ile devlet olmayan veya devletleri taninmayan bolgelerde yasayan kisiler. mesela filistin, ki o durumda o bolgede yasayanlara filistin pasaportu verilir, ve bazi ulkeler bu pasaportu tanimayabilir. bu pasaportu tanimayan ulkeler ilgili kisilere "haymatlos" muamelesi yaparlar, veya o bolgeyi himaye ettigini kabul ettikleri devletin vatandasi sayarlar.

    olaganustu durumlarda, mesela bir devletin yikilmasi ve yerine yeni devlet kurulana kadarki gecen surede, eski devletin vatandaslari o kisa sure boyunca devletsiz sayilabilirler. kisa surdugu icin (istisnalar vardir) kimsenin umurunda degil bu durum..

    ---

    ucakta veya gemide dogmak ilgili ulkelere ve ucagin o anki konumuna gore degisir, ama kesinlikle dunya vatandasligi saglamaz. bazi ulkeler kendi topraklari sinirlarinda dogmayi vatandaslik icin yeterli gorurler, bazi ulkeler ise vatandasligi dogum yerine gore degil, cocuga sahip olan anne ve babanin (veya her ikisinin) de vatandasligina gore belirler.

    ayrica uluslarasi hukuka gore bir ulkenin bayragini tasiyan, yani bir ulkeye kayitli gemi veya ucak, o ulkenin topragi sayilir.

    bazi ulkelerde ve eyaletlerde ucak ve gemi dogumlari ile ilgili fantastik ince ayrintilara kadar dusunulmus ozel kanunlar da bulunur.

    yani ucagin/geminin kimin havasahasinda oldugu, nereye gidiyor oldugu, hangi ulkede kayitli oldugu, cocugun anne babasinin nerenin vatandasi oldugu, o ulkede ne kadar kaldiklari ve butun bu ulkelerin birden fazla vatandaslik kanunlarina gore cok ilginc kombinasyonlar cikabilir.

    bu kosullar altinda, ucakta veya gemide dogum cogul vatandaslik ile bile sonuclanabilir. veya bir ozel kosulda devletsizlik durumu da olabilir;

    bazi ulkeler kendi sinirlari disinda kendi vatandaslarinin yaptiklari dogumlarda, cocugu kendi vatandaslari saymak icin zaten kendi vatandaslari olan anne ve babanin ulkelerinde en az bes sene yasamis olmasini gerektirirler. mesela amerikan vatandasi anne ve babanin avusturya topraginda, veya havada ise dogumu vatandaslik nedeni saymayan bir ulkeye kayitli ucakta ama avusturya sinirlari icinde cocugu dogarsa, o cocugun amerikan vatandasi olabilmesi icin anne ve babasinin hayatlarinin bir doneminde abd'de en az bes sene yasamis olmasi, veya en az birisinin son bir senedir yasiyor olmasi gerekmektedir. eger bu kosul saglanmamissa o cocuk abd vatandasi olamaz. avusturya kendi topraklari icinde doganlari degil kendi vatandasi olan kisilerin cocuklarini vatandas saydigindan, o cocuk avusturya vatandasi da olamaz. o cocuk o durumda devletsiz olur.

    ve bu yukaridaki spesifik duruma benzer devletsizliklere karsi da 1961'de pek cok devletin imzaladigi ve onayladigi bir birlesmis milletler antlasmasi vardir, o antlasmayi onaylayan devletlerin topraklarinda bu gibi nedenlerden oturu devletsiz kalan bir cocugun dogmasi durumunda cocuk o ulkenin vatandasi sayilir. yani bu ornekte avusturya vatandasi olur.

    cocuk sonunda bu nedenden oturu eger avusturya degil de turkiye'de veya turk hava yollari ucaginda dogmus olsaydi turk vatandasi da olabilirdi. (olaya gel)

    eger benzer durumda antlasmayi imzalamamis bir ulkenin sinirlari icinde dogmussa ve o ulke de jus soli takilmiyorsa, o cocuk ortada kalir.

    ---

    butun bunlarin ana nedeni vergilendirmedir, yani sosyal devlet olgusu ortaya cikana kadar devlet topragindan ve o devletin sinirlari dahilinde veya disinda o ulkenin vatandaslarin sahip oldugu araclarla yapilan ticaretten vergi alma ve ticaret yapma hakkini korumak,

    sosyal devlet olgusu ortaya ciktiktan sonra da bunlara ek olarak dolasim ve yerlesim hakkinin sinirlanmasi zorunlulugu.. cunku ben hem gelir vergisi aliyor hem de sosyal guvenlik sagliyor isem, bana gelir vergisi ve sosyal guvenlik vergisi vermeyen, yani benim topragimda calisma izni olmayan kisiye sosyal guvenlik hizmeti veremem. verirsem sosyal guvenlik sistemime ekstra agirlik yuklemis olurum ve sistem bunu kaldiramaz, coker. bir ornek olarak, come as you are felsefesi bu nedenle bitirilmistir.

    simdi yakin gelecekte bu durum degisebilir, soyle ki sosyal guvenlik sistemi bazi ulkelerde yerli nufus dinamikleri sebebi ile kendi kendini finanse edemediginden yakin gelecekte kaldirilabilir. iste tam o noktada global nufus azalmasina sebep olacak bir sey de olur ise, isgucu ihtiyaci vatandaslik kavramini 1900 ler oncesi haline dondurebilir, yani vize kavrami ortadan kalkabilir. (bu bir teori tabii..)

    bir baska deyis ile, dunya vatandasligini destekleyen bir barisci, birlesmeci, pasifist, ya da flower child vesaire iseniz, davanizda basarinin sirri, vize kuyruklarinin sonu, sosyal sigorta sistemlerinin cokusunu takip eden dogru zamanda, dogru yerlerde wmd kullanimindan geciyor olabilir. (iki ayri tezat var burada)

    ---

    ha bir de konuyla geyiken alakali olarak, garry davis var.

  • tam tutulma olduğu anda havanın ağustos ayı olmasına rağmen inanılmaz serinlediğini hisseden, sokak lambalarının yanmaya başladığını ve bir iki yıldızı görmeyi başarmış nesildir.

  • "basimizdakileri karalama kardesim allah ediyor allah" diyen teyzeyi barindiran vidyo. kendisi basimizdakileri karalamaktansa allahi karalamayi secmistir. bu basarili seciminden oturu kendisini tebrik ediyoruz.

  • tek başınalıktan dolayı zamanla donanım kazanır.

    sigorta sarmak(eskiden vardı böyle bir şey), musluk contası tamiri, anten ayarlama, ay sonlarında mutfaktaki üç alakasız şeyle yenebilecek lezzette yemek yapma gibi konularda kendine yetecek denli bilgi sahibidir.

    kriz anlarını daha kolay savuşturur, sakinliği ve evinin huzurunu sever. dağınık ya da toplu kendine ait bir düzeni vardır. kendi kaosuna hakimdir. bu kaos içinde tuzluğun yeri değişse sinirlenebilir, normaldir.

    bulaşık makinası kullanıyorsa ilk bardak rafı dolar. tencere yemeği yapınca iki günden sonra kalan yemek sürünür. arada gaza gelip kiloyla meyve alır, ilkinden sonrası buzdolabında unutulur.

    pijamalarını, sünmüş ve yıkanmaktan incelmiş giysilerini sever. rahatına düşkündür. büyük temizliği de idareten olanı da bilir. evinin huyunu suyunu, çıkardığı sesleri bilir. en ufak bir yabancılıkta kulakları diker. yabancı sesini bilir ve hoşlanmaz.

    kendi kendini oyalamayı, idare etmeyi ve bir yalnızlık level'ı üstünde de sevmeyi bilir.