hesabın var mı? giriş yap

  • ahaha tespit gibi tespit.

    anilar gozumde canlandi. o fezaya dikilen topa kafayla cikan stoper ve forvet mucadelesi de inanilmazdi.

    babam alpay ozalan icin bu herif o toplara kafa vura vura gerizekali olacak derdi ki hakliymis. su an goruyoruz kendisini. *

    simdi kaleci de ortasaha gibi defans gibi ayakla oyun kuruyor. futbolun harala gurele oynandigi, bol dikilmis formalarin ruzgarda salindigi zamanlar artik geride kaldi.

  • gebelik testi yapmayın, yapıyorsanız da ortada delil bırakmayın. acayip bir gıybete neden oluyor zira. üçüncü katta kimin hamile olduğunu çözmeye çalışan bir sürü kadın var şu an ofiste.

  • ben "hdp değil mhp satacak bu ülkeyi" dedim diye akrabalıktan red etmeye yeltenen akrabalarım oldu. gerizekalılıkla suçlandım, vatan hainliği ile suçlandım, pkk sempatizanlığıyla suçlandım, suçlandım da suçlandım.

    sonuç? haklıymışım. şimdi, aynı akpli kurmayların "fetö bizi kındırdı" demesi gibi bunlar da "bahçeli bizi kandırdı" diyorlar. ulan sığır, ben uyarırken bi sesini kesseydin de dinleseydin. yaşımız küçük (<30) diye bilgisiz mi olacağız illa?

  • başına bir şey gelmeyeceğinden emin olduğu için böyle çemkiriyor.

    türk halkının genel özelliğidir. ezebileceğini ezer acımaz.

    olayın ne olduğunu bilmediğim için haklıdır haksızdır diyemem ama karşısındaki kadın bir savcı olsaydı böyle bağıramazdı veya ne idüğü belirsiz bir maganda olsaydı ancak akşam twitterdan ağlardı.

    not: buradaki mevzu ezenle ezilenin mesleklerinden bağımsız... bizim memlekette gücü yeten gücünün yettiğini ezer. misal mağdur hanım ablamızın apartman görevlisi sadece onun kapısının önünü temizlemeden mesaisini bitirse büyük ihtimal bu sefer bağırıp çağıran taraf kendisi olacaktı.

    buna aslında hayatın her alanında şahit oluyoruz. adamın altında bmw bilmem ne modeli var yolda en üst hız sınırında sollama yapan şahin sürücüsüne 500 metre öteden sellektör yapmaya başlıyor ama aynı zibidi aynı hareketi bir audi q8 sürücüsüne veya bir makam aracına yapamıyor.

    gerçekten aile terbiyesi almış, kendini yetiştirmiş, sinirlerine hakim olmayı öğrenmiş çok küçük bir azınlık dışında maalesef durum böyle. eğitim sadece cehaleti alıyor...

  • -hayattan beklentin nedir.
    -bir ev, bir araba, mutlu bir aile yasantisi, (omrumun sonuna kadar kiclarini yikayip bakmak zorunda kalacagim) sevimli 2 tane cocuk. yani genel olarak bunlar. (ne bekliycem mina koyiim. yeteri kadar parayi kaldirip istifayi basmak ve sizin gibilerin olmadigi yerlere yelken acmak.)

  • "aşk sarhoşu derviş usulca nutella'sını parmakladı. zaten migroslarda satılan bir kitabın kahramanı olarak kafası iyice karışmıştı. kendime dönmeliyim diye düşündü". aman neyse bunları yazarken kendimi çok hırpaladım..bir süre demlenmeliyim.

  • burda bu başlıkta yazılanları okuyunca, anamın da izmirli olduğu için, yollu olduğunu öğrendim. gideyim bıçaklayayım da yiğit has anadolu erkeği olduğum belli olsun.

    tanım; diğer anadolu kızları gibi iyidirler hoşturlar.

  • fakir kaldın çünkü denemedin, risk almadın sürünüyorsun, işine mutluluktan zıplayarak gitmiyorsan hemen şimdi istifa et, sevdiğin işi yapmıyorsan hiç çalışma daha iyi (taş yiyebilirsin mesela, yeter ki sevmediğin işi yapıp kendini yorma) vs gibi yabancı kişisel gelişimcilerden alıp burada akıl vermeye çalışanlar kendilerini bu sözlerin çıktığı ülkelerde yaşadıklarını zannediyorlar veya sosyal medya koçu olup kolay para kazanma derdindeler. insanlar zaten mutsuz, çalışıp emeklerinin karşılığını alamıyorlar, ekonomide para pul olmuş şu durumda boyle akıl veren cümlelerin kimseye faydası yok hatta “acaba ben mi beceriksizim? yoksa ben yeteri kadar cesur olmadığım için mi para kazanamıyorum? korkusu işleyip insanları daha da mutsuz etmekten baska bir seye yaramaz.

    hakkaniyetin olduğu, küçük bir pozisyondan bile başladığın bir yerde ceo pozisyonuna gelebildiğin, küçük bir girişimde bile çok satabilecek bir pazara sahip bir ülkede olsan en azından işsizlik maaşıyla veya part time bir işle standartın altında( bizdeki standartlarla karıştırmayın, insani koşulların altı demiyorum) biraz yaşar ve denersin. risk almak tamamen karakterle alakalı bir davranış biçimidir ve her ülkede boyle insanlar vardır. cogu da istediği basarıları elde edip para kazandıktan sonra bile risk almaya devam ederler. yukarıdaki gibi bir ülkedeyse bu insanlar aptallık degil cesaret ornegi olurlar.

    ayrıca herkes iyi koşullarda yaşamayı hak etmek için risk almak, sıfırdan bir şeyler uretmek, cok super bir fikir bulmak zorunda degil. fakirlik hiçbir zaman kişinin kendisinden kaynaklanmaz, bu içinde yaşadığı ülkenin sorunudur.

  • sırma saçlı kel şov peşinde dolanmayıp görevini yapıyor olsa haber daha buraya düşmeden emniyete alınacak kişinin çağrısıdır. ülkenin dingo'nun ahırına döndüğünü kanıtlar.

    ayrıca hep söylerim bu kargo şirketlerinin veritabanları kişiler için güvenlik açığıdır. çalışanlar zaten bilinçsiz. birinin yayınlamasına gerek yok isteyince söylecek hale gelmişler.
    [entry'nin bundan sonraki kısmı mesajla gelen haklı talepler üzerine silinmiştir.]

    özetle bu veritabanı işine bir çare bulunması lazım. adres kodu tanımlayıp sadece dağıtıma çıkan elemana mı verirler adresi, barkod sistemine mi geçerler bilmem.

    her şubede 5 kişi çalıştığını ve her firmadan kargo aldığınızı düşünün:
    yurtiçi kargo 900 şube, aras kargo 900 şube, 800 şube, 800 şube toplamda 17.000 kişi size kargo gönderilen adresleri, telefon numaralarınızı görebiliyor demektir...

    yurtiçi kargo'nun şu açıklaması yalandır. sık sık kargo gönderenler ne dediğimi biliyorlar. sadece alıcı ismi sorup "falanca adres mi?" diye teyit ettiklerine şahit olmuşsunuzdur...