hesabın var mı? giriş yap

  • bir aile kültürüm olsun istiyorum.

    taa ben ortaokuldayken boşanma lafları çıkmıştı ev içinde. ittire kaktıra ben lise sona gelinceye kadar gitti, sonrada boşandılar. en son ne zaman anne, baba, kardeş oturup bir arada yemek yediniz diye sorsanız hatırlamayacağım kadar eski. pazar kahvaltıları falan hak getire zaten. yılbaşılarını düşünüyorum, bir tane var tüm ailenin bizde olduğu o da çok eski. 2006 falan olabilir. sonrasını hatırlamıyorum. genelde evde bilgisayar oynarken ya da uyurken girilen yeni yıllar. son bir kaç senede de 2-3 kafa arkadaşla beraber zil zurna girilmiş yılbaşları.

    6-7 ay oldu evleneli. karar verdim, yılbaşı geleneklerimiz olacak. her sene çam ağacı süslenecek mesela, onun heyecanı başlayacak 2-3 hafta önceden. eşime özellikle söyledim kurabiye yapacak. adı da yılbaşı kurabiyesi olacak. sadece 31 aralık günü pişecek evde. bu böyle biz ölene kadar devam edecek. ileride çocuklarımız olduğunda "baba yılbaşı ağacını ne zaman yapacağız?" diye soracak. ya da annesine gidip "anne bu yıl kurabiyeleri beraber yapalım mı?" diyecek.

    ufak bir zevk benimkisi. yok gavur işiymiş, yok şöyleymiş böyleymiş. türk kültüründe varmış yokmuş beni alakadar etmiyor. ben süsleyeceğim arkadaş.

  • rasim ozan kütahyalı'nın en başarılı programı oluyor.

    ahmet çakar:

    peruk takan erkekten rahatsızım.

    rasim ozan:

    oooooooooooooooooooooooo...derhal erol evgin'den özür dile ahmet çakaaaaaar!

    -----konu değişir, zaman geçer--------

    abdülkerim durmaz:

    ben turabi'yi sevmiyorum. oldum olası kısa boylu adamı sevmem.

    rasim ozan:

    oooooooooooooooooooo...derhal okan bayülgen'den özür dile abdülkeriiiiiiim!

  • açılın, yazılım sektöründe geçen 20 yıldan sonra azıcık ahkam kesmeye hakkım olduğunu düşündüm.

    kesinlikle yapılmasını, en azından denenmesini şiddetle tavsiye ettiğim meslek denemesidir.

    öncelikle şu ayrımı iyi yapmak lazım: varolan bir yazılımı mı ( mesela maya3d / coreldraw / altium / autocad vs gibi ) öğrenmek istiyorsunuz, yoksa yazılım geliştiricisi olmak mı ?

    eğer amacınız yazılım geliştiricisi olmaksa, öğrenmeyi planladığınız programlama dilini seçmeden önce, hangi sektörde çalışmak istediğinizi belirlemeniz gerekir.

    web programcısı mı olmak istiyorsunuz ? bulut bilişim ? yapay zeka ? mobil uygulama ? gömülü sistemler ?

    bu alanların hepsinde farklı programlama dilleri kullanılır, c/c++/c#/javascript/java/python/php...vs gibi.

    unutmayın ki programlama dilleri birer araçtır. nasıl ki çivi çakmak için makas kullanmıyorsak, mobil uygulama yazarken c#, gömülü sistem uygulamaları geliştirirken de java kullanmayız.

    dillerin sentaks / semantikleri arasında benzerlikler olduğu gibi, büyük farklar da olabilir. bu nedenle hem fonksiyonel hem nesne tabanlı programlamayı destekleyen dillerle başlamakta fayda olabilir.

    bu meslekte uluslararası seviyede başarılı olabilmek ve profesyonel seviyede okunaklı ve performanslı kod yazabilmek çok ciddi disiplin gerektirir.

    bu eforu vermeden uzun vadede bu mesleği başarıp başaramayacağınızı anlamak çok zordur. ama 2 yıl düzenli (günde 2 saat kod yazmak) bir çalışma size en azından başlangıç/orta seviye hakimiyet sağlayacaktır.

    risk budur. 2 yıl kaybedersiniz en fazla.

    gelelim başarılı olmanız durumundaki kazançlara.

    (bir amerikan yazılım şirketinden usd olarak maaş alan ve aynı zamanda 4 firmaya danışmanlık yapan birisi olarak yazıyorum)

    son 15 yılda bütün üniversitelerden kamyonla yazılım mühendisi çıkmasının en önemli sonuçlarından birisi dramatik kalite düşüşüdür. tüm dünyanın dijitalleştiği bu ortamda, sahada patlamayan, kaliteli, performanslı, okunaklı, ve bakım yapılabilir kod yazan eleman ihtiyacı da gitgide artmaktadır.

    80ler 90lar çocuklarına öğretilen ve güncel jenerasyonda eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz en önemli paradigma şudur: "eğer çok çalışırsan, doğru çalışırsan başarırsın ve kazanırsın"

    günümüzde öğretilenler ise enes batur, bitcoin, influencer falan.

    çaba sarfetmeden kolay yoldan para kazanmak öğretiliyor heryerde.

    dolayısıyla yazılım geliştiriciliği değerli değil artık; iyi/kaliteli yazılım geliştiriciliği çok değerli.

    20 yıldır bu işi yapıyorum ve şu ana kadar öğrenebildiklerimin, öğrenmem gerekenlerin %1i olduğunu düşünüyorum. sanırım bu alan için ömrün sonuna kadar eğitim devam edecek.

    bu ülkeye döviz gelmesinin en sürdürülebilir yollarından birisi bu mesleğin dünya standartlarında yapılmasından geçiyor.

    tüm cesur akranlarıma şimdiden başarılar.

    yıllar sonra gelen edit: artık ölmeye daha yakınım. gerek bu entry'i ekşişeylere koyan sözlük yönetimine, gerekse mesaj atan yüzlerce suser'a çok teşekkür ederim. bu dünyadan göçüp gitmeden önce , sizler için bir faq hazırladım, lütfen bakınız: #153776149

  • "ya ne garip bazi insanlar nasil da bilmiyor, kopek geldigi zaman hareketsiz durmak, yatmak, korkmamak lazim. daha ilkokulda bile ogretiliyor bunlar halbuki."
    iste bakin boyle zihniyette insanlar var memlekette. kopek adami orda az kalsin hastanelik edicek, hala sucu adama atanlar var. kopeklerden daha tehlikeli bu zihniyet...

  • istanbul kadıköy'de öğretmenlik yapan bi arkadaşım var. geçen sene 1+1 daireye 1500 tl kira veriyordu bu sene ev sahibi çıkın oğlum gelecek diye çıkardı. bu da 1 arkadaş daha buldu ve 4 aylık yoğun arama sonrasında 1+1 38 yıllık bir binada daire buldu ve 8500 tl kira verecekler. adam ek ders dahil 12bin tl alıyor. şimdi öğretmen düşmanı gibi ekşicikere sesleniyorum. 40 yıllık döküntü binaya 8500 tl vereceksin ve yemeden içmeden sosyalleşmeden bi kitap alamadan tiyatroya gidemeden 12bin tl ile geçineceksin. hadi meydan senin dostum.

  • bir gun cok param olursa muhendis falan tutup yaptiracagim araclar icerisinde ilk 3 sirada. baya baya asigiyim hani jaguar'in kapisina dayanip yeniden uretin lan bunu allahsizlar diye aglayasim var.

    kendisi gibi efsane olan gonullerde taht kuran ve olurda mucize gerceklesir lotoyu falan kazanirsam yaptiracagim diger 2 araba icin:

    (bkz: lamborghini miura)
    (bkz: toyota 2000gt)

  • change.org'da başlatılan kampanya. itü'ye yapılmak istenen camiye ilişkin rektör bey talep meselesi demiş. yeteri kadar talep geldiği takdirde sinagog dahi açarız.

    --- spoiler ---

    itü24: peki bu stratejik planın içinde kampüse cami yapılması gibi bir plan var mı?

    m.karaca: var tabi. her türlü plan var. sadece cami de değil; isterlerse sinagog da açarız. yeter ki talep gelsin.

    --- spoiler ---

    mezun bir itü'lü olarak ben kampüste barok tarzında inşa edilmiş bir tapınak görmekten memnuniyet duyarım. zira bu şartlarda dini vecibeleri yerine getirmek zor oluyor.

  • yurtdışında böyle bir zorlama olmadığından girişe menü ve fiyatlar yazılır, herkes hesabını yapar ona göre oturur. özgüven denilen şark kurnazlığına mahkum olmamak.

  • içerisinde bir uzaylılar bir de insan kılığına girmiş uzaylıların bulunduğu matrix filmi. allah allah, var mı böyle bir matrix filmi, bilen aydınlatsın. imdb sayfasında filan da rastlamadım. :)

    yok eğer bildiğimiz matrix filmi ise bahsettiği, bir çok şey açığa kavuşuyor aslında. matrix filmini böyle okuyan bir insan mevcut ülkenin halini nasıl okumaz ki.

    http://www.sabah.com.tr/…lel-devlet-ve-matrix-filmi

    edit: linke tıklamaya üşenenler için. matrix filmini bugünki yazısında kullanmak istemiş sevilay hanım. cümle şu; "izleyenler bilir. hani o filmde bir uzaylılar var bir de insan kılığına girmiş uzaylılar..." neresini düzelteceksin şimdi bunun.