hesabın var mı? giriş yap

  • baklava (onlarda da ayni isim)

    kadayif (onlarda da ayni isim)

    kofte (keftedes diyorlar, gerci kofteyi hindistandan kuzey afrikaya bir suru mutfakta benzer isimlerle bulmak mumkun. bir de, bir yunan yemek kitabinda "yuvarlakia" adli minik koftelere rastlamistim, adi komik ve sevimli gelmisti.)

    dolma ("dolmades" veya "dolmadaki" diyorlar, hatta yalantzi dolma veya sadece yalanci diye gectigine de rastladim)

    imambayildi (gene ayni isim)

    kahve (ayni sekilde pisiriyorlar ama yunan kahvesi diyorlar)

    sis kebap (souflaki diyorlar)

    doner (gyros deniyor)

    yahni (stifado deniyor, bizim papaz yahnisi stifadodan asirma olsa gerek)

    guvec (normal etli guvec malzemesine ilaveten arpa sehriye pilavi var icinde)

    pilaki

    fava

    kurabiye (kourambides veya buna benzer bir ismi var, hangisi oldugunu hatirlamadigim bir yortu icin yapildigini ve turkce icin tuhaf sayilabilecek adini gozonune alirsak, sanirim bunu biz onlardan asirmisiz - ilsa ve fulari'nin duzeltmesiyle 10 sene sonra edit: arapca imis sozcuk, onlardan bize, bizden yunan mutfagina sicramis olmali o zaman. yunan mutfaginda bunu yapildigi yortu da noel imis ve sadece bademli bir kurabiye turu bu adla aniliyormus.)

    ortak yemek olmasa ve bizdeki herhangi bir yemek veya mezeye benzemese de, bir sekilde adinin bekri mustafa'dan esinlendigini dusundugum "bekri meze" diye bir sey menulerde sikca insanin karsisina cikiyor.

    ayrica yunanlilarin ne dedigini bilmesem de, ayni sekilde pisirilmis domatesli pilavlari, yagli yagli patlican kabak vs. kizartmalari var. bizim sutlu tatlilarimizin bizans'tan miras oldugu gozonune alindiginda, tavukgogsu, kazandibi, sutlac ve turevlerini bulmak da mumkun olsa gerek. daha da kimbilir ne benzerlikler vardir, ama ben burdan sonrasina kifayetsiz kalıyorum.

  • gözlemleyebildiğim kadarıyla düğünde gelin kadar stresli ve tüm gözlerin üzerinde olduğu 2 numaralı kişi. evet bu kişi damattan daha çok gözleri üzerinde toplayan kişi. geline göz ucuyla bir baktıktan sonra tüm teyzelerin 2 numaralı hedefi. kendilerince oğullarına kız bakan teyzeler arası soğuk savaşın sebebi.

    gelin, üzerindeki sorumluluğu ve kusurlarını örtebileceği bir şeye sahip, gelinlik. ona 2 dakika bakan herkes mest oluyor. peki ya bu kızımız öyle mi? hayır. giyeceği elbise, saçları ve makyajı inanılmaz dozunda olmalı. orada ablasını evlendirirken ışıl ışıl parlamalı ama aynı zamanda o teyzelerin gözünde olumsuz bir etki bırakmadan yapmalı bu işi. tüm misafirleri güler yüzle karşılamalı. ıslak ıslak öpen amca ve teyzelere karşı takatli olmalı. ve en önemlisi; teyzelerden gelen oğlumla dans etsene baskılarını çok seri cümlelerle bertaraf etmeli. annesinin gazıyla kendisini dansa kaldırmak isteyen yağız delikanlıları ise kırmadan - incitmeden yerlerine yollamalı.

    az daha unutuyordum; bir de düğün sonunda en çok ağlayan kişi olmalı.

    gözlemlediğim kadarıyla zor zanaat gelinin kız kardeşi olmak.

    edit: hayır bu bahsedilen kız kardeş ben değilim. ben kız bile değilim lan. bunun yüzünden, daha okuduğunu sindiremeden -ki bu durumda okumuş saymak yanlış- "öyle düğünler kaldı mı ki yeaa?" ve "kezbansın işte eaeheaha" şeklinde mesajlarından dolayı siz sevgili sözlükçülerin gözlerinden öpüyorum.

  • bence güzel olur kardeş.

    _____________________________________________________________________________________

    intel 4790k @ 4.0 ghz, 8 gb ddr3 ram, asus strix r9 285, cooler master psu 750w

    """"""""""""""""""""" "oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur" """""""""""""""""""""""

  • yararlı bir şey yapmak tamamen isteklerine bağlı ama istemiyorlar. adam akıllı ilk yardım dersi falan verseler 21 gün mesela hiç yoktan 680 bin ilk yardım bilen insanı topluma kazandırmış olacaklardı, malum felaketler ülkesiyiz, başta deprem olmak üzere. göründüğü kadarıyla silah eğitimi bir gün veriliyor yalnızca ve sadece 3 atış hakkınız oluyor. geri kalan zaman da yürüyüş. ne yapacak bu adamlar savaş çıkınca düşmanı yürüyüşleriyle mi hipnotize edecekler? bakın ne kadar da senkronize hareket ediyoruz mu diyecekler?

  • sektör = mobilya

    mağazada öyle boş boş takılıyoruz. girip fiyat soran bile yok.
    arada bloomberg'i açıyorum. pariteye bakıyorum.
    film açayım dedim heyecan vermiyor. pariteyi izlemesi daha heyecanlı resmen.

  • osunu busunu geçiyorum ama bu pavyonlarda sağlam kara para aklandığını düşündürtmüştür. sosyal medya maymunlarından sonra sıra umarım bu pavyonlara gelir.

  • dünyanın çekilir hale gelmesine neden olan insanlardan yalnızca biridir. köpeği öldüren o pezevenk ise, bu adamın tırnağındaki kir kadar bile değerli değildir.

  • işyerimdeki bilgisayarımda internet yok. okumak istediğim bazı başlıklardaki entryleri evde notepad'e kaydedip işe getiriyorum. canım sıkıldıkça üçer beşer okuyup gülüyorum. tabi bunu yapmadan önce kontrol merkezinden ayarlara gelip, sayfa başına gösterilecek entry sayısını 100 yapıyorum ki, her seferinde daha çok entry kaydedebileyim.

    kısacası çevrimdışı okuyorum sözlüğü, ama bakınızları ve entry numarası şeklinde verilen linklere tıklayamadığım için bazen çok merak ediyorum.