hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı altında %9 alkol oranlı xtra shot'tan 4 tane içip %36'lık alkol aldığını sanan, yüzde kelimesinin anlamını bilmeyen gerizekalıları ortaya çıkarmış olan biradır.

  • çözümü çok basit olan krizdir.

    1. rusya'dan özür dilenecek. pilotların ailelerine tazminat ödenecek. suriye'nin kuzeyindeki rus operasyonlarına hava sahamız rus tarafının önceden haber vermesi şartıyla açılacak.

    2. laik cumhuriyet vurgusu arttırılacak. ışid'e destek kesilecek. büyük kentlerde ışid ve ışid sempatizanlarına nefes aldırılmayacak. soruşturmalar, davalar, tutuklamalar ile islami terör sindirilecek. batılı turistin korktuğu ışid ve islami terör bitirilecek.

    ilk madde ile oluk oluk rus turist akmaya başlar. ikinci madde ile de batılı turistte patlama yaşanır.

    ikisi de çok kolay maddeler. iktidar karar verse 1 hafta içinde iki maddeyi de hayata geçirir.

    ama tabi şu açık ki, iktidar turizm krizini falan önemsemiyor. adamların derdi başka.

  • katılımcılarının çoğunun özgürlükle hakla falan derdi yoktur.

    polis 8 mart'ta kadınlara, 1 mayıs'ta işçilere şiddet uygularken vur vur diye tempo tutan tipler iğneden korkuyorlar diye kendilerini özgürlük savaşçısı sanıyor. lan lideriniz abdurrahman dilipak, neyin özgürlüğü?

    vücut bütünlüğüne tecavüze karşıysanız yarın toplanmışken el kadar çocukların sünnet edilmesini de protesto edin.

    devlet dayatmasına karşıysanız, hazır bir aradayken zorunlu askerliği de kınayın.

    bunun için ilkeli omurgalı olmak gerekir. 3 cümlede 5 yalan söyleyen adamlarda ne ilkesi ne omurgası ...

  • açilin bilirkisi geldi.
    seneler sonra sozlukte gundem olan bu aileyi kesfeden olarak aciklama yapmaya hakkim var. biraz uzun olacak uyandirayim.

    bir kere bu aile uzun sureden beri video yapiyor. abone ve begenme sayisina takilanlar icin once bunu belirteyim. ılk basladiklarinda "everything you are looking for" gibisinden bir hesaplari vardi. salih konusmayi yeni ogreniyordu filan. simdi goruyorum ki hepsine hesap acmislar.

    bu abimiz yine youtubedan gordugu iste slime yapalim, dev cokomel yapalim, havuz icerisine 10bin orbeez atalim...vs tadinda videolari cocuklari ile cekerek paylasiyordu.

    o zamanlar ben de asiri amator ve sacma bulmakla beraber hem adamin cocuklari ile etkinlik yapmasini takdir ediyor(hatta bu kadar bos vakti olmasina imreniyor) diger yandan etkinlik adi altinda ziyan ettikleri sakiz, un, tutkal, biskuvi....bilumum malzeme icin kufur ediyordum.

    merak etmeyin salih o zaman da sinir bozucu idi. hatta video yorumlarinda ve sosyal medyada salih capsleri gorup hem yarilmis hem yalniz olmadigimi gorup sevinmistim.

    zira salih hep mizikcilik yapan, her etkinlikte salca olan, sabirsiz ve simarik bir cocuktu.

    anladigim kadari ile abimiz gelen bu ilgiye kayitsiz kalmamis produksiyonu buyutmus. onceden sadece takipcilerine hitap eden deneysel videolar cekerken simdi muhtemelen rus videolarindan gordugu mizansenleri oynamaya baslamis.

    butun bunlari sen nereden biliyorsun derseniz, bende taze bir baba olarak cocugumun internette gecirdigi zamana ve niteligine dikkat etmeye calisiyorum. bebeklik zamanlarinda ninni/masal acip uyutmak icin video actigimizda bu ailenin videolari hep onerilenlerde oluyordu. simdilerde ise maalesef cogu anne baba gibi tel ya da tableti oncelik bizim sectigimiz bir icerik olmak uzere veriyoruz. ancak nasil bir hikmetse 1-2 video sonra ya bu ve turevleri cikiyor, biraz daha zapping yapildiginda isin kaynagi olan piskopat rus aile ve yardakcilarina ulasiyorsunuz.

    cunku bilindigi uzere bu iste guzel para var. sadece yabanci cizgi filmlere turkce seslendirme yahut altyazi yaparak ayda binlerce lira kazananlar biliyorum. cunku hedef kesim savunmasiz, bilincsiz, caresiz ve hic tukenmiyor. ama aglayan cocugu susturmak icin, ama yemek yedirmek icin, biz veriyoruz. ya da onlar kacak gocek aliyorlar.

    ne yazik ki icerikler gunden gunde manasizlasip sacmalasiyor.

    bu sorunu gordugumden beri cocugumun telefon ve tablet ile gecirdigi zamani azami sinirladim. verdigim zamanda surekli ne izledigini kontrol ediyorum.

    buraya kadar tahammul edip okuyanlar da umarim ki oyle yapiyorlar.

  • avrupa'da yaşayan 7 milyon gurbetçi 'otomatik bilgi paylaşımı' anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle zor durumda kalmış. gurbetçilerin türkiye’deki banka hesap bilgileri 30 eylül itibarıyla yaşadıkları ülke idarelerine bildirilmeye başlanmış. gurbetçilerin işsizlik maaşını hatta vatandaşlığı kaybetme riski varmış.*
    zaten avrupa'da açlık ve sefalet var (!) gelsinler buraya.

  • entel geçinen sonradan görmelerin zoruna giden söz. ya ne olacaktı, sizin gibi özenti olup kendimizi sadece bir müzik türüne mi mahkum edecektik? her müzik türünün (istisnasız her birinin) mükemmel örneğkleri vardır ve bunların arasından kulağa hoş gelenler, o an için insanın ruhuna hitap edenler elbette ki dinlenir. gerçi çakma entel zübükzadeler için de durum böyledir ama ezik oldukları için kabul etmeyi kendilerine yediremezler..

    not: ayrıca toplum içinde bir kimlik oluşturma çabasında olan ezikler de bu sözü sevmezler. ne yapsınlar adamlar özde birşey olmayınca popçuyum, rockçıyım gibi sıfatlarla toplumda sivrilmeye çalışıyorlar..

  • çok ulvi nedenleri olabilecek erkektir tabi, ancak kafası basmayan erkek de olabilir.

    bundan yıllar yıllar önce, develer tellal, messenger sosyal medya iken, bir hatun vardı lise arkadaşım buradan görüştüğümüz. üniversitede ilk senemdi. bir gece vakti muhabbet ederken bana buradan bir şarkı gönderdi. evet bizim zamanımızda internete takım elbiseyle oturulur, msn'den mp3 gönderilir ve 45 dakikada alınırdı sevgili ekşiciler. gece geç vakit, bütün millet uyuyor. dediğim gibi, internet adabı nedir, emeğe saygı, rep nedir bilen nesildeniz. sırf bu yüzden, ayıp olmasın diye açtım dinledim şarkıyı kısık sesle. dolayısıyla dinlediğimden pek bir şey anlamadım ölümsüz eserleriyle gönül tellerimizi titreten bir grup alman panzerine ait şarkıdan. kız beğenip beğenmediğimi sordu. "iyiymiş" dedim, ben de sana bir şarkı göndereyim o zaman diyerek http://inciswf.com/1293107129.swf tadında bir country şarkısı gönderdim. bir de utanmadan beğenip beğenmediğini sordum, "iyi" dedi. biraz sonra da gittim yattım, dediğim gibi geceydi ve yağmur çiseliyordu.

    bu son görüşmemiz oldu, bir daha hiç online göremedim kendisini.

    bu meş'um geceden 4 yıl sonra nereden estiyse, o şarkının sözlerine bakmak aklıma geldi. ha şarkıyı da sevdim, dinliyorum ara ara. anam, bildiğin ilan-ı aşk. o anda benim cevaben gönderdiğim şarkının sözleri beynimde dolanmaya başladı. tezat ortadaydı. hikayenin başka bir yazının konusu olan diğer parçalarıyla şarkının sözleri de tam bir uyum içindeydi. yapacak bir şey yoktu, köprünün altından çok sular akmıştı. mallığımın kurbanı olmuştum, ne kader, ne talih, kimseyi suçlayacak durumda değildim.

    sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek bazen sadece bir sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek değildir. sizin çok açık olarak verdiğinizi düşündüğünüz sinyalleri yorumlayacak zekadan yoksun bir erkektir. bu ibret vesikasını bitirirken, buradan o kıza sesleniyorum. reddedilmedin raad ol. yok öyle bi şey.