hesabın var mı? giriş yap

  • iki ay boyunca burada yazilan siteler uzerinden calisip 7-7.5 civari notlar almak oldukca olasi. en alta da bir kaç tüyo ekledim, aklıma gelen gözüme çarpan oldukça devamı gelir.

    https://www.youtube.com/…demicenglishhelp/playlists
    bu hesapta genellikle speaking kismina yonelik medyaya odaklanin, hedeflediginiz band skoru ve yarim puan uzerine calisin.

    http://www.goodluckielts.com/
    bu sitede writing uzerine ise yarayacak bilgiler var.

    http://www.ielts-blog.com/
    deneme testleri ve sinavin kendisine dair bilgi bulabilirsiniz.

    http://www.ieltsbuddy.com/
    gramer bilgisi ve kelime haznesini gelistirmek icin basarili.

    http://ieltsspeakingquestions.blogspot.ae/
    bu sayfa da speaking uzerine yogunlasmis bir goz atmakta yarar var.

    http://www.ielts-mentor.com/
    herseyden biraz bilgi ihtiva eden bir site, gramer bilgisi ve deneme testlerine goz atmakta fayda var.

    http://ielts-simon.com/
    bu sahis gercekten cok iyi yonlendirmeler yapiyor, writing ve reading ten yüksek not almak istiyorsaniz bastan sona okuyun, hazmedin.

    http://subscriptions.viddler.com/simoncorcoran
    burda ustteki simon adli kisinin videolari var, faydali bilgiler barindiriyorlar, izlemek faydali olacaktir.

    http://ieltsliz.com/
    ben burdan calismadim ama basarili oldugu yonunde yorumlar cok.

    http://www.examenglish.com/…elts/ielts_general.html
    buradan sinav sekli hakkinda bilgi edinebilirsiniz.

    https://yadi.sk/d/xco41wdddmgio
    burasi maden, saniyorum ekside bulmustum zaten, somurun burayi.

    http://www.speaking24.com/
    yabancilarla konusmak ve speaking gelistirmek icin faydali bir site.

    gelelim, general test için işin püf noktasına;

    writing; öncelikli amacınız "advanced" değil "less common" bir kelime haznesi kullanmak olsun, çünkü aradıkları şey bu. yüksek not almanın yolu, deyim ve kalıp kullanmak, uzun cümleleri bağlaçlar vasıtasıyla birleştirmek, tekrardan kaçınmak, üç dört farklı zamana sıkışıp kalmamak gibi detaylardan geçiyor.

    listening; section 1 en kolay 4 en zor, bu yüzden 1 i tam puan alarak geçmek gerekiyor. puan kaybetme hakkınızı sonlara saklayın. cevaplar sıralı şekilde olacak, bir cevabı tam anlamaz vs iseniz atlayın çünkü siz hala bir önceki soruya odaklıyken bir başka cevap geliyor olacak. iyi, kötü, okunur, okunmaz, doğru veya yanlış yazıp yazmadığınıza takılmayın, aralarda hepsini gözden geçirecek zamanınız olacak. kurnazlıklara karşı uyanık olun, cevabı verip iki üç cümle sonra değiştirip sizi hataya sürükleyen sorular olacak.

    speaking; önceliğiniz konuşmak olsun, hata yapmaktan çekinmeden diyaloğu doldurmanız gerekiyor. olayı ne kadar bir soru bir cevap şeklinden ziyade karşılıklı konuşma, sohbet kıvamına getirirseniz alacağınız not o kadar kolay olacaktır. tıkanırsanız soracağınız bir kaç sorunuz aklınızın köşesinde hazır olsun, o sorulara gelecek cevaplar size yeni kapılar açacaktır. sessizlik, hiçbir şey söylemeden bekleyiş sizin en büyük düşmanınız. internette "key words" ya da "key phrases" şeklinde ararsanız, kullandığınızda size artı sağlayacak kelime ve kalıpları bulabilirsiniz.

  • aşağıda yazılmış entry nostaljik olarak kalmaya devam edecek. yıllar içinde androidi bıraktım iosa geçtim tekrar androide geçtim. artık stream kullanıyorum. #92271462 entrym den okuyabilirsiniz. yine bu nonstop yt ayarında bi program. ama biraz daha iyisi ve gelişmişi. sevgiler.

    bu da orijinal entry

    non stop yt : başka uygulamalar açıkken arka planda youtube'dan video oynatıyor. ekran kilitliyken de devam ediyor. pop up değil. ücretsiz. videolar donma yapmıyor. diyeceklerim bu kadar.

    edit ; arkadaşlar uygulama hala çalışıyor mu bilemiyorum. ama çalışmıyorsa bilgilendirin editlerim

    edit 2; mağazada yok dediler.

    edit 3; rrrekt uyardı. newpipe diye aynı özellikte bi uygulama varmış. play market değil f-droid'den indiriliyormuş, araba özelliği de varmış.

  • malum zat, çevresi ve takipçileri tarafından "dış güçler" şeklinde yorumlanacak olan karardır. zira hak hukuk bilmezlik bunu gerektirir.

  • yanlış bilgidir.

    messi arda turan'ı düğüne davet etmiştir ancak arda adam olduğu için düğünü bırakmıştır.

  • calikusu, sekiz-dokuz yaslarinda evde babamin eski ciltli, yer yer parçalanmis ve dili iyice arapçaya kaçan baskisini buldugum günden beri en cok okudugum, kimi yerlerini ezbere bildigim, hayatima damgasini çikmayacak bir sekilde vurmus bir kitaptir. o yüzden simdi bu satirlari yazarkenki zorlanmam.
    bir erkegin (bkz: resat nuri guntekin) bir kadinin içdünyasini bu kadar güzel anlatabilecegini, bu kadar ince, bu kadar hisli, bu kadar içten olabilecegini ben belki son olmasa da ilk defa çalikusu'nda gördüm.
    ve feride tüm zamanlar içinde en sevdigim roman kahramani oldu. tüm ele avuca sigmazliginin, içten coskusunun, çocuk nesesinin altindaki içliligi, kirilganligi, olgunlugu, eh, bunu söylemeden geçmek olmaz, idealistligi ve cesareti, bir de -doktor hayrettin bey'in de hakkinda söyledigi gibi- onu kavuran sevme sevilme ihtiyaciyla çok güzel, çok güzel demenin yetersiz kaldigi bir insan oldu feride benim gözlerimde. ve hatta nickimi lacrima'dan feride'ye çeviresim geldi simdi bir an, o raddededir. ben mi feride'ye benziyordum da o yüzden o kadar sevdim bu romani, bu kadini; yoksa bu kadar sevdigim için mi kitabi o kadar benzedim, ya da benzemek istedim feride'ye.. bilmiyorum. fakat itiraf edeyim ki, çocukluk yillarim dügünümden bir gün önce nisanlimin beni aldattigini ögreneyim de kendimi anadolu'ya vurayim, ögretmen olayim, isik saçayim gibi tuhaf fantezilerle geçti (aslinda bu hususta çok yalniz oldugumu da sanmiyorum, "feride'nin cumhuriyet kadinlari üzerindeki etkisi" ve benzeri birkaç yazidan okuduklarimi hatirlayinca).
    çok okudugumdan mi, yoksa resat nuri'nin içten tarzindan mi, yoksa ikisi mi bilmiyorum, ama bana kesinlikle fiction gibi, yaratilmis gibi, hayal mahsulü gibi gelmiyor anlatilanlar. gelmesinler.
    en sevdigim sahnelerse, ne bileyim, kamran'in at arabasiyla tekirdag'a yolculugu sirasinda enistesiyle feride hakkindaki konusmasi, feride'nin kamran'in evlilik fotografini gördügü an, "kalpsiz", uçar kaçar feride'nin aldatildigini ögrenmesinden hemen önce bir kayanin üzerine oturan kamran'in altina paltosunu serip "bundan böyle seni muhafaza etmek biraz da benim vazifem kamran" demesi, kamran'in buna "bunlar zannederim ki simdiye dek senden duydugum en güzel sözler feride" diye cevap vermesi, zeyniler köyündeki ölüm oyunlari, mühendislerin fransizca bilmedigini sanarak feride hakkinda fransizca konusmalari, müjgan'in feride'ye zorla kamran'i sevdigini söyletip sonra da "zannederim ki o da sana karsi lakayt degil feride" demesi, feride'nin müjgan'la kamran'in konusmasini duymamak için delice kaçmasi, sonra kiraz agacina çiktiginda yasli bir adamla yaptigi sohbet... bunlar saymakla bitmiyor.
    son olarak kitabin tüm güzellikleri yaninda dilinin ve üslubunun da hayranlik uyandirici oldugunu söyleyeyim, çalikusu'nun roman olarak tefrika edilmeden önce (sene 1922'dir) "istanbul kizi" adiyla bir tiyatro oyunu olarak yazildigini ve hatta feride isminin kitabin içerigine, mesajina da uygun olarak "basina buyruk, gururlu" oldugunu da ekleyeyim. kitap nasil bitiyorsa ben de öyle bitireyim bu feci bir his budalasi imaji çizdigimi düsündügüm entryimi: "yanlarindaki agacin dalinda bir çalikusu ötüyordu".

  • bazen isterdim ki, oğlumla konuşurken, amerikan filmlerindeki gibi; "bak evlat ben küçükken babam bana şunu demişti" ya da " dedem derdi ki" diye başlayan cümleler kurmak, ona bilge bir akrabamdan, ya da sadece sıradan bir söz söyleyerek beni ta çocukluğumda bile etkileyebilen annemin bir lafını örnek verebilmek isterdim gerçekten. ama bakıyorum bakıyorum, arıyorum tarıyorum, yok ulan, bir tane ilaç olsun diye beni ciddiye alıp bir şey diyen olmamış mk.... ya "atkını sıkı sar üşütürsün" demişler, ya da "oğlum şu bakkaldan bi ekmek al eve gelirken" demişler. insan iki özlü söz eder, o yıllarda aklını alır evladının değil mi be hey ebeveynlerim.

    amerikan filmlerinde en çok buna özeniyorum aq... işe bak