hesabın var mı? giriş yap

  • az önce cüzdanımda bir şeye bakarken, rahmetli babamın yoğun bakımdayken konuşamadığı için söyleyeceklerini yazdığı kağıtları gördüm yine (bkz: yazarların cüzdanlarında taşıdığı garip nesneler/#65366827). ilk satırında "kaç gündür hastanedeyim?" yazıyor. ikinci satırında ise "paray" yazıyor sadece. "parayı nasıl hallettiniz?" gibi bir şey soracaktı büyük ihtimalle, solunum makinasına bağlı halde konuşamazken. ama elini tutup kağıdı gülerek almıştım, sen onu boş ver diye. o kağıtta öylece, silik bir "paray" duruyor hala, hançer gibi bir yokluğun yazıtı gibi.

  • arabamı satarken anahtar pozu için ısrar etmişti sattığım eleman.facebookta paylaşacakmış ben ona anahtarı verirken altına da ailemizin yeni üyesi kırmızı boğa * falan yazıcam dedi.ben de borç harçtan sattığım için zaten kardeş uzatma aldın işte ne resmi dedim.daha sonra adam gel bi yemek söyliyim ama şu resmi çekinelim demişti.ben de hayatımın ilk reklam anlaşmasını 1.5 et dönere yapmış oldum.

  • egitilmemis ve nota bilgisi olmayan kisilerde de bulunabilen, dogustan gelebilecegi gibi sonradan da kazanilabilen ya da gelistirilebilen, ama asla tam anlamiyla kusursuz sonuc veremeyecek olan duyum ve ses algilama, karsilastirma yetenegi.
    bu yetenege sahip kisi, seslerin birbirine olan uyumuna ve araliklara bakarak, aralarindaki detonasyonu anlayabilir. senfonik eserlerdeki solo keman sesi istisnasiz detone olacagindan, bu yetenege sahip kisiler sadece birkac virtuozun kayitlarini dinleyebilir. hatta onlardaki detonasyonu bile farkederler. bu yuzden aslinda dinleyici olarak mutlak kulaga sahip olmak rahatsiz edici bir durumdur.*
    referans olmadan tonu saptamak ise ayri bir olaydir. yine mutlak kulak gerektirir, ancak bunu yapabilmek icin ayrica ciddi muzik egitimi almis olmak ve en azindan bir notayi (bkz: la) kafaya kazimis olmak gerekir. bircok kisi aslinda mutlak kulak sahibidir, ancak muzik egitimi almamis olanlarda bunun farkedilmesi zordur ve muzik egitimi alan insanlarin buyuk bolumu bu yetenegi kazanir. ancak referans olmadan frekansi ya da tonu saptayabilmek daha zor bir beceri oldugundan, aslinda yanlis olmasina ragmen bu tanim hep o ozellige de sahip olanlari tanimlamak icin kullanilir. hatta muzikle ilgili onemli isler yaptigi dusunulen herkese bu yetenek yakistirilir. oysa ne sanildigi kadar az bulunur, ne de sanildigi gibi her onemli muzisyende...

    bu arada akbil sinyalinin 4'lu ya da tam aralik oldugunu anlamanin mutlak kulakla hicbir ilgisi yoktur.

  • stalin tarafindan, turkiye cumhuriyeti ile birlesebilme ihtimallerini ortadan kaldirabilmek icin nazilere casusluk yaptiklari bahanesiyle orta asya ya surulmus turk toplulugu.. ozbekler tarafindan, ozbekistan' dan zorla cikarilmislardir. kendi kulturlerini, benliklerini, gelenek ve goreneklerini korumayi basarabilmis bir türk toplulugudur. bir kismi turkiye de bir kismi azerbaycan da ve orta asya nin degisik bolgelerinde hayatlarini surdurmektedirler.

  • manevi bir zorunluluktur. kafa yukarı kaldırılır aynı zamanda kaşlar da yukarı doğru gerdirilir. binmeyecek olmanın sizi üzdüğünü anlatan bir ifade takınılır ve şoförün gözlerinin içine bakılır.

  • aaa hem de bizimki gibi demokratik bir ülkede. ne şaşırtıcı. tabi canım akpnin politikalarını eleştirmek vatan hainliği zaten.

  • doğru kararla işten çıkarılmıştır. kurumsal kimliği olan bir yerde babanın kahveciden bozma kafesi gibi ortalığa krema fırlatamazsın.

  • iğrenç yorumdur. kimi savunduğu, ideolojisi önemli değil. sorun kafada, kafanın işleyişinde. bir kadın nasıl kendini sadece çocuk doğuran, ev işi yapan, konuşmaya bile korkan, ikinci sınıf, hayatta var olmayan biri olarak görür bunu kendine yakıştırır? bunu anlamıyorum.