ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en huzurlu şeyi
-
evde tek başıma geçirdiğim günler.
pek sevmediğim rutinler & zorunluluklar bile gözüme batmıyor.
yeter ki yalnız olayım, yalnız kalayım.
sözlükle ilgili büyük yanılgılar
-
"sozlukte imaj yaparsak bize de bi iki karı düşer"
külliyen yanlış.iki saattir her spor alanında başarılarımı anlatıp, done veriyorum, bir allahın kulu damerhaba tanışabilir miyiz, yalaşabilir miyiz demedi.
oysa ki irc de yüzücü22ist-m nikimle gecede iki tane düşürüyodum.
hatayspor
-
başlığı altında saçma sapan entry'lerin girildiği takım. adam olsaydık da hatay'a 3-0 değil 1-0 yenilseydik. ya da 90+5'te kendi sahamızda rize'den 4. golü yemeyip 1 puan bari alsaydık. 76. dakikada 3-1 öne geçtiğimiz maçta beşiktaş'a 4. golü atıp şampiyonluğu genel averaja bırakmasaydık. şampiyonluk maçında averaj lazımken emre akbaba ve arda turan gibi el frenlerini ilk 11 başlatmasaydık. bunların hiçbirinin suçlusu hatayspor değil. 30 yıldır ankaragücü maçını konuşan beyinsiz adamlardan bi farkınız olsun.
90'ların en iyi pc oyunları
-
(bkz: age of empires)
(bkz: delta force)
ek : vay anasını sayın okuyucular. şu an ağlıyorum. ilk kez debe'ye girdim. debelediğiniz için teşekkürler. doksanlara selamlar!
avrupa'da akaryakıt 1 euro bizde de 1 euro
-
dur bakalım daha ne kadar düşecekler. yazık.
tinercilerle yaşanan diyaloglar
-
hasta hissettiğim için bugün ofisten erken çıktım, ortaklar caddesi'nden mecidiyeköy'e yürüyorum bir iki saat önce... carrefour'u biraz geçince karşıma 16-17 yaşlarında tinerci bir çocuk çıktı.
t: allahına kurban olayım abla, bir dur, bir dinle.
r: dinliyorum kardeşim, anlat.
t: allah benim belamı versin, seni rahatsız ediyom ama yalan söylüyosam şurda can vereyim kardeşime bez almam lazım.
r: anladım, yemin etmen gerekmiyor ama bez alacak kadar param yok (gerçekten de param yok, birkaç lira bozuk para var cebimde).
t: abla sen şimdi diyon ki bu kesin başka bir bok alacak ama bez alacağım abla, allah çarpar, yemin ettim bak.
r: güzel kardeşim, ben sana para verdikten sonra ne alırsan alırsın, o senin bileceğin iş ama inanıyorum ben sana. sorun şu ki cebimde para yok, bozukluklar var, 2 lirası dolmuş için bana lazım, 1 lirasını da sana vereyim.
t: allah razı olsun abla.
şimdi buraya kadar olan kısmı standart para isteyen-para veren muhabbetiydi ama buradan sonrası asıl beni düşündüren. çünkü konuşmaya başlayana kadar ben vicdanı sömürülecek bir yabancıydım, karşımdaki çocukla insan gibi konuşunca bacı oldum bir anda ve hemen erkek koruma kalkanları açıldı.
t: bu arada elbisenin düğmesi açılmış abla, ilikle onu istersen.
r: biliyorum, düğme açılmadı, elbisenin dekoltesi o.
t: abla, it var, kopuk var. iyi insansın sen, rahatsız ederler üzülürüm. gerçi ben görürsem seni rahatsız ettiklerini takarım pıçağı abla.
r: beni rahatsız edemezler, sen merak etme. ben kendimi savunurum.
t: abla küçücük kadınsın, nasıl savunacan kendini?
r: bir bu kadar da yerin altında var, merak etme kardeşim. rahatsız edenin ağzına sıçarım ben.
t: feminist misin sen abla saçlar falan kısa?
r: feministim.
t: erkeklerden nefret mi ediyon?
r: yoo, ne alaka?
t: ama saygı da duymuyon di mi?
r: bana saygı duyanlarına saygı duyuyorum, saygı duymayanlarına saygı duymuyorum.
t: ben sana saygı duyuyom abla.
r: ben de sana saygı duyuyorum kardeşim.
t: harbi mi?
r: harbi.
t: ben bez almıycam, paranı geri vereyim mi?
r: yok, sende kalsın ama dikkat et kendine...
t: sağol abla, allaha emanet. eğer biri rahatsız eder de ağzına sıçamazsan haber ver, deşeriz cigerini.
the patriot
-
mel gibson'ın en iyi ve en duygusal filmlerinden biri,braveheart'ın farkı bir versiyonu,lakin fazla amerikan propogandası yaptığı yönünde eleştirilerek,braveheart'ın gölgesinde kalmıştır,ama ben yine de bunu braveheart'dan daha fazla severim,zira işin propoganda yönünü bir kenara bırakırsak,aile bağları ile ilgili yönü hakkaten duygusaldır.
narkotik olmadığı halde kafa yapan şeyler
-
balon şişirmek, çamaşır suyuyla ev temizlemek, üst üste bir kutu kadar kibrit yakıp ilk çıkan kokuyu içe çekmek, kollarını iki yana açıp birkaç dakika boyunca dönmek, pencereden sarkmak, sabah gözü açar açmaz yataktan fırlamak, altı saat ve üzeri süre boyunca yerinden hiç kalkmadan ders çalışmak, uyumamak (ikinci günden sonra yaşanan kafa muazzam, dört günden sonrakini anlatmaya dilim varmaz), yastığa suratı gömüp nefes yettiğince çığlık atmak, yarım metre yükseklikten atlamak (min. x5 tekrar), salıncakta kafayı geri atarak sallanmak, kaydıraktan ters kaymak, yine parktaki o ellerle tutularak ilerlenen demir çubuklu şeyde dizlerini sıkıştırarak baş üstü durmak, uhu koklamak, çıkan yürüyen merdivende iniyormuş gibi durmak, hareket halindeki arabadan kafayı çıkarıp gözleri kapatmak, aşık olmak, iş makinası izlemek, taraftar kavgası olan ortamda bulunmak, otobüste çılgınlar gibi ağlayan üç yaşlarındaki çocuğun yanında oturmak, yeni doğan bir buzağının ve annesinin hareketlerini izlemek, üst üste iki demlik çayı tek başına içmek, aldatılmak, uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birisine koşup hızla sarılmak, yanından geçen seçim otobüsünün şarkısına maruz kalmak... hepsinin sonunu garanti ediyorum. benden bu kadar. narkotik peşimde.
hiç komik olmayan komedyenler
-
(bkz: atalay demirci)
ben lannister'im eşim stark
-
"-stark diye bir ırk yoktur. starklar aslında lannisterdir ve kartal yuvasına kışın kar yağınca stark skurt sesleri çıktığı için oradaki insanlar kendisini stark zannederler... onlar aslında dağ lannisterlarıdır.." *
atatürk havalimanı taksilerine boykot
-
kişisel düşüncem bugünden itibaren yapılması gerekendir. acil ihtiyaç olmadığı sürece, havaalanı taksileri kullanılmamalı. bunun yerine toplu taşıma, eş ve akrabaların arabaları, daha geniş ölçekte kullanılmalıdır. bugünden itibaren havaalanı taksileri benim açımdan zaten kullanmak bir yana yüzlerine bakılmayacak taksilerdir.
muhafazakar kesimden 19 mizahi paylaşım
-
gülmekten; zemzem suyunu püskürtüp, seccadeden düştüğüm paylaşımlar. allah kabul etsin.