ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kelepçeli liseliye yumruk atan kadın
-
saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....
metal müziğin çöküşü
-
azıcık takip edenler hala canavar gibi albümlerin çıktığını görür.
2018'de çıkan sağlam albümlerden bazıları;
behemoth-i loved you at your darkest
at the gates-to drink from the night itself
deicide-overtures of blasphemy
ghost-prequelle
kataklysm-meditations
thy catafalque-geometria
watain-trident wolf eclipse
soen, whitechapel,soilwork ve slipknot başarılı singlelar yayınladı.albümler yolda. kısacası metal müzik hala sağlam şekilde devam ediyor. sadece bizim ülkede yeterince organizasyon olmadığından artık ilgi yok sanılıyor.
düzeltme: slipknot iki defa yazılmış.düzeltildi.
başım açık beni çıkarmayın
-
saygı duyulmalı, çıkarılmamalı.
debe editi;
(bkz: silivri canları)
https://instagram.com/…icanlari?igshid=wewqal26aqzc
desteğe ihtiyaçları var. duyarlı suserlar, 10, 20, 50 tl bağış yapın lütfen.
10 tl için sctotem
5 tl icin scfarkındayım
50 tl için scvarım
yazıp 8071'e gönderiyorsunuz ve sayenizde birkaç can aç kalmıyor.
lütfen.
liverpool kalecisiyle yanlışlıkla yapılan röportaj
-
mutlu etmiştir. niyeyse mutlu oldum. amcanın dikkatle dinlemesi, sonra heycanla evet ben de ordaydım demesi. ne güzel. oynadığı maçın hatırlanmış olmasının verdiği mutluluk da güzel.
bu arada ne güzel ülkeler var lan dünyada. mutlu edicek şeyler de oluyor bazı ülkelerde.
türkiye'de yaşayan 481 bin üstün zekalı insan
-
bedelli askerlik bekliyorlardır.
teog'da 17000 birinci çıkması
-
- tabi ya! ben paşayım, sen de paşasın, hadi siz de olun, hepimiz paşayız.
abdulhamit'in torununun ev yapımı salça satması
-
ben bir sakınca görmüyorum. bu ülkedeki her vatandaş nasıl parayı emeğiyle kazanıyorsa, bunlar da galatasaray adasını falan istemek yerine emeğiyle para kazanmayı öğrenecek.
ayrıca fırsat ve ortam bulsa tepemize çıkacaklar, bırakın salça malçayla oyalansınlar.
yaran fıkralar
-
üniversite öğrencisi mantık sınavında.
profesör: uçakta 500 tuğla var. biri düştü, kaç tane kaldı?
öğrenci: 499.
p- doğru! peki, bir fili kaç adımda buzdolabına sokarsın?
ö- üç adımda. buzdolabını aç, fili sok, buzdolabını kapat.
p- doğru! peki, zürafayı kaç adımda sokarsın buzdolabına?
ö- dört adımda. buzdolabını aç, fili çıkart, zürafayı sok, buzdolabını kapat.
p- doğru! aslanın doğum gününe tüm hayvanlar gitmiş, biri hariç. hangisi?
ö- zürafa. o hâlâ buzdolabında.
p- doğru! bir nine timsahlarla dolu bir bataklıktan geçmek istiyor. bataklıkta kaç timsah var?
ö- sıfır. onların hepsi aslanın doğum gününde.
p- doğru! nine bataklığı geçmeye başlamış, fakat ölmüş. neden?
ö- kafatasının çatlaması sonucu.
profesör: nasıl yani?
öğrenci: ilk sorudaki tuğla!
profesör: !!??!
bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak
-
football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.
simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.
süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.
benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.
6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi
-
bunca kepazelige rağmen hala bunlara oy verecek olanların ben taa amina koyim.
prof. dr. dr. h. c. mult. a. m. celal şengör
-
google'dan üşenmedim baktım;
prof. dr.
bildiğin profesör doktor demek
dr. h. c.
honoris causa olarak geçen ve kişinin yaptığı önemli bilimsel araştırmalar sebebi ile kendisine verilen bir ünvanmış. fahri doktora gibi galiba.
mult.
multiple yada multiplex olarak geçen bir ifade yani birden farklı bilimsel alanda h.c. sahibi olan kişiye verilen ekstra bir ünvanmış bu da.
a. m.
celal şengör'ün ön adlarıymış. ali mehmet.
hepsi bu.
kaşar sucuk salamın sofrada lüks sayıldığı yıllar
-
o yıllarda aldığın kaşar ve sucuğun kalitesindeki ürünleri şimdi alsan, yine lüks sayılır merak etme.
(bkz: nerede o eski kaşarlar)