ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingiliz dili ve edebiyatı
-
bu bölümden mezun olursanız inanılmaz bir genel kültür elde edersiniz. biraz da kendini geliştirmeyi seven biriyseniz her alanda bir söyleyeceğiniz olur. hele iyi bir üniversitedeyseniz sadece edebiyatla sınırlı kalmazsınız. psikoloji, felsefe, film/tiyatro eleştirisi, çeviri, tarih ve hatta fen dersleri bile alırsınız. lakin türkiye şartlarında yapabileceğiniz en iyi şey akademide devam etmektir. öğretmenlik bölümüyle karşılaştırmak ise başlı başına yanlıştır. iki bölümün dil puanıyla girilmesi haricinde uzaktan yakından alakası yoktur.
iz bırakan kitap cümleleri
-
" yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insan oğluna, yani dinleyeceksin onu, niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. bazen yalan, insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur..."
bozguncu - maksim gorki
emlak balonu
-
ulan adam hem ülkenin mühendisinin, beyaz yakalısının ev alamadığını dile getiriyor hemde balonun olmadığını söylüyor. savunmak için kafayı çizdiler.
göğüs dekoltesine bakmamaya çalışmak
-
kornerden gol attım, kendi paramı kazandım ev geçindirdim, kamyon sürdüm, yükseklik korkumu yendim, fakat bu başaramadığım bir eylem. çok zor çok.
gözlerim hafif şehla ise sebebi bu dekolteler.
ecdadımızla dalga geçen o kıza osmanlı şamarı
-
"dünyaya zulmeden bir milletin dilini öğrenmişsiniz" deyip "7 cihana korku salan" osmanlı'yı öven bir kişinin videosu.
doğru ya batı yapınca zulüm, osmanlı yapınca fetih, ecdad, din iman.
tarihi iki yüzümüzle okumayı bıraktığımızda insan olacağız, gerçekten.
memur-sen'in geçinemiyoruz açıklaması
-
memurum.
beter olun.
vekillik kapacağım diye hükümetin teklifinden daha azını kabul eden başkanı, başıma bir iş gelmesin veya ufak da olsa bir koltuk kapayım diyen üyeleri olan sendika.
eşyadan öğrenilen hayat gerçeği
-
sürahiyle vazoyu ayıran tek şey kulptur.
demek insanlara tutabilecekleri bir kulbunu sunmazsan, çok çok içine bir çiçek koyup masanın üzerinde öylece bırakır seni rahatsız etmezler. ama tutunmaları için kulpların kolların olursa, bugün suydu, yarın meyve suyuydu seni doldurur taşırır, mutfakla yemek masası arasında dolaştırırken elbet bir gün de yere düşürüp kırarlar..
hastasıyım düz mantığın.
kablosuz pilsiz topsuz mouse
-
organik mouse'dur bu.. bildiğin fare'dir.. peynirle çalışır..
metroda yaşanan dumur olayları
-
gün itibariyle şahit olduğum tatlı bir evlilik teklifi.
yanımdaki elemanın bir anda üzerindeki kazağı çıkararak, üstünde "x benimle evlenir misin?" yazılı tişörtü sevgilisine göstermesi, akabinde amerikan filmi havası yakalayan metro yolcularından alkışların kopması, klasik olduğu üzere elemanın diz çöküp yüzüğü kızın parmağına takması ve en güzeli de yolculardan bembeyaz saçlı yaşlı bir teyzenin "annenin-babanın haberi var mı kızım?" diye sorması.