hesabın var mı? giriş yap

  • aynen şu diyalog yaşandı demin:

    rıdvan: fenerbahçenin kendi sahasında 9 galibiyet 2 beraberliği var. arkadaşlar keşke puanıda yazsalarmış.
    güntekin: 29 puan toplamış hocam.
    rıdvan: nasıl, nerde yazıyor ?
    güntekin: 3x9=27+2=29 puan hocam.

  • "yeni tanıştığım kızdan telefon numarasını istedim. 0 900 esprisi yaptı, iş değil cep istiyorum dedim.. bir daha espri yapamaz sanırım."

  • sezonu anca 5.-6. bitirebilecek bir kadronun sezonu üç kupayla bitirmesini sağlamış müthiş kaleci.

  • bana gore kendisi telefonla konusurken, durup dururken, dur bak sana kimi veriyorum diyerek telefonu uzatip, 32 dis siritan insandir.

    kendi kafasi oyle guzel ki, senin de mutlu olabilecegini dusunuyor.

    kas goz yapip bozmayin su guzel adamlari ya.
    canim canim.

  • polisin sizden kimlik isteme yetkisi vardır. sizden kimlik isteyen polise kimliğinizi göstermezseniz bunun sonuçları vardır. bir kadın gidip de polise zorla kimlik veriyorsa başka tabii. yani polis sizden kimlik isteyip kimliğinizdeki bilgileri kullanarak size sosyal medyadan arkadaşlık isteği göndermişse, ileti yollamışsa en basit ifadeyle devletin kendisine verdiği yetkiyi kişisel amaçları için kullanmıştır. bu da kanunlara aykırıdır. meslek etiği açısından da asla doğru değildir zaten. kısacası bir kadın polise kimlik göstermediğinde nasıl ki bir sonuçla karşılaşacaksa benzer bir sonuçla da o kimlik bilgilerini kullanarak sosyal medyadan arkadaşlık isteği vs. gönderen polis de karşılaşmalıdır.

  • bu sabah devam eden anlamsiz olay. saat sabahin koru ve imam efendi hutbeyi ayni ezan gibi tum mahalleye dinletiyor. 7 aylik kizimin uykusunun icine etti. kiz deli gibi agliyor. polise mi sikayet edeyim bekciye mi gideyim yoksa sen napiyosun haci diye camiye mi gideyim? ya ben hutbeyi dinlemek istesem zaten bayram namazina giderim. kimi nereye sikayet edecegiz bu ne dusuncesizliktir ya saat sabahin koru ya.

    namazi disarida kilanlar icin sesi disari veriyor diyenler olacaktir. kapasitesi yetmiyorsa fazla adam almayin arkadasim kimsenin colugu cocugu sabahin altisinda uyandirmaya hakki yok.

    edit: lokasyon istanbul kucukyali emek cami

    edit: sampiyonluk kutlamalarini, muzik sesini, eglenceyi ornek verenler olmus. sabah 06:00dan bahsediyoruz. ortamda cit sesi dahi yokken bas bas hutbe okumanin savunulacak hicbir nedeni olamaz. ayrica siyasal islamin bayrak salladigi bu gunlerde bunun toplum icinde yasamakla uzaktan yakindan alakasi yok bu bildigin islami showdur. tipki olur olmadik seylere sela okunmasi gibi.

  • (bkz: y kuşağının sık sık iş değiştirmesi/#62011350)

    diplomayı alır almaz genel müdür olmayı bekleyen ve asgari düzeyde iş ahlakına sahip olmayan bazı denyoları bir kenara bırakacak olursak, yeni neslin iş hayatının kendilerini köleleştiren şartlarına hayır demelerine, özgürlüklerine sahip çıkmalarına ve iş için değil hayatları için yaşamalarına hayranım. onlar böyle oldukça gözleri "kariyerkariyer" dönmüş, hayatları iş olmuş, robotlaşmış, ruhları donmuş, linkedin'de sikko hikayelerle ego tatmini yapan antikalar şok üstüne şok yaşıyor. aferin lan yeni nesil.

    bu eski kafanın sözlüğe yansımasına bakın. şu başlık 2007'de açıldı ve milet ardı ardına aynı doğrultuda yazılar yazdı: ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste. mizah için açılmış ama bir realiteye de işaret ediyor: hayatı iş olmuş eski nesil.

    bu başlık bugün açılmış olsaydı ayar üstüne ayar yazılırdı.

  • bedensel engelli olmamın, doktorlar tarafından tek nedeni olarak görülen çernobil’i anlatan dizi...
    izlerken sinirleniyorum, geriliyorum ve yer yer gözlerim doluyor... hayatımı mahveden çernobil’i tüm detaylarıyla biliyordum ama böylesi bir canlandırma beni derinden sarstı. insanoğlunun aç gözlülüğünün açıkça görüldüğü bir olay. kesinlikle bir kaza değil...
    ne söylesem boş...

  • itibarı var mı ki suikastı olsun? dediğimdir.

    edit: uziyi ne tanırım ne de 1 kere dinlemişimdir. sen dünkü boq isen başkasına boq atamazsın arkadaşım. sana verilene razı olacaksın. gelmişsin 30 yıllık sanatçıyla kendini bir tutuyorsun. sen de müziğe yıllarını ver sen de saygınlık kazan. uzun vadede bu tarz dissler işe yaramaz.

    musti zaten yıllar önce buna cevap vermiş

  • gazinolar devrinin meşhur assolistlerinden sevim tuna anlatıyor:

    "izmir'den ankara ’ya geldim. çok da gencim. bir gazinoda programa çıkıyorum. bayanlar matinesinde bazı bayanlar beni evlerine çaya davet ettiler. çıktım yola, aaa !.. adresi almayı unutmuşum. sadece 17 no'lu apartman olduğunu biliyorum. bir de dere lafı aklımda kalmış... nasıl olsa şöför bilir diye atladım taksiye...

    - şeye gidicem, dedim, hani dereli falan bir semt var ya... şöför babacan bir adam... şöyle bir baktı aynadan gülümsedi.

    - bentderesine mi?

    - evet oraya 17 numaraya gidicem.

    şöför yine aynadan bakarak konuştu.

    - yeni mi geldin sen ?

    bende gazinoyu kasdediyor diye cevapladım.

    - evet bir ay oldu başlayalı.

    - daha önce neredeydin ?

    - daha önce izmir de çalışıyordum.

    biraz daha gittik, yine sordu.

    - müşteri nasıl, kalabalık oluyor mu ?

    gazinodaki program tuttuğu için bende hevesli hevesli anlattım.

    - oooo, müşteri kum gibi kaynıyor... herkes çok memnun...

    - memnun, iyi haaa ?

    - eee tabii bütün kadro müşteriyi memnun etmek için uğraşıyoruz.

    - ben epeydir gitmedim , fiyatlar nasıl ?...

    - ucuz ucuz... ucuz iyi yani.

    - sen çok kalıyor musun ?

    - ben yirmi dakika kalıp iniyorum.

    - yirmi dakika haaa... epeyce... bari geleyim bu akşam...

    - aaaa, gel bu akşam beklerim...

    söför şaşkın , ben geveze , anlata anlata geldik... aaaa bir de baktım ki acaip bir yerdeyiz.

    - neresi burası, dedim şöföre ?

    - bentderesi, dedi ...

    o zaman anladım ki ben aslında bülbülderesi'ne gidecekmişim ..."

  • mc donalds'a

    uzun suredir sizden siparis vermiyorum cunku her seferinde hem yanlis, hem gec gonderiyorsunuz. lutfen sicak, dogru ve zamaninda gonderek tekrar guvenimi kazanin.

    sonuç: siparis 75 dakikada soğuk geldi.

  • yerçekimi ile ölçmek güzel yöntemdir. yerçekimi sabit (hemen hemen), kullanacağın su ya da kumun özkütlesi, hacmi belli. kullanacağın düzeneğe göre ölçüm yapmak mümkün olurdu.
    sabah - akşam döngüsü olmasaydı bile eninde sonunda uyku - uyanıklık döngüsünü kullanarak yerçekimi saatini ayarlamak mümkün olurdu.

    beyin fırtınası olması için biyolojik saat de düşünülebilir. mesela bir gram taze ekmeğin küflenmeye başlaması için gereken zaman. buna göre 1 gr sonra buluşuruz, 5 gr sonra okul bitecek vs... gibi birim de uydurmak mümkün.

    çobanlar çoğunlukla mesafeleri (dolayısı ile zamanı da) sigarayla ölçer. “dayı bilmem ne tepesine ne kadar yol kaldı?” diye sorarsanız “3 sigara içimlik yolu var” cevabı muhtemeldir. bu da hem mesafe hem zaman hakkında fikir verir.

    çok daha net ölçüm için gökyüzünde bir pulsar bulup bunu saat gibi kullanmak da mümkün.

    sen yeter ki zamanı ölçmek iste, gerisi kolay.