hesabın var mı? giriş yap

  • annelik içgüdüsünün ne kadar kuvvetli olduğunu ve annelerin evlatlarını korumak için neler yapabileceğini bi' düşünün. şimdi de, bu kuvveti yerle bir edebilecek kadar kuvvetli başka bi' güç düşünün;

    tutucu toplumun hepimizin üzerinde kurduğu baskı.

    şimdi asıl suçluyu bulalım pek sevgili kaypak halkım.

  • keşke hiç konuşmasaymış. ne kadar boş beleş bir konuşma bu. böyle durumlarda ağzından çıkana 10 kat daha fazla dikkat edeceksin.

  • ortak arkadaşların olduğu durumlarda, "bu dosyaları silmeniz bazı programların çalışmamasına sebep olabilir" şeklinde bir uyarıyla karşılaşılabilir.

  • hanımefendinin instagramında 5 dk gezince bir arkadaşımı hatırladım. pendikte bir gecekonduda yaşıyorlardı. çok büyük bir şirkete sekreter olarak girdi ne yaptı ne etti 6 ay içinde şirketin sahibini kafaladı evlendi. aynı bu abladaki gibi 20-30 yaş fark var. ondan sonra yüce dağları ben yarattım tribinden çıkamadı. konuşurken ben bu şirkete ömrümü verdim diyor 2 gün gitmesem batar diyor. terfi etti tabi muhasebe müdürü gibi bir şey oldu. en son birlikte happy moonsa gittiğimizde garsona benim yemeğimi herkesten önce getireceksin!!! deyince son görüşmemiz oldu.

    bu ablamızda da onu hissediyorum bir şeyleri hazmedememiş gibi. sürekli tüm postlarda ben buraya tırnaklarımla kazıya kazıya geldim imajı vermeye çalışıyor da içi boş çok belli.

    -yazan arkadaşa telafi edebiliriz bir aksaklık olmuş olabilir deseydi bugün kimse bunları yazmayacaktı ama onun yerine arkadaşın yaşadığı evin neminden( yani sen fakirsin rutubetli evde oturuyorsun diyor ) bahsetmeyi daha uygun görmüş. kibir en büyük günah.

  • "a'nın tadı eskisi gibi değil" muhabbetlerinin büyük çoğunluğunda tadın eskisi gibi olmamasının sebebini açıklamak için bu terim kullanılıyor. içki markalarını fişleyen gıda dedektifinin yaptığı paylaşımların merkezindeki olay da bu. gelişmiş hiçbir ülkede aynı marka da olsa aynı içerikte ürün olmamasının, burada market raflarında bulduğunuz ürünlerin %90'ını avrupa'da satamayacak olmanızın sebebi de bu. yani aslında ne olduğunu biliyorsunuz. ne olduğunu tecrübe ettiniz. sadece birinin bunu isimlendirdiğini duymamıştınız. tıpkı "bunun da paketi küçüldü/eskiden daha büyüktü" dediğiniz şeylerde gördüğümüz shrinkflation gibi.

    aynı ürünü 3 sene önceki hali ile aynı boyutunda ve aynı kalitede almak için 5 katı para ödemeyeceğimiz için fiyatlar 3 kat artarken aradaki değişim shrinkflation ve skimpflation denilen bu kavramları yaşatarak oluyor. berbat durumdaki ekonomilerin kaçınılmazıdır. her ürünün daha kalitesizi satılır. cep telefonu bile gelirken aynı işlemci ile gelmiyor. araba bile gelirken aynı kalitede gelmiyor. sonra da ekşi sözlük'te marka marka "... rezaleti" başlığı açıyoruz.

  • yaptığı dizilerin friends ile tek benzerliği sit-com olmasıdır. uzaktan yakından alakası yoktur. benzeten insanın sadece iki sit-com izlediğini düşünürüm. friends'te 6 ana karakter varken bu kadının dizilerinde 132 tane karakter vardır. karakterlerin çoğu kaliteli olmakla beraber yaptığı iki dizide de bu karakter bolluğu dizinin boka sarmasına, takip edilemez ve itici bir hal almasına sebebiyet vermiştir. yaptığı iki dizide de modern dünyada yaşamını sürdürmeye çalışan geleneksel türk ailesini işlemiştir diyebiliriz. friends'le alakasını düşünsem düşünsem bulamam. avrupa yakasında babasının muhalebicisini işleten volkan ve dergi editörü kız kurusu adını unuttuğum karakterlerin ya da ev mekanının, dergi ya da muhallebici dekorunun friends ile ne alakası vardır kardeşim. göz var izan var. oturup uğraşsan bulursun, illa ki. geniş aile'de ya da ne bileyim arka sokaklar'da bile bulursun.