hesabın var mı? giriş yap

  • bardağınıza birden boca ettiğiniz kolanın taşacağını görüp, eğilip taşan kısmını höpürdetmek. karşınızdaki iğrenç, görgüsüzce bir hareket olarak algılıyormuş bunu. oysa ki biz memurus çocukları alışkındık efenim hiçbir şeyi ziyan etmemeye. güzelim kola taşıp giderken bakacak mıydık melül melül? tabii ki de boşa gitmesin diye höpürdeterek içimize çekecektik. hem ilk buluşmada yapılmaması gereken bir şeyleri yapmış olmanız ileride o kişiyle evlenmenize de engel değilmiş efem.

  • bilinçli bir kredi kartı kullanıcısı için son ödeme tarihleri çok önemlidir. son ödeme tarihi, hesap kesim tarihinden yaklaşık 10 gün sonraya (hafta sonuna denk gelirse bir sonraki iş günü) denk gelir ve ekstre tutarına herhangi bir faiz işlememesi için ekstre tutarının tamamının bu süre içerisinde ödenmesi gerekir.

    öncelikle gecikmeye girmemek için ekstre borcunun minimum ödeme tutarının tamamı son ödeme tarihine kadar ödenmelidir. ekstre tutarınız 2000 tl olsun. son yasal düzenlemeden sonra kredi kartı asgari ödeme oranı %20'ye düşürüldü. bu duruma göre minimum ödeme tutarınız 400 tl oluyor. eğer bu 400 tl'lik minimum ödeme tutarının tamamı son ödeme tarihine kadar ödenmediyse hesap kesim tarihiyle son ödeme tarihi arasındaki süre boyunca (10 gün) kalan ekstre borcunun tamamına alışveriş faizi uygulanır.

    örnekle açıklamak gerekirse hesap kesim tarihiniz ayın 15'i; son ödeme tarihiniz de ayın 25'i olsun ve son ekstreniz için hiç ödeme yapmadığınızı varsayalım. ekstre borcunuzun minimum ödeme tutarının tamamını (400 tl) ayın 25'ine kadar ödemezseniz ekstre borcunuzun tamamına (2000 tl) alışveriş faizi uygulanır. minimum ödeme tutarının tamamını değil de bir kısmını ödediniz diyelim. o ödediğiniz tutar dışında kalan ekstre borcuna alışveriş faizi uygulanır. sadece minimum ödeme tutarının tamamını ödediğiniz senaryoda ise 1600 tl'lik kalan ekstre tutarı için ekstre kesim tarihi baz alınarak sadece alışveriş faizi uygulanır.

    ekstre borcu son ödeme tarihine kadar bir lira dahi ödenmemişse minimum ödeme tutarının ödenmeyen kısmı için gecikme faizi; minimum ödeme tutarının dışında kalan ekstre tutarı için de alışveriş faizi uygulanır.

    yine aynı örnek üzerinden devam edelim. bir kere son ödeme tarihine kadar (ayın 25'i) minimum ödeme tutarını ödemediğiniz için hesap kesim tarihiyle son ödeme tarihi arasındaki o 10 günlük süre için alışveriş faizi uygulandı. ayrıca kredi kayıt bürosuna da gecikme bildirimi yapıldı.

    ayın 26'sından sonra 400 tl'lik minimum ödeme tutarına gecikme faizi uygulanmaya başlar; kalan 1600 tl'lik kısma ise alışveriş faizi uygulanır. bu faizler toplanıp bsmv ve kkdf tutarları da eklenerek bir sonraki ekstrede faizler & vergiler bölümüne yazılır.

    özetle; son ödeme tarihine kadar ekstre borcunun tamamının ödenmesi en uygun durumdur. ama tamamı ödenemiyorsa bile en azından hem gecikmeye düşmemek hem de o 10 günlük süre için alışveriş faizi uygulanmaması için minimum ödeme tutarının tamamı ödenmelidir. aksi takdirde kısa bir sürede borç girdabına girmek hiç de zor değil.

  • "yaşanmaz"

    hani çeşmeler olur şehirlerin eski sokaklarında. akar böyle gürül de koca bir avuç içmek için hızlanır keyiflenirsiniz. ta ki üstüne mavi bir boyayla yazılmış "içilmez" yazısını görene kadar.

    öyle birşey işte türkiye, avucunuza dolan acı su olur.

  • (bkz: buyrun benim)

    yaptığım yanlış seçimlermiş de falan ahahaha

    herkesi kendiniz gibi başkalarının varlığına bağımlı ve/veya amsalak tiplerden sanmasanız hayatınız daha güzel olacak aslında ama neyse...

  • kardeşle bodrum'dan akyarlar'a dönerken çevirmeye yakalanırız...

    -iyi akşamlar beyefendi alkol var mı?
    -sadece 1 bira içtim memur bey
    -anlıyorum, bi kontrol edelim o zaman. üfler misiniz lütfen.

    üflenir....
    -değdi mi şimdi 1 bira için ehliyeti kaybetmeye?
    -nasıl yani?
    -limitlerin üstünde çıktı, alıcaz ehliyeti
    -ama memur bey, ben yani sadece 1 bira, nasıl ...
    -şaka şaka... sana bira diye su içirmişler, sıfır çıktı. bi daha o bara gitmeyin.
    -teşekkürler memur bey.
    -iyi akşamlar

  • nvidia ceo'su jensen huang: "kodlama devri bitti. yapay zeka sayesinde artık herkes birer kodlama uzmanı olacak."

    kaynak

    ‘herkes birer kodlama uzmanı olacak’ kısmına kısmen katılmasam da, projenin yazılımını uçtan uca yazabilecek kapasiteye ulaşacağı aşikar.

    edit: şu an çalıştığım bir projede yazılımcıları ‘yavaştan’ ekarte ettiğimizi de paylaşayım. o bakımdan 3-5 yıla neler olur bilinmez diyorum.

  • bugün başıma ikinci kez geldi.

    ilkinde altı yedi yaşındaydım. babamın yanında çalışanlardan biri beni caddeden karşıya geçirecekti. ona elimi uzattım, abdestliyim dedi ve elimi tutmadı. nasıl bir travma yaratmışsa bende, bunca yıl unutamadım. adamın giydiği mavi gömleği bile hatırlıyorum.

    neyse bugün yine aynı şeyle karşılaştım. bir görüşme yapıyordum iş ile ilgili. odaya kim olduğundan emin olamadığım birisi girdi. benimle birlikte gelen iki beye hoşgeldiniz dedi ellerini sıktı, ben de doğruldum elimi uzattım. adam abdestliyim dedi. acayip bozuldum. altı yaşında ne hissettiysem, aynısını hissettim. döndüm ona kıçımı oturdum.
    tamam inançtır saygı duyarım ama bir insanı bu şekilde bozacağına, bence abdestini bir daha alsa daha çok sevaba girerdi.

  • anlamadığınız şey tam olarak nedir?

    bu ve tayfası; gidip karikatürler üzerinden para kazanan sayfa ve siteleri dava etseler, kimse ses etmez. "haklısınız" der hatta.

    ama bu adamlar bunu yapmıyor ki?
    radyoloji sitesindeki bir forumda bir kullanıcı karikatür paylaşıyor. ve onu dava ediyorlar.
    radyoloji sitesindeki bir yazıda, karikatüre yer veriyorsun diye dava ediliyorsun.
    kişisel bir blogda 65 yaşında bir kadın iyi bayramlar karikatürü paylaşıyor ve 33binlik oluyor bir anda.

    edildiğin davanın tutarı da öyle 50-100 lira değil. 33 bin lira.

    yani bu ve tayfası diyor ki; sizin radyoloji sitenizin 5 senede kazandığı 3-4bin lirayı, benim karikatürüm sayesinde kazandın. şimdi bana para ödeyeceksin.

    bunun adı telif kovalamak falan değil arkadaşım. bırakın artık kendinizi kandırmayı.

    tüm içeriğini, parasını karikatürlerin telifli eserlerinden kazanan adamları dava edersen haklısındır.
    ancak konusu, kazanç yöntemi vb. hiçbir şeyinin senin karikatürünle en ufak bir bağı bile olmayan siteleri/blogları/forumları dava ediyorsan sen kötü niyetlisindir.

    berlin'de hamurunuza, suyunuza ne katıyorlar bilmiyorum.
    ancak bu insanların avukat masrafı yapmalarına, adliye adliye koşturmalarına, ülke içindeki bin tane sıkıntı arasında bir de sizin 30bin liralık telif davalarınızla uğraşmalarına vesile oldunuz ya. umarım bunun acısı sizden çıkar. umarım.

  • artık iyice eminim ki biz çocuk yetiştirirken bir yerlerde hata yapıyoruz. çocuk ürünleri satan firmalar bizi afedersiniz iyi skiyor. misal biz çocuğun banyo merasimi için küvetinden, filesine, köpüğünden, kremine, örtüsünden bornozuna kadar 45 parça şey aldık. istiyoruz ki onun o hassas teni (!) zarar görmesin, yumuşacık olsun, huzur içinde bir uyku için rahatlasın. ama bak bize sabun, şampuan, yağ, krem itekleyen johnson’s baby reklamındaki anne çocuğunu nerede yıkıyor?

    yahu bizim ıspanak, pırasa, domates yıkadığımız, bulaşığın yağını akıttığımız lavaboya gömmüş çocuğu, sanki çocuğu düdüklü tencereyi yıkadığı lavaboda yıkamıyormuş gibi hassas ve zarif hareketlerle yıkıyor. bir de çocuk iç sesi, bana değer veriyorsun biliyorum falan diyor. lan değer veren biziz! biz 500 lira masraf ettik senin banyon için, o sana patlıcan muamelesi yapıyor, nesine mutlu olup gülüyorsun?

    hayır arkadaş el alemin çocuğu lavaboda yıkanırken gülücük saçıyor, biz bizimkini tahtta yıkıyoruz çıkana kadar ağlıyor. niye beceremiyoruz biz bu çocuk büyütme işini. illaki avrupalı mı olmak lazım, illaki çocuğu lavaboda menemen malzemeleri ile birlikte mi yıkamak lazım? hoş kadındaki lavabo bizim küvetten büyük orası ayrı.