ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kevin costner'ın kürt açılımına tam destek vermesi
-
tarik tarcan'in obama saglik reformuna tam destek vermesi gibi bir seydir.
ali ağaoğlu facts
-
bir kaza geçirirse ucuz atlatmaz. parası neyse verir pahalı atlatır.
samsung'un fırın eldiveni göndermesi
-
karakter sınırına takılmasaydı "samsung'un ısınan telefon şikayeti üzerine fırın eldiveni göndermesi" olacaktı. *
arkadaşımın başına gelmiş olaydır. samsung telefonunda ısınma problemi olduğu için müşteri hizmetlerine başvuran kişi, 1 aylık çağrı merkezi-servis mücadelesinden sonra samsung'dan bir paket almıştır. paketin içerisinde bir mektup ve fırın eldiveni bulunmaktadır. malumunuz üzere telefonu için herhangi bir işlem yapılmadığı gibi bir de kendisiyle dalga geçilmiştir.
bu da yalanına sokuyumculara gelsin: samsung
edit: samsung sıfır s5 göndermiştir. bunu sosyal medyanın gücü olarak yorumlamak istiyorum. pek inanan çıkmamış ama viral yazanlara da taşak geçenlere de teşekkürler.
bir de eğer bu gerçek dışı ise hakkımda dava açılabileceğini söylediler. yazdıklarım gerçek olduğu için buradan samsung 'a sesleniyorum kamoon
köpektaparların skandal ses kaydı
-
köpektaparlar kötü insanlardır.
bütün insanlardan hatta kendilerinden bile nefret eden, aslında köpekleri hastalıklı egolarını tatmin etmek için kullanan kötü kalpli kişilerdir.
wifi açıkken sakın uyumayın
-
expert: uzman
performance: performans
disease: hastalık
cancer: kanser
kezbanietzsche: fatal error
edit: yukarıdakilerden bağımsız olarak konuşacak olursam wi-fi açık yatanın çocuğu doğu perinçek gibi olabilir diyebilirim. gece yarısı "sen wi-fi açık uyudun!" diye gelip uykunuzu haram edebilir.
abdulhamid han sondaj gemisi
-
"...donanma, hem fransızlarla ingilizleri bize düşman ediyor, hem savaşta bir işe yaramıyordu. faydası olmayan fakat zararı olan bir şeyi muhafaza etmek aklın icabı dışındadır. donanmayı haliç'e çektirdim ve böylece fransız ve ingilizlere, akdeniz'de kendileri ile boy ölçüşmeye niyetimiz olmadığını anlatmış oldum..."
kaynak: ismet bozdağ,
(sultan abdülhamid'in hatıra defteri, sayfa 72)
ikinci abdülhamid'in bu acizlik kokan sözleri, aslında imparatorluğun deniz hak ve çıkarlarından ne kadar uzakta yaşayan vasıfsız biri olduğuna da çok kuvvetli bir delildir.
balkan savaşları'nı, trablusgarp'ı, çanakkale'yi okuyup anlayan biri, o dönem için güçlü bir donanmaya sahip olmamamızın nelere sebebiyet verdiğini elbet fark etmiştir. bu eksikliğin ne tür yıkım ve acılar getirmiş olduğunu da muhakkak görmüş, üzülmüştür.
yürür gemi olmadığı için devletin subayları, direnişi örgütlemek için işgal edilen trablusgarp'a binbir güçlük ile zor bela karadan gidebilmiş idi, hatırlarsınız.
donanmayı haliç'e kitleyip hapsederek çürümeye terk eden, deniz alanlarını ve adaları başıboş ve korumasız bırakan, bu sürecin devamında gelişen hadiselerle mevcut türkiye'nin iki katına varan bir vatan kaybetmemize yolaçan, donanmanın ve denizciliğin felaket devrini yaşatan, nihayetinde türk askeri deniz tarihimizin en başarısız yöneticisi olan ikinci abdülhamid'in adını türkiye cumhuriyeti'nin milli sondaj gemisine vermek, öyle böyle değil dehşetli bir şuursuzluktur.
bu hakikaten tarih bilmez ümmetçi utanmazlığıdır.
ki varoşluk, cahillik, eziklik ve pespayeliktir.
(bkz: siyasal islam)
anne replikleri
-
-anne ben arkadaşlarla dışarı çıksam?
+saat kaç olmuş... olmaz. çıkmasan ölmezsin ama çıksan belki ölürsün.
-bıdıbıdıbıdı işte oraya gidicez
+otobüsle gidin
-niye ki?
+ya şimdi kaza falan yaparsınız, bilmiyordur belki iyi kullanmayı
-ama ayarladık her şeyi?
+olmaz. arabaya binmesen ölmezsin ama binsen belki ölürsün
+ne yapıyorsun?
-acıktım ekmek almaya çıkıyorum
+aa çok geç olmuş gitme
-ama çok açım
+gitme sen gitme. aç kalsan ölmezsin ama gitsen belki ölürsün
-bıdıbıdıbıdı işte eskişehir'de paraşüt kursu veriyorlarmış başvuru yaptım gidic...
+hayatta olmaz! kesinlikle hayır! kursa katılmasan ölmezsin...
-ama katılsam belki ölür müyüm anne?
+ağzını topla salak. o ne biçim laf öyle ölmek falan? allah korusun
bir seçim vaadi olarak cardozo'yu sınıfa getirmek
-
vay be fenerbahçe bile getiremedi lan cardozo'yu.
selamun aleyküm oylarınıza talibim hayırlı cumalar
-
"selam, allah çok güzel. ben de bu partiden ekmek yiyorum. din allah kuran. cehape dinsiz. hayırlı cumalar."
debe editi: bu baraj geçilsin, halaylar çekilsin. eşkıya ülkeye hükümdar olmasın.
bülent uygun
-
4 yerim 5 yerim 6 yemem, 7 yerim 9 yerim 8 yemem diyordu, galatasaray ve beşiktaş'a gönderme yaparak. bakalım bu kez kaç sene yiyecek?
bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak
-
football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.
simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.
süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.
benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.