hesabın var mı? giriş yap

  • barbara dururken bol bol serenay'ı gösteren reklem. bir nevi karışık kuruyemişe leblebiyi basmak, dayı torpili, fetöcülük gibi bir şey.

  • bu kişiyi aşı yaptırmaya ve hastanede doğum yaptırmaya ikna etmek doğaya müdahaledir.

    bırakınız yapsın. doğal seleksiyonun işleyişine karışmayın.

    zayıf olan elensin.

    aşılar yüzünden zayıf olanlar hayatta kalıyor. zeka özürlüler çocuk doğuruyor. bende bundan sonra aşıya karşıyım anasını satayım.

  • s5-08

    --- spoiler ---

    ak gezenleri ancak güçlü bir ittifakla yenilebileceğinin sinyallerinin verildiği dizi. günümüz türkiye'sine uyarlarsak:

    ak gezenler - ak parti
    yabaniler - hdp
    gece nöbetçileri - mhp
    güneyli halk - chp

    --- spoiler ---

  • 9 sayfa davetiye dilenciliğinden ne sikim olduğunu zerre anlayamadığım uygulama. sorsan bilgi kaynağı, pratikte eyüpsultan camii avlusu.

  • nerdesiniz onursuz çomarlar…
    haysiyetini 3 kuruşa satanlar…

    edit : birkaç onursuz , haysiyetini satan gelmiş hemen mesaj kutuma. kudurun satılmışlar. haysiyetsizler. salyalarınızı saklayın , yakında açlıktan ağzınız kuruyacak ..!

  • ah çıkmış 2 mekanın. sevindim.

    mekanlardan birisi, 4 arkadaştık... 3 kişi kalktı bi kaç bişey içip. ben de son bi bira içeyim gitmeden dedim. sipariş verdim. abi bugün cumartesi, diğer arkadaşların gelmeyecekse veremem dediler. içip kalkıcam dedim. birayı verelim yolda iç mekanda tek oturamazsın dedi..

    daha önce de benzerini diğeri yapmıştı bir başka cumartesi. yine eve dönerken bi bira içeyim 10dk dedim. bana sokağın aşağısında bi boşluk gösterdi. orda ayakta içer misin demişti.

    umarım açılmaz hiç biri diyorum.
    sevgiler.

  • oldukça ilginç bulduğum bir nlp tekniği. öncelikle kısaca nlp nedir ona değineceğim. nlp'nin açılımı "neuro linguistic programming", yani beyin dili programlaması. "nlp 1973 yıllarında henüz bir öğrenci olan dr. richard bandler ile linguistik (dilbilim) profesörü olan john grinder’in milton erickson, virginia satir, fritz perls, gregory bateson gibi zamanın en büyük terapist ve dilbilimcilerinin zihin süreçlerinin modellenmesi yoluyla ortaya çıkmıştır."* oldukça tartışmalı bir yöntem olsa da bundan fayda sağladığını söyleyen pek çok kişi ve uygulayıcı var. nlp'nin amacı kısaca; düşünmeden yaptığımız zihinsel kodlamaları olumlu yönde yeniden programlamak. çapa atma tekniğinin de bu amaçla oluşturulmuş oldukça etkili bir teknik olduğu iddia ediliyor. şahsen ben nlp'ye her ne kadar şüpheyle yaklaşsam da, katıldığım bir seminerde bu teknikle kaydettiği ilerlemelerden bahseden eğitmeni dinlerken "keşke olsa böyle bir şey" diye düşünmüştüm. o yüzden burada da bahsetmek istedim.

    pavlov'un köpeğini bilirsiniz. şartlı refleksler üzerine yapılan bu çalışma, nlp'nin çapa dediği uyarıcıları inceleyen ilk çalışmadır. çapa atma tekniği, çağrıştırma ya da çapalama (anchoring), kişinin olumsuz duygularını olumlu duygulara çevirmeye yarayan bir teknik. olumsuz bir hissin kişiyi engellediği bir anda, olumlu bir uyarıcıyla bağlantı kurması sağlanan kişinin içinde bulunduğu olumsuz ruh halinden sıyrılması hedefleniyor. bu da önceden atılmış bilinçli çapalarla yapılıyor. çapalar aslında hepimizde olan görsel, işitsel, tensel, koku kaynaklı ya da bunlar gibi etkenlerle açığa çıkan uyarıcılar. örneğin kaybettiğimiz birinin parfümünün kokusunu aldığımızda oluşan o buruk his bir çapa ya da bize çocukluğumuzu hatırlatan pokemon kartlarını gördüğümüzde içimize dolan mutluluk da bir çapa fakat bizim kontrolümüzde oluşmamış, bilinçdışı çapalar bunlar.

    çapalar iki şekilde oluşuyor: duygusal yol ve zihinsel yol. bir çapanın duygusal yolla oluşması daha kolay, bazen tek sefer bile yetiyor. yine sevdiğiniz insanın kokusu örneğini vereceğim. bir sefer aldığınız bu koku, her duyduğunuzda size onu hatırlatır. zihinsel çapa biraz daha farklı ve uyaran haline gelmesi için tekrar etmesi gerekiyor çünkü içinde duygu barındırmıyor. buna örnek olarak da reklamlar verilebilir. örneğin kola gördüğümüzde aklımız direkt coca-cola'nın o kırmızı beyaz şişesine gidiyor ya da bir şarkı, eğer bir reklam müziği olarak kullanılmışsa bize o reklamı hatırlatıyor. örneğin reklam müziği yazar yazmaz benim aklıma anında yıllar öncesinin "derimod" reklamı geldi: "ben erkeğimin hangi halini, ben erkeğimin hangi halini, ben erkeğimin derimod halini severim." kim yalın'ın bir şarkısını duyunca cornetto'yu hatırlamaz ki?

    peki kontrollü çapa nasıl atılır? bir örnekle ilerleyeceğim, bu katıldığım seminerdeki eğitmenin verdiği örnekti aynı zamanda ve çoğu kişinin muzdarip olduğu öz güven problemiyle alakalı olduğu için ilgi çekti. diyelim ki topluluk önünde bir konuşma yapmanız gerekiyor fakat siz çok heyecanlısınız; topluluk karşısında titremeye başlıyor, kekeliyor ve kendinize engel olamıyorsunuz. bu sorunu aşmak için çapa atma tekniğine başvurduğunuzda, çapayı atacak olan kişi sizden öncelikle kendinizi en fazla öz güvenli hissettiğiniz bir anınızı düşünmenizi istiyor, böyle bir anınız yoksa da varmış gibi kurgulamanız sağlanıyor. siz bu anıyı gözünüzde sanki şu an yaşıyormuş gibi canlandırırken, öz güveninizin zirveye ulaştığı o doruk noktasında, çapayı atan kişi vücudunuzda önceden belirlenmiş (örneğin kol) bir yere dokunuyor. daha sonra sizden bunu aralıksız olarak belli bir süre, bir hafta, kendi kendinize tekrarlamanız isteniyor. doğru anıyla çalıştığınız takdirde çapayı atmış oluyorsunuz ve ne zaman topluluk önünde konuşurken kendinizi tedirgin hissetseniz, çapa atarken dokunduğunuz yere dokunarak iyi hisleri çağırıyorsunuz. bunu bir uzman yardımıyla değil, kendiniz de yapabilirsiniz. aynı zamanda olumsuz bir çapayı da benzer yollarla olumlu bir çapaya dönüştürebileceğinizi söylüyor nlp uzmanları. bunu da önce kendinize olumsuz çapa atıp sonra attığınız olumsuz çapanın üzerine olumlu çapa atarak yapıyorsunuz.

    *https://www.psikoaktif.com/nlp-izmir/

  • bahsedeceğim düğme ceket düğmesi...pantalon düğmesi de olabilir tabii.bir insanın hayatında yeri nedir ki…iliklenmemiş bir düğme belki mahcubiyete sebep olabilir…kopmuş düğme de…hayır kopmuş düğme çok önemli sonuçlar doğurur kimi insan hayatında.

    bundan 32 yıl evvel doğu karadeniz bölgesinde bir ilçede ,16 yaşlarında bir çocuk tabanca ile –tanık anlatımlarına göre kaza ile- babasını öldürmüştü…evde, babasına ait tabancayı babasının “temizle şu tabancayı” demesi üzerine verdiğinde ,temizlerken ateş alması sonucu olayın meydana geldiği “hukuki gerçek” olarak kabul edilmişti.bu nedenle tutuklanmamıştı.ama meşhur ceraim defterine kaydedilmişti.ben de ilçenin savcısıydım.aradan 6 ay kadar bir süre geçmişti.

    bir gün,ilçenin tek taksi şoförü ,(1964 chevrolet impala) markalı aracı ile ilçeye 8 – 10 km.mesafede yolda ölü olarak bulunmuştu.araç içinde tabanca ile yakın mesafeden yapılan bir atış ile vurulmuş,araç sağ tarafa çarparak durmuş,soför yaralı olarak araçta çıkmış ve yolun karşı tarafında ölmüştü.araç içinde boğuşma izi yoktu.muhtemelen yanında veya arka koltukta oturan biri tarafından ateş edilmişti.ayrıca araçtan ve üzerinden bir şey alınmamıştı.kanında alkol bulunmadı.soförün hasmı ,düşmanı yoktu.30-35 yaşlarında kendi halinde birisiydi.araba içinde 7,65 tabancaya ait kaçak mermi kovanı ile kopuk bir “ceket düğmesi” bulunmuştu.düğmenin eskiden koptuğu ve soförün ceketine ait olduğu belli idi.diğer düğme ceket üzerinde ve bulduğumuz düğmenin aynısı idi.
    olay jandarma bölgesinde cereyan ettiğinden ,polis ve jandarmanın defterlerinden eski suç işleyenler tespit edildi.sorgulandı olay günü ve saatlerinde nerede olduklarını ispat ettiler ve serbest bırakıldılar.
    bu arada, babasını vuran çocuk da şüpheli diye jandarma karakoluna alınmış,giydiği beyaz keten ayakkabılarında kan lekesi olduğundan kuşkulanılmış ve bana haber verilmişti.çocuk kan lekesini kendine göre izah ediyor,ancak olay gün ve saatinde nerede olduğunda çelişik şeyler söylüyordu.birden ceketine dikkat ettim.bir düğmesi kopuk diğeri yerinde idi.ceket üzerindeki düğme tıpkı soförün ceket düğmesi…düğme, yanımda bir kibrit kutusu içinde idi.farkettirmeden çıkarıp baktım; çocuğun ceketindeki ile ayni…çok tuhaf bir durum.
    aniden, bendeki düğmeyi kutudan çıkarıp çocuğun ceketindeki eksik düğme yerine yaklaştırdım.çocuğun benzi attı.birşeyler anladım ve “bu düğme arabada bulundu,seninki ile de aynı,ne diyeceksin buna “ diye sorduğumda kaçamıyacağını anladı ve “ben yaptım “ dedi.meğer bu, yayan bir şekilde yürürken taksi şoförü yanına almış ilçeye getiriyormuş yolda konuşarak gelirken soför “babanı vurdun ,anan kocasız kaldı ne olacak şimdi,ona bir koca bulmak lazım” deyince genç bu söze sinirlenmiş ve yerli tabancası (el yapımı tabanca) ile yanındaki şoföre ateş etmiş.soför dengesini kaybedip yolun sağına çarpıp durmuş.genç de korkudan arabadan atlayıp kaçmış.kaçarken soför yaşıyormuş…galiba imdat istemek için arabadan inmiş. ama etrafta insan olmadığından ve vasıta da sık geçmediğinden kan kaybı ve diğer nedenlerle ölmüş…
    genç, tabancanın bulunduğu yeri söyledi.çarşı içinde bir bakkalın kuru fasülye çuvalının içine saklamış. balistik incelemede mermi kovanının bu tabancaya ait olduğu tespit edildi.

    şimdi gelelim düğmeye.bu düğme gencin ceketinden kopmuş değildi.soföre aitti.ancak,bir anda kendi ceket düğmesinin kopuk olduğunu ve aynı düğme olduğunu görünce olay anında ceketinden kopup araca düştüğünü sanarak paniğe kapılıp ,itirafta bulundu.

    ilçede bir terzi vardı.tek çeşit kumaş ve düğme bulunduruyordu.aşağı yukarı bütün elbiseler (farklı olan vardı tabii) aynı kumaştandı ve düğmeleri de aynıydı…

  • gördüğüm kadarıyla, eksikleri şunlar olan konsol:

    ** m.2 ssd yuvası şu an için aktif değil. dahili ssd sadece 825 gb ve bunun 667 gb'ı kullanıcıya kalıyor.

    elinizde usb depolama yoksa, 667 gb ciddi bir sorun. usb depolama varsa, ps4 oyunları bunun üzerinden oynanabilir. ayrıca, ps5 oyunları usb depolama içinde saklanabiliyor. oynayacağınız zaman dahili ssd veya m.2 ssd'ye aktarılıyor.

    ** 2k çözünürlüğünde çıkış vermiyor. 2k monitörlerde 1080p olarak çalışıyor.

    ciddi bir eksiklik. zira 4k tv'niz olsa bile, bazı oyunları düşük input lag veya 120 hz için monitörde oynamak daha iyi oluyor. ayrıca, ps5 birçok yeni nesil oyunu 2k@60 fps çalıştıracak güçtedir. 2k monitörde, her zaman native çözünürlükte çalışacak ve 60 fps verebilecekti.

    xbox tarafında geçen nesilden beri 2k desteği var.

    ** dolby atmos, dolby vision ve free-sync desteği yok.

    ciddi bir eksik değil. atmos zaten eklenecektir. ama xbox'ta geçen nesilden beri olan özelliklerdi.

    ** web browser yok.

    günümüzde pek önemi yok ama yine de ihtiyaç duyulabilir. mesela demon's souls remake gibi detaylı oyunları oynarken, wiki'deki bilgileri okumak için her seferinde telefona bakmak yerine hızlıca browser'a geçmek güzel olabilirdi.

    ------------
    ------------

    donanıma gelirsek:

    ps5'te, 10.3 tflops'luk rdna 2 mimarili bir gpu var. bunun pc tarafındaki karşılığı, rx 5700 xt'nin overclock uygulanmış ve ray tracing desteği iyileştirilmiş hali denebilir. dolayısıyla, yeni nesil oyunları 4k@60 fps çalıştırma ihtimali yok. sadece yeni nesili değil, rdr 2 gibi oyunları da full detayda 4k@60 fps çalıştıramaz.

    ancak cpu ve depolamadaki gelişmeyi düşününce, ps5'in genel durumu ps4'ten daha iyi. ayrıca, xbox series x'le arasında büyük bir fark yok. series x'in 12.1 tflops'luk gpu'su sadece %18 daha hızlı. bunun oyunlara yansıması daha da az olacaktır.

    tabii ps5'in 9.2 tflops çalıştığı durumlar da olacaktır ama gpu'ya yüklenen çoğu senaryoda 10.3 tflops'u koruyacağını sanıyorum.

    not: flops değerini, mimariler aynı olduğundan dolayı, kafa karıştırmamak amacıyla kullanıyorum. farklı mimarili gpu'lar tflops vb. ile kıyaslanmaz. farklı mimarideki shader'ların performansı sadece testlerle anlaşılabilir. bazı durumlarda, mimari aynı olsa da tflops değeri fikir vermeyebilir. tmu sayısı, rop sayısı, bellek band genişliği ve bellek optimizasyonları, aynı mimari içinde de farklılık gösterebilir.

    çok detaya inilirse, aynı mimarideki shader performansını bile sadece flops değeriyle ifade etmenin doğru olmadığı görülür.