hesabın var mı? giriş yap

  • ben burda 10 bin lirayı boklayanları görünce şaşırıyorum. pardon da siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? sektörde kimin ne aldığı aşağı yukarı bellidir. elbette 25 bin tl ve üzeri maaş alanlar var, anca buraya sizin gibi gelip 10 bin lira para mı yea demez. bu paranın altında da alsam üstünde de alsam gelip buraya 10 bin tl para mı yea muhabbeti yapmam. çünkü bence türkiye şartlarında "kötü" bir para değil. maaşlı çalışanların yüzde kaçı 10 bin tl üzerinde çalışıyor acaba?

    beyler uyarayım, böyle kız da düşüremezsiniz. "vaayyy errrrkeğe bak 10 bin tl para mı diyor, off demek ki çok zengin" dediklerini sanıyor olamazsınız. umarım sanmıyorsunuzdur.

  • bence bu dizideki en saçma şey çocukların isimleri.

    türkiye'de oğullarına kuzey, güney isimlerini koymuş tek bir fırıncı bulamazsınız.

    fırıncı çocukları sabri olur, remzi olur, mahmut olur.

  • maalesef ki ak partisi'nin bize attığı kazıklardan biri de mavi yaka eleman yetiştirilmesini engellemesi.

    hunharca imamhatip açıldı. meslek liseleri anadolu lisesine çevrildi. anadoluya, karadenize, doğuya birsürü üniversite açıldı ve saçma sapan bölümler açıldı.

    giresun görele'de güzel sanatların ne işi var aw.

  • dünyaya ders verecekmiş. türkçe dersi mi?

    lafa gel: ''o kadar yabancıya inat, tüm dünyaya ders verirdim.''

    başka bir ülkede bu lafı söyleyen adamlara klinik tedavi tavsiye ediyorlar dostum.

  • televizyonlar kaç gündür haber üstüne haber yapıyor. "bu ramazan 17 saat oruç tutacağız, ayvayı yedik!" kabilinden. 17 saat rakamı milletin gözünün içine, kulağının dibine o kadar çok sokuluyor ki, bu yıl pek çok kişi "17 saat çok uzun, iftar gelmez. ben kesin dellenirim. orucu yerim" lafları etmeye başlamıştır bile. haliyle ben de etkilendim bu haberlerden. 17 saat aç kalmak sorun değil ama susuzluk kafama takılıyordu. onu da valide sultan'ın telkinleriyle çözdüm. bizimki sözlüğün otomatik mesaj gönderme fasilitesi gibi aşmı$, yarmı$ bir şahsiyet. 3 ayların 2'sini oruçlu devirdi, yarınki oruç ona çerez. he ne diyordum, "oğlum bol bol su iç" dedi. aldım dolaptan 1.5 litrelik sanki denizden çıkmış buz gibi suyu. diktim kafaya. şimdilerde damacana gibiyim. bir tek pompam ve örtüm eksik. hareket ettiğimde midemde deryalar dalgalanıyor. ancak mutlu ve huzurluyum. gece damacana, gündüz termos gibi dolaşacağım memlekette.

    allah herkese kolaylık versin. atayist arkadaşlar da lütfen bu entrye salça olmasın. onlar satürn'ün halkalarını ve hemen her evde esraregiz bir şekilde kaybolan çorap teklerini açıklasınlar?!?!

  • bu trene binmeyi düşünenler için faydalı olacağını düşündüğüm bazı detayları paylaşayım:
    - öncelikle mümkünse yaz mevsiminde gitmeye çalışın. çünkü manzara çok daha güzel oluyor. internetten hem yaz, hem de kış manzaralarına bakarak da dediğimi görebilirsiniz.
    - tren myrdal isimli istasyondan kalkıyor. bu istasyon dağ başında yerleşim olmayan bir yerde. sadece aktarma için kullanılıyor.
    - myrdal istasyonuna oslo ya da bergen'den ulaşabiliyorsunuz. ancak şöyle bir detay var. oslo'dan son kalkan trene binerseniz gece 3.30 gibi myrdal'a ulaşıp geceyi istasyonda geçirmeniz gerekir. bergen'den gelen tren ise, flam trenine göre ayarlanmıştır. istasyona vardıktan 10 dakika sonra flam trenine aktarma yaparsınız.
    - ben oslo'dan gittiğim için geceyi istasyonda geçirdim. istasyonda ücretsiz wifi, son derece temiz lavabolar, yiyecek içecek aparatı ( fiyatlar çok pahalı ), ve tam 10 tane bank var. biz 3 arkadaş gittik ve bizden başka kimse yoktu, bu nedenle yatacak yer sıkıntısı çıkmadı. ama yoğun sezonda ne olur bilemem.
    - flam için bergen çıkışlı özel turlar satılıyor, bu turlardan fiyat kıyaslaması yaparak almanızı öneririm. bu turlar flama kadar gidiş dönüş tren biletini, flam'da tekneyle fiyord turunu ve flam köyüne otobüsle geziyi kapsıyor.
    - tur almadan gidecekler için ise şunları söyleyeyim: myrdal'a olan tren biletini internet üzerinden alıp trene binmeden önce istasyondaki kiosklardan yazdırın, bilet uçak bileti gibi hem kategorilere göre fiyatları var, hem de tren tarihi yaklaştıkça fiyat artıyor. zaten internetten almasanız bile istasyonlarda bilet gişesi yok, yine kisoklardan kredi kartıyla almanız gerekir.
    myrdal-flam biletini ise myrdal'dan gidiş dönüş olarak alın, önceden almayın, istasyondan alacaksınız. internete göre sanırım 50 norveç kronu daha ucuz oluyor. her ihtimale karşılık norveç'e gitmeden norveç tren yollarının uygulamasını telefonunuza indirin sanırım kısaltılması nbs oluyordu. zira gittiğiniz tarihte bu koşullar değişmiş falan olursa uygulamadan bileti alıp, yine uygulamadan kondüktöre gösterebiliyorsunuz. ( gösterme seçeneği trenin hareket saatinde aktif oluyor ve gösterince bilet kendini uygulamada kullanıldı olarak işaretliyor ) yer bulamama gibi bir durum söz konusu değil zira kontenjanlı veya koltuk numaralı bilet satılmıyor, bulduğunuz yere oturuyorsunuz. kışın 5 vagonlu trenin birisi ancak doluyor zaten.
    fiyord turu yapacaksanız mutlaka internetten tur alın, flam'da ki acentede en ucuz tur 450 krondu, bu nedenle biz binmedik. ama sefer çeşidi ve fiyatlar döneme göre oldukça değişiyormuş, araştırın.
    flam treni limanda duruyor, buradan flam köyüne yürümek çok zor, hatta imkansız, ama belediye otobüsleri var sanırım bir saat aralıkla falan geliyor, onunla gidebilirsiniz.
    - flam treninin son durağı olan liman oldukça küçük bir yer. demiryolu müzesi var, gezmek ücretsiz. hediyelik eşya dükkanı var, çok kısıtlı saatlerde açık ve oldukça pahalı ama bol çeşit var. en ucuz magnet 50 kron. yeme içme için 3-4 mekan var fiyatlar oslo ile aynı. yani turistik yer diye fiyat artışı yok ama norveç zaten yeterince pahalı. en önemlisi koop market var, gezginlerin norveç için can simidi, ihtiyaç duyacağınız herşey burada var, fiyatlar diğer yerlere göre uygun. istasyonun içi ferah ve ücretsiz wifi var. turizm ofisinde oldukça detaylı haritalar mevcut.
    - liman bölgesi 1 saatte geziliyor. bunun dışında trekking rotaları var. ama bunun için mevsimin yaz olması gerekiyor ve yabani hayvan uyarısı var.
    - biz aralık ayında gittik, kışın ayrı bir manzarası var tabi ama bence yaz manzaraları çok daha güzel. deniz kenarı olduğu için olabilir, dondurucu bir soğuk yoktu, rahat gezdik.
    - flam'a ilk trenle gidip, son trenle dönebilirsiniz. aktarmalar için korkmayın trenler dakik ve olası bir gecikmede flam treni beklenir mutlaka, çünkü myrdal aktarma saatleri hep flam trenine göre ayarlanmış.
    - konaklamak için hostel ve otel var ama konaklamaya gerek duyulacak bir yer değil. ama ben kafaya reset atmaya gidiyorum, kafa dinleyecem derseniz aradığınız ıssızlık tam olarak burada var.
    - bonus bilgi: myrdal'a giden gece trenlerinde ( zaten ilk flam trenine binmek için gece yol almanız gerekecek ) tüm koltuklara birer adet süper kaliteli uyku seti konuluyor. içinde battaniye, şişme yastık, göz bandı ve kulak tıkacı var. biz dönüş treninde alırız diye almadık, meğer sadece gece trenlerinde varmış, dönüşümüz gündüz olunca alamadık bu setten, kaçırmayın. hatta boş koltuklardakini de alabilirsiniz.
    - flam treninde herhangi bir ikram-satış yok ama, myrdal'a giden trende restaurant kısmı var. ama fiyatlar norveç ortalamasının da çok üzerinde.

  • şimdi o kuyruktakiler gerçekten açlık çekiyor olmasına rağmen bu kuyruğu oluşturabilmişse bu ülke için hiçbir zaman umut bitmeyecektir diye düşündürmüştür. kimsenin aç açıkta olmadığı iddia edilen cennet vatanımda 3 kuruşluk yardımları yağmalarcasına birbirini ezen insanların görüntülerini akıllara getirerek düşünün bunu.

  • performer* ve recipient*a gore gruplanan dort sosyal davranistan biri*. soyle ki:

    cooperative: performer(+)/recipient(+)
    altruistic: performer(-)/recipient(+)
    selfish: performer(+)/recipient(-)
    spiteful: perfomer(-)/recipient(-)

    (+)-yararina
    (-)-zararina

    altruism gen havuzunun gelisimi yararina veya bireyin fitnessini sonraki kusaga aktarmaya yonelik olarak gelismis olmasi muhtemel bir davranistir, bu yuzden dogal seleksiyonla evrimlesmis olabilecegi dusunulmektedir.

    altruistik davranisin performer ve recipient in arasinda genetik bir baglanti oldugunda kolay gelistigi bilinmektedir. bu nedenle, altruistik davranisin akraba olan canlilar arasinda sikca goruldugu bilinmektedir. (arilarda gorulen partenogenez buna bir ornektir) bunun sebebi de akraba canlinin fitness inin artirilmasi olarak aciklanabilir.

    ornegin: ayni ana-babadan gelen iki kardesin ayni alellerin %50sini tasiyor olma olasiligi yuksektir; bireyin kardesinden olan yavruyla alellerin %25ini paylasmasi mumkundur. bu nedenle, canli akrabasina yardim ederek kendi alellerinin bir porsiyonunun populasyonda temsil edilmesini saglayabilir.

    psikolojide ise*, pragmatizm ile karistirilmasi son derece yanlis olan dusunce. aksine, altruism birey dusmanligina yakinsar*. pragmatizm ozunde bireyciyken, altruism de bireyin kendisini baska bir birey/topluluk icin feda etmesi soz konusudur (ki bu "kendini feda etmek" psikolojik olarak bahsedilse bile, daha makro boyutta, yukarida bahsettigim gibi kendi genlerini populasyonda temsil etmeye yonelik de olabilir. bu konuda bilgi icin (bkz: the selfish gene)).

    yine de, inadim inat kicim iki kanat suretinde illa da bireyci bir yaklasimda bulunulmak istense bile altruism in bireycilikle baglantili olabilecegi ihtimali oyle pek de uzak degildir. altruistik bir davranis bile, ilerki donemlerde karsidakinden de ayni davranisin beklenmesi sebebiyle gerceklesebilir. ornegin, trivers insanlarda gorulen altruistik davranisin adalet, ahlaki ofke duygusu, sucluluk, sukran ve sempati duygularina bagli olarak, dolayisiyla karsilikli olarak goruldugunu savnumustur reciprocal(karsilikli) altruism teorisinde yamulmuyorsam*.

    utilitarianism ise ozellikle bireyin suru icin kendini feda etmesi gibi davranislarda altruism e sasilacak derecede benzerlik gosterse de aslinda ikisi farkli seylerdir. altruism deyince akla recipient cikari gelir, utilitarianism de ise bu "cikar" kavrami daha sinirli tanimlanmistir: cikar majoritenin yararina olmalidir, ayriyetten bu cikar yani "the greatest good" biraz hedonistce bir "greatest good"dur, zira aci/zevk suretinde ayrilmis iki keskin kavram arasinda mutlak olarak zevk e ulasmayi amaclar. altruism de ise, zevk bir amac degil, aractir; yukarida belirttigim bazi sebeplerin saglanmasina yonelik yolda kullanilabilitesi vardir.

    eh, bu da boyle bir tanimlamamdir*. saygilarimi sunarim.*

    edit: cok kotu butonu mafyasina honolulu'dan itinayla saygilarimi yollarim. beni sizler var ettiniz.

  • milyon yılın taşak geçmesiymiş.. sen bosch’u şark kurnazı merdivenaltı telefon tamircisi sandın heralde. adamlar bina teknolojisinden yazılıma, elektrikli arabadan endüstriyel teknolojiye, tren raylarının aşırı ısınmasına bulduğu çözümden güneş enerjisine kadar her şeyin içinde. kalkmışsın diyorsun ki baktılar aşı tutmadı şimdi bunu deniyorlar. alıştınız burda yerli üreticiler tarafından silkilmeye tabi. herif oturduğu yerden boşa salladı ya la.