hesabın var mı? giriş yap

  • ben mi duyamadım bilmiyorum ama kurduğu cümle şöyle sanırsam:

    "agdhjagsh ahfshhagd ahsghdjkfl agkfjahv ahhfklshgsj agjfjahhdj ahhfjaksh agırırırııgııt ahgıdıah ahjfıdhwuufb ahıfnebjaı..."

    ben başka bişey duymadım.

    edit: (bkz: tazmanya canavarı)

  • gerçek aşkın peşinde olan insandır. gerçekten birşey hissetmediği biriyle yalan ilişkiler yaşamak istemiyordur. aradığını belki de hiç bulamaz bu hayatta. arkadaşları gelip geçici sevgilileriyle gününü gün ederken, o hep yalnızdır. bazen yalnızlık tak eder canına, arkadaşlarının ona ortamdaki yalnız kız/erkeği ayarlamasına sıcak bakmaya başlar gibi olur, sonra biraz düşününce vazgeçer hemen, yüreği böyle sahte ilişkileri kaldırmaz.

    özetle; gerçek duygunun insanıdır.

  • akp faşizminin, tribündeki bizlerin korkusundan çıkarmaya çalıştığı düzenlemedir.

    http://www.hurriyet.com.tr/…por/futbol/24428551.asp

    stadlarda kötü içerikli siyasi ve ideolojik tezahürat yasaklanacakmış, kulüpler de buna ilişkin zaten taraftara taahhüt imzalatmış, yetmemiş kendileri de takip edecekmiş. bir de utanmadan bu tür düzenlemeler avrupa'da da var yalanını tekrarlıyorlar.

    mesela ben hakaret içermeyen "hükümet istifa" ya da "tayyip istifa" diye bağırsam bu ideolojik midir, siyasi olarak kötü müdür? belki istifa etmesi iyi birşey, kötü olup olmadığına kim karar veriyor? hukuk da bilmiyor bu içişleri bakanı.

    korkunun ecele faydası yok, yıkılacaksınız, yok olacaksınız.

    (bkz: hükümet istifa)

  • basın toplantısında ali ağaoğlu tarafından ciddi ciddi yapılan espiri.

    şimdi bu "ağaoğlu central park" projesini tanıtmak için bakırköy'deki satış ofisinde lansman düzenledi. önce emlaktaki durgunluktan dem vurdu, alım gücünden yakındı falan sonra konuyu türkiye'de patlayan bombalara getirdi ve şöyle devam etti, "pazar günü ortaköy'deki evimdeydim. ev boğazı baştan sonra görüyor. baktım köprüden 5 dakikada bir araç geçiyor, normalde trafik olması gerekirken çok seyrek araç geçiyor. ben dedim teröristlere inat evde oturmayacağım. ortanca hanımı aldım bir de 10 yaşındaki oğlumu çıktım istiklale. hem benim için nostalji oldu. bombanın patladığı noktaya gittim. baktım millet fakir sadece karanfil bırakıyor, ben gittim gül bıraktım."
    sonra salonda kahkahalar, gülüşmeler yankılandı falan.

    fakir espirisini ali ağaoğlu'nun bizzat kendisi yapması kulağa gerçekten komik geliyor ancak bu espriyi patlama üzerinden yapması son derece itici geldi. olay daha yeni oldu kameralar da kayıttaydı. bir iki saate düşer sanırım.

    bir de "ortanca hanım" ne demek ya?

    zorunlu edit: arkadaşlar özel mesajdan sürekli kaynak soruyor. bakın toplantıda en az 6-7 kamera vardı. ajanslar oradaydı, ekonomi programı yapan gazeteciler oradaydı. zaten toplantıya giden medya belli. varsa bir babayiğit o kısmı koysun youtube'a. durduk yere öyle bir şeyi uydurmam, yazmam.

    edit2: nihayet biri yüklemiş. görüntü entriye eklendi.

    büdüt: ohaaa ya! yemeğe indim geldim ortalık çalkalanmış. tüm haber sitelerine düşmüş.

    debe editi: bu kadar gündem olacağını beklememiştim. çünkü o toplantıya havuz medyası gitmişti. ağaoğlu buna güvenerek saçmalamakta beis görmedi. orada yaşanan olayı buraya taşımasaydım sanırım bu olay halı altına süpürülecekti. ayrıca akşam haber bültenlerini patlamış mısırla izledim. kusura bakma alicim canını sıktım kib. ss (bkz: swh)

    debe editi2: konu meclise taşınıyor. millet istiklal caddesinde karanfillerle yürüyor. vay anam vay!

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • kenan sofuoğlu'nun ağır saçmalamasıdır. adam seni tanısa bile gerçekten sen olduğundan nasıl emin olacak. buluşacağınız yerde adama bir şey yapacak bir manyak olmadığın ne belli. zaten çalhanoğlu'na geçmişte silah çekildi,adam feleğini şaşırdı. elbette şüpheyle yaklaşacak.

  • şampiyonlar ligi kupasını ise gerçekten büyük ve güçlü takımlar almıştır. o takımlardan bazıları;
    ac milan
    real madrid
    barcelona
    bayern münih
    manchester united
    fenerbahçe

    edit; fenerbahçe yokmuş. uyaran arkadaşlara teşekkürler..

  • (bkz: adam kazandı)

    hocaya artık torun sevme zamanının geldiğini tavsiye edelim. o gün ortadan kaybolmasıyla kendisine inanıp sandık başında saatlerce oy tutanaklarını inceleyen insanlara saygısızlık etmiştir. milletin sinirlerini daha fazla germeden ufaktan yol alsın.

  • mehmet demirkol'un "en büyük başarın hangisi?" sorusuna verdiği cevap:
    "bence en büyük başarısı bir insanın, tembelliğine karşı koymasıdır. bunu yapan her şeyi yapar."

    hayata ve hayatına yön vermek isteyen fakat bir türlü harekete geçemeyen, kendine motivasyon sağlamak için birinin gazına ihtiyacı olan herkese semih saygıner'in röportajlarını izlemeyi tavsiye ediyorum... sen çok yaşa semih abi.

  • herşeyden bahsetmeden önce kısaca bütün bu yaşananların ve bilim kurgunun temel sebebinden ve bu nedeni keşfeden isimlerden bahsetmek lazım. kütleçekim kanunu, kepler ve newton!

    kepler'in ortaya çıkardığı ilkeler (gök cisimlerinin yörüngelerinin daire değil elips çizdiği ve bu elips çizilirken büyük kütleli gökcisimine yaklaşıldığında "ki bizim sistemimizde bu güneş" yörüngedeki cismin "örneğin mars yada dünyamız" dönüş hızının arttığı idi) arkasında bir dizi soru daha ortaya çıkarmıştı ve bu soruların en temeli hala ortada başıboş bir biçimde dolanıyordu… neden!

    işte tam da buradan hareketle sir isaac newton tüm insanlık tarihinin belki de en önemli keşfini yaptı. kütleçekim kanunu. bakmayın siz ağacın altında demlenirken kafasına elma düştü goygoyuna, newton kütleçekim prensibi ile yaşadığımız makro evrenin hemen hemen tüm fiziksel ve matematiksel prensiplerini açıklayan bir dizi karmaşık matematik hesaplarının temelini oluşturdu.

    peki nedir bu kütle çekim prensibi?
    çok çok kabaca bir anlatım ile madde miktarı başka bir deyişle kütlesi fazla ola cismin kütlesi az olan bir diğer cisimi kendisine çekmesidir. bu prensibi en kolaylıkla gözlemleyebileceğimiz olay ise herkesin kolayca fark edebileceği üzere yer çekimi. kütle çekim üzerinde etkili teme olarak iki durum var. birincisi madde miktarı, yani madde miktarı fazla olan cisim diğerini çeker. bu birinci etkeni anlamada hiçbir sorun yok aslında, temel olarak dünya ay'dan daha büyük bir kütle olduğundan kolaylıkla ayı yörüngesinde tutabiliyor, yada kolaylıkla bizi yüzeyine yapıştırabiliyor.

    gelelim ikinci etmene, ki işte bu etmen buradan sonra konuşabileceğimiz her şeyi açıklayabilecek olan olgu. kütle çekim üzerinde ikinci ölçekte etkili olan şey cisimlerin yoğunluğudur. bu ne demek? yoğunluğu fazla olan cismin birim hacimdeki madde miktarı da fazla olacağından kütle çekim gücü daha yüksek olacaktır demek.

    peki kütle çekimin astronomik cisimler üstündeki etkisini nasıl hayal edebiliriz?
    bundan bahsetmeden önce çok ciddi bir yanlış anlamayı düzeltmek gerekiyor. uzay; klasik ve çok yanlış bir tanımla içinde bulunduğumuz sonsuz boşluk… işte burada algımızı ve fiziksel olaylara bakış açımızı ve neden sonuç ilişkilerini temelden etkileyecek bir yanlış anlama var. uzay bir boşluk olsa idi bundan sonraki hiçbir şeyi açıklayamazdık. uzay bir boşluk değildir. başka bir deyişle, yıldızların, gezegenlerin, gök taşlarının, kuyruklu yıldızların ve binlercesinin arasındaki şey, o yapı o karanlık algı bir boşluk değildir. uzay her tarafında yoğunluğu çok çok düşük, kendisini adeta bir ince tül gibi kaplayan, kütlesi olan ve madde özellikleri gösteren atom altı parçacıklardan oluşan bir yapı ile doludur. karanlık madde… bu karanlık madde sayesinde kütlesi ağır olan cisimler, tıpkı yumuşacık bir koltuğa oturan şişman bir adamın koltuğa gömülmesi gibi uzaya gömülür ve tıpkı koltuğun minderinin deforme olması gibi uzayı bükerler. durumu gözünüzde daha rahat canlandırabilmemiz için bir video paylaşıyorum. ingilizce ama dile takılmayın, bilmiyorsanız sesini kısıp da izleyebilirsiniz. kütle çekimini görsel olarak mükemmel biçimde anlatan kısa bir video. karanlık madde olarak mavi perdeyi düşünün. keplerin yörünge prensiplerini falan gözlemleyebileceğiniz süper bir video.

    gravity visualised

    iyi de drogba, iki boyutlu evren videosu verdin, boş konuşuyorsun... üç boyutta nasıl olacak ben anlamadım? buyrun efendim alttaki fotoğrafa alalım sizi. konu tam olarak şöyle gerçekleşiyor.

    gravity 3d