hesabın var mı? giriş yap

  • baktria krallığı dönemine ait bir istif altın ve sikkenin bulunmasıyla meşhur olmuş, afganistan'ın covcan kenti yakınlarında yer alan ve "tilya tepe" ismiyle de bilinen arkeolojik site.

    1978 senesinde ortak bir sovyet-afgan kazı ekibinin araştırdığı bu höyükte, m.ö. 2'nci asırla m.s. 1'inci asır arasına tarihlenen yaklaşık 22 bin parça mücevherat bulunmuştur. nekropol karakteristiğindeki bu höyükte beşi kadın altı kişinin mezarları mevcut olup bu mezarların içerisi ve etrafında da döneme ait pek çok altın, bakır, gümüş, fildişi ve bazı alaşımlardan elde edilmiş yüzükler, kolyeler, taşlar, süslemeler, işlemeler ve hatta bir de "baktria tacı" olarak bilinen altın bir taç bulunmuştur.

    aynı kazıda ortaya çıkarılan bi diğer önemli bulgu da bilhassa m.ö 2 ile m.s. 20 seneleri arasında hüküm sürdüğü tahmin edilen grek kültürünü benimsemiş yüeçi kralı sapalbizes'in bastırdığı gümüş sikkelerdir. söz konusu sikkeler, bölgeye gelip yerleşen ve greko-baktrialıların yerini alan konar göçer kökenli yüeçilerin de aslında yerleşik hayata geçtiklerinde bölgenin indo-helenistik sosyal dokusuna ve kültürüne kısa süre içerisinde uyum sağlamış olduklarını göstermesi bağlamında bir hayli ehemmiyet arz etmektedir.

    aynı bölgede afrodit ve eros'a ait altın heykelcikler, pers geleneğine uygun olarak aslana, hint geleneğine uygun olarak file binmiş olan dionisus işlemeli metal zırhlar ve bir adet antik yunan elbisesi chlamys ile edep bölgesini örtmüş budist rahip sikkesi de bu kazılarda bulunmuştur.

    baktria adıyla bilinen ve kabaca afganistan, özbekistan ve pakistan'ın bir kısmına tekabül etmekte olan bölgenin bu buluntular ışığında, önce büyük iskender'in fetih ve seferlerinin ardından kısmen helenleşmesi, ardından maurya imparatorluğu'nun m.ö. 3'üncü asrın başlarında batı yönlü akınlarıyla civara yerleşen hint popülasyonunun kültürel etkisi altına girmesi ve en nihayetinde sakalar ve yüeçiler'in gelişiyle bozkır uygarlığına da ev sahipliği yapar hale gelmesinin doğal bir sonucu olarak antik çağın belki de en kozmopolit merkezlerinden birisi olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

  • anaokulunda yaşanmış hatırlanması genellikle zor olan anılardır.. benim de oldu.. anlatayım;
    hafızamın bir oyunu muydu yoksa gerçekten görmüş müydüm ya da sadece çocuktum ve gaza mı gelmiştim bilmiyorum ama çok heyecanlıydık 5-6 kişilik bir çocuk grubunun başını çekiyordum ve okul bahçesindeki çiçekliğin toprağına doğru yönelmiştik emir vermiştim* "kazın toprağı..!" diye, kazmışlardı eğilip elleriyle.. ve işleri bittiğinde iyice yere yaklaşıp baktığımda, toprağın içinde yürüyen bir astronot olduğunu gördüm dostlar..! boyutu, suya atılınca büyüyen garip oyuncakların suya atılmadan önceki halleri gibiydi.. ve diğer çocuklara gösterdim bazıları kaçmıştı korkup bizse sınıfa büyük bir zafer kazanmış edasıyla dönmüştük..

  • kürşad tüzmen'in gençliğinde yaptığını iddia ettiği şey: http://www.hurriyet.com.tr/pazar/20777197.asp

    --- spoiler ---

    son dönemde sanki çıldırmış gibisiniz...
    - zaten çıldırmış adamım. ‘şu çılgın türkler’i okumadınız mı? atatürk de bir çılgındı. odtü’de ülkücüydüm. devrimcileri dövüp dövüp atıyordum. iki ülkücü vardı: biri kürşad tüzmen, diğeri üzeyir kaptan. ikimiz, 10 bin kişilik okulu sustaya çevirmiştik. zafer çağlayan diyor ya, “eskiden tanışıyoruz” diye. o zaman ülkücüydü, şimdi “kürt’üm” diyor; fark etmez, ülkücü türkücü... odtü’den gider, yükseliş’te onları dayaktan kurtarırdım.
    --- spoiler ---

    dediğine göre iki ülkücü olarak 80'lerde 10bin'lik odtü'yü dize getirmişler.

    (bkz: tutmayın küçük enişteyi)

  • o askerin orda durma amacı bu zaten. yoksa o sıcakta tüm gün niye dikilsin? onun girip girmeyeceğine o asker karar vermez. karar zaten verilmiştir, o asker de uygular.

    edit : ya sevgili hümanist ve anti-militarist arkadaşlar. o silah kuş vursun diye verilmiyor o askere. ayrıca o bir asker, hoşgeldiniz demek için orada değil. orası da avm girişi değil. dünyaya dün gelmiş gibi davranmayın.

  • büyük bir fabrikada nitelikli bir iş makinesini kullanıyordum, fabrikadaki maaşlar hemen hemen aynıdır, makineyi kullandığım için benim maaş biraz daha fazlaydı..

    makineye verilen tabakanın işleme süresi 15-20 dakika, bazen yarım saati bulurdu, bende makinenin başında, öylece beklerdim,

    işim çok rahattı, çalışma saatleri nizamidir, servis var, cumartesi pazar iş yok, ara sıra cumartesi mesai olurdu, sigorta var, maaşlar aksatılmadan ödenirdi,

    bu işimi bırakıp kendim iş kurmaya verdim, patronum severdi beni, -bırak oğlum, yapamazsın, çalış işte- derdi, en sonunda vadalaşırken -allah göstermesin yapamazsan, kapatacak olursan buranın kapısı sana hep açıktır- demişti.

    kendi işimi kurdum, ilk başlarda iyiydi, bazen iş olur bazen olmazdı, işler çok olduğu zaman -nasıl yetişecek- sitresi, işler az olduğu zaman -giderler, ödemeler- sürekli insanın aklında.

    kira stopajı, muhasebe ücreti, ssk bağkur primleri, kira, çalışan maaşları, ödemelerin ardı ardası kesilmiyor, 1 hafta 10 gün iş olmazsa sıkıntılar başlıyor,

    akşam eve gidiyorum, sürekli aklımda iş oluyor, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda takılıyorum, yine aklımda iş var, aklımdan bi türlü atamıyorum, acaba şu işi alabilecez mi, alsak yetiştirebilecekmiyiz, yetişdirdik diyelim ödeme yaparlar mı?

    kafamda öyle bir sitres oluşdu ki, sakalım ve saçlarım hızlı bir şekilde beyazlamaya başladı, ne büyük abimde nede kardeşlerimde sacında sakalın beyazlık yok,

    halen işimin başındayım, gittiği yere kadar diyorum, ama gidecek yer kalmadı.

  • tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.

    not: alex

    edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.

  • –arka taraftan bedelini ödemeyen kaldı mı?

    –şuradan 2 tam 1 öğrenci bedel uzatırmısınız?

    meral hanım dokunulmazlığı yok bedel ödeyecek!

    mansur yavaş dokunulmazlığı yok o da bedel ödeyecek

    bay kemal sen de bedel ödeyeceksin

    ankara bedelini ağır öder?

    sebzeciler, meyveciler, halciler

    marketçiler, esnaf

    finans kesimi, para piyasası

    muhalif gazete ve tv'ler

    hepsi bedelini ağır ödeyecek

    sen
    sen sen
    sen

    maşaallah bedel ödemeyecek adam kalmadı. ülke değil bedel bank mübarek.

  • 2-a sınıfından cevdet'in muhteşem boğazdışı şakasına gülmekten tamamını okuyamadığım tehdit. kıyamam, çinirlendin mi çen?