hesabın var mı? giriş yap

  • atilla taş'ın yamyam style videosunun altına

    -işte sizin gibiler yüzünden biz de helak olan kavimler arasına karışacağız.

  • babannem özellikle bana ve ablalarıma karşı inanılmaz cimriydi. bizimle aynı avludaki evde yaşar, bizden yer içerdi. epey bir parası, malı vardı ama beş kuruş katkısı olmazdı bize.

    neyse, bu kişi, kızlarının çocukları geldi mi deli olurdu. onları içeri alıp kapıyı falan kilitlerdi biz de girmeyelim diye. çocuğuz biz de tabi amk akıl ermiyor o zamanlar, "babaane, babaaane" diye kedi gibi bağırıyorum her seferinde kapının önünde. taş çatlasa 5 yaşındayım. ne zaman sonra açılırdı kapı, masadan tabaklar toplanırken. o zaman anlam veremiyorsun ama büyüyünce taşlar yerine oturuyor.

    bir keresinde, zeytinlerin toplanma zamanı gelmiş. en az bir, bir buçuk ay sürüyor zeytin zamanı. ben de birinci sınıfa yeni başlamıştım. öğle yemeğine eve gelicem ama annem evde değil, işçilerle birlikte tarlada babamla. ablalarım başka bir okulda ortaokula gidiyor, onlar yemekhanede yiyor. babanneme demişler "nyarla'ya öğlen yemeği ver" diye. zaten zayıfça bişeyim o zamanlar, bir tane yumurta, iki dilim de ekmek yediğim. yumurta zaten bizim kümesten, ekmek ise babannemden. ben yedikçe bu homur homur söyleniyor kendi kendine. sonra akşam babama "bi dahakine nyarla'nın ekmeğini de bırakın" demiş ya lan karı. iki dilim ekmek lan alt tarafı, iki dilim ekmek amk torunundan esirgediğin. babam felaket sinirlendi, delirdi adam, epey söylendi ve o günden sonra biz evde yokken babannem giremesin diye mutfağın kapısını kilitlemeye başladı. ben de sonraki öğlen yemeklerinin hepsini ananemde yedim. ikisi de dünyada değil şu an. biri öldü, biri rahmetli oldu.

  • temiz bir toplumun sürdürdüğü uygulama.

    ayakkabı çıkaranların nasıl oluyor da "gelişmemiş toplum" damgası yediğini çözemedik. evin içine sokaktaki boku püsürü sokmak gelişmiş toplum olmaksa umumi tuvaletler de herhalde tiyatro-müze tarzı ortamlar.

    edit: o ev ne kadar temizlense de ayakkabıyla içeri girmek -ayakkabılar da silinsin isterse- eve pislik getirir, evine ayakkabıyla girenlere bir sözümüz yok. yaşam tarzıdır.

  • bir köpek öldü diye değil gerizekalı kardeşim adam kürekle vuruyor bir cana. kürek!

    nasıl bu kadar cani olabilir biz buna hayret ediyoruz.

  • (bkz: #67704915)

    işte bu zihniyet yüzünden yeni mezunlar iş bulamıyor, insanlar üç kuruş paraya çalışıyor çünkü iş veren ne olursa olsun kendine bu kafada bir köle bulacağını biliyor. bu nedenle çalışana değer vermiyor.

    zaten ülkede her iş niteliksiz adamların elinde. bak diyorsun şu dilleri biliyorum, şu okuldan mezun oldum, şurada 4-5 ay stajımı yaptım. başlangıç seviyesinde işe girebilirim. adam diyor ki tecrüben yetersiz. ulan amın oğlu başlangıç seviyesinde gircem işte diyemiyorsun çünkü şu yukarıdaki entryi yazan adam tüm öğrencilik hayatını köle gibi yaşamış.

    işveren olarak başlangıç seviyesinde potansiyel gördüğün adamı işe alırsın. yeni mezundur bu adam ama eğitimi iyidir. bu adam benim şirketim için gelecekte değerli bir eleman olacak dersin. biraz sabır gösterirsin. ilk başta düşük ücret verirsin. yatırımı az yaparsın. istediğin adam olmazsa zam yapmazsın zaten. işin temeli budur.

    öyle bir durumdayız ki 1-2 yıllık tecrübe başlangıç seviyesi oluyor. yani adam diyor ki 1-2 yıl para almadan köle gibi üç kuruşa çalış, sigortan bile olmasın. sonra iş bulursun. insanlar da buna tamam diyor, hatta utanmadan burada öğüt olarak yazıyor.

    eğitime değil, köleliğe daha çok önem verilen bir iş hayatında da herkes eğitimini almadığı işi yapıyor. sonuç bugünün türkiyesi işte. hiçbir alanda ortaya değerli bir şeyler koyamıyoruz...

    yok gerekirse üç kuruş paraya çalışacakmışsın, yok gerekirse mobbing'e bile tamam diyecekmişsin. al işte kafa yapısı bu. köleler, başka bir şey değil. beş para etmez bir zihniyet.

    unutmayın bir kere yaşıyorsunuz, kendinizi olabildiğince bu zihniyetten soyutlayın.

  • tabii ki de migros ya da carrefour'dur. bim'e, a101'e kaçanlar sigara ve alkolsüzlükten zaten ölmüş demektir. evet.