hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:

    -bakiyeniz yetersiz efendim.
    -kaç çektiniz?
    - 7 lira.
    - 6.90 yazıyo ama.

    tekrar denenir ve banka onay verir.

  • hayatın gerçeklerini tokat gibi yüzünüze çarpar. ben dün geceki maçta üç kere sigarayı bıraktım, iki kere hastanelik oldum, iki kere maç yapmaya tövbe ettim, kalede durduğum 6 dakika da 6 gol yedim... şimdi ise bir dağ evine yerleşip odunculuk yapıyorum.

  • babamın hentbolu bırakmasıyla eşdeğer olay.

    şömineyi kale yapmışlardı az önce yeğenimle.

  • kanuni'den sonra tahta kim oturacak diye tahminler yapanların olduğu dizi. "favorim selim" diyen olmuş bir de. yok yok cidden bir deneyin parçasıyız millet olarak.

  • almanca’da günlük hayatta siklikla karsilasacaginiz bazi deyimler:

    - ıch drücke dir die daumen! – bu deyim genellikle birisini bir konuyla ilgili olarak yüreklendirmek, motive etmek icin kullanilir. „sana güveniyorum, bu isin altindan kalkarsin, bol sans diliyorum“ gibi anlamlara gelir ve almanca’da oldukca sik kullanilir. günlük konusmalarda arada duyarsiniz.

    - ın teufels küche kommen – seytanin mutfagina girmek. benim en sevdigim deyimlerdendir. bir konuda atilan yanlis bir adimin sizi hataya ve icinden cikilamaz bir noktaya getirmesini ifade eder. “eger bunu yaparsan seytanin mutagina girdin demektir“ anlamina gelir. „wenn du deinem chef so eine email zuschickst, dann kommst du in der teufels küche“ – “eger patronuna öyle bir mail atarsan seytanin mutfagina girdin demektir“

    - kein hexenwerk! – cadi icadi degil! – herhangi bir seyin cok da zor, anlasilmaz, yapilamaz olmadigini ifade etmek icin kullanilir. „das ist doch kein hexenwerk oder?“ – „cadi isi degil heralde yani?“

    - besser als nichts! – hic yoktan iyidir!

    - auf der schusslinie setzen – birisini hedef tahtasina koymak

    - ıch habe die nase voll..! - türkce’de „artik burama kadar geldi“ dedigimiz olay. almanlar bunu „burnuma kadar doluyum“ seklinde ifade ederler ve anlami da „sabrim tasmak üzere, yetti artik!“ demektir.

    - pech gehabt! – sanssizlik oldu..! talihsizlik!

    - ım stich lassen – birisini yari yolda birakmak. „du hast mich total im stich gelassen..! – beni sattin/yari yolda biraktin“

    - auf die füße treten – birilerinin ayagina basmak. türkcede „birilerinin tavuguna kist demek“ gibi bir anlama gelir. farkinda olmadan birsey yaparsiniz ve bu birilerini rahatsiz eder, sonun da da hos olmayan neticelerle karsilasirsiniz.

    - aus den augen, aus dem sinn! – gözden irak gönülden irak!

    - "wenn es dem esel zu wohl wird, geht er auf's eis tanzen." – esek fazla keyiflenince gider buzun üstünde oynarmis!

    - das leben ist kein ponyhof! – hayat bir midilli bahcesi degildir. biz bunu „hayat toz pembe degildir“ seklinde kullaniyoruz. bu deyim sadece hayat icin degil, herhangi baska bir durum icin de kullanilabilir.

    - halt’s maul..! – kapa ceneni..! bu cok kaba bir tabirdir. zira maul hayvan agzi anlamina gelir. alternatif olarak „halt die fresse“ de kullanilir

    - es ist mir wurst..! – wurst bilindigi gibi sosis demektir. bu deyimin anlami “bana fark etmez – umurumda degil“ demektir. „es ist mir einfach wurst was er getan hat“ – „ne yaparsa yapsin umurumda degil“. yalniz burda wurstu ş ile yani wurşt diye söylemeniz gerekiyor ki sokak agzina uygun bir ifade olsun. normal wurst derseniz olmaz.

    - lange rede, kurzer sinn – uzun lafin kisasi..!

    - wer hoch steigt, kann tief fallen – yükseklere cikan sonunda dibi görür. bu deyim hatta rammstein’in deutschland sarkisinda da vardi „wer hoch steigt der wird tief fallen!! deutschland deutschland über allen..!“

    - wer wind sät, wird sturm ernten – rüzgar eken firtina bicer

  • çocukluğuma ışınlanıyorum hemen. dünyadaki en huzursuz evde büyüdüm ben. alkolik bir baba en önemli detay. alkol almadan ağzından kelime çıkmayan bu adamın işten eve gelme saatleri yaklaştıkça gerilimin artması. o anahtarın kapıyı açma sesini hiç unutmuyorum mesela. nefes bile alamazdık. masanın başına oturup iki kadeh yuvarlamadan kalp çarpıntılarıyla beklerdik. acaba bugün neden kavga çıkacak diye.

    ev aşırı düzenliydi hiçbir şey oynamazdı yerinden. oysa ben dağınık olsun isterdim birazcık.

    kahvaltılar kaldır kondur kurumuş peynir ve zeytin tabağından oluşur ve keyiften alabildiğine uzaktı. insanların börekler çörekler sıcak omletlerle kahvaltı ettiklerini anlatması bana çok ütopik gelirdi.

    anne mutsuz, anne sinirli, anne sevgisiz, anne yorgun, anne kırgın.. konuşmazdık hiç, çıt çıkmazdı. yanlış bir şey söyleme korkusundan bugün bile konuşmaktan, kendini ifade etmekten çekinen bir insanım.

    hayvan yoktu, çiçek yoktu. çok yoksulluk çekerdik. çeşit çeşit kıyafetlerim ayakkabılarım olmadı hiç. duygusal şiddet de vardı anneme uygulanan fiziksel şiddet de.

    ama başlık detaydı değil mi. sessiz konuşan ya da konuşmayan çocuklar. kırık dökük eşyalar. soğukluk elle tutulacak kadar hissedilen soğukluk, kasvet.

    teşekkür editi: çalakalem yazdığım satırlarda pek çok gönülde yer tutmuşum. birçoğunuzla aynı hikayeyi farklı zamanlarda farklı mekanlarda paylaşmışım. üzülenler, çocukluğuma dönüp saçımı okşayıp beni sevgiye boğmak isteyenler olmuş. yani bazen insanın nutku tutulur ya. yaralı olduğumu biliyordum ama bu denli alaka beni çok duygulandırdı. bazı yaralar geçmiyor ne kadar iyileştim deseniz de küçücük bir kaşıntıyla yine kanamaya devam ediyor. hayat devam ediyor, etmeli de. zamanın bir yerinde korkuyla ağlayan o çocuğu iyileştirebilmelisiniz. zor olsa da umarım bunu yapabilecek gücü bulabilirsiniz. babam öldü. annem hayatta. annemle öz eleştiri yapabiliyoruz, konuşabiliyoruz. bu benim kazancım. herkese teşekkür ederim. yüreklerinize sağlık..

  • bas gitarın grup içindeki öneminin ve etkisinin anlaşılması için konuyu müzik teorisi bakış açısıyla basit örneklerle anlatmaya çalışayım.

    örneği sadece tek bir akor üzerinden veriyorum.
    ritim gitar mi minör triad akoru basıyor olsun.
    mi minör triad akor sesleri: e g b ( mi sol si)
    solo gitar ise bu akorun üstüne e minör gamı kullanarak solo atıyor olsun.
    e minör gamı sesleri: e f# g a b c d e

    iki gitarın çaldığı bu armonik yapıyla hafif hüzünlü, buruk bir duygu hali ortaya çıkar.

    şimdi bas gitarı devreye sokalım. bas gitar, yukarıdaki e minör armonisi üzerine misal sekizlik notlarla do notası seslendirsin.
    bas gitar do'yu basmaya başladığı andan itibaren bütün armoni çok farklı bir duyguya bürünür.
    bas gitar do notasını seslendirdiğinde bas nota daha baskın duyulacağı için diğer iki gitarın çaldıkları do ile ilişki kurup farklı bir fonksiyon kazanır.

    normalde triad akorumuz mi minör idi.
    basta c olduğunda bu akor do maj7 akoru olarak duyulmaya başlayacak.
    em akor sesi: e g b (mi sol si)
    cmaj7: c e g b (do mi sol si)
    minör sound majöre dönmüş oldu. daha pozitif bir sound...

    solo gitar e minör akoru üzerine e minör gamı kullanıyordu. bu gam da do ile ilişki kuracak.

    basta do olduğu andan itibaren solo da e minör değil c lydian soundu verecek.

    em gamı: e f# g a b c d e
    c lydian mod: c d e f# g a b c
    lydian sound minöre göre çok daha pozitif ve parlaktır.

    bas gitarın sadece tek bir nota basması bile diğer bütün enstrümanların genel armonisini kökten değiştirebiliyor gördüğünüz gibi.

    bas gitarın gereksiz olduğunu düşünen arkadaş anlamaz belki ama meraklısı için anlattım ben yine.

    edit 1: müzik teorisiyle ilgili entry serisi çalışmaları yapıyorum, aşağıdaki başlıklardan inceleyebilirsiniz. yukarıda yazdıklarımla ilgili kafasında soru işaretleri oluşanlar cevapların büyük bir kısmını bulacaktır.

    majör gamlar
    majör gam triad akor armonizasyonu