hesabın var mı? giriş yap

  • "türümüzün ne kadar tehlikeli olduğunu görmek için herkes bu fotoğrafları görmeli."

    diyor sebastião salgado fotoğrafları için. ve sonuna kadar haklı. öyle fotoğraflar ki, baktığınızda acıyı, şiddeti, sefaleti insanların gözlerinde görebiliyorsunuz. o kadar net. fotoğraflara baktığınızda arkasında bir hikaye olduğunu çok net görüyorsunuz. ve bu hikayeleri de, fotoğrafı çeken kişinin anlatması... harika bir fotoğrafçı, sanatçı, insan. dünyanın gerçekliklerine, insanın pisliğine dibine kadar şahit olmuş birisi. hani derler ya keşke şu ünlüyle oturup konuşsam falan diye sürekli. bugüne kadar tanıdığım veya tanımadığım kimse bende bu isteği uyandırmamıştı. ama sebastião salgado ile oturup konuşmayı çok isterdim.

    "oradan çıktığımda hastalanmıştım. vücudum rahatsızlanmıştı. herhangi bir salgın bulaşmamıştı ama ruhum hastalanmıştı." diyor. ben rahat koltuğumda, bilgisayarın başından baktığım bu fotoğraflardan bu kadar rahatsız olduysam kendisinin ruhunun hastalanması hafif kalmış diyebilirim.

    ha, bu kadar dramdan sonra belgeselin mutlu sonla bitmesi beklenemese de güzel bir sonla bitmiş. dünyanın, insanın karanlık tarafını belgeledikten son projesiyle doğa fotoğrafçılığına dönmüş. hayvanı, ağacı, suyu çekmiş. medeniyetin elinin değmediği ilk zamanları. dünyaya olan aşk mektubumuzu sunduk diyor...

    kusursuz bir belgesel. 10/10.

  • olsa olsa en fazla 9 yaşında. elindeki kutunun içindeki oyuncak ve benzerleriyle oturuyor köprünün ayağında.
    derken birden, önünden geçen kadınlara sesleniyor;

    - abla... oyuncak alın çocuğunuzu sevindirin.

    hoffffffff. o ablaların alsın onları, çocuklarını da sevindirsin elbet. sevindirsin de, sen ne ara büyüyüp çocuk sevindirmeyi öğrendin be yavrum? arada sen de oynuyor musun onlarla?
    bir çocuk oyuncaklarla oynamayı kaç yaşında bırakır?

    bazen, bazı sorulara cevap veremiyor insan.

  • atilla taş'ın yamyam style videosunun altına

    -işte sizin gibiler yüzünden biz de helak olan kavimler arasına karışacağız.

  • puan farkı olarak malesef denk gibi dursak da bu sezon ilk kez rahat kazanacağımızı düşündüğüm maç. zira ligdeki en kötü futbol oynayan takımla oynayacağız. kazanıp en azından düşme potasından kurtuluruz (malesef derdimiz bu) ligi de 10. sıra civarında bitirecegimize inanıyorum.

    not: erzurumspor

  • bu açıklamanın daha vahim tarafı "millet şimdi araba almıyor ,almasınlar!" şeklindeki pespaye cümleyi de sarfetmesidir.hem bir itiraf millet beklemeye geçti hem de millete tepeden bakan esnaf kurnazlığının dışa yansıması,bekçi olmayacak adam ülkede bakan olmuş.

  • *kimseye güvenme. ofis arkadaşına, müdürüne. hiç kimseye.
    *unutma tek tutunabileceğin dal iş tecrübesi. gerisi yalan. (memur değilsen)
    *insanların senin hakkında dedikodu yapmasına veya alay etmesine izin verme. özel hayatın hakkında ısrarla muhabbet açanlara "özel hayatım seni ilgilendirmez" de. kaba olmaktan korkma.
    *mobbing'le yaşanmaz, zamanı geldiğine karşı saldırıya geç veya iş değiştir. mobbing yapanlar genelde görünüşlerinin aksine çok korkak insanlardır. dişini gösterince geri çekilirler.
    *belgeleri arşivle, sakla, savsaklama. nerede şu evrak diye olmadık zamanda sıkıştırabilirler.
    *torpilin varsa, doğru zamanda kullanmaktan çekinme, ama boş şeyler için de boşa harcama.
    *iş arkadaşlarını face'e ekleme. hatta mümkünse işyerinden samimi arkadaş edinme.
    *altındaki adama köpek muamelesi yapma, kuyunu kazmaya çalışır.
    *amire yalakalık yapmak pek işe yaramaz, senin hakkındaki fikri değişmez, ama saygılı davran ona.
    *yasal haklarını öğren.