ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran olaylar
-
yıl 2006.
bilgisayarın evlerimizde yaygınlaşmaya başladığı dönemlerin başı. belki de biz fakirdik, bilmiyorum.
bir gün amcamlarda oturuyoruz. almanya’dan telefon geldi. duisburg’da yaşayan dayım kaybolmuş. tipik bir türk ailesi olduğumuz için hemen fantastik kehanetlerde bulunduk. herkesin tahmin yaptığı bir anda amcam aniden salondan kalkıp bilgisayarın bulunduğu odaya gitti. yengem arkasından bağırdı; “yine mi at yarışı sonuçlarına bakmaya gidiyorsun geberesice.” bu ifadeye takılmayın. yengemin sevgisini gösterme şeklidir.
amcam odadan çıktıktan sonra ben girdim. daha bilgisayar tam açılmadan internet explorer logosuna 398 kere tıklamamdan mütevellit bilgisayar çöktü. itiraf edeyim tırstım. bilgisayar tekrar açılsın diye allah’a dua ettim. bir daha günah işlemeyeceğime dair söz verdim. bilgisayar açılır açılmaz internete girdim. tam bir şey yazacaktım ki o komik arama geçmişini gördüm. neler mi yazmıştı?
mehmet şahin dürsburkta kaybolmuş
mehmet şahin nerede
dürsburkta kaybolan türkler
mehmet şahin’i bulmam lazım
mehmet şahin gazinoya mı gitti
dipnot: dayım 2012 yılında aramızdan ayrıldı. devri daim olsun.
26 ocak 2021 erdil yaşaroğlu savunması
-
"uyardık, kaldırmadılar" demiş. yalan söylüyor. uyarmadılar. şikayetten sonra haberimiz olunca "kaldıralım, çekin şikayeti" dedik, çekmediler, para istediler. "vermezsen şöyle olur, böyle olur" diye tehdit ettiler.
bu konudan 2 ayrı dosyam var. sonuçlandığında yalanları çıkacak ortaya. o zaman hem bunları savunanlar hem de kendileri utanırlar umarım.
edit: kanıt sunabilir misin diyenler var.
erdil yaşaroğlu, ben ve bir çok kişiye her ne kadar kanıt sunmadan troll dese de,
kendisinden bu iddiasını destekleyen bir kanıt talep edilmezken nedense bizlerden istense de,
uyarılmadıklarını söyleyen insanların twitlerini flood altından silse de,
bir insana durduk yere yalancı denmez, haklısınız.
uyarı yapmadıklarının dosyadaki bilirkişi raporu ile ispatı
şurda biz bize yazışıyoruz sevgili ekşiciler. ne size, ne de erdil ve avanesine yalan borcum yok.
şehit çocuklarına ücretsiz özel ders
-
facebook grubunu incelerken bir arkadaşın şöyle bir yazısına denk geldim:
"arkadaşlar müsadenizle sizinle bir konuyu paylaşmak istiyorum.benim 4.5 yaşında bir kızım var 22 aylıktı babası şehit olduğunda. onun için 3 yıldır elimden geleni yapıyorum normal bir psikolojiye sahip olması için. babasız bir hayata hazırlamaya çalışıyorum. ama okullarda öğretmen arkadaşların yaptığı bazı saçma uygulamalar yüzünden kızımı okula göndermeye korkar oldum. bizim çocuklarımızın çok şükür maddi yardıma ihtiyacı yok daha çok psikolojik desteğe ihtiyaçları var. en son bir okulun 2.sınıf mezuniyetine katıldım. 3 ay önce babasını kaybetmiş bir şehit çocugu var sınıfta. yıl sonu gösterisine başlarken öğretmen artık ne düşündüyse çocuklar sahneye çıkarken tek tek ""canım annem canım babam iyiki hayatımdasınız iyiki varsınız. sizi çok seviyorum"" cümleleriyle inmeye başladı. şok oldum şimdi bu çocuk ne diyecek dedim boğazım düğümlendi. çıldırdım sinirden ve sıra ona geldiğinde önce konuşamadı kekeledi en sonunda zorla "canım annem iyi ki hayatımdasın " diyebildi sadece.
şimdi bu çocuk ne hissetti kimsenin umrunda olmadı ve bu çocuk bu program için hazırlanırken bu cümleleri kaç defa duydu kaç defa yaralandı. sizlerden tek isteğim sınıflarınızda bulunan çocuklarımızın arasında özel durumu olan yavrularımız için hayatı daha da zorlaştırmayalım biraz daha özverili olup onların da orada olduklarını unutmayalım onlar daha çok küçük bu yükler onların ruhunu çok yaralıyor."
ayrıca (bkz: up) daha çok kişiye ulaşmasını, daha çok öğretmene ulaşmasını sağlayalım.
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
-kolyeni bende unutmuşsun, akşam gel al.
+yangında düşürdüm sanıyordum.
-yangın sayılır.
(bkz: ağır roman)
erkeklerin kız seçme ölçütleri
-
cumartesi kısmetse benim kız dünyaya gelecek, tek beklentim sağlıklı olması.
edit: çok fazla mesaj geldi. iyi dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim. çok güzel insanlarsınız.
los angeles
-
https://www.youtube.com/watch?v=eqf7fdeuepa
ortalama istanbul'lunun sorunu da bu. ankara'ya gider, ankara'yi begenmez. izmir'e gider, izmir'i begenmez falan filan... tersi de dogru. temel mesele, ankara'ya gidip istanbul'u ariyor ya da istanbul'a gidip izmir'i ariyor olmaniz oysa ki. cok dogal olarak, bulamayacak ve hosnut kalmayacaksiniz.
los angeles'da insanlar sabahin dordunde iskembe corbasi icmeye gitmezler, sabaha kadar eglence adi altinda da tepinmezler (bu cumleden los angeles'da club yok anlami cikarani kaale almiyorum). malibu'da surf yaparlar, venice beach'de drum circle'a katilirlar, sunset boulevard'da comedy club'a giderler, santa monica mountains'da trekking yaparlar, gecenin ilerleyen saatlerinde islak hamburger ya da iskembe corbasi tuketmezler gidip food truck'tan mexican yerler vesaire vesaire... zira her yerin aliskanligi, kulturu ayri.
bir los angeles'li da istanbul'a gelip "lan burada surf yapilmiyor, ne boktan yer" dediginde agzina terligin tersi ile vurulmayi ne kadar hak ediyorsa, los angeles'a gelip de "burada sabaha karsi iskembeciye gidilmiyor, ne boktan memleket" dediginizde pek farkli konumda olmuyorsunuz.
"abicim sen sabahin korunde iskembe iceceksen istanbul'da kalsaydin ya? kaplumbaga misin ki gittigin yere bir sehirden beklentilerini, aliskanliklarini goturuyorsun ?" deseler diyecek cok da mantikli birseyleriniz olmadigini farkettiginizde los angeles'dan da haiti'den de zanzibar'dan da tad alabilirsiniz. aksi taktirde tum dunyada bos yere istanbul'u arar durursunuz.
kaldi ki tum dunyada bosa aradiginiz o istanbul cidden pek de oyle ahim sahim bir yer degil.
kadın voleybol balonunun patlayacağı gün
-
sürekli patlıyor zaten, yobazların ve vatansızların yüzüne yüzüne patlıyor.
sadece erkeklerin anlayabildiği cumartesi olayı
-
(bkz: hani var ya oğlum)
yanlış olduğu halde aynı numarayı ısrarla aramak
-
- alooov! mahmud!!!
- yanlış numara beyefendi...
- mahmudu ver.
- mahmut yok, yanlış numara.
- sen kimsin?
- yanlış numara beyefendi yanlış yeri aramışsınız
- haa. *çat*
..
- aloo! mahmud!!!
- ...mahmud yok beyefendi
- mahmud nerde? işe mi çıktı?
- yok beyefendi tekrar yanlış aradınız
- neresi orası?
- yok burda mahmut filan... yanlış aramışsın işte
- *çat*
...
- mahmud!!!
- beyefendi hep aynı numarayı ararsanız hep yanlış olacak, düzelmeyecek ki...
- kaç orası?
- 021228339**
- eee tamam... mahmudun numarası
- hayır beyefendi son 9 yıldır benim
- sen kimsin?
- sana ne be!
- *çat*
...
- alooov!!
- yahu beyefendi... yok işte... olmuyor... yanlış not almışsınzı numarayı!
- ben hasan!!!
- aferin. eee?
- mahmudu ver!
- gidin fihristten bakın... 118 'den sorun numarasını arkadaşınızın. internetten bakın dicem de, pek sanmıyorum
- ne internedi?
- offf... yanlış numara arkadaşım, yeter
- yaauu... yavvv... üfff.... *çat*
....
- alooov!
- yeter be öööfff.
- yine mi sen?
- heralde ben! hep aynı numarayı arıyorsun... nasıl doğru düşsün?
- ama orası mahmudun
- değil ulan değil.
- yok mu şimdi?
- vardı da kalmadı elimizde. yarın gelir. daha yeni bitti stokta.
- ne?
- yok bir şey
- *çat*
...
- alooov, mahmud???
- mahmut nişanlısıyla galapagos'a kaçtı.
- nereye? işe mi?
- yok... evrim geçirip gelecekmiş. sıkılmış maymunlarla yaşamaktan.
- evrim kim?
- sen tanımazsın. darwin var ya, zeytinburnunda... onun dayı oğlu.
- mahmut'un dayı oğlu musun?
- hayır ben mahmutumun geyşasıyım.
- ayşası mı? ayşaaa?
- böğürtlen be böğürtlen... su aygırları. traleybüs.
- *çat*
...
- aloov! mahmud?
- mahmut işe çıktı hasan abi.
- ne zamana gelir?
- valla gelmez heralde bugün
- haa.. *çat*
- *oh bee*
sana sözlüğü gezdireyim mi
-
sözlüğe yeni gelen hanımefendileri kandırma cümlem. tek sorun şu ki kanmıyorlar.