hesabın var mı? giriş yap

  • "çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. az ya da çok."

    ben sorumlu degilim nagehancim, zerre sorumluluk kabul etmiyorum. sorumlu arayacaksan kocanla birlikte canhiras bir sekilde senelerce savundugun iktidarin kapisini cal.

  • içeri sıfırdan akademisyen alıp henüz bölüm kültürü de yokken, bir yandan da idari kadrolara adam atamak isteyen biri varsa eğer oluşturulması mantıklı bir seçim olarak değerlendirilebilir. hayret-i mucip.

    ya şu iki açıdan benim merakım giderilse, akademik kadro da geldiğinde belirli şartları taşıyorsa güzel diyeceğim;
    birincisi fakülte açmak öyle bugün teklif ettim yarın açılsın denecek kadar hızlı işlemiyor. yök'e teklif lazım, bu teklifte bölüme niye ihtiyaç var, amacı ne olacak, nasıl planlandı, fiziki imkanlar ne belirtiliyordur, bölüm için bile şart bu. senatodan çıkıyor, yök'e gidiyor, dolaşıp duruyor, süreç uzun. böyle bir planlamanın yeni rektör atandı, hemen bir ayda yapalım denmesi biraz zor. kim teklif etti, ne zaman teklif etti, yazışma süreci vb. ve ileriye dönük yol haritası ne açıklanması şeffaflık gereği önemli.

    bir diğer soru ki hakikaten anlamadım, birçok kişi öğrenci sayısı ile kaliteyi bir tutuyor. boğaziçi kalabalık mevcut durumda da, geçtiğimiz senelerde öğrenci sayısı fazla olan ve farklı disiplinler barındırdan birçok üniversite uzmanlaşabilmesi amacıyla yoluna özelleşmiş olarak farklı isimlerde, farklı kurumlar olarak devam ediyor. artısı, eksisi ayrıca tartışılır. ne var ki boğaziçi üniversitesi'ne diğerlerinden apayrı bir disipline ait fakülte eklenmesinin rasyonel bir sebebi ve ihtiyacı olmalı. bunlar şeffaf açıklanırsa, kadro da işte bu olacak kriterler bu, isteyen başvursun denirse görüşler bir anda olumluya döner ama...

    hakikaten bir alt amaç olmadığına ve bir katkı sağlayacağına inanmak istiyorum ama zıtlıklara dair açıklama yapılmadan bir akşam pat diye böyle bir şey gelmesi öğrencileri de okuldaki akademisyenleri de yorar.

    --- spoiler ---

    şöyle bir madde eklenmiş zamanında 2809 sayılı yükseköğretim kurumları teşkilatı kanunu'na, yani üstteki senato vb. pas geçilmişse bilemem.

    "cumhurbaşkanı üniversitelere bağlı olarak fakülte, enstitü ve yüksekokul kurmaya; bu birimlerle ilgili olarak birleştirmeye, kapatmaya, bağlantı ve isim değişikliği yapmaya yetkilidir. bağlantı değişikliği yapılan birimlere ait kadrolar, taşınmazlar ve demirbaşlar, bir başka işleme gerek kalmadan bağlanılan üniversiteye aktarılmış sayılır."

    --- spoiler ---

  • valla seytan bunlar. hemen karsi atak yapip madde siralayayim.
    1 ilgiden etkilenmeyin
    2 yapmadiginiz sey icin ozur dilemeyin
    3 bir ayagi kapida olani kapiyi acip komple disari atin

  • kargonun içeriği ne olursa olsun insanı saran his, duygu.

    sanırsın 15dk sonra dünyayı kurtaracak bilgiler gelecek anasını satıyım, evde bekliyorsun, internetten yolunu gözlüyorsun falan. içinden biber salçası çıkıyor, kavurma çıkıyor.

    garip yani.

  • filmden çok oriijnal phoenix hikayesi hakkında bir yazı olsa da yine de spoiler içine alma ihtiyacı hissettim. phoenix'in çizgi romandaki önemi hakkında birkaç paragraf:

    --- spoiler ---

    orijinal dark phoenix hikayesine the last stand'e kıyasla daha sadık kalınmış olsa da phoenix hikayesinin tek filmde anlatılamayacak kadar geniş bir hikaye olduğunu tekrar kanıtlamış film.

    hikaye anlamsız kalıyor çünkü dark phoenix'i anlayabilmemiz için önce phoenix saga'nın anlatılması gerekli. phoenix saga, en az dark phoenix kadar önemli, hatta dark phoenix'in altyapısını hazırladığı için belki de ondan daha önemli bir hikaye. avengers serisinde infinity war'un altyapısı nasıl yıllar boyunca ilmek ilmek işlendiyse phoenix hikayesinde de ona benzer bir tutum sergilenmeliydi. eğer bu hikaye ilk iki filmi phoenix'e, son filmi de dark phoenix'e ayrılmış bir üçleme olarak planlansaydı, ortaya ayakları çok daha yere basan, epik seviyede filmler çıkardı.

    phoenix/dark phoenix hikayesi özetle şu şekildedir;

    marvel evreninde "m'kraan kristali" adında tüm gerçeklikleri (evrenleri) birbirine bağlayan bir kristal var. kristale giren kişinin tüm gerçekliklere erişimi oluyor yani. phoenix force, bu kristalin koruyucusu görevinde olan kozmik ve tanrısal güçlere sahip bir varlık.

    x-men ekibi uzaydaki bir görevden dönerken phoenix gücü, jean grey ile bütünleşiyor ve jean'in güçleri full potansiyeline ulaşıyor. jean bu güçlerini tüm sınırına kadar başta intergalaktik bir göreve çıkmalarına sebep olan bir ırkı kurtarmak ve çeşitli nedenlerle zayıflayan m'kraan kristalini onarmak için kullanıyor. bu görevler sırasında hala sağlıklı düşünme kapasitesine sahip olan jean, kristali kurtardıktan sonra güçlerini kontrol altında tutmak adına kendi zihnine sınırlamalar koyuyor.

    phoenix hikayesinin ilk kısmını oluşturan bu bölümün ana fikri, jean'in bu denli devasa bir güce karşı bile zihnini ve kişiliğini hemen kaybetmeyecek derecede güçlü biri olduğu ve phoenix'in kudretine sahip olduğunda ilk yaptığı şeyin bir gezegeni, kristali ve dolayısıyla kristalin bağlı olduğu evrenleri yıkımdan kurtarmayı seçtiğidir. yani phoenix esasında yıkımın değil yaşamın sembolüdür.

    dünyaya döndükten sonra ise jean'in zihnine koyduğu kısıtlamalara rağmen kendisinin sahip olduğu bu yeni devasa güçler, kaçınılmaz olarak çeşitli telepatlar tarafından fark ediliyor ve prestijli psişiklerden oluşan bir grup olan hellfire club'a kendini kabul ettirmeye çalışan bir telepat olan mastermind kendi güçlerini bu kulübe kanıtlamak adına, emma frost'un yardımıyla jean/phoenix'in zihnine girerek onu kendine aşık etmeye çalışıyor. bu illüzyonlar sonrası düşünceleri allak bullak olan jean'in kendi zihnine koyduğu bariyerler çökmeye başlıyor ve jean, black queen kişiliğini alıyor. (white queen de emma frost'un ünvanı bu arada)

    hellfire club ile x-men arasında geçen bir çatışmada, jean'in sevgilisi olduğuna inandığı mastermind ile cyclops kendi aralarında bir psişik düello yapıyorlar ve bu düelloda mastermind cyclops'un psişik suretini öldürüyor. jean'in zihnindeki son bariyerin çökmesi ve kendisinin dark phoenix'e dönüşme aşaması da bu şekilde tamamlanıyor.

    dark phoenix, evren için gezegenler arası büyük bir tehdit olarak bilinen galactus'tan bile daha büyük bir tehlikedir. enerjisini gezegenleri tüketmeyi geçip direk devasa yıldızlar üzerinden beslenerek tazelediği için tüm yaşam türleri için bir tehdit oluşturmaktadır ve bu yüzden derhal sonu getirilmelidir.

    x-men ile her şeyin başlamasına sebep olan uzaylı ırkı shi'ar (phoenix, jean ile birleştiğinde x-men ekibi bu ırka yardım ettikleri bir uzay görevinden dönüyorlardı) arasında bir anlaşma yapılıyor; anlaşmaya göre x-men ile shi'ar savaşçılar arasında bir düello yapılacak ve bu düellonun kazananı phoenix'in kaderine karar verme hakkına sahip olacak. shi'ar, x-men'in cyclops ve o sırada kendinde olan jean/phoenix dışındaki tüm üyelerini alt etmeyi başarıyor; ancak shi'ar imparatoriçesi lilandra'nın kaybetmeleri olasılığı dahilinde kurduğu ikinci bir planı daha var; tüm güneş sistemini yok etmek ve bu sırada phoenix'in de yok olacağını ummak. düello sırasında güçlerini kullandıktan sonra kendini yavaş yavaş tekrar kaybetmeye başlayan jean grey, bu plan uygulanmak üzereyken güneş sistemini yok edecek silahı ele geçiriyor ve cyclops'a veda ettikten sonra kendini parçalara ayırıyor.

    dark phoenix hikayesi, evrenin gözlemcilerinden birinin şu sözüyle sona eriyor:

    "jean grey, dünya üzerinde bir tanrı olarak yaşayabilirdi; ama onun için insan olarak ölmek daha önemliydi."

    not: bu hikayenin en sadık uyarlaması doksanlı yıllarda türkiye'de de yayınlanan x-men the animated series'de yapılmıştır. neredeyse birebir bir uyarlama ve phoenix ile dark phoenix hikayeleri beraber yaklaşık 20'şer dakikadan toplam 10 bölüm falan sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam.

    not 2: wikipedia'da orijinal hikayenin bir özeti var, unuttuğum yerlere oradan baktım zaten.

    yani sonuç olarak, jean'in phoenix'e dönüşümü, phoenix olarak ilk eylemleri, dark phoenix'in daha iyi anlaşılması için hikayeye uyarlanması gereken ögeler. o yüzden en az iki film gerektiren hikaye, tek filme sıkıştırılmaya çalışılınca isterlerse 10 yıl sonra bir kere daha seriyi reboot etsinler, yine altından kalkamazlar.

    --- spoiler ---