hesabın var mı? giriş yap

  • öyle bir dizi düşünün ki, bir karakteri 8 yıldır yavaş yavaş son sezona hazırlıyorlar. bran stark karakteri hiç bir konuya dahil olmadan sadece kendi içinde gelişerek son sezona geldi. ulan biz daha ikinci bölümde "ee hadi artık aşık olsunlar" diyerek dizilerde karakterleri mahveden insanlarız. bir bölümde kötülük kompedanı olan adamlar, diğer bölümde bi kıza aşık olup meleğe falan dönüşüyorlar. bize ters böyle şeyler.

    nisan ayında final sezonuyla bize veda edecek olan iki gözümüzün çiçeği. vurduğun gol olsun jon snow!

    winter is coming!

  • yıllaar önce antalyada motorlu bir turist yaklaşır, "how can i go to kortuleli" diye sorar.. dümdüz git demek isteyen ben adamın gözlerini içine bakarım ve şöyle derim: "go away!"

  • insanlarla konuştuktan sonra ortaya çıkan düşünce. o yaşadıklarını anlatıyor, sen kendi yaşadıklarına/yaşayamadıklarına bakıyorsun. hüzünleniyorsun. adam hayatını yaşamış, ben kütük gibi bu yaşa kadar gelmişim diyorsun. yapacak bişey yok.

  • radyo kültürü, az da olsa hâla vardır. küçük bir cep radyom var, maçları ondan dinlerim. arada bir yavaş yavaş tüm frekansları gezerim güzel bir müzik bulmak için. radyo hazar ve kral fm bulunduğum yerde çeken radyolar arasında favorilerimdir. ayrıca bazen de youtube'dan radyo tiyatrosu dinlerim.

  • tespit degil bu yapmak istedigim,
    sairlik kim ben kimim?
    kursam cumleleri devrik devrik,
    anlatim bozuklugundan yarragi yerik.

  • yeni akrabalar edinmektir. ulan benimkilerle zor baş ediyorum bir de sırf evlendik diye saçma sapan tiplerle muhatap olmak zorunda kalacağım. planlarım arasında eşimin sevmediğim akrabalarından borç para isteyerek kendimden uzak tutmak var. bu yöntem hep işe yarar, hiç arayıp sormazlar.

    edit: muhattap değil, muhatap. *