ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran diyaloglar
-
çanakkaleden istanbul'a gelen arkadaşımı, mecidiyeköy metrobüse almaya gitmiştim. aramızda geçen muhabbet;
-nasıl kolay oldu mu yolculuk?
+güzeldi. birde istanbul'da kimseye güvenme derler.metrobüse binmek için istanbul kart alacakken bir adam “gel boşuna kart ücreti ödeme, benim karttan basarız sen bana ödersin” dedi. öyle yaptık. insanlık ölmemiş.
o gün istanbul'un kurtuluş yıldönümü nedeniyle metrobüsün bedava olması dışında her şey normal.
şeyma subaşı'nın sevgilisinin milyarder olmaması
-
zaten bir insanın adı neden mısırlı milyarder olsun,
çalışılmış konu verdim şukuyu
(bkz: demirören'in borcunun bizi alakadar etmesi)
edit, bkz mısırlı milyarderin milyarder olmaması şeyma'nın sorunu fakat tüpçü borcunu ödemezse hepimizin sorunu
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
"-gelirken winston light alır mısınız?" notu üzerine almayı unutan kurye, yemekten sonra içersin deyip kendi sigarasından vermeyi teklif eder. yok önemli değil deyip geri çevrilir. 5 dakika sonra kapı çalar, yemekten sonra içilir der gene ve paketi uzatır. kıyamam be.
gelmiş geçmiş en felsefi söz
-
ilimle geçen bir gece , ibadetle geçen bin geceden hayırlıdır.
hz.muhammed
imc tv'nin şehit haberine hdp'li yorumları
hoh deyince sıcak püf deyince soğuk hava gelmesi
-
(bkz: volume pump)
(bkz: pressure pump)
hoh derken cigerdeki sicak havayi disari atiyoruz puf derken de daha cigere gitmemis solunum bosluklarindoa kalan + cigerdeki havayi yuksek basincla cikariyoruz. yuksek basinc ve hiz deriye temas edince sogukluk hissi yaratiyor.
bakin dikkat edin hohlarken agzimiz olabildigince acik cunku hacmi pompaliyor cigerler yani icerideki isinmis havayi. puflarken durum farkli agzimizi olabildigince kucultup yanaklari sisirip basinc yaratiyoruz haliyle kucuk delikten siddetli ve hizli hava cikiyor. hizla hareket eden molekuller degdigi yerde sogumaya neden oluyor. aynen ruzgarli havada camasirin daha cabuk kurumasi gibi.
fevzi tuncay'ın galatasaray maçında yediği gol
-
1999-2000 sezonunda, buyuk ihtimalle $ampiyonu belirleyecek macta be$ikta$, $ifo mehmet'in attigi golle son dakikalara 1-0 onde giriyordu. macin bitmesine yakla$ik 4-5 dakika kalmi$ti. sagli sollu geli$en galatasaray akinlarinda kalesini ba$ariyla koruyan fevzi tuncay, kariyerinin en ba$arili maclarindan birini cikariyordu. neredeyse 10 tane inanilmaz kurtari$ yapmi$ ve galatasaray forvetlerine gecit vermemi$ti. be$ikta$ tribunleri heyecan icinde macin bu skorla bitmesini beklerken; turk futbol tarihinde unutulmayan anlardan biri yaşandı ve oldukca dramatik bir gole sahne oldu inonu stadi. macin adami fevzi tuncay, be$ikta$'in bo$nak stoperi sead halilagic dost’un geri pasini iska gecti. top yuvarlandi, yuvarlandi, yuvarlandi... be$ikta$ aglariyla bulu$tugu an butun stad $ok gecirmi$ti. kahvelerde maci izleyen be$ikta$lilar sandalyelerinden uzun sure kalkamadilar. galatasaraylilar bile $a$kinlik icerisindeydi. macin tarti$masiz en iyi oyuncusu olan fevzi tuncay'in ya$adigi $ok, kaleciligin ne kadar acimasiz ve dramatik bir $ey oldugunu bir kez daha orneklemi$ti. yaptigi o inanilmaz kurtari$lardan birinde golu yese, ayaginin altindan kacirdigi top gol olmasa ve mac yine 1-1 bitse fevzi'nin kariyer hikayesi nasil bir $ekil alirdi diye du$unmeden edemiyor insan. zira bu gol eminim ki fevzi tuncay'i hala bir hayalet gibi kovaliyor ve rüyalarına giriyor olmali. aklimda kalan bir ba$ka nokta ise, fevzi'nin goz ya$lari icerisinde kafasini direklere vurdugu andi*.
128milyardolar.net
-
128 milyar dolar ile ne kadar alışveriş yapabileceğinizi gösteren bir internet sitesi.
şurdan buyrun
edit: ürünler arasına pudra şekerinin de eklenmesi gerektiğini söyleyenler olmuş. sonuna kadar katılıyorum.
edit2: yeni ürünler gelmiştir...
koskoca ingilizcede miş'li geçmiş zamanın olmaması
-
(bkz: dedikodu kipi)
haklıyken haksız konuma düştük benden bu kadar
-
maaşlı şakirt troll'lerin son zamanlarda sarıldıkları yeni tür cümlelerin ortak paydası.
bir de uzun ve süslü entry'lerle pekiştiriyorlar güya düşüncelerini.
sanırsın ki her gün gaz yemiş, her gün ıslanmış, özgürlük ve demokrasi için parkta sürünmüş, evine gidip yatmamış bile..
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama apo posteri açılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama polise taş atılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım amaesnaf siftah yapamayınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama borsa çakılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama mitinglere 1,5 milyon kişi katılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama iş dükkan boykotuna gelince nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama ab desteğini görünce nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama cnn 8,5 saat yayın yapınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama kabul edelim beyler, yenildik ve ben nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
he gülüm he..
ben o başlığa düşüncelerimi yazmak için geldim ama senin troll entry'ni görünce nasıl bir oyunun parçası olduğunu anladım..
doğuda görev yapan genç bekar öğretmen kız
-
üniter devletin başını yaktığı kızdır.
oysa bırak kürdistan'ı kendi haline, öğretmen mi buluyor, peşmerge mi buluyor, ne buluyorsa bulup eğitsin bebelerini.
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
karıyla-kocanın, kadınla-sevgilisinin, dişiyle-erkeğin arasına girmeyeceksin arkadaş. onlar barışır boku sana bulaşır (tabi bu hikayede barışma gibi bir durum söz konusu değil ama ana fikri anladınız işte...)