hesabın var mı? giriş yap

  • sene başında arsenal ile kafa kafaya oynadı şampiyonlarlar ligini tek golle kıl payı kaçırdı arsenal bitmiş dediler. tottenham geldi üst düzey iki maç sonunda tottenham'ın üzerinde grup birincisi oldundu "abi tottenham bitmiş" dediler. liverpool ile eşleşildi premier ligde son dokuz haftada tek mağlubiyeti yoktu ancak son dakika tartışmalı bir penaltıyla anfield road'da mağlup olundu suarez'den sonra liverpool bitti dediler ..

    diğer yakada dordmund gerçekten bitmiş bundesliga'nın dibine kazık çakmıştı. 2 maçta dörder tane yuvarladı, "abi dordmund avrupada başka oynuyor" dediler.. haa bu arada bitmiş arsenal u-17 kadrosuyla dört tane çaktı "abi adamlarda altyapı var" dediler.

    neyse bizim kadromuz yetersiz beyler, siz kendi kadronuzun hayrını görün..

  • kedisini seviyordur. ayrıca sırf lüks arabaya binmek ve o aracın yakıtını, tamirini, yedek parçasını vs. karşılamak için dünya kadar para harcayan insanlar var. hem de araba canlı bile değil. buna ne diyeceksin kulak misafiri?

  • ilk sevgilisi ile tüm hayatı boyunca mutlu olmasını istiyorum. bari o uğraşmadan mutlu olabilsin amina koyim.

  • sonra müfredattan evrimi kaldırıyorlar.

    var oğlum işte evrim, müfredattan kaldırsanız yüreklerden kaldıramazsınız.göz bu göz!

  • ölüler tek bir şeyi bilirler: hayatta olmak daha iyidir..

    film boyunca aslında "gerçek hayat"tan ne kadar uzak olduğumuzu, okuyacağım, adam olacağım, işe gireceğim, evleneceğim, emekli olunca şunu yapacağım bunu yapacağım gibi hedefler ve ideallerin arasında sıkıştığımızı, eskiden sadece yaşamak amaçlı var olan bizlerin ne olduğunu unuttuğumuzu yüzümüze vuran, sonundaki işlek bir caddede su gibi akan insanları görünce derin düşüncelere sevk eden danny boyle filmi. (böyle cümle olmaz olsun) james franco coşmuş, döktürmüş.... muazzam.

  • basitçe açmak gerekirse:

    - kur farkı iki paranın piyasadaki arz ve talebine göre şekillenir. mesela şu an dolara ihtiyaç var ama dolar az (dolarını daha önce türkiye'de tutan insanlar alıp başka ülkeye yatırıyor ve bankaların dolar rezervleri düşüyor), ancak türk lirası daha fazla. ancak dolara ihtiyaç var bu sebeple dolar gittikçe yükseliyor.
    dolara ihtiyaç var; çünkü özel sektör bazında son 10 senede dolar cinsinden en çok borçlanan ikinci ülke türkiye (çin'in ardından). açıklaması: #64111148

    - ülkenize dolar sokmanın yollarından biri yatırılan paraya yüksek faiz vermeniz (ki adam gelip doları getirsin, tl'ye çevirsin ve faize koysun, vade bittikten sonra geri çevirip alsın gitsin-faiz ödüyorsunuz bu durumda),
    diğeri yabancıların ülkenin politik durumunu sağlam görüp özel sektöre yatırım yapmaları (uzun vadeli, kalıcı para, iyi olanı bu; ancak türkiye çalkalandığı için güvensiz bir ülke ve kaçıyorlar),
    son olarak da ve en önemlisi sizin bir şeyler üretmeniz, ve ihracat yapıp ülkeye dolar kazandırmanız. (bu yoksa her şey nafile, ve bizde bu yok.)

    - sabit kur demek; bir ülkenin merkez bankası'nın piyasadaki dolar (döviz) miktarı ile oynayarak yerel para birimi ile döviz arasındaki kur farkını sabit tutmaya çalışmasıdır. (aslında herhangi bir para birimine karşı yapılabilir, ancak dünyadaki geçerli rezerv para birimlerinden en çok işlev gören dolar olduğundan dolar dedim.)

    velhasıl kelam; türkiye'nin kur farkını düşürmesi için piyasaya dolar sürmesi lazım ama bu rezervleri etkileyecektir. sizin (yani merkez bankanızın) piyasaya sürekli dolar vermesi, dolar rezervlerinizi eritecektir ve bu tehlikeli seviyelere geldiğinde ülkenin hiçbir b planı kalmaz, yüksek faizli borç verecek dış kurumların kucağına düşersiniz (merhaba kriz diyebiliriz buna).
    aslında bu bir asırdır olan bir şey. (bkz: kur savaşları)
    devalüasyonlar, yani tam tersi olarak kurun kasten değerini düşürmeler ülkelerin yaptıkları uygulamalar.

    mesela bizim tam tersimiz durumda olan çin halk cumhuriyeti:
    o kadar yüksek ihracat yapıyor ki, ülkeye o kadar dolar giriyor ki merkez bankası dünyanın en büyük dolar rezervine sahip merkez bankasıdır.
    çin, ihracattaki fiyat avantajını korumak için ülkesine dolar girdikçe yükselmesi gereken yuan'ı, maliyetleri (işçilik+faaliyet) artırıp ihracat avantajını düşürmemesi için sürekli devalüe ediyor. yani piyasadan dolar çekip sürekli dolar alıyor. bu şekilde git gide dolar rezervleri devasa büyüdü. (direkt güzel bir şey diyemeyiz, hepsinin artıları ve eksileri var.)

    fark: onların sabit kur amacı kendi para birimlerini düşük tutmak. bizim amaçlama ihtimalimiz ise para birimimizin değerini yükseltmek. eğer çin bir gün türkiye gibi üretmeyen, sürekli gereksiz, bir daha gelir getirmeyecek (hatta gider getirecek) ama oy kazandıracak harcamalar (köprü, yol) yaparsa bizim durumumuza düşebilir. ve o zaman merkez bankaları devasa döviz rezervleri ile piyasaya dolar verip kurlarını yükseltebilir. ancak atalarımızın bir lafı var biliyorsunuz: hazıra dağ dayanmaz.

    ama çin neden bizim yaptığımızı yapsın?
    çin üretiyor, çin ürettiği için parasının değerinin yükselmesini istemiyor. maliyetleri düşük olarak sürekli üretip satmak istiyor. bu avantajı korumak istiyor. piyasaya döviz vermez, döviz toplarlar. topluyorlar da. ancak bunun da dezavantajları var. 2016 başında yaşanan borsa krizi çin merkez bankasının bu kadar çok kurla oynamasından kaynaklandı diyebiliriz. sabit kur uygulamak, acil durumlar haricinde sürekli piyasaya müdahale etmek yabancı yatırımcıyı rahatsız eder ve ülkeden kaçırır. bu da borsa düşüşüne, yatırımların kaçmasına sebep olabilir.

    tüm bu sebeplerle sabit kur çin gibi ne yaptığını bilen bir ülke için bile tehlikelidir ve çin bu sebeple bu politikasını biraz daha terk etmeye, biraz daha sosyal harcamaları artıran (çin'de ilk defa 2015'te hizmet sektörü gdp'nin 50%'sine ulaştı), haliyle sırf üretim odaklı olmayan bir ülke haline gelmeye başladılar. (bunun altında ekonomik haricinde birçok sosyolojik sebep de yatıyor ama konu şu an bu değil.) -bu tabii bir anda alınan bir karar değil, senelerdir süren ve uzun yıllar da sürecek bir politika-
    ancak türkiye gibi üretmeyen, hiçbir b planı olmayan, vizyonsuz kişiler tarafından politikaları belirlenen bir ülkenin böyle don kişotluklara girişmesi ülke için çok tehlikeli. ancak günü kurtarmayı ve kısa vadede gerçekleşmesi beklenen (oy alınması gereken) politik amaçları gerçekleştirmeyi bekleyen birilerinin gerçekleştireceği bir uygulama olabilir. (ne hükümetin, ne de ona bağlı merkez bankasının (n.ş.a.'da bağımsız olması gereken) böyle bir işe girişeceğini hiç zannetmiyorum, onu da belirteyim.)

    üretmeyen, üretim yerine din işleri bakanlığına (diyanet) para ayıran, arge yerine eğitime diye ülke ekonomisine sıfır katkısı olan ve katma değerli üretim için vazgeçilmez olan yaratıcılığı öldüren dini eğitime yüksek bütçe ayıran bir ülke ne yaparsa yapsın hep pamuk ipliğine bağlı bir ekonomiye sahip olacaktır. ancak sonra finans varyasyonları denenebilir.

    edit: yazım hataları.

  • dicle üniversitesinde bu arkadaşlarla okumak zorunda kalan aklı başında kardeşlerime sabır diliyorum.

    ayrıca bi üniversite nasıl koskoca cem yılmaz'ı getirerek şöhretini daha da düşürür bunu görmüş olduk. enteresan gerçekten...

  • musallat oldular.
    kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.