hesabın var mı? giriş yap

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • bugun japon kirtasiye malzemeleri satan bir dukkana girip 3 buyuk japon markanin basat kalemlerini denedim. pilot, sailor ve platinum.

    platinum: 3776 modelini denedim. diger kalemlere de baktigimda en az vakit gecirdigim kalem oldu. 3 buyuk japon firmasi arasinda hem uc, hem kalem kalitesi olarak en geride buldugum marka.

    pilot: custom heritage ve falcon modellerine baktim. genel olarak hem iscilik, hem malzeme, hem uc kalitesi olarak uzmeyecek bir marka oldugunu dusunuyorum. konvertorleri cok kotu ama. bazi modellerde icindeki agitator'dan dolayi kalemi sallayinca takur tukur ses geliyor ve reddit'te murekkep doldurma konusunda ciddi sikintilar oldugu soyleniyor.

    sailor: pro gear ve 1911 modellerine baktim. uc olarak tartismasiz en guzel uclari uretiyor. hatta 21 karatlik ucu gercekten su ana kadar kullandigim kalemler arasinda en etkileyicisiydi. ancak kalemlerin geri kalani iscilik olarak cok basarili degil. ornegin kapagin tepesindeki sailor logosu, ve yine kapaktaki sailor 1911 yazisi $350'lik bir kaleme yakismayacak bir iscilikteydi.

    japon kalem markalari $200 seviyesinden baslayarak fiyat-performans anlaminda basarili kalemler sunuyor. $200-300 dolara alabileceginiz en basarili kalemler olduklarini dusunuyorum. sailor pro gear, 1911 ile pilot custom heritage ve pilot falcon modellerini begendim.

    sonuc olarak sailor pro gear siparisi gectim merak edenler icin. cunku ucu ve tasarimi en tatmin eden o oldu.

    edit: entry okunuyor biraz daha detay vereyim. 1911 cigar shape sevmedigim icin almadim. pilot falcon yumusak bir uca sahip oldugu icin ileride muhtemelen koleksiyonuma katacagim bir kalem. (yumusak uclar bastirarak yazinca daha kalin iz birakan uclar.) pilot'un yerine sailor'da karar kilmamin nedeni de pilot'un konvertoru ve sailor'un ucu oldu.

    edit2: sailor pro gear geldi. kalem ufak tasarim degisikliklerine gitmis. ucun tasarimini degistirip logolari da adam etmisler. boylece daha da iyi bir hale gelmis kalem. ucu harikulade.

  • bence herkesin en sinir olduğu şey kapatılsın, sonra hep beraber ülkenin göbeğinde toplanıp ıssızlıkta birbirimize şarkılar söyleyelim.

  • "ulan bazen şeytan diyor, herşeyi bırak git, bakkal aç. benim şeytan da böyle vizyonsuz pezevengin teki işte.. bakkal ne oluumm.?"

  • hocası ferguson ile arasında şöyle bir diyalog geçmiş diyolar

    +hocam 38 yaşıma geldim artık bıraksam şu futbolu.
    -ne 38 i la 37 yaşındasın sen.
    +nası hocam yaaa 73 lüyüm ben.
    -oğlum doğduğunda bir yaşında mıydın alla allaaaa. 38 inden gün alıyosun.
    +37 yim yani.
    -37 sin tabi la. koş vur bakiim şimdi şu topa, akşam final var hadi.
    +taam hocam hehe.

  • gittiğim ilk biletli tiyatro oyununda başrol oynamıştır. 2071'de türkiye oyununa, wikipedia'ya göre 1994 yılında, anneme ısrar ettiğim için, tek başıma gitmiş, kendisini ve tüm oyunu büyülenerek seyretmiştim. annem bir tek bilet almıştı, ama oyunu eve yakın bir yerde sanıyordu, halbuki oyun uzaktaydı ve ben çok istemiştim izlemeyi. o da dışarıda oyun bitene kadar beni beklemişti. 9 yaşında bir çocuk olan bendenizin tek başına oyuna gelmesine şaşıran diğer izleyiciler, bana oldukça ilgi göstermiş, içecek yiyecek ısmarlamış, hatta oturduğum zemini yükseltmek için montlarını koyup görebilmemi sağlamışlardı. gördüğüm ilgi karşısında muazzam bir gururla oyunu seyre dalmıştım. oyunda, rasim öztekin'in karakteri, günümüzde (1994) dondurulmuş, 2071'de uyanmıştır. türk lirası dolar karşısında değer kazanmakta (1 türk lirası 82 dolar gibi bir radyo anonsu vardı), kadınların baş tacı edildiği ve atatürk'e büyük saygı duyulan, ona hiç hakaret edilmeyen bir gelecek öngörülüyordu. 2071'deki her şeye şaşırıyordu ama bu üç şeyi unutmuyorum. zira her biri en büyük alkışlara sahne olmuştu, özellikle atatürk kısmı - usta oyunun sonunda bu kısımdan bahsediyor, alkışlar salonu yıkıyor, ben ise tüm alkışlar arasında büyük fark yaratan son atatürk alkışıyla bir başka gururlanıyordum.. ustaya saygıyla.

  • lisede 3 sene boyunca lakabı öküz olan arkadaşa, 4. senenin başında okula tayinle gelen hocanın, daha ilk derste "sen niye gülüyorsun, öküz müsün sen" diye bağırmasıdır.