ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gülben ergen'in trt'den ayda 500 bin tl istemesi
-
ağa bi kişi de çıkıp demiyor ki "hangi becerin, yeteneğin, hangi üstün yönün dolasıyla verelim sana ayda 500 bin lira?".
sabahın 6.15de kalkıp, 8 aylık süt bebemi bırakıp, 35 km yol geliyorum.
ihaleler, satın almalar, doğrudan teminler, rotatifler, firmalar derken akşamın 5'ine kadar kafa patlatıyorum. eve döndüğümde iligilenmem gereken bi bebem, yapmam gereken işlerim var. yardımcım hatta yardımcılarım yok. bebeme bakan sertifikalı 3-5 dil bilen bi bakıcım da yok. 3+1 sıradan bi evde yaşamımı idame ettiriyorum.
inan bana gülben; gün içinde senden daha fazla çalışıyor, daha fazla efor sarfediyor, daha fazla yetenek gösteriyorum. aldığım maaş senin istediğinin yanında çerez bile değil sadece o tabaktan bi fındık fıstık parası.
ve inan bana o maaşla geçinebilmek gibi bi beceri de gösteriyorum.
hıh. sen büyük sanatçı, milyarder, para anası, evler, arabalar sahibi gülben hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, nuko usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç.
gözümde pul kadar bile değerin yok.
internet gazetelerinde aldatıcı başlık ekolü
-
gazeteciliğinin sonunu getirecek olan şey budur aslında. yandaş gazetecilik falan değil. 2 tık uğruna lağıma çevirdiler güzelim mesleği. birkaç derleme yaparsak:
*inanılmaz kaza! (bildiğin araba arabaya çarptı)
*böyle dostluk görülmedi! (16 milyonuncu kedi köpek dostluğu. lan bizim evde 24 saat kıç kıça yatıyor bunlar)
*chp'de toplu istifa! (aydın'ın nazilli ilçesinin gümbeti kasabasının chp belde teşkilatında 3 üyenin istifası)
*kredi kartı kullananlar dikkat! (işte şifrenizi falan çalıyorlar. evet, bu haberi 3 sene önce de yapmıştık. 3 senedir yine çalıyorlar. durmadılar hiç)
*turist kıza fethiye'de şok! (laf attılar, diskoda etrafında dans ettiler falan)
*bunu da yaptılar! (bi bok yapmadılar aslında. bu başlığı her şeye kullanıyoruz biz)
*galatasaray'da flaş gelişme! (ronaldinho'yu ya da 35 yaşında bir futbolcuyu alacak gibi oldular)
*cem yılmaz'ın herkesten sakladığı sırrı! (sabahları kepek ekmeği yiyormuş sadece)
*stüdyoda müthiş şok! (kadın eltisi hakkında atıp dururken kaynının görümcesi telefonla bağlanıp onu yalanladı)
*yok böyle bir olay! (çok sikindirik bir haber bu, emin olun)
*mucize kurtuluş! (kaza yaptı ama ölmedi. bugün kaza yapan 12bin insan gibi)
*kanserin tedavisi bulundu mu? (bulunmadı)
*bu ünlüyü tanıyamayacaksınız! (kıvanç'ın lisedeki hali)
*denizden bu da çıktı! (klozet falandır kesin)
*sosyal medyayı salladı (twitter'da 70 iq seviyesinde espri yapan bir ünlü)
*bilimin cevap veremediği 10 fenomen (hepsinin koca bir meydan laroussee serisini dolduracak kadar açıklaması var aslında ama kime anlatıyorsun?)
*memura müjde (hiçbir memurun aslında bir bok anlamadığı ek ödenek ve taban maaş katsıyılarında düzenlemeye gidilmiş. mayışlar 2 lira artmış)
* bakın ne dedi (merak etme, dediği şeyi öğrenmen sana hiçbir şey kazandırmayacak)
kitaplıktan ödünç kitap vermemek
-
ben okurken bile zarar gelmesin kitabıma diyerek kitabı çok ayırmadan okuyorum, kıyamıyorum. millet aldığı kitabı geri getirmiyor ben kıyamıyorum diyorum o geri getirmiyor. sadece iki arkadaşım ile kitap paylaşıyorum. geri getireceğine kesin emin olduğunuz arkadaşınız varsa paylaşmak güzeldir.
mesela bir arkadaşımı kıramadım çok ısrar etti, verdim. dedim bak kitabım çok değerli geri istiyorum zarar verme. iyi tamam benden bahsediyoruz tabii ki getiririm dedi ve iki yıl oldu gelmedi kitap, iki yıl. ben başıma geleceği biliyorum. ev arkadaşım da doğum günümde hediye gelen kitabımı aldı gitti(içime oturdu sanırım hiç geçmeyecek). ve daha giden nice kitaplarım.
şimdi bir yöntem buldum; iki tane kitaplığım var birini diğerinin önüne çekiyorum bir tane kitaplık gibi gözüküyor. böylece kayıbı en aza indiriyorum. annemi de tembihledim ben yokken biri kitap isterse asla ve asla verme. izinsiz vermem, kitaplarına karışmam diyor.
not: en güzeli kapalı kitaplık, kimse görmeyecek. kafa rahat. ayrıca kitaplar çok değerli güvendiğiniz insanlar ile paylaşım yapın.
hayatın insanları
-
hayatın sana biçtiği rol oturmamışsa üstüne, bırakıp bir köşeye çekilirsin. ama kendine biçtiğin rol oturmamışsa üstüne, o zaman oynamak zorunda kalırsın. kendini iyi tanımalısın ki, oynadığın rol iğreti durmasın. iş adamcılığı oynarken takım elbiselerini, ev kadıncılığı oynarken sahiciliğini giyinmen yetmez. dürüst'ü oynarken, gözlerini kırpmadan bakabilmen, yalan söylemediğini göstermez. bazıları anlar, çünkü bazıları benzer oyunların içindedir. oyunda olmayanlar da anlar, çünkü bazı kokular dağılmaz, havada asılı kalır. (hayatın insanları - zehra yiğiter)
işe alınma beklentisi olmadan girilen iş görüşmesi
-
bazen sonuçları düşünülenden çok farklı olabilen görüşme.
çok rahat ve beklentisiz olunca, özgüveni fazla ve iş bitirici bir görüntün mü oluyor nedir bilmiyorum ama şu anki iş için görüşmeye geldiğimde hali hazırda başka bir yerle anlaşmak üzereydim. ve çok rahattım.
ben değil de sanki onlar giriyordu görüşmeye. ‘’iş beni tatmin eder mi, parası iyi mi, çalışma saatleri insani mi’’ gibi kıvırmadan ve net sorular sordum. sonra pazarlık başlayınca, kusura bakmayın ben bu paraya çalışamam dedim, çıktım.
ardından defalarca aradılar ve beni ikna ettiler. parası anlaştığım diğer yere denk getirilince ve artı olarak evime yürüme mesafesinde olunca hayır demek aptallık olacaktı.
ve işe başladıktan sonra bana söylenen ‘’rahatlığım ve mantıklı sorular sormam’’ sebebiyle tercih edildiğimdi.
ben de ‘’kimin kimi tercih ettiğini tartışılır’’diyerek kovulma yolundaki ilk salaklığımı yaptım. ama şaka yaptığımı sanarak güldüler. ‘’bir de espri yeteneği iyi, ehiehihi’’ diye söylenerek gittiler.
deliler.
the revenant
-
filmi beğenmediğini söyleyenler "biliyorum çok tepki alacağım", "çok kızacaksınız bana" falan diyor. arkadaşlar size bir şey söyleyeyim mi? sizin film hakkındaki görüşlerinizi zerre sikine takan yok. sanırsın ki adam film eleştirmeni, akademi üyesi falan. sana niye tepki gösterelim amk, sen kimsin? iyi ya da kötü eleştirini yap filme sonra çek git. çok tepki alacakmış. evet sinema dünyası karışacak sen filmi beğenmediğin için, izleyecekler izlemekten vazgeçecek, "x adlı sözlü yazarı beğenmemiş, o zaman bu film iyi değildir." diyeceğiz. tövbe tövbe ya.
türk telekom'dan gelen tehditkar mesaj
-
"beni facebook ve twitter'dan engellemişsin ama sen raad ol kızım ben istediğim zaman sana ulaşırım" diyen terkedilmiş barzo mesajını anımsatandır.
orkid'in kısırlık yapması
-
yanında börek falan da yapabiliyorsa iyidir, gün teyzesi olabilir. sadece kısır yetmeyebilir.
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
-
içine sinmeyen hiçbir şeyi yapmamak.
21 aralık 2014 acil servis rezaleti
hasta oğlu acı çekmesin diye öldüren baba
-
bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.
yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.
şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.
'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.
debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.
çocukluktaki en masum düşünce
-
-allahım sen bana ve aileme sağlık, para, mutluluk ver.
iç ses: ama bu çok bencilce oldu allah bencilleri sevmez daha genişletmem gerek.
-allahım sen bana ve ülkemdeki tüm insanlara sağlık, para, mutluluk ver.
iç ses: başka dil konuşan insanlar var, onları eklemezsem allah kızar.
-allahım sen bana ve dünyadaki tüm insanlara sağlık, para, mutluluk ver.
iç ses: bilim çocukta gördüğüm uzayda da yaşam olabilir mi ki?
-allahım sen bana, dünyadaki insanlara ve uzayda yaşayanlara da sağlık, para, mutluluk ver.
iç ses: evet bu güzel oldu, iyi geceler.
türkiye'de gereksiz yere pahalı olan şeyler
-
(bkz: internet)
(bkz: kırmızı et)
(bkz: süt ve süt ürünleri)
(bkz: benzin)
(bkz: teknolojik ürünler)
(bkz: kitap)