hesabın var mı? giriş yap

  • temel çok güzel bir rus kadınıyla evlenen dursunun karısına kafayı takmış. ne yapsam da bu kadınla birlikte olsam diye içi içini yiyormuş.
    bir gün temel dayanamayıp eva'nın yanına gitmiş;
    temel: senden çok hoşlandım seninle birlikte olmak istiyorum demiş :
    eva: hay hay neden olmasın ama 100 dolarını alırım. müsait olunca ben seni ararım gelirsin demiş.
    ertesi gün eva,dursun işe gittikten sonra temeli aramış;
    -100 doların hazırsa hemen gel demiş:
    temel, "hazır hazır, hemen geliyorum" cevabını vermiş
    temel 100 dolari evaya verdikten sonra işi bitirmişler ve temel evden çıkıp gitmiş.
    akşam dursun eve geldiğinde;
    dursun: hanım temel bugün buraya geldi mi ?
    eva: şeyyyy...geldiiii dursunnnn.....
    dursun: peki sana 100 dolar verdimi.
    eva: şeyyy dursunnnn beni dinleee...şeyyy verdiiiii......
    dursun; temel sabah koştur koştur yanıma geldi, " dursun bana acil 100 dolar
    lazım öğleden sonra size uğrar yengeye bırakırım" dedi....
    ula bu temel çok dürüst adam ya...!!!!!!

  • - biliyor musun defne, bugün annenle benim evlilik yıldönümümüz*
    - yıldönümü nedir baba?
    - (açıklıyorum)
    - öyleyse size bir sürpriz yapacağım! benim dediklerimi yazar mısın baba?

    (buradan itibaren uzun bir mektup yazdırıyor, aşağıdaki paragraf o mektuptan ufak bir bölüm)

    sevgili banu ve barış, iyi ki evlendiniz. siz evlenmeseydiniz ben olamazdım. olduğum için çok mutluyum çünkü evde her gün oyun oynuyorum.

  • tabakhaneye bok yetiştirir gibi tüm avrupa'da ligleri en erken bitirdin ve 30 tane adamı kampa çağırdın. oynayamayacak şekilde sakat olan bir sporcuyu değil ilk haftada bak daha ilk idmanın başındaki ısınma koşusunda anlarsın. ya şenol güneş bariz bir şekilde yalan söylüyor ya da taylan mucizevi yeteneklere sahip ve bir ay boyunca tüm idmanlarda sakatlığını gizleyebildi, seçimi size bırakıyorum. sakat olan adamı da ölçüp biçip lan bu adam sakat arkadaş oynayamayaz diye ayırt edemiyorsan üzgünüm ama sen daha ne iş yaptığını bilmiyorsun.

  • her 9 eylul’de oldugu gibi kendisiyle dalga gecme senlikleri baslamis. tamam yunan kucuk asya ordusu isgalci bir ordu da, dalga gecilecek kisi kendisi degil, hacianestis adlı strateji fakiri bunaktir. yunan ordusunun yuzme ogrenmesinin musebbibi hacianesti’nin kucuk asya ordusu’nu duzenli geri cekememesi, yunanistan’in buyuk bir ozenle savundugu stratejik noktalara destek gondermemesidir. oyle boyle degil, belediyeler bile 9 eylul’u kutlarken sacma sapan hatalar yapiyorlar.

    https://twitter.com/…tatus/1303563772469145600?s=21

    https://twitter.com/…tatus/1303467140519997441?s=21

    1) general trikupis, gencliginde olimpiyatlarda altin madalyasi bulunan, sovalye ruhuyla hareket eden bir kurmaydir. bu yuzden esareti oldukca iyi gecmis, buyuk bir ozenle korunmus hatta bizzat baskomutan * tarafindan atanan korumalari trikupis daralmasin diye kayseri’de av senlikleri duzenlemistir. donemin turkiye’si, yunan ordusunun yenilgisinin trikupis’e ihale edilecegini sezdiginden ve idam edilmesi riskine binaen, kendisini yunanistan’a iade etmemis, yillarca buyuk bir ozenle misafir etmistir. (1920’larda turkiye vizyonuna bak gel bir de 2020’lere bak!)

    2) genelde 9 eylul senliklerinde kendisiyle dalga gecilirken kullanilan fotograf kendisine ait degildir, venizeloscu darbeci albay plastiras’a ait olan fotograf, trikupis’in fotografi gibiymis sunulur.

    3) trikupis, her 10 kasim’da, her 29 ekim’de kronik olarak hastalanan turk idarecilerinin aksine selanik’te ataturk’un evine gelerek, general uniformasiyla cephe selamiyla* saygi durusunda bulunan bir komutan olarak dalga gecilmeyi hak etmemektedir.

    https://www.gercekgundem.com/…rikopisii-esir-almasi

    debe editi:

    (bkz: sma tip 1 hastasi ali eymene yardim kampanyasi)

  • kendisinin kel kafasını öptüğümü söylemiş miydim?

    fenerbahçe'den kovulduktan sonra, türkiye'den ayrılmadan 2 gün önce acarkent'te yer alan evine gittim. zar zor ulaşabildiğim aslanlı ev tariflerinden yola çıkarak evini buldum. kapıda nakliye için bir kamyon, 3-4 tane taraftar, bedri baykam ve asistanı vardı. benim boynumda boyunluk, 10 gün önce talihsiz bir kaza ile boynumu kırmıştım. sağa sola robocop gibi bakınıyorum. sonra kamyona eşya taşıyan alex de souza geldi kapıya, ayağında terliklerle.

    tanıştım. alex de souza ile tanıştım. ben adımı söyledim. merhaba ben alex dedi. mütevazı kelimesinin içini dolduran bir adam. kendisine dert yandım, başkan aziz yıldırım ve aykut kocaman hakkında serzenişte bulundum. problem yok dedi. sanki kovulan benmişim gibi, o kadar sakin ve vefalıydı. o kadar fenerbahçeliydi. ve bir o kadar mutsuz ve üzgündü.

    ben aslında ingilizce konuşuruz diye düşünüyordum ama başından itibaren bütün sohbet türkçe gelişti. çocukları, eşini falan sordum. alex de souza'ya bildiğin halini, hatırını sordum yani. kendisi için hazırladığım ufak bir hediye verdim. sonunda nasıl oldu bilmiyorum, bir anda eğil kafandan öpücem dedim. güldü ve kafasını eğdi. ben alex'in kafasından öperken, bedri baykam'ın asistanı fotoğrafımızı çekiyordu. sanki iki eski arkadaşmış gibi tokalaştık, beraber atkı açtık, sarıldık ve vedalaştık.

    o anlar hayatımın unutulmaz anları arasında yerini aldı. gecenin bir vakti fitbol dergi'de samet güzel'in yazısını okurken geldi aklıma ve yazmak istedim. bu adam kesinlikle bir futbolcudan fazlası. ciddi anlamda duygusal ve iyi bir insan. saha içi ve saha dışında kesinlikle aynı yapıda olan, hayatımda arkadaşım olarak temasta kalmasını isteyebileceğim bir insan. yolu hep açık olsun.

  • sahrayıcedit'te a101 markette marketi yaparken kolonları kestiklerini ben öğrendim. kolonların kesildiğini markette kolon sayımı yaptıran alanında deneyimli mimardan öğrendim. bir binadan depoda yer açmak için kolon kesmek cinayettir. hatay depremini yaşadığımız şu günlerde,22 bin insanın öldüğü şu günlerde kolon kesmiş a101'in sahrayıcedit şubesi için istanbul büyükşehir belediyesi'nin ve a101'in genel merkezinin gereğini yapmasını ve acilen denetim yapılmasını ve gereğini yapması gerekiyor.
    konuştuğum mimarda binanın müteahhidiyle tartışmış müteahhit ise belinde silahını göstermiş sonra korkudan muhatap olmak istememiş.tedbir alınmazsa o kolonların kesilmesi deprem olursa burada 200 kişiye mezar olur!
    kanıt isteyen arkadaşlar olmuş bu yeterli kanıt değil mi?
    görsel
    sonumuzun bu avukat gibi olmasını istemiyorsak zincir market açılması için kolonları kesen dükkan sahiplerini şikayet etmemiz gerekiyor!allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun!

    görsel

  • sınavdan önce 09:45'te kapıların kapanacağı söylenmiş mi ? söylenmiş. arada kalan 15 dakika içerisinde sınavla ilgili bilgilendirme ve kitapçığa işaretleme işlemleri yapılacak. bu arada öğrenciler doldurmaları gereken yerleri öğretmenlerin direktifleriyle dolduracak. bu süre bunun için var. sen 09:47'de geleni içeri alırsın. 09:50'de gelen onu aldın beni de al der. 09:55'te gelen 5 dakika önce gelen girdi ben de gireceğim der. sınav başladıktan sonra 0.1 puanın bile hayati önem taşıdığı bir durumda geç kalmış bir öğrencinin kitapçık doldururken sürekli öğretmene soru sorup konsantrasyonunuzu dağıtması da hiç hoş olmaz. sınav nasıl başlarsa öyle gider. içerideki 29 öğrencinin geç kalan 1 öğrenci yüzünden bir paragraf sorusunu tekrar okuması 30 saniye kayıp demek. tabii ki ellerinde olmayan sebeplerden dolayı geç kalmışlar ama bence bu durumda yapacak bi'şey yok.

  • öyle bir anda gelen hissiyattır. aslında bu durumun vuku bulması için onlarca neden vardır ortada. bakmak zorunda olduğunuz bir anneniz, ilerlemek zorunda olduğunuz bir kariyeriniz kısacası vermek zorunda olduğunuz bir hayat mücadeleniz vardır. her şey darma dağınıkken hayatınızda, bir kişiye daha yer yoktur dünyanızda. içiniz burkulur ilk anladığınız anda. insanız sonuçta sevilmek istiyor egomuz. bir de... bir de çocuk mevzusu var tabi. serde kadınlık var ya illa tadılmak isteniyor o duygu. her bir arkadaşınız doğum yaptığında bu ihtimalden daha da uzaklaştığınızı anlıyorsunuz. velhasıl kelam kabullenilmesi zor bir iştir. kim ne derse desin erkekle kadın birbirine muhtaçtır. gelin görün ki bazıları için tek kişiliktir yaşamak.

    meraklısına 5 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim.

    7 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim. iyi ki evlenmedim modundayım. bekarlık gerçekten sultanlıkmış. tavsiye ederim.

    9 sene sonra gelen edit: hala bekarım. hayat çok güzel. aynen böyle devam :))

    10 yıl sonra gelen edit: bu entryden sonra neler olduğunun resimli arşivi için instagram hesabımı bırakıyorum buraya :)

    https://instagram.com/…q5zdc2odk2za==&utm_source=qr

    şu an geldiğim noktada iyi ki de evlenmedim diyorum. 37 yılda 5 ülkede yaşadım, sayısız ülke gezdim. evlenmiş olsaydım bunların hiçbirini yapamazdım muhtemelen. bundan sonra ne olur bilemem ama bugün dönüp baktığım dolu dolu bir hayat yaşamış olduğumu görüyorum. iyi ki diyorum, iyi ki… :)