hesabın var mı? giriş yap

  • "hazar uyar’ın, ’adam yaralama, uyuşturucu, hırsızlık’ suçlarından poliste 78 suç kaydının bulunduğu öğrenildi."

    adam toplum mikrobunu öldürmüş resmen.

  • evet bildiginiz su sehirler arasi yolcu otobuslerinden bahsediyorum. her gordugumde inanamiyorum. ben arabayi anca sigdiriyorum bir seride, bunlar da ayni seritde gidiyor. tam bir mucize. bir serit gercekten o kadar buyuk mu yoksa izafiyet teorisi burada da mi gecerli?

  • bu sabah bir arabaya çarptım, markası 93 model doğan slxti. kimsecikler yoktu sabahın köründe kaçabilirdim, ama yapamadım. garibanın tekidir zoraki almıştır vs vs. işe de geç kalıyordum, sokayım işine. neyse aracın sahibini aradım, sordum. bizim mahalledeki şantiyedeki bir inşaat işçisininmiş. adam da 2 aydır maaşını alamıyormuş. ben de nasıl çarptıysam artık; arabasının sol çamurlukla, sol tekerin aksını kırmışım. 8 çizerek gidiyordu tekerlek. neyse tutanak tuttuk, fotoğrafları çektik vs vs. sigortayı aradım, yapacaklarımızı söyledi. adama da 100 lira uzattım sanayide ustaya verir, ya da bir yemek yer diye. almıyordu, zorla soktum cebine. üç kuruş için kimsenin hakkını yemeye gelmez. içim rahat şu an, mis gibi...

    edit:imla.

  • insanların içlerinde gizledikleri, kalplerinin en ücra köşelerinde hapsettikleri, anlatmaya güçlerinin veya cesaretlerinin kafi gelmediği tüm duyguları, düşünceleri, sevinçleri, nefretleri, aşkları, savaşları, haykırışları, güzellik ve çirkinlikleri, en saf haliyle gün ışığına çıkaran, en görkemli şekilde süsleyip en can alıcı şekilde notalara ve kelimelere döken, insana semanın güzelliğini yaşatan fakat, aynı zamanda magmayı da tattıran, aslında sanatına tanıklık etmemiş birisine kendisini anlatmanın, bir şahsa, gidilen bir resim sergisindeki resimlerin güzelliklerini anlatmaktan farksız olduğu emsalsiz heavy metal topluluğu.

  • uzun yıllardır ilk defa işini doğru düzgün yapan bir polis görmemize sebep olmuştur. elleriniz dert görmesin, umuyorum ki bu tip polislerimizin sayısı artar.
    normalde 3 polisin bıçaklı saldırgana arabayı kaptırması olayında olduğu gibi bıçak gören kolluk kuvvetlerimiz far görmüş tavşan gibi kalakalırlardı. sanırım bu olaydan az da olsa ders çıkartılmış.
    açıkça söylemeliyim ki ben hıncımı alamadım keşke yerde anırırken ağzını burnunu dümdüz etselerdi. yıllarca bu tiplere öylesine yüz verildi ki artık polise bile saldıracak cesarete eriştiler.
    toplum zararlısı parazitin etkisiz hale getirilmeden önceki halleri;
    https://www.youtube.com/watch?v=fe3tdysiwei
    iki kişiye daha saldırdığını görebilirsiniz.

    not: bugün polise bıçak çeken yarın sana bana ne yapmaz diyecektim ki herif suç makinesiymiş, sürüyle sabıkası varmış. bu tip insanların sağlıklı toplumlarda yeri yok, bunlar rehabilite olmaz. bunun gibi suçlular gençlikleri sönene kadar hapislerde çürütülmelidir, aldıkları nefes bile israf bunların.
    bu arada 14. saniyedeki el hareketinin yarattığı hisse paha biçilemez, ne oldu lan telekinezi ile mermiyi durdurmaya mı çalışıyorsun? adamı böyle anırtırlar işte.

  • moderatörler tarafından başlığın şu şekilde düzeltilmesini rica ediyorum;

    "tokyo'da 2 bisikletçimizin de erkenden elenme nedeni"

    ön edit: bisikletçilerimiz neden elendi? ben de sonradan yayınlanan bu videodan konuyu dinledim ve entry'mi düzeltme kararı aldım. sporcularımıza fazla yüklenmiş olduğumuzu düşünüyorum.

    ==========================================

    sen yıllarca olimpiyat hayaliyle yaşa, her sporcunun rüyasını gördüğü olimpiyatlarda, yarışın henüz başında (12 dk geride kaldığın için) bırakmak zorunda kal. çok üzücü bir durum.

    yol bisikleti yarışında (bkz: onur balkan) ve (bkz: ahmet örken) henüz başlardayken elendiler.

    bu tamamen diğer sporlara futbol kadar önem vermeyişimiz ve bisiklet federasyonunun yeterince vizyoner olmamasından kaynaklanıyor.

    youtube videosunda anlatıldığı gibi; ülkede, birçok spor dalında olduğu gibi, bisiklet dalında da yeterli yatırım yok. sporcular ülkedeki rakipleriyle yarışıp kendilerini geliştirmeye çalışiyorlar. avrupa'daki yarıslara katılamadiklari icin kendilerini onlara göre geliştiremiyorlar. bu nedenle de daha ilk etapta kural gereği 12 dk geriye düstüklerinde eleniyorlar. yani sporcuların suçu yok bu sonuçlarda. onlar ellerinden geleni yaptılar. başlığın da "pes etmesi" değil, "hrmen elenmesi" olarak düzeltilmesi iyi olur.

    asıl suç; spor bakanlığının yeterli yatırımı yapmamasindan. misal diyanete yapılan yatırımlardan sadece taşanları spora yatirsak yine başarı elde ederiz.

    efor gerektiren, çalısma gerektiren bir sal olan bisiklet sporu için olimpiyatlara sporcu gonderemiyoruz. neden? çunkü yeteri kadar müsabakaya katılamadıkları icinpuan toplayamiyorlar ve gidemiyorlar. bu iki sporcumuz da türkiye'nin en iyisi ama olimpiyatlarda malesef rakipleri çok güçlü. öndeki ekip hergün çalıstıkları ve sürekli yarıs yaptıkları için tozu dumana katıyorlar.

    link de ekliim

    link 2

    (bkz: #126093599) güzel yazmış, ilk entry'de olmalı bu.
    (bkz: #126078484)
    (bkz: #126082275)
    (bkz: #126072165)

    edit: yaz-sil, yaz-sil, yaz-sil...

  • cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.

  • (bkz: batı yakasında değişen bir şey yok)

    - seçimlerden 3 ay önce, akp'nin alamayacağı bütün oyların tek bir partiye/kişiye gideceği hesap edilerek, akp %45-diğerleri %55! seçimi kazandık... şeklinde propaganda yapılır.

    - seçimlere 1 ay kala sosyal medya propagandası en yoğun dönemine girer. geçen seçim ile önümüzdeki seçim arasındaki yolsuzluklar, gaflar, çirkin söylemler tekrar tekrar dile getirilir.

    - seçime 1 hafta kala rte o seçim için yaptığı en gösterişli mitingi yapar. bu mitingin seçim için bir gösterge olmayacağı, 1 mayıs'lara izin verilse o kalabalığın 2 katının taksim meydanı'nda toplanacağı söylenir. doğrudur, taksim meydanı'na izin verilen mitinglerde, gezi eylemlerinde o kalabalık toplanmıştır ama söylendiği gibi seçime etki edecek bir kriter değildir.

    - seçime 5 günden az kala artık ismini ezberlediğimiz konda firmasının anketi yayınlanır. hiç seçim yapılmadan, o ankete göre hükümet/belediye başkanı/cumhurbaşkanı seçebilecekken, yalan, propaganda denir. goebbels'in sözlerinden bir kaçı günün trendi olur. bütün bunların algı yönetimi olduğu söylenir.

    - seçim günü, sosyal medya'nın meşhur sitelerine hakim olan kitlenin ilk kez oy kullanmasından dolayı, saat 17.00 sularına kadar, ''bu sefer bu iş bitti!'' havası yaratılır. sandıklar kapandıktan sonra tedirginlik başlar.

    - ilk sandık sonuçları geldiği zaman, akp çok önde gözükür, ''ilk açılan sandıklar doğu'dakiler olduğu için böyle!'' savunması geldiği zaman bir seçim daha bitmek üzeredir.

    - batıdaki sandıklar açılır, sonuç gene değişmez, ''muhalefet partilerinin güçlü olduğu ilçeler daha açılmadı'' savunması da gelirse, artık bir sonraki seçimler için tahmin yapma vakti gelmiştir.

    - erdoğan balkon konuşması yaparken, ''20xx genel/yerel/cumhurbaşkanlığı seçiminde ... olacak'' yorumları eşliğinde tahıl temelli beslenme eleştirilir ve seçim biter.

    şu anda cumhurbaşkanlığı seçimleri için anketleri reddetme evresindeyiz. dilerim ki bundan sonrası yukarıdaki gibi gelişmez fakat ne olacağı aşağı-yukarı bellidir.

  • anasinin karninda 9 ay durup da hiz tumsegine gelindiginde kisilik bozuklugu gosterenlere inat ozellikle yapilmasi gereken eylemdir. gerekirse geri vitese takip heyecan yaratmak da bir alternatiftir. arabada yasli, hasta, bebek vs olabilir. ayrica o hiz tumseginin konma amaci yayaya yol da verilebiliyor olabilir. ama memlekette hiyar bol.