ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
epiktetos
-
"kisileri yasananlar degil, o yasananlara bakis acilari rahatsiz eder."
epiktetos
caz tarihinin en iyi performansları
half-life 3
-
12 entry görünce mouse'a levyeyle tıkladım vicdansızlar!
(bkz: hepinize bastım eksiyi)
debe editi: dünya barışı, sevgi, esenlik, sokak hayvanlarına yardım falan değil, half-life 3ü istiyoruz artık!
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
babamın vefatından 10 gün sonra annemle evlilik yıldönümleri olmasından mütevellit anneme sanki babam almış gibi bir hediye alıp, onun ağzından bir şeyler yazıp, parasını ödemiştim. anneme verdikten birkaç dakika sonra gardırobu açık olan babamın takımlarına göz gezdirirken ilk elimi attığım cepte tam olarak küsuratıyla beraber hediye için verdiğim para çıkmıştı. böyle şeyler bana çok saçma gelse de hiçbir zaman anlam veremediğim bir olay olarak kayda geçmiştir benim için.
ismail kartal'ın meireles hasan ali değişikliği
1.5 milyar çinliden bir tane yetenek çıkmaması
hamza yerlikaya'nın sahte diploma kullanması
-
cumhurbaşkanı başdanışmanı, gençlik ve spor bakan yardımcısı, vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı, eski akp milletvekili hamza yerlikaya’nın sahte lise diploması kullanması olayıdır. mahkeme kararına göre, ortaokul mezunu yerlikaya, sahte lise diploması kullanmış.
link
o değil de, sözlükte tapınılan ibrahim kalın gibi yüce (!) insanlar bu ahlaksızlıklara tek bir söz edememiş mi?
buzdolabından hiç eksilmeyen esrarengiz maden suyu
-
yumurtalıkta yarım halde bekleyen bir limon değildir.
bir bilgisayar oyununda yapılmış en zalimce şey
-
karakterlere bilinç verip net bilgi vermeden yaşamaya zorlamak
(bkz: hayat)
12 mart 2015 club brugge beşiktaş maçı
-
olum daha 5 saniye önce çekildi kura ne ara başlık açtınız.
başlık başa.
annemin sandığı kadar mutlu değilim
-
bir yazı başlığıydı sanırım, kitaplığımı düzene koyarken, atmaya karar verdiğim dergilerden birinde gördüm. o kadar haklı geldi ki. hayatın sıkıcılığı, yaşadığımız depresyonlar, bunalımlar, ayrılıklar, hüzünler, iç sıkıntıları.. anneye anlatsan, anne üzülür çünkü. dayanamaz. karnının ağrıdığını söylediğinde gece uyanıp yanına gelen, kapıdan yüzünü görüp ağrı çekip çekmediğini anlamaya çalışan anne, platonik aşık olduğunuzu öğrense kötü olur mesela. yüreciği kaldırmaz.
bazı acıları ise anlayamaz nedense. anlayamazmış gibi göründüğü acılar da vardır o anne-çocuk dengesini korumak uğruna. bu yüzden saklı kalır bazı acılar.
-anne, denir bazen.
-he annesinin gülü, der. biter her şey.
nasıl denir ki, anne ben olmayacak bir işe giriştim diye. ya da anne ben bi bok yedim, cezasını çekiyorum, nasıl denir.
denmez.
anneye gülümsenir arada.
şöyle bir bakar anne, "ne o, hasta mısın" der. "başım ağrıyo biraz" denir. "yat uyu biraz" der anne. süt getirir, içirir. odaya gidip kapı kapanınca ağlanır belki. ama anneye duyurulmaz hıçkırıklar.
annenin sandığı kadar mutlu olamaz kimse. anneye biraz rol yapılır.