hesabın var mı? giriş yap

  • nedenini anlamak çok da zor değildir.

    araştırma görevlisi demek, eli henüz para görmüş yeni mezun demektir. para da öyle çok matah bir para değildir ama "almışken" felsefesini kısmen uygulamanıza izin verir. kışlık bot alsanız, yazın sıkıntı çekersiniz. yazlık ayakkabı alsanız kışın sıkıntı çekersiniz. abiye ayakkabı alsanız, bir anda gardırobunuzu değiştirmek zorunda kalacağınız için pahalıya patlar. hem spor ayakkabı olacak hem her mevsim olacak hem spor giyinmenize uygun olacak hem de trekking vs hafta sonu kaçışlarına uygun olacak. eh, işte 10 fonksiyonu yerine getirdiği için elde de para var, artık öğrencilikteki gibi değilsiniz, bastırıp parayı alıyorsunuz en iyisinden bir dağcı ayakkabısı.

    işe git, uyumlu. oradan çıkınca bara git cool. oradan çıkınca eve git, çıkarmadan yat, terletmez. hafta sonu atla trekking'e git, şukela.

    ben dağcılık ayakkabısı giymeyen araştırma görevlisine iyi gözle bakmam.

  • bu soruya maruz kalan erkek, yapılan değişikliği beş saniye içerisinde fark etmediği takdirde kendi kendini imha etmeye programlıdır.

    - bende bir değişiklik fark ettin mi aşkım?
    - sistem geçersiz bir işlem yürüttü ve şimdi kapatılacak.

  • cumhuriyet tarihi, anadolu insanına medeni ve ilerici bir gömlek giydirmek istedi. lakin bu gömlek bize uymadı.

    peki akp denilen oluşum ne yaptı? tam da populist bir oluşumun yapması gerekeni yaptı. kitle ne istiyorsa onu verdi.

    - bu halk ilerlemek değil kısa yoldan zengin olmak istedi, akp yaptı.
    - bu halk dedeleri gibi yaşamak, dünyaya gözlerini kapamak istedi, akp yaptı.
    - bu halk dinle uyuşmak istedi, akp yaptı.
    - bu halk bilimi değil gericiliği istedi, akp verdi.

    ve sonunda anadolu halklarının gerçek yüzünü görmüş olduk bizler de. kendimizi kandırmayalım. akp halktır, halk gericidir.

  • hala bazı sayılara doğru diyenlere golü atmıştır.

    bütün ülkeler vatandaşlarına para yağdırırken seninki iban vermiş, salgının ilk günlerinde akp'liler tanıdıklarını karantinadan kaçırmış, ilk günlerde bile sayılar zorla verilmiş, aytaç yalman'ın ölümünü saygı öztürk açıkladı diye kabul etmek zorunda kalmışlar, ilk vakayı sağlık bakanı 11 mart diye açıklamış ancak gencecik bir hemşirenin 7 mart'ta yakalandığı anlaşılmış (maalesef keybettik kendisini :/ ) ve 15 bin umreciye ülkeye giriş izni verilmiş, umrecilere ateş düşürücü verilmiş, gelen tepkiler üzerine mansur yavaş'ın da girişimiyle ankara'da yer ayarlanmış ve o umrecilerden 5 bin tanesi karantinaya alınabilmiş. daha yine ilk günlerde malzememiz yok diyen doktorlar soruşturulmuş ve gözaltına alınmış. hatta bir doktorun meslektaşlarına karşı yaptığı açıklama yayınlanınca başına gelmeyen kalmamıştır.

    bütün bunlar daha sadece başlangıç. 10 nisan'da yaşananlar, istenilen iban, belediyelerin yardımlarının engellenmesi ve banka hesaplarının bloklanması bunları saymıyorum.

    şimdi ibb başkanı diyor ki son yılların ortalamasına bakınca istanbul'da büyük bir ölüm artışı var diyor. nasıl oluyor bu? corona salgını varken veremden mi olacaktı bu yani? işte hep dediğimiz bu zaten, benzer artış diğer şehirlerde de.

    şimdi bunların verdiği sayılara doğru diyorsunuz bir de vah yazık!

  • küçükken beni yemek yemeye zorladıkları için kızıp masayı terkedebilirsem yemek yemekten de kurtulmuş olacağımdan denediğim artistik hareket. ama 'o tabağındakiler bitmeden sofradan kalkmak yok' azarını işitip geri oturmak zorunda kalırdım. saatlerce surat bir karış masada beklerdim minik parçalar alarak yemeğimden.

    şimdi ben yemeyeceğim diyip kalkınca kimse sallamıyor, hatta geçende kalkarken babamın benim tabağımdakilere de kaşık uzattığını farkettim yüzünde garip bir tebessümle. ya hakkaten insanlar yaşlanınca değişiyor, ya da ben gerçekten fazla yemeye başladım :/

  • zor zamanlarında fazla yalnız bırakılmıştır.

    "ya biliyorsun işte işim gücüm var, olmasa gelirdim yani", "ya biliyorsun para yok işte, olsa gelirdim görüşürdük eheh" diyip duran arkadaşların... "ya evladım, çocuğum sen yaparsın, hadi bakiim kolay gelsin..." diyen akrabaların nesini özleyeceksin allasen, bahanelerini mi?!

  • lütfen sayın başbakana, evet çıkması halinde kendisinin görevi bırakacak bir başbakanlığı olmayacağını anlatsınlar.

    neye evet dedirtmek istediğini lütfen okusun artık ya.

  • sünnet olan çocuğun eline asayı ver başına tacı, sırtına pelerini tak.. çükü sayesinde kral oldum sansın.. sonra bu çocuğun aklı niye çükünde.. eee, kral yaptın.. :)

  • başlığı sadece içimi dökmek için açıyorum.

    bundan 2 gün önce annemi telefon dolandırıcıları aramış ve telefonda korkutmuşlar. telefonuna gelen şifreyi onaylamasını istemişler ve büyük miktarda parasını almışlar. 2 gündür ağlıyor ve onu teselli edebilecek hiçbir şey söyleyemiyorum. banka, işlem onaylandığı için hiçbir şey yapamayacağını söylemiş. savcılık ve polis de "bu tür dolandırıcılıklar çok oluyor, yakalanmadığı müddetçe bir şey yapamayız" deyip yardımcı olamamışlar.

    bu başlığı para yardımı ya da rezalet başlığı olsun diye açmadım. o yüzden kişisel bilgilere, hikayenin ayrıntılarına girmeyeceğim. ilgili başlığı verip bitiriyorum.

    (bkz: telefon dolandırıcılarının yakalanmaması)

    giden para olsun, can yakıcı bir miktar olsa da sağlıktan önemli değil diye düşünüyorum. ama annemi bu kadar üzdükleri, emekli maaşından başka bir şeyi olmayan yaşlı bir kadını sabahlara dek ağlattıkları için öfkeliyim. onun başına sırf bu üzüntüden ötürü bir şey gelir diye kahroluyorum.

  • bir entrym o kadar begenildi ki, takip ettim basamaklari birer birer cikti, diger entrylerimi birer birer solladi ve sonunda bir numarayi da gecerek listeden kayboldu. nereye gittigini cok merak ediyorum ama olsun performansindan dolayi entrymi kutluyorum.