hesabın var mı? giriş yap

  • en önemli bilim kurgu kitaplarına dair farklı görüşler olabilir, ancak bazı önde gelen bilim kurgu kitapları ve konuları şunlardır:

    dune - frank herbert: dünya dışı bir gezegende geçen ve siyasi entrikalar, din ve ekolojik tehditleri konu alan bir epik.

    vakıf - ısaac asimov: galaktik bir imparatorluğun çöküşünü ve sonrasında gelişen vakıf adlı bir örgütün çabalarını konu alan bir roman.

    1984 - george orwell: totaliter bir devletin insanların düşüncelerini kontrol ettiği bir dünyada geçen bir distopya.

    sissoylu - brandon sanderson: kitap, kurgusal bir dünya olan scadrial'da geçmektedir.
    hikaye, dünyanın sonuna yaklaşan bir çağda, sihirli metallerin kullanıldığı bir sistemde geçmektedir.

    yaban diyarlarda yabancı - robert a. heinlein: dünyaya getirilen ve yabancı bir gezegende uzaylılarca büyütülmüş bir adamı ve onun dünyayı etkileme sürecini anlatıyor.

    yüzyılın en iyi bilim kurgu öyküleri - farklı yazarların öykülerinin yer aldığı bir antoloji. kitapta yer alan öyküler arasında zaman yolculuğu, yapay zeka, uzay keşfi gibi konular işleniyor.

    çocukluğun sonu - arthur c. clarke: yeryüzüne gelen yabancıların insanlarla birlikte çalışarak medeniyeti daha da ileriye taşımasını konu alan bir roman.

    yıldız gemisi askerleri - robert a. heinlein: gelecekte insanlığın yıldızlar arası bir savaşta yer alan askerlerinin hikayesini anlatan bir roman.

    zaman makinesi - h.g. wells: bir zaman makinesi yaparak geleceğe gitmek isteyen bir bilim adamının yaşadıklarını konu alan bir roman.

    bu kitaplar, farklı konuları ele alarak, okuyuculara gelecekteki olası senaryoları göstermenin yanı sıra, insan doğası, toplumun düzeni ve teknolojinin etkileri gibi soruları sorgulama fırsatı sunuyor.

  • altı üstü birkaç dakikadan ibaret olan video, hayatım boyunca izlediğim tüm dram filmlerini bir kenara fırlattı adeta. nasıl her şeyi sığdırdın şu yaşına çocuk? tam da oturduğum yerden, "ülke bitti yeaa" dediğim zamanlarda ne güzel çıktın öyle karşıma?

    bu ülke mert'in, mertlerin yüzü suyu hürmetine bitmeyecek.

    gün olacak, tek soruyu sekiz defada anlamayan kazık kadar adamlar, sefa sürdükleri saraydan tıpış tıpış çıkacak. yerlerine mert gelecek!

  • yan ofiste çalışan hafif kırık kızdan duyduğum übermensch tümce.

    tam olarak ''kızım geberecem sıkıntıdan da bugün bir psikolog 200 lira. oraya gideceğime nine west ayakkabı alırım, kendimi daha iyi hissederim'' dir.

    ben alt kata çay içmeye gidiyorum.

  • yine harika bir işe imza atmışlar. pazar günü oynanacak efes - banvit maçına kitap getirenlere bilet verilecek. kitaplar da ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilecek. tek şart, kitapların yıpranmamış olması.

  • keşke 'en büyük hayalim türk milli kadın basketbol takımımızla dünya şampiyonu olmak' filan deseydi.

    başörtülü, başörtüsüz diye ayırmasa çok güzel olacakmış.

  • yazar olarak hayal kırıklığı yaratabilir.

    bakıyorum iyi yazarlar bile yanlış çekiyor.
    yazdıklarından belli, kim bilir kaç kitap okumuş insan, yeri geliyor "sanarlar" diyor.

    sözlü olarak o şekilde kullanılmasının sakıncası yok. ama yazı dilinde doğrusunun kullanılması önemli.
    çünkü ben bile artık şaşırmaya başladım.

    bakın şimdi topu topu altı adet sözcüğü ezberleyeceksiniz:
    sanırım, sanırsın, sanır, sanırız, sanırsınız, sanırlar

    kaynak: bir yazım kılavuzu alıp bakın derim. yoksa
    buyrun: https://en.wiktionary.org/wiki/sanmak

    ünlü türk edebiyatçılarından da örneklerle kanıtlayalım.

    örnek 1: sanırsın
    terkîb-i bend - ziya paşa
    ---
    çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar
    handan görünen herkesi hurrem mi sanırsın

    bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
    her merhemi her yareye merhem mi sanırsın
    ---

    örnek 2: sanır
    ağlama - ahmet hamdi tanpınar
    -----
    eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
    seni garip sanır her gören.
    ağlama sakın çocuk, ağlama!
    korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
    sevgini hep söyle, sakın saklama.
    aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.

    örnek 3: sanırız
    özdemir asaf
    biz değişiriz aşk değişti sanırız.
    yiterken de böyleyizdir,
    yitince de..

    örnek 4: sanırsınız
    her sabah, yanılmak ! - attila ilhan
    sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız
    bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak
    denizle gök arasında çiy yorgunu şehre
    ----

    örnek 5: sanırlar
    dönmeyenler - can yücel
    ----
    bu murat belgeli murat
    çok ingilizce bilir
    ama hel'sinkiyle güvey girer
    bu özel üniversite randevucuları
    aydın doğan solcuları
    dünyaya birşey öğreteceklerini
    sanırlar
    ekonomi ekonomi diye
    kendilerini unuttukları gibi
    bizleri de unuturlar

    *sanırım, "sanırım"ı herkes doğru kullanıyor. o yüzden örnek vermeye gerek duymadım.

    edit: bir işi yarım bırakırsan böyle olur işte. her yanda sanarımcılar türer.

    örnek 8: sanırım örneği de orhan veli'den olsun
    baharın ilk sabahları
    ----
    sanırım ki günler hep güzel gidecek;
    her sabah böyle bahar;
    ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
    derim ki: "sıkıntılar duradursun!"
    şairliğimle yetinir,
    avunurum.

  • kendi çapımda online olarak yurtdışından görece uygun fiyata plak alabileceğiniz sitelerin ufak bir listesini yapmak istiyorum nacizane.

    http://www.hhv.de/ (%19 vat indirimi yapıyor öderken, 9.99 eur sabit kargo var, fedexle yolluyorlar ama 75 euroyu geçerse tr'de mng "hop gardaşım" diyor. 75 euro geçirmemek gerek)

    http://www.juno.co.uk/ (vat indirimi burada da var, ama ip'den ülke tespit edip ona göre fiyat gösteriyor sitede, öderken ekstra indirim yok. kargo fiyatları uygun sayılabilir ama 3 plak sonrası sigorta falan koyuyor uymuyor o da)

    http://www.recordstore.co.uk/ (çok tercih ettiğim bir site değil, bazı plakların özel vers. olabiliyor. kargo 3 küsür pound falan)

    http://www.normanrecords.com/ (arşivi genişlerden. kargosu biraz tuzlu diğerlerine göre, arada indirim falan yapıyorlar. ingiliz menşeili)

    http://shop.bilocationrecords.com/ (son dönemde keşfettim, harika rock/metal arşivi var tam aradığım şeyleri buldum. kargo fiks 19 eur. biraz tuzlu ama toplu alıp maliyeti düşürebilirsiniz, plaklar çok ucuz, kayıt olunca vat düşüyor)

    http://www.bandcamp.com/ (bandcamp biraz farklı kafada. amatöründen pro'suna milyor grubun sayfaları var, hemen hemen hepsi ürünlerini satıyor. kargo fiyatları bu yüzden gruptan gruba farklı, sepete ekleyip kargolarını görebilirsiniz bazen ciddi ucuz olabiliyor)

    https://www.grooves-inc.com/ (tek plağa bile kargo almadığını söyleyen bir site. ama fiyatlar tuzlu doğal olarak. hiç kullanmadım)

    http://www.jpc.de/ (son dönem yoğun kullandıklarımdan. bazı ürünler çok ucuz bazıları gereksiz pahalı, sepette vat düşüyor, en önemli özelliği kargo fiyat sabit ve 5,99 eur)

    http://www.piccadillyrecords.com/ (inceden sempati beslediğim bir site. bir keresinde bir ürünü ucuz ilerde satarım diye 3 tane sipariş verdim mail atıp "ya 3 tane sipariş vermişsiniz ama yanlış mı verdiniz bir teyit edelim dedik" diyerek benden tam not aldılar. site biraz kullanışsız ama ürün çeşidi yüksek, sipariş sistemi biraz kötü sipariş verdikten sonra adamlar vat düşüp shipping ekleyip mail order çekiyorlar sanırım. ama shipping fiyatı falan hepsi yazıyor sipariş verirken.)

    http://www.amazon.com/ (malumunuz, çoklu siparişte ürün başına kargo düşüyor, arada çok efsane indirimler denk gelebiliyor düzenli takip etmek gerek. canısı)

    http://www.amazon.co.uk/ (bunun amazon tarafından satılan ürünleri genelde tuzlu, ödeme yaparken vat düşer. en önemli kısmı da 3rd party sellerlar tabir edilen diğer satıcılar. ürünün diğer fiyatlarına bakın genelde uygun oluyorlar, kargo fiyatı da 1,87 gbp mi ne ürün başına. tekli alımda çok mantıklı. all your music denen gerizekalılardan uzak durun, aylarca gelmez, kötü paketleme vs. buradan dodax ve nagiry iyi satıcılar)

    http://www.amazon.de/ (fiyatlar çok dengesiz. bazen çok uygun şeyler denk gelebiliyor. fiyatları us-uk- de diye sırayla bakmak lazım. vat düşer, kargo fiyatı fena değil gene) (edit: sanıyorum 45 euro sonrası kargo ücreti almıyor artık, bu yönüyle bayağı hesaplı gelebilir. dikkat!)

    http://www.discogs.com/ (malum site. ebay'le birlikte en çok plak piyasası dönen yer. aradığınız hemen hemen her şey bulursunuz, pazarlık yapıp uygun fiyatlara satın alabilirsiniz. nadir ürünler genelde ebayde olmaz burada olur)

    not: vat hesabı genelde ürün fiyatı/6x5 şeklinde oluyor. %19 diyorlar ama tam değil sanki

    bazılar siteler için "ahah bunu da mı yazdın lan" demeyin ilk başlayanlar için hayati önem taşıyabilir bilmeyen birisi için. zaman içinde eklemeler, siteler hakkında bilgiler, öneriler vs. güncellenebilir bu entry.

    ek: ve illa "hacı ben plak alırken dokunmam gerek" diyorsanız şuraya bir göz atın: (bkz: velvet indieground)

  • tamam güzel kardeşim de karar doğru. istediğin kadar küfret, ama doğru. neden doğru olduğunu açıklamak istemiyorum. ufak bir mantık süzgeci yeterli. belki makarna süzgeci bile yetebilir.

    edit: makarna süzgeci de yetersiz gelmiş. hala sövüyor adam. olay kısaca şu, bazı aklı evveller daha iyi anlasın diye anlatayım. muhtemelen zor durumda olan bir çalışan, mağazanın nakit parasını cebine atıyor, kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kendi kredi kartı ile aynı tutarı ödüyor. ve haliyle işten çıkarılıyor. dünyanın en normal olayı aq. daha normal bir süreç hayatımda duymadım. birincisi o mağaza sahibi bu çalışana nasıl güvensin bundan sonra? ikincisi bir sonraki aşama el altından satış olabilir mi? stokta eksilme? yine kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kasayı patlatıp kaçma riski var mı? yok diyen buyursun ticari hayata atılsın, üç sene içinde makarna süzgeci alacak kadar zengin olabilir.

    edit 2: bir kaç arkadaş mesaj atıp, mevzubahis şahıs için yapmadığı şeyler üzerinden suçlamada bulunduğumu yazmış, ve maddi kayıp olmadığından bahsetmiş. nakit/kredi kartı alışverişi arasında fark vardır. birisinde kasaya para girer, diğerinde ise hesaba düşer. hesaba düşen para bankalarla imzalanan protokollere göre süreleri değişiklik göstermek kaydıyla, bloke halde kalır. bu sayede de bankalar kredi kartıyla taksit imkanı sunarlar, bloke kalan parayı ise kullanır, kazanç sağlarlar. @falanfilan arkadaşımızın attığı mesajı aynen kopyalıyorum buraya. o benden daha net biliyor belli ki: "güvenin yanında mağazayı da maddi zarara uğratmış oluyor. banka kredi kartından çekilen tutarı 45 günde ayni olarak öder. sen nakit istersen bu parayı belli bir komisyon ödersin." @deserteskimo da şöyle demiş: "ustad, bir adim daha ilerisini siyleyeyim: firmanin buyuklugune (dolayisiyla bankayla pazarlik gucune) bagli olarak hem komisyon, hem vade ayni anda da olabiliyor ve bu konisyon orani (ozellikle dusuk faiz donemlerinde) cok abartabiliyor. bizim 100 liraya aldigimiz malin karsiligi magazaya 40 gun sonra 90 tl olarak odenebiliyor. aleni hirsizliktir, bunu bilmeyen kasiyer olmaz"

    daha fazla uzatıp da boku çıksın istemiyorum. tekrar ediyorum, maddi kayıp olması gerekmiyor, haklı fesih sebebidir. kimse başkasının parası ile istediği gibi oynayamaz. işverenin şerefsiz olması, işçinin özünde aslında son derece iyi bir insan olması vs olay özelinde önemsizdir. bu tip mesajlar atmayınız lütfen.