ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kılıçdaroğlu'nun lüks karavanı
-
ya arkadaş gerçekten başka şeyler bulun, çünkü ağır saçmalıyorsunuz.
bu otobüsten bozma karavana bugünün şartlarına göre lüks demek komik ama hadi diyelim ki lüks. adalet yürüyüşü denilen olay etap etap gerçekleşiyor zaten. her etabın sonunda belli bir bölgede dinleniliyor ve ertesi sabah tekrar yola devam ediliyor. bu dinlenme sürecinde, bu adamın içinde bulunduğu karavanın lüksünden size ne? ölüm yürüyüşüne çıktığını falan mı ilan etti, ben mi duymadım?
her şeyi geçin, şu anki siyaset ortamında, mütevazi bir hayat sürdüğü herkesçe bilinen kılıçdaroğlu'na bu tarz sözler söylemek zaten saçmalığın daniskası...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ilkokul'da 48'li pastel boyası olan çocuk, napıyosun lan ressam oldun mu? inşallah badanacı olmuşsundur..okulda havandan geçilmiyordu.
uber
-
arabama zarar verilmeyeceğini bilsem ben de aracımın arkasına " uber siksin sizi emi " notu yapıştırarak destek olmak istediğim firma. o kadar sevmiyorum ki taksiyi, plakasını, sahibini , şöförünü... uber böyle canınızı acıta acıta acıta devam etse.
3 kasım 1993 galatasaray manchester united maçı
-
bu mac öncesi manchester united'in dünyaca ünlü, danimarka ile avrupa $ampiyonlugu kazanmı$ kalecisi peter schmeichel tribünlerden kendisine uzun süre yapılan ''$$$isst $$$issst $$imaykıll, $$$issst $$$$issst $imayykılll'' tezahuratı ile sinir sahibi olmu$ ve turu gecemeyeceklerini daha mac ba$lamadan hissetmi$ti.
ayrıca sahayı kontrol etmeye cıkan ünlü hakem kurt rothlisberger icin de, macın zor gececegini bilen taraftar anında yalakalık olsun, kofti penaltı calmasın diye ''laylaylayyylaaaylaaaaaaay kuuurtttt rotisssberrgerrrr'' diye mecidiyeköy'ü inleten bir tezahurat yapmı$tı. kurt hoca orada zaten anlamı$tır bu macın beraberlik ya da galatasaray galibiyeti ile bitmemesi halinde cıkamayacagını..
taraftar turu kutlarken olay cıkartan eric cantona'nın yanında ona trafik cezası kesmek icin gelmi$ gibi bakan polis ve cantona tünele girerken arkadan kafasına copu ekle$tiren polis hic unutulmadı. en azından cantona unutmadı ve futbol hayatının ilerleyen zamanlarında daha hırcın bir futbolcu oldu.
29 kasım 2016 kolombiya uçak kazası
-
copa sudamericana finali ilk ayagi olmasindan dolayi o ucakta muhtemelen sadece futbolcularin degil, takimla iliskisi olan diger kisilerin de (yoneticiler, aileler, arkadaslar) bulundugunu dusunmek gerekir. neyse ama, demek istedigim bu degil.
sabah ntvspor'u izlerken denk geldim. adamlar yari final macinin sonunda elenmenin esigine gelmisler ancak 2-3 mucizeyi bir arada yasamislar. cizgiden cikan sutlar ve inanilmaz kurtarislar sonrasinda finale yukselmeyi basarmislar ve muthis bir sevinc yasamislar.
yari final macinda yasanan onca mucizenin son buldugu nokta ise maalesef elim bir ucak kazasi. bu bizim gordumuz hikaye. kim bilir bilmedigimiz ne mutluluklar, mucizeler bu kaza ile son buldu.
bunlari dusunup uzulmekten, bos bos bakmaktan baska bir sey gelmiyor elden.
3 aylık bebekler için ingilizce kursu
-
reklam afişlerini ilk gördüğümde şaşırdığım, sonra birisine anlatırken "3 yaş olmasın" dediklerinde "ya belki de 3 yaştı hakkaten yanlış mı okudum acaba dediğim, gidip tekrar bakıp 3 ay yazdığından emin olduğum kurs.
yabancı bir firma. afişte "3 ay - 12 yaş arası çocuklarınız için ingilizce" yazıyor.
internet sayfalarına girdim şimdi, evet 3-22 ay arası için bir sınıfları var.
3 aylık bebeği bıraksam kurs süresince anca kıçını temizleyebileceklerini düşünüyorum.
onu da ingilizce yaparlarsa çocuğun ilk kelimeleri çok hoş olmayacaktır.
(bkz: oh shit)
vatandaşın borcunu 54 katına çıkaran hükümet
-
2002 yılında 6.6 milyar olan vatandaşın bankalara olan borcunu, toki ve tüketici finansman şirketlerine olan borçlar hariç 357 milyarın üzerine çıkararak ülkeyi elleriyle batağa sürüklemiş hükümettir.
bunun yanında batık kredileri 127 katına çıkarmış hükümettir aynı zamanda..
50 milyon kişinin ay sonunda sıfır ve altına düştüğü, 42 milyon insanın borçlarını ödemekte zorlandığı, son 6 yılda 9 milyon adet kredi ve kredi kartı hesabının yasal takibe alındığı, 3 milyona yakın kişinin de kara listeye alındığı ülkenin hükümetidir.
milleti borç batağına sürüklerken, sırf abd para bastığı için gelen yüzmilyarlarca dolar parayı üretim yerine yandaşlarla inşaat projelerine yabancılara avm'lere savurarak cari açığı tarihte görülmemiş düzeye çıkartıp, tüm ülkeyi faizin kölesi hale getirmiş faizci hükümettir.
(bkz: a.k.p.)
terk edilmek için yapılacaklar
-
sevin, ozleyin, soyleyin. gider.
denendi.
atatürk ve inönü'nün meb'i abd'ye verdiği iddiası
-
(bkz: adamı hasta etme emine)
starbucks'tan atılan türk kızı
-
özet geç piççiler için amme hizmeti,
ablamız sarhoş oluyor, kapanmasına yakın 21:30'da starbucksa gidiyor, filtre kahve olmayınca çok sinirleniyor ve gönderiliyor
anlamadığım 8 dk nasıl anlatmış bu durumu vay anasına sayın sözlükçüler
edit: hocular başka bir hikayeye geçişmiş öyle dedi bikaç yazar, olsun siz yine izlemeyin 8 dknızı harcamayın
topluca kırmızıda geçmenin proleter sevinci
-
kırmızı ışığı iplemeyecek sayıya ulaşan yayaların birden topluca bilinçlenip "arabalara 5 dakika yeşil, bizlere ise 30 saniye!" anlayışına karşı uyandırdıkları üst esemelerinin hoş bir getirisi.
şimdi arabalar biraz kapitalist patronları simgeliyorlar burda,
yayalar olarak biz de proleterya gibiyiz bir nevi. bu noktada kimin ne kadar zengin olduğu sorun oluşturmuyor. karşıdan karşıya louis vuitton almaya geçiyor olsanız da fark etmez.
kırmızı ışık da bize yapılan haksızlık, sorumsuzluk. 80-90 kişi beraber karşıdan karşıya geçiş de devrim gibi bir şey oluyor haliyle. alttan başlayan bir devrim gibi ama. bolşevik usulü değil yani.
böyle şapşal bir sevinç yaratıyor bu olay benim ruhumda. özellikle karşı taraf da kalabalıksa ve simultane olarak karşıya geçiyorsak komşu bir ülkede de sosyalist bir ayaklanma olmuş havasına kapılıp sevincimi 3'e 5'e katlıyorum. ara sıra karşıdan geçenlere "selamlar olsun yoldaş" dermişçesine şöyle bir gülümseyerek bakıyorum.
16-17 yaşındayken hiç komunist bir dönemim olmadı. içimde ukte kalmış olacak. keşke yaşıtlarımın çoğu gibi şöyle bir 6 ay filan komunist olsaydım da sistemimden çıksaymış. kabakulak gibi, erkenden geçirmek lazım o evreyi. büyüyünce daha zor oluyormuş bak.
muhabbet kuşu öldü diye ağlayan erkek
-
hayatı paylaştığı dostunu yitiren ve bu durumda bir insan nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranan erkektir.
dün gece kafesinin zemininde kabarık bir şekilde duruyordu kuşum. bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım ve bu sabah ölmüş olduğunu gördüm üzülerek.
sabahtan beri kendime gelemedim. iş yerinde bile ağlamamak için zorluyorum kendimi.
son 1 haftadır konuşmuyordu ve keyifsizdi ve ben buna hiç bir şey yapmadım. en büyük vicdan azabım budur. umarım beni affeder.
huzur içinde uyu boncuğum