hesabın var mı? giriş yap

  • ulan bir uygulama bir programciya "how to delete songs from iphone" diye google'da arama yaptirir mi? gebersin bu program acilar cekerek ölsün. sonra tekrar diriltilip kizgin yaglarda falan kavrulsun. allah ilgilensin.

  • epic fail bir tip, rakipleri icin aşırı sinir bozucu..

    rakiplerine bakıyorsun kelli felli bıyıklı ciddi herifler, buz gibi çekik gözlüler filan bizim oglan ergen tipiyle, yuvarlak gözlükler komik şapkası ve tebessümü ile bunlari tokatlıyor...

    hele özellikle ceyrek finaldeki abdli abi " lanet olsun okculuguna da sporuna da " diyip yayını kırmıştır *

  • olması gerekendir. benim paramla bana hakaret edip beni yok sayacak bir sistemin benle alakası olamaz. kendileri çalsın oynasın, namaz kılmayı bilen herkes namaz kıldırabilir.

    edit: imla

  • bir rivayete göre dut yiyen bülbüller ishal olur ve ötmemeye başlar, dut yediği ve ishal olduğu için ötmediği sanılır, ötmek anatomik olarak kuzey yöndeki organ ile vuku bulurken, ishal hadisesi tam aksi, güney yönlü başka bir organ ile alakalıdır, bunları birbiri ile ilişkilendiren halkımızın da nasıl ilişkilendirdiği muammadır. başka bir rivayete göre ise; dut yiyen bülbülün sesi kısılır ve ötemez, dut yediği için sesi kısıldığı ve ötmediği varsayılır. ancak ikisi de değildir.

    gerçek olan tamamen yukarıdaki başka bir suser’ın yazdığı gibi, çiftleşme hadisesi ile alakalıdır. erkek bülbül mayıs-haziran aylarında kendisine eş bulabilmek için var gücüyle öter. bir süre sonra kendine eş bulur ve ötmeyi keser. tam o zamanlarda da dut ağaçları meyve verir. eş bulduğu için susan bülbül, halkımız tarafında dut meyvesine bağlanır ama yanlıştır. dut ile bülbül arasında herhangi bir neden sonuç ilişkisi yoktur. bülbülün ötmesi veya susması tamamen çiftleşme ile alakalıdır. bülbül, dut yer mi o da başka bir sorunsaldır.

  • billy wilder'ın, 1945 yapımı brief encounter'daki küçük bir sahneden esinlenerek yazdığı söylenen süper film. karakterlerin diyalogları kadar filmin dili de nüktelidir. -mini spoiler- jack lemmon'ın shirley maclaine'e "şurada kız arkadaşım bekliyor" dedikten sonra kadına doğru ilerlemesi, kadının heyecanla etrafa bakınması, ve sonunda jack lemmon'ın dümdüz markete, kadının ise başka bir adamın koluna girmesi -mini spoiler- bugünün seyircisini bile bir güzel faka bastırır.

  • öncelikle (bkz: #45313910)

    cevap olarak gelen mesajı aynen iletiyorum:

    "sn; aegis the genuine, 23.8.2014 tarıh ve 584551 numaralı basvurunuz ılgısı nedenıyle ıcmesuyu arıtma tesıslerı sube mudurlugu bırımıne ıletılmıs olup verılen cevap asagıda belırtılmıstır; aegis bey,sıze verılen sebeke suyu ts 266 ınsanı tuketım amaclı sular ve saglık bakanlıgı ınsanı tuketım amaclı sular hakkındakı yonetmelıgıne uygundur.. ılgınıze tesekkur eder ıyı gunler dılerız."

    oh lan ben de telaşlanmıştım bok içiyoruz diye. şahsen ben tatmin oldum. teşekkürler i. melih, teşekkürler aski. emeği geçen herkese benden amk gazetesi.

  • birkaç ay kahve içmeyin, alkol almayın falan tamam ama en önemlisi büyük markete alışverişe gitmeyin derim ben. sigara içseydim şu kadar para harcamış olcaktım diye diye saçma sapan şeylere acımadan para veriyor insan.

    -güney dakota mantarı... hmm.. şekli de ne değişikmiş. köftenin yanına koysam... oha kilosu 60 lira yuh!
    (iç ses: 200 gr alsan iki paket sigara parası eder. sigaraya olunca acımadan veriyodun ama?)

    -bu neymiş pekin inciri.. hmm. hiç yemedim. tadı nası acaba... tanesi 7 lira aherey delimiskiyo be!
    (iç ses: bi paket sigara parası hepi topu. sigarayı bıraktığıma göre...)

    uzatmayayım sonuçta karfurun normalde yanından geçmeyeceğin yok avrupa mutfağı, yok uzak doğu bişeysi raflarında ne kadar pahalı değişik abur cubur varsa, sebze meyve reyonunda ne kadar abidik gubidik ekvator meyvesi varsa, sigara paketi açısından ederini hesaplayıp "e sigarayı bıraktım nasolsa" diyerek alıp dolduruyorsun, bilincin yerine geldiğinde de için yanıyor o verdiğin paralara. bu yüzden ilk birkaç ay şekilli büyük markete sakın girmeyin, mümkün mertebe bakkala, mini markete gidin derim ben, domates, kabak, tat salçadan başka bir şey görmeyin rafta.

  • eşinin doğumuyla ilgili şöyle ufak bir haber dikkatimi çekti..

    "hastane masrafları hediyemiz olsun

    maslak acıbadem hastanesi yönetimi, ahu yağtu-cem yılmaz çiftine jest yaptı, “bizim doğum hediyemiz” diyerek doğum ve tedavi karşılığında hiçbir ücret almadı. doğuma giren prof. dr. cihat ünlü’nün de çiftten para almadığı öğrenildi."

    yahu cem yılmaz'dan almıycan kimden alcan bu hastane masrafını merak ediyorum.. tamam belki reklam için, belki adama olan saygınızdan böle davranıyosunuz, ama inşallah sıradan insanlara da arada bi böle jestler yapıyosunuzdur..

  • içeriden gelen bilgilere göre cenazeden sonra liderlik mücadelesi iyice ayyuka çıkmış ve iki grubun destekçileri kısa menzilli ve uzun menzilli olarak bölünmüşler.

    gelişmeler oldukça editleyeceğim.

    edit1:
    semerkant ve semerkent kolu olarak bölündükleri söyleniyor.
    ingilizler tarafından desteklendiği rivayet edilen kısa menzilliler "semer kant" adını almışken
    amerika tarafından desteklendiği rivayet edilen uzun menzilliler ise "semer kent" adını almışlar