ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların black friday için harcadığı para
-
0 tl.
mutluyum.
erleri tehdit ettiği için hapis cezası alan teğmen
-
sonuna kadar haklı olan teğmendir.ibadet yerleri belli iken gidip koğuşta kılarsan bu askeri ciddiyete sığmaz.resmen erler kumpas kurarak teğmeni cezalandırmışlar.
vah benim türk silahlı kuvvetlerim vah.
------------------
edit
çok sinirlendim.teğmene verilen bu cezaya sus pus olan rütbeliler artık tamamiyle tayyibe biat etmişlerdir.şerefiniz varsa teğmeni kurtarırsınız.o ''er''lere de askerlik hayatlarını dar edersiniz.
bağcılar'da işkence odasında çocuk istismarı
-
mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı
gündemde tutalım lütfen
20 şubat 2018 bayern münih beşiktaş maçı
-
allahsiz heynckes soktukca sokuyor robben, ribery sok aminakoyayim sok cagir maradonayi, cantona'yi sok.
kocaeli'nde yaşanan taksici cinayeti
-
2016 ' da birini öldürüp 2 yıl sonra şartlı tahliye almış. ee senin hukuk sistemin birini öldüren cani bir insanı 2 yıl sonra tahliye ederse,bu cani " ne de olsa birini öldürsem 2 yıl yatıp çıkıyorum. canımın istediği , sinirlendiğim birine yine sıkar onu öldürüp 2 yıl yatar çıkarım " demiştir.
hayata dair iç burkan detaylar
-
çok yakın bir arkadaşımın eşini kanserden kaybettik geçen kasım ayında.
ölen arkadaşım rus vatandaşıydı ve evliliklerinin 5.yılında türk vatandaşlığını almak üzereydi, üç seneye yakın zamandır işlemler bir türlü tamamlanamıyordu.
2018 sonunda kansere yakalandı, atlattı. ikinciye nüksetti.
oturum izni vs diye uğraştı hep hastalığı devam ederken de.
tabii polis 3 kere randevu verdi "gelip evde ziyaret edeceğiz" diye ama gelemedi.
kızcağız hastalık ikinci kez nüksettiğinde durumu ağırlaşma emareleri gösterirken bile işin titizlikle yürümesi için randevuları evde bekledi.
kemoterapisi devam ederken göç idaresinden çağırdılar, o kalabalığa, o ortama zorla soktular 5 dakikalık basit bir işlem için.
o gün olmazsa olmaz diye bastırarak.
gitti.
işlem olsun diye.
derken hastaneye yatırıldığında polis biz geldik evde yoksunuz dedi habersizce.
kızı hasta yatağında üzdüler.
ve durumu aniden ağırlaşıp 10 günde bizlere veda etti genç yaşında.
vefatından sekiz ay sonra dün eve tebligat gelmiş.
"tebrikler vatandaşlığa kabul edilmeye hak kazandınız, fotoğrafınızla gelin."
burokrasinin yavaş işlemesi mi?
genç bir bilim insanının hayatının baharında göçüp gitmesi mi?
diye kaybolduğumuz bir anda eşinin kaybına alışmaya yeni başlayan biri için hayatın böylesine iç burkması ve o anlara şahit olmanız...
her şey bazen o kadar anlamsızlaşıyor işte.
ankara'da düğün yapılacak yer olmaması
-
mamak komple ilce olarak dugun salonudur. sezon acildiginda evinizin bir balkonundan kasap havasi bir balkonundan cifte telli diger bir balkonundan ise damat halayıni görebilirsiniz. dugun yapacak yer yokmuş. peh. at iki masa sandelye sokaga kim bilecek mk. bir de seçim şarkısının hoparlörleri yirtarcasina fırladıgi sikindirik seçim arabaları. vallaha tam şenlik alani.
(bkz: sene 2015)
debe editi: (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)
cinayet şişesi
-
viktorya dönemi'nde annelerin hayatını kolaylaştırmak için "banjo şişesi" olarak adlandırılan ürünler piyasaya çıkarıldı. çocukların kendi kendini besleyebilmeleri fikri biberonları birçok kişi için çekici kıldı, ancak tam anlamıyla popüler olmalarını sağlayan bayan beaton oldu.
görsel - görsel - görsel
bayan beaton, bugünün tabiri ile "yaşam tarzı gurusu" (ya da yaşam koçu) olarak anılan biriydi. anneleri, bebeklerini emzirmek yerine biberonla beslemeleri için teşvik etmişti. 1861 yılında verdiği reklamlarda devrim olarak nitelendirdiği biberonla besleme için şunları yazdı:
"biberon uçlarının, yenileri ile değiştirilene kadar çıkarılmasına ve temizlenmesine gerek yoktur. iki haftada bir, birden fazla kere değiştirmeleri oldukça nadirdir."
görsel
yaşam stili gurusunun biberon uçlarının iki hafta boyunca temizlenmesine gerek olmadığına dair tavsiyesinin ölümcül olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılmıştır.
banjo (afrika kökenli telli bir çalgı türü) şeklindeki biberonlar seramik ve camdan üretildi. şişenin boyun kısmında ise kauçuk bir tüp mevcuttu.
biberonların özel şekli ve kauçuk hortumu zaten temizlenmesini oldukça zorlaştırırken, bayan beaton'ın iki haftada bir temizleme önerisi ile birlikte, biberonlar bakteriler için ideal bir üreme alanına dönüşüyordu.
zamanla şişede hayatı tehdit edecek miktarda bakteri ve mikrop birikiyordu. çocukların zayıf bağışıklık sistemi ve yaşlarının ufak olması ile birleştiğinde bu biberonların ölümcül olduğu ortaya çıktı.
bu biberonlar, binlerce çocuğun ölümünden sorumlu oldukları ortaya çıkınca "cinayet şişesi" olarak alınmaya başlandılar ve piyasadan çekildiler.
cinayet şişeleri, 10 çocuktan 2'sinin sadece 2 yaşına kadar hayatta kalabildiği viktorya dönemi bebek ölümlerinde belirleyici bir faktör olarak tarihteki yerlerini aldı.
ayrıca viktorya döneminde süt içmek bile başlı başına ölüm sebeplerinden sebeplerinden biriydi. henüz pastörizasyon işlemleri kanun ile düzenlenmemiş ve gerektiği şekilde yapılmamıştır.
doğru pastörizasyon yapılmadığı için insan vücuduna giren sığır tüberkülozu bakterileri, tüberküloza neden oluyor, iç organlarda ve omurgada ciddi hasara nedenoluyordu. bu dönemde sadece süt içmek birçok malformasyona neden oldu, ancak en çok çocuklar etkilendi. viktorya dönemi'nde sadece süt içtiği için ölen çocuk sayısının 500.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
kaynak
entel ama çirkin kız vs düz ama taş kız
-
hem çirkin, hem düz kız olarak muaf olduğum karşılaşma.
fazladan 6 bin çekim noktasıyla hizmetinizdeyiz
-
"biz salağız," demenin başka versiyonu ya da "biz mallık yaptık karambolde ama bununla da övünme yolunu bulduk," çakallığı. (bkz: turkcell)
kardeşim yeteri kadar dikseydin o çekim noktasını, fazlası neden? ona harcayacağın parayı tut cebinde, kar hanene yaz, konuşma ücretlerini düşür.
mallığını reklam yapan ilk bunlarda görüyorum.
sanki türkiye sınırları genişledikçe genişliyor, bunlar da dikiyor da dikiyor.
fazlasını isteyen yok, yeteri kadar dik, bizi dikme...
öldüren 1 nisan şakası
-
bu videoyu ilk izlediğimde fenerbahçe'de kademede müjdat vardı.
hey gidi yıllar
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
seni hayvanat bahçesinden aldık, maymunsun aslında sen gibi bir hikayeye kardeşi inandırmaktan daha vicdanlı bir harekettir. bir de üzerine "ben seni kafeste gördüm, çok beğendim diye alıp eve getirdik" demiştim ki bana da azıcık minnet duysun. tabii bu hayvansever, vicdan sahibi abla imajım kendisi bağıra bağıra anneme gidip "anne ben maymun muyum?" diye ağlayana kadar sürmüştü.
rizelilerin ekmek zammına isyan etmesi
-
“bu kadar zamma bu insanlar dayanamayacak. bunun sonu çok kötü olacak” demiş afedersin rizeliler.
ne olacak?
oy mu vermeyeceksiniz?
ne yapacaksınız?