hesabın var mı? giriş yap

  • migros haftasonu alkol satamadı. eski genelgeyi bahane etti. pazartesi satış var mı diye sordum " bilemiyorum henüz belli değil" dedi kasiyer. pazartesi günü, sadece migros değil koca koca holdinglerin sahibi olduğu zincir marketler o alkolü veremesinler daha onlarla işim yok, tabiri caizse alışverişi selamı sabahı keserim kendileriyle. senin yapamadığını bir gariban tekel büfesi yapacak başkaldıracak,ekmek parasına mücadele edecek, sen aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda takılacaksın.

    debe editi: şuan alkol satışı mevcut.bantlar yasak yazıları kaldırılmış.

  • ''en pratik sucuk'' diye satılıyor bu garip ürün. pratik olmayan sucuk diye bir şey mi var? soyup doğruyorsun işte daha ne olacak.

    bunun bir adım ötesi ''sizin için yedik, pınar boketto'' olacak herhalde, alıp doğrudan klozete dökeceksin, çok pratik.

  • son edit: eğer ki sizin bildiğiniz bir şey/teknoloji var ise mesaj atarsanız yazıma seve seve eklerim. ortalarına, sonlarına, başına bol bol edit eklediğim bu entry'i artık güncellemeyi bırakıyorum. bilgiler güncelliğini yitirmiş olabilir. mesela; kindle artık azw desteklemiyor, epub desteklemeye başladı. yazdıklarımı teyit etmenizi tavsiye ederim.

    kindle ile sadece kendi formatları olan azw ve mobi formatlarını okumalısınız. bunun için calibre programı ile indirdiğiniz veya satın aldığınız kitapları çevirmeniz şart. kobo'da ise epub gibi formatlar okunabiliyor.

    ortalara edit: kobo 'da tam randıman almak için kepub isimli formata çevirmeniz gerekirmiş.

    kindle size "send to kindle" özelliği ile kitaplarınızı her yerden amazon'un size verdiği maile attığınızda kindle'nıza geçiyor veya internetten okuduğunuz bir makaleyi tarayıcınızdan 2 tık yaparak kindle'nıza atıyor. bu kobo'da yok. ayrıca kindle için bir program yardımı ile dropbox* hesabınızı eşleştiriyorsunuz ve program dropbox'unuzda bir klasör açıyor bu klasöre her attığınız kitap kindle'nıza geçiyor. programın ismi "bookdrop". bu özellik kobo'yu desteklemiyor.

    ortalara edit: kobo'da pocket desteği var telefondan kindleye göre daha kolay makale atabiliyorsunuz. bu kindle için paralı uygulamalarla mümkün.

    kobo sizin için istatistik tutuyor yani kaç saat okumuşsunuz toplam kaç kitap okumuşsunuz falan. kindle ise istatistikleri sadece satın aldığınız kitaplar için tutuyor.

    biliyorsunuz ki goodreads amazon'a ait bu sayede amazon kindle ile goodreads'e erişiminiz kolaylaşıyor ve sanırsam okuduğunuz her şey goodreads'a "currently read" olarak geçiyor. yine sadece satın aldıklarınızla mı oluyor bu emin değilim.

    kindle müşteri hizmeti çok üst düzeyde. benim tecrübem yok ama internetteki videolardan ve sözlükteki entrylerden gördüğüm birkaç şeyi size söyleyeyim:

    1)kindle'nın reklamsız versiyonu için 20$ ödemeniz gerekiyor. ama amazon canlı destek chat'ine bağlanarak kaldırmanızı isterseniz kaldırıyorlar.

    2)yine canlı desteğe kindle'nı kırdığını söyleyen susera yenisini yollamışlar ve 3-4 gün içinde gelmiş. buna benzer birkaç entry okudum.

    kindle türkçe menü barındırmıyor, kobo barındırıyor.

    kindle yatay mod barındırıyor, incelediğim kobolarda ise böyle bir özelliğe rastlamadım. ki zaten yatay mod ihtiyacınız çok yok.

    şu zamanlar için konuşursak fiyat performans olarak kindle daha iyi. kobo daha pahalıya daha az kalitede model veriyor.

    pdf okumada kobo daha iyi, kindle paperwhite biraz sorunlu bu konuda. bu yüzden paperwhite'nın üst versiyonu kindle dx almanız gerekli.biraz a4 boyutlarına yakın büyük bir cihaz. paperwhite kitap okumak için, kindle dx iş için diyebilirim. en altta bahsettim.

    piyasanın öncüsü kindle bu yüzden ikinci eli daha kolay satılıyor. ikinci el almayı herkes önermesine rağmen bana mantıklı gelmedi çünkü sıfırı 600 tl olan bir cihazın ikinci eline en fazla 300-350 tl veririm. hadi 400 olsun ama 450-500 asla vermem. bu sizin bileceğiniz iş.

    teknik bir sorun yaşarsanız kindle'da daha kolay çözersiniz hem internetteki yardımcı yazıların çokluğu olsun hem müşteri hizmetleri olsun..

    kindle'nın müşteri hizmetlerini övdüm ama türkiye'de kobo'yu d&r satıyor. belki muhattap daha kolay bulabilirsiniz. kobo'yu inceleme ve dokunma imkanınız var bu yüzden mağazalarında sergileniyor.

    ortalara edit: kobo kullanan kişilerle konuşmalarıma göre daha kolay muhattap bulunamıyor, muhattap bulunduğunda parça yok tamir edemeyiz deniliyor* veya tamiri onaylanıyor ama aylarca tamirden gelmiyor.

    kobo modelleri genelde hafıza kartına izin verirken kindle vermez. ama 8 gb yerleşik hafıza size hayli hayli yeter. pek anlamasamda bu cihazlardaki ram baya düşük* siz kindlenizi kobonuzu harici hafızayla 64 gb yapıp milyon tane kitap yükleseniz bile zaten pek bu kadar yükü kaldıramaz diye düşünüyorum. sizin için sd kart ile kitap yüklemek daha kolaysa o ayrı konu tabii ki.

    bu konuda kobo'yu bilmiyorum ama kindle, amazon'un e-kitap mağazasından alışveriş yapmanıza izin vermiyor. "parasıyla değil mi kardeşim !?!" demeyin demek ki değil ben de çok şaşırmıştım. kobo barnes and noble mağazasından alışveriş imkanı sunuyor. dediğim gibi amazon'un mağazasından vpn ile alışveriş yapabilirsiniz ama türkçe yok. amazon hesabınıza amazon'un hizmet verdiği bir ülkenin adresini girip vpn ile mağazadan alışveriş yapabiliyorsunuz zimbabwe'de bile amazon var bizde yok. o dediğim yabancı ülkenin adresini girme vpn kullanma gibi çeşitli yöntemlerle alışveriş yapabiliyorsunuz yapmasına da eğer amazon bunu fark ederse ki genelde ediyormuş, türkiye'de bir süreliğine bulunduğunuzu kanıtlanamanız için belgeler istiyormuş. neden bu kadar ciddi buraya e-kitap satmama konusunuda anlam verebilmiş değilim. hizmet veremediği/çözüme ulaştıramadığı bir yerden olumsuz yorumlar almamak için olsa gerek.

    kindle mobil uygulaması ile sadece satın aldığınız kitapları, kindle'nızı evde unutsanız bile kaldığınız yerden okuyabilirsiniz. bu ne kadar içinizi rahatlattı bilemeyeceğim.

    tamamen gözlemlerim ile söyleyebilirim ki 500 kobo'dan 300'ü sorun çıkarırken, 500 kindle'den 100 ü sorun çıkarıyor.

    menü görüntüsü yazılımının kalitesi olarak kindle daha önde. kobo'nun tasarımı bana daha kötü geldi ama zevkler ve renkler.. kobo'nun sayfa değişim hızı kindle'ye göre yavaş.

    ortalara edit: kindlenin sayfa değişim/dokunmatik tepki hızı koboya göre daha hızlı. (e-ink teknolojisinde biraz aksama olması normaldir akıllı telefonlar gibi düşünmeyin)

    kindle bir iphone, kobo ise samsung. birisi açık diğeri kapalı yazılım.

    anlattığım dropbox uygulaması gibi yardımcı ek uygulamalar genelde kindle için çıkar.

    kindle'yi jailbreak ederek özellikler kazandırabiliyorsunuz ama garantisi bittikten sonra yapın. garanti dışı kalır sonra.

    e-kitap okuyucuları türkiyede tamir eden sayılı yer/kişi var ama en ufak tamiri cihazı yeni almak kadar pahalı, özellikle ekranı cihaz kadar. iyi bakarsanız 10 sene kullanabilirsiniz. bu cihazların teknolojisi diğer cihazlar kadar hızlı ilerlemiyor ki zaten pek ilerleyecek olanakları yok. şuan bile hala bayıla bayıla ilk çıkan dokunmatik olmayan e-okuyucuları tuşlu haliyle çok rahat kullananlar var. (yeni nesil okuyuculardan neredeyse tek farkı arka aydınlatması olmadığı için karanlıkta okuyamıyorlar)

    ortalara edit:ben bu yazıyı yazdığımda kindle paperwhite 3 vardı şuan paperwhite'nin 4'ü çıkmış 5-6 yıl sonra çıkan yeni kindleye tek eklenen özellik bluetooth olmuş.

    sonuç olarak

    ben kindle'yi tavsiye ederim, format çevirmekle uğraşırım ama gerçek bir sayfaya en çok benzeyen başına bir şey geldiğinde paramı, cihazımı kurtarabileceğim kindle'yi tercih ederim. kindle gerçekten bir kitap kobo ise tablet gibi basit bir oyuncak gibi geliyor bana.

    kindle sevme nedenlerim: daha kaliteli gelmesi, müşteri memnuniyetinden duyduğum güven, menü tasarımını daha çok beğenmem, sayfa geçişlerinin daha hızlı olması, piyasanın öncüsü olduğu için e-okuyucu piyasasındaki şeylerin kindle'ye göre şekillenmesi, insanların kobo'dan ziyade kindle'yi tanıması vs diye sıralayabilirim.(kobo alırsanız eğer tek bildiği e-okuyucu kindle olan tayfa tarafından kindle niye almadın diye darlanırsınız)

    bir çok yazara satın alma aşamasında bu versus için sorular sordum hepsine çok teşekkür ediyorum. sorusu olan birileri olursa mesaj yoluyla bana ulaşabilir.

    edit 1: amazon'un türkiye giriş yapmasıyla kindle için anlattığım bazı problemler çözüme kavuşabilir. e -kitap mağazasına erişim kolaylaşabilir, türkçe içerikler artabilir. artık cihazdan reklamları kaldırtmak o kadar kolay olmayabilir bunları aklınızda bulundurun.

    edit 2: yine amazon'un türkiyeye girişinden dolayı amazon müşteri hizmetleriyle olan güven değişebilir bu konuda herhangi bir bilgim yok ama yurtdışında harika bir operatör olan vodafone türkiyede çok vasat mesela. aslında kindlenizi hangi ülke üzerinden alırsanız o ülke sorumluluğunda oluyor yani amerika amazon üzerinden sipariş verirseniz cihaz ile ilgili bir sorunuzda türkçe destek sizi zorunlu olarak amerika amazon adresine yönlendirecek yani yurt dışından alırsanız içiniz daha rahat olabilir dediğim gibi amazon türkiye hakkında bilgim yok.

    ikinci el veya türkiye üzerinden birinci el alırken dahi buna dikkat etmelisiniz aldığınız cihaz atıyorum çin üzerinden alınmışsa (satıcı toptan halde hangi yerden ucuza bulduysa veya hangi ülkede kampanya varsa artık ordan almıştır) sizi zorla çince amazon adresine yönlendirecekler sonra anlatın derdinizi.

    edit 3: kindle için konuşursak;
    sadece kitap okuyacağım diyorsanız paperwhite modeli

    sadece kitap okuyacağım ama ne yapacağımda belli olmaz, para sıkıntı değil en güzelini alayım diyorsanız oasis modeli

    bir sürü ders, iş kitabım var bunları bir yere sığdırmak istiyorum ordan oraya o kadar kitap taşınmıyor diyorsanız dx modeli.

    2018 de çıkan son paperwhite modeli 4. nesil oldu paperwhite'da sadece nesil değişiyor ve bu cihazın herhangi bir yerinde belirtilmiyor, ucuz diye satın alırken hangi yılda çıkan kindleyi aldığınıza iyi bakın. sanırsam paperwhite olmayan basic kindle bile var. aa bu 2019 kindle hem de ucuz diye atlamayın belki paperwhite değildir..

    edit 4: bu anlattıklarıma ve kindleyi daha fazla övmeme rağmen hala kobo ve kindle arasında kaldıysanız eğer türkçe kitap ağırlıklı okuyacaksanız kobo, ingilizce kitap ağırlıklı okuyacaksanız kindle tavsiye ederim. belki kararınızdaki son etken bu olur. (ama ingilizce okumayacak olanlara halen daha kindle öneriyorum bu önerim sadece buraya kadar okuyup hala karar veremeyenlere.)

  • şiir ömer hayyam'indir ancak 3 tane ayri dörtlukten alinti yapilmiştir...
    asillari aynen şöyledir*:

    "seher yeli eser yirtar etegini gülün
    güle baktikca cirpinir yüreği bülbülün
    sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
    kopup dallarindan toprak olmadalar her gün"

    "bu yildizli gökler ne zaman basladi dönmeye
    ne zaman yikilip gidecek bu güzelim kubbe
    aklin yollariyla ölçüp biçemezsin bunu sen
    mantiklarin, kiyaslarin sökmez senin bu işte"

    "bulut gecti, gözyaşlari kaldi cimende
    gül rengi şarap içilmez mi boyle günde?
    bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
    gezecek, bizim topragin yeşilligince"

  • hp marka bilgisayar vardı temizdi sıfırı 2999 tl 3000 yani. alalı 3 ay olmuştu. sonra şirket daha iyisini verince doğrudan 2000 tl fiyat yazdım koydum. adamın biri aradı abi öğrenciyim vb 1500 olur mu dedi.
    olur gel dedim
    çıktı geldi.
    1450 var dedi yanımda
    tamam önce kimliğini göster dedim.

    -ne kimliği abi?
    ÷öğrenciyim dedin ya
    - ya kimlik yok yanımda.
    ÷ hangi okuldasın? bölüm ne?
    - keem küm. aslında ben öğrenci değilim.

    fiyat o zaman 2500 tl işine gelirse dedim yolladım.

    öğrenci olsa verecektim o fiyata. sonra bizim güvenliğin oğlu üniversite kazanmış ona hediye ettim.

    daha da mutlu oldum.

    edit: direk -> direkt -> doğrudan :)

  • saçma sapan şekilde 9 tane lahmacun yediğim gün mide ağırları çekmeye başlamıştım. babam geldi ve anneme sordu;

    + ne oldu buna yahu!
    - lahmacun yemiş çok
    +kaç tane yemiş?
    -9!
    +bırakın ölsün allahın belası...

  • -hayatım ne oldu?
    -neye ne oldu?!
    -ne biliim yüzün biraz solgun gibi...
    -nasıl yani, kötü mü görünüyorum?
    -yok hayır ne ilgisi var?
    -ne yani ilgisi yok mu?
    -ya üff, hasta mısın?
    -yaa hastayım evet, var mı diyeceğin!
    -nooldu şimdi ya?
    -neye nooldu? karnım ağrıyo tamam mı?
    -tamam...
    -ne demek tamam, benim canım acıyo diyorum!
    -peki ne yapayım, ilaç ister misin?
    -hayır, hiçbişi yapamazsın, yapamazsın!
    -ağrıkesici vs. ister misin?
    -hayır istemem, kimyasal ilaçlar kullanmamalı demiyo muydun sen?
    -evet de hastasın diye!
    -yaa başın ağrıdı di mi, çok mızmızlandım...
    -ya ne ilgisi var şimdi, senin için...
    -yok yok istemiyom, hiçbişi yapma benim için!
    -.....................
    -bana çikolata alsana...

  • loki sonrası marvel studios'un dördüncü disney+ projesi olan what ıf'in geçtiğimiz günlerde resmi fragmanı yayınlandı. fragmana geçmeden önce what ıf konseptinin çizgi romandaki başlangıcına bakmamız lazım. marvel ana sürekliliği bilindiği üzere earth-616 olarak anılıyor. bu evrenin dışında ultimate evreni (earth-1610), old man logan evreni (earth-807128), house of m evreni (earth-58163) gibi sonsuz sayıda başka evren daha var. bu evrenler marvel multiverse'ünü oluşturuyor. what ıf hikayelerinin her biri ana süreklilik olan earth-616 dışındaki evrenlerde geçen hikayelerden oluşuyor.

    ilk what ıf çizgi romanı 1977 yılının şubat ayında eğer spider-man, fantastic four'a katılsaydı ne olurdu sorusuyla başlıyor. ikinci sayı eğer hulk, bruce banner'ın zihnine sahip olsaydı ne olurdu sorusunun yanıtını arıyor. konsept olarak what ıf, marvel karakterlerinin bildiğimiz süreçlerinin dışında başlarına bi'şeyler gelseydi ne olurdu sorusuyla yola çıkıyor.

    dizi ilk kez 2019 yılında san diego comic-con'da duyurulduğunda itiraf etmeliyim ki en az merak ettiğim proje olmuştu. bunun birinci sebebi marvel cinematic universe içerisinde what ıf konseptinin işlevselliğinin düşük olacağını düşünmemdi. diğeri ise animasyon olmasıydı. star wars evreninden örnek vermek gerekirse bir çok canon star wars animasyonu olmasına ve hepsini izlememe rağmen asla live-action projeler kadar heyecanlanamıyorum. bir noktadan sonra izlerken kendimi kopmuş hissediyorum. lakin bütün düşüncelerimi 180 derece değiştiren bir şey oldu; loki

    loki dizisi mcu'da bir çok şeyi sonsuza kadar değiştirdi. hikaye anlamında baktığımız zaman loki'nin captain america: civil war, avengers: ınfinity war, avengers: endgame kadar önemli olduğunu söylemek mümkün. mcu'nun yeni büyük villain'ı olan kang'i evrene katmasının yanında, multiverse konseptini derinlemesine bir şekilde evrene yerleştirdi. loki'nin bu hamlesi what ıf dizisinin de mcu içerisindeki yerini biranda üst sıralara taşıdı. what ıf'e karşı oluşan beklenti loki dizisi ile birlikte hiç olmadığı kadar arttı. eğer şöyle olsaydı ne olurdu gibi alternatif hikayeler sunacak olan yapım loki'nin müdahalesiyle mcu'nun yepyeni ve taze olan multiverse hikaye akışının ilk yapımı oldu. dizi yeni multiverse için canon hale geldi. benim gibi yapıma karşı ilgisi daha düşük olan insanların dikkatini olabilecek en güçlü şekilde çekti.

    marvel studios, evren kurma ve bu evreni yaşatma konusunda kendisini çoktan ispatlamış olmasına rağmen bazen olağanüstü fikirlerle şaşırtmaya devam edebiliyor. geriye yönelik filmlerin ve hikayelerin değerini de arttırabiliyor. başarılarının en büyük sebeplerinden biri bu olsa gerek. örnek vermek gerekirse avengers: endgame'de thor ve annesinin ilişkisi belki de en zayıf mcu filmlerinden olan thor: the dark world'ün değerini arttırıyor. captain america: the winter soldier ve captain america: civil war kendilerinden biraz daha zayıf olan captain america: the first avenger'ın değerini arttırıyor. eylül ayında vizyona girecek shang-chi and the legends of the ten rings'in mandarin üzerinden ıron man 3'ün değerini arttıracağına eminim. benzer şekilde loki bir proje olarak soru işareti bırakan what ıf'i biranda en çok beklenen yapım haline getirebiliyor. işte bu gerçekten başarılı bir yönetime işaret ediyor. geçmiş ya da gelecek bütün projeleri dinamik halde tutmak gerçekten önemli bir iş.

    artık fragman geçme zamanı geldi. fragmanın ilk sahnesi son derece akıllıca bir şekilde mcu'nun ilk sahnesi ile açılıyor. tony stark'ın geçirdiği kaza. ama bir farkla bu sefer olay olmadan killmonger tarafından kurtarılıyor tony ve ilk sorumuz sorulmuş oluyor; eğer tony stark, killmonger tarafından kurtarılsaydı ne olurdu ? ardından doctor strange, t'challa gibi karakterlerin başlarına farklı olayların geldiğine şahit oluyoruz. doctor strange karanlık bir yola sapıyor. yondu ise t'challa'yı kaçırıyor. kavanoz içerisinde scott lang'in kafasını görüyoruz. howard the duck ve shuri gibi tanıdık yüzler fragmana serpiştirilmiş halde.

    ilk avengers filmindeki toplanma sahnesinin tamamen farklı bir versiyonunu görmekte mümkün. bu sefer guardians of the multiverse adı verilecek olan bir ekip bizi karşılıyor. gördüğümüz kadarıyla bu ekipte t'challa star-lord, captain carter, party thor ve bir çeşit killmonger var. ki başka sürpriz karakterlerde olacaktır. bu ekip belki de gelişimini tamamlamış bir ultron ile ya da dünya'yı yönetmeye başlayan bir loki ile karşılaşacak. what ıf konsepti ile artık her şey mümkün görünüyor.

    ilk gelen bilgiler dizinin mcu filmlerinin takip edeceği yönündeydi. yani ilk ıron man filmindeki olaylar farklı olsa ne olurdu ? captain america: the first avenger'daki olaylar farklı olsa ne olurdu şeklinde. mesela ilk captain america filminin alternatif versiyonunda süper asker serumunu agent carter alıyor ve captain carter'a dönüşüyor. muhtemelen steve rogers ise fragmanda gözüken ıron man zırhına benzeyen bir zırh giyiyor. spider-man'in olduğu bölüm ise zombi bölümü. o bölümdeki spider-man'e zombie hunter spidey diyecekler. marvel evrenindeki sevdiğimiz bir çok karakteri zombi olarak göreceğiz. ki spider-man ve zombi mevzusuna spider-man: far from home'da göz kırpılmıştı.

    bölümlerden sanki birbirinden bağımsız gibi bahsettik ama fragman dikkatli izlenildiğinde bir çok karakterin yollarının kesiştiği görünüyor. nasıl ki phase 1 filmlerinde karakterleri bir araya toplayan ve onlara rehberlik eden nick fury varsa what ıf hikayesinde ise uatu olacak. uatu karakterlere karışmasa da en azından bize rehberlik edecek.

    uatu'nun kim olduğuna da bakmamız lazım elbette. uatu the watcher çizgi romanlarda ilk 1963 yılında fantastic four'un 13. sayısında gözüken the watcher ırkına mensup bir karakter. the watcher ırkı evrende olup biten her şeyi izleyip kaydeden ama karışmayan bir ırk. uatu ise ayda yaşayan dünya gezegenini ve çevresini takip eden bir watcher. her ne kadar karışmaması gerekse de uatu diğerlerinden biraz farklı bir karakter. özellikle reed richards ve fantastic four ile iletişime geçmekten pek çekinmiyor. dizide nasıl bir yapıda olacağını henüz bilmiyoruz. karışacak mı ? sadece izleyecek ve bize mi rehberlik edecek ? bunlar dizi çıktığında cevaplanacak olan sorular.

    what ıf dizisi ile ilgili olarak merak edilen bir diğer şeyde elbette what ıf dizisinde gördüğümüz karakterleri live-action olarak görüp göremeyeceğimiz. ben what ıf'ten live-action'da çok sayıda geçiş olacağını düşünmüyorum. yani yeni black panther, what ıf'ten gelmez. ama doctor strange in the multiverse of madness filminde captain carter cameo'su ya da ant-man and the wasp: quantumania filminde ufak bir gönderme ya da loki ikinci sezonda animasyondan bir olaya referans verme gibi şeylerin olacağını düşünüyorum.

    marvel studios'un ilk animasyon projesi olsa da son animasyon projesi olmayacak what ıf. stüdyonun içerisinde bir minik animasyon stüdyosu kurulması planlanıyor. önümüzdeki yıllarda what ıf dışında da animasyon projeleri göreceğiz. böylece marvel studios hem kendileri için hem de seyirciler için yeni bir alan açmış oldu. bu konuda ne kadar başarılı olacaklarını da what ıf yayınlanmaya başlayınca göreceğiz.