ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iz bırakan kitapların giriş cümleleri
-
"ben hasta bir adamım, içi hınçla dolu, gösterişsiz bir adamım ben."
matematiksel notasyonla yazılabilen atasözleri
-
lim(salla--->+sonsuz) (son damla) = don
lassie ile sivas kangal arasındaki farklar
-
lassie ye gel oğlum diyince gelir, kangala gel oğlum diyince sen gel lan der.
sıla gençoğlu
-
imajını düzeltmek, şirin gözükmek için yaptığı yayının sonunda samimi olmadığını istemeden de olsa herkese gösteren, varoşların çok sevdiği müzisyen.
taksiye binince arka koltukta oturan insan
-
ben yapıyorum bunu. tam biniyorum taksiye, bakıyorum arka koltukta ben oturuyorum. sonra yanıma oturuyorum, yol boyu kendimle sohbet muhabbet. vapurlar falan...
(bkz: tecavüz-ül türkçe)
türkiye'ye uzay ajansı kurulması
şırnak'ta bulunan 1 metre boyundaki kertenkele
-
seçim sandığından çıkarıldığına göre milli iradeyi yansıtan kertenkeledir.
kızım 23 gün acı çekti kedi eros kadar konuşulmadı
-
sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalan mahra melin pınar, kaldırıldığı hastanede 23 gün yaşam mücadelesi vermiş, maalesef kurtarılamamıştı.
babası dün yaptığı açıklamada kızının davasının kedi eros kadar konuşulmadığından dem vurmuş.
"kedi eros davası gündem oldu, 23 gün acı çeken kızım bu kadar konuşulmadı."
ilgili video
the king of comedy
-
martin scorsese'nin 1983 tarihli, robert deniro ve jerry lewis'li filmi. bir komedyen olmaya heves edip hayallerde yasamaya baslamis ibine deniro, unlu tv komedyeni lewis'i kacirir, oraya kadar zaten bayagica gelismis olan olaylar, kacirma hadisesinden sonra nihayetlenmeye yuz tutar. acaba ibine deniro'nun hayalleri gerceklesecek midir?
televizyon eki dublajindan vazgecip iki gidim laf etmek gerekirse film hakkinda, scorsese+deniro gibi bir ikiliden hic beklenmeyecek bir alanda top kosturan bir filmdir. deniro'nun oynadigi karakterin tipik scorsese karakterleriyle hicbir alakasi yoktur. annesiyle ayni evde yasayan, yasini basini almasina az kalmis, bi sekilde norman bates'e benzetesim gelen, inanilmaz hayalci birini canlandirir deniro. bu hayallerini gercek etmek icun ugrasmasini, husrana ugradi ugrayacak cizgide ilerleyen seyrini takip ederiz. scorsese filmografisinden bir karsilastirma yapmak gerekirse; sorunlu karakteriyle ozdeslesisimiz ve onu takip edisimiz baglaminda taxi driver'i, scorsese filmlerinin tasvir ettigi cevrelerle alakasizligi baglaminda after hours'u andiran bir yapittir.
cenazede pide ayran dağıtılması
-
cenaze evi sahibi olarak bende yaptım bunu. o anda o kadar düşünemiyosun ki, sanki gelen herkesi doyurmak mutlu etmek zorundaymışsın gibi. yanına baklavasını falan da verdim. yine alır mısınız diye de sordum. sanki 2 saat önce babamı toprağa vermemiş gibi misafir ağırladım. kimse de kızım sen otur acını yaşa demedi. ayranın daha soğuğu var mı diyen oldu hatta.
bende bişeylerle oyalanıp acıdan kaçtım herhalde, şimdi düşününce saçma geliyor ama o an beyin fonksiyonların çok düşük yüzdeyle çalışıyor.
tsk'ya er olarak giren generalliğe yükselebilecek
işverenlerin kalifiye eleman bulamıyoruz serzenişi
-
okulda bişey öğretilmesin, staja gidene çay kahve fotokopi işi yaptırılsın, tecrübesiz elemana iş öğretilmesin, ya bu bizi bırakıp giderse diye mühendisin işi ustaya yaptırtılsın...ee nasıl kalifiye olacak bu insanlar rüyasında mı görecek içine mi doğacak