ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ankara'da köpeklerin toplanmaya başlanması
-
umarım tüm ülkeye yayılır dediğim olay. bu hayvan düşmanlığı değildir aksine hem hayvanları hem de insanları korumaktır.
ayrıca umuyorum ki bu olay göstermelik değildir ve birkaç gün sonra salmazlar yine sokağa.
https://x.com/…192875?s=46&t=qdfrxhuh2dbsobmghdx1oq
arka planda yine o ızdırap sesleri duyabilirsiniz. bunlar anında spawn oluyor oraya çok ilginç bir kitle..
tanzim ile 70'lerdeki kuyrukları kıyaslamak
-
70 lerde ne karnesi lan.
o karne mevzusu 1940 ların ikinci dünya savaşı atmosferinde ülkeye ithalat engellenir de burada ne yer ne içeriz ne zaman biteceği de belli değil diye yapılan bir şeydi.
bir de aklı sira gezi mezi esprisi yapmış.
neyse gülün geçin.
sevgiliye sarılmak için koşarken yere düşmek
-
insanın karizmasını yerle bir edecek hadise. gülme lan.
deizm çığ gibi yayılıyor
-
he yayılıyor tamam da . camiler kilise olacak çıkartımını nasıl yaptın a be dangalak.
polisle dalga geçen pakistanlılar
-
edit:
gelen mesajlardan sonra anladım ki bu insanımsı varlıklara müstehak bir toplumuz. içimizdeki gerçekten iyi insanlar kusura bakmasınlar.
bizim toplumumuz bu insanlıktan nasibini alamamış, görmemiş şempanzelere layık maalesef.
diyorum ki su veren itfaiyenin hortumunu. pılımı pırtımı toplayıp en kısa zamanda defolup gideceğim buradan. aklınız varsa siz de yapın bunu.
edit2: şunu da söylemeden gidemeyeceğim. "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" kafasıyla olmaz. o yılan döner bir gün sizi de ısırır.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
yer : isvicre alpleri
zermatt yakinlarindaki "monte rosa" dagina yapilan , buzul üzerinde yürümeyi de kapsayan, bir trekking turundayiz. ilk gün yaklasik 8 saat süren yürüyüsün sonlarina dogru gruptan bir arkadas ayagini burkar. biraz toparladiktan sonra, "tamam sorun yok" diyip tura devam eder. ancak aksam 2800 metredeki dag evine vardigimizda, arkadasin ayagi siser ve üzerine basamaz hale gelir. ertesi gün de tirmandigimiz onca yolu geri dönmemiz gerekmektedir ama sakatlanan arkadas icin bu mümkün olmaz. ve geriye tek alternatif kalir : helikopter (helikopter masrafinin sigorta tarafindan karsilanmasi mevzuuna girmiyorum bile)
ertesi sabah, grubumuzun lideri olan isvicreli arkadas, zermatt air isimli helikopter merkezini arar ve konusur. sonradan bize aralarinda aynen söyle bir diyalog gectigini anlatir:
- monte rosa hütte'deyiz. bir arkadasimiz ayagini burktu ve asagi yürümesi mümkün degil. yardiminiza ihtiyacimiz var.
- agrisi cok mu?
- hayir. hatta hic agrisi yok, ama ayagi sisti ve üzerine basamiyor.o yüzden size ihtiyacimiz var.
- yalniz biz sadece hayati tehlike olan durumlarda hemen müdahele ediyoruz. sizin durumunuzun aciliyeti yok, o yüzden daha sonra gelebiliriz.
- peki, ne kadar sonra?
- yarim saat sonra
gercekten de helikopter yarim saat sonra gelir.
tuvalete gidiyorum demenin alternatif yolları
-
çok sevdiğim bi arkadaşımdan duyduğumda çok gülmüştüm:
-ben çıktı alcam
tek cümle ile anadolu çomarı olmadığını ispatlamak
-
(bkz: hayir)
arka sokaklar (dizi)
-
yerde yatan, bir yandan kıpırdayıp, bir yandan ıııh aaahh diye inleyen dayak yemiş adamın boynundan nabzına bakıp "yaşıyor!" diyen polislere sahip dizi.
adam bu saçmalığa dayanamayıp öldü o ayrı.
yoğun istek üzerine link: https://youtu.be/6txlji1u7o8?t=2942
gezicilerin genelde çirkin olması
-
özellikle erdoğan'ı havaalanında karşılayan manken fizikli oğlanları görünce insanı hayrete düşüren tespit.
duran adama karşı duran adamlar falan vardı mesela, tiplerini görünce kıskançlıkten cinnet getirip sabah ezanına kadar cami önünde durmuştum.
durian
-
tehlikeler arz eden bir meyvedir.
1- ''lağım kokusuna aldanmayın harika tadı var'' diyenlere aldandım.
burnumu tıkayıp denedim.
hayatımda yediğim en berbat şeydi.
tadı bozulmuş kavuna benziyor. kokusu iki gün odadan çıkmadı.
2- durian yedikten sonra içki içmeniz tavsiye edilmez.
keşke bunu ben de zehirlenmeden önce bilseydim. öyle böyle değildir efendim. bağışıklığı çökertecek derecede kuvvetli bir zehirlenme yaşayabiliyorsunuz. ilk bir hafta ateşli, istifralı ve aralıklarla titremeler gelen dönemde ''sıtmaya mı tutuldu?'' korkusu yaratabiliyor çevrede.
''dünyanın öbür ucunda ne işin var!'' diye bir de azar işitiyor insan o halde iken. işin daha da kötüsü uçağa alınmayıp iyileşene kadar ülkenize dönemeyebilirsiniz. hiç bir uçak firmasını ufak bir zehirlenme geçirdiğinize inandıramazsınız. hayırlı uğurlu olsun.
ben, yaklaşık bir ay sonra yataktan kalkıp günlük hayata geri dönebildim.
bir de otelimizin duvarında kocaman ''no durian allowed'' yazısı asılıydı. bir durian resmi koyup üstüne de çarpı koyarak yuvarlak içerisine oturtmuşlardı. kuru kafayı hak etmişsin durian.