ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
afganlara ateş açıp öldüren katil
-
ölen bizden olunca sesiniz hiç çıkmaz ama. kafası taşla ezilen gençlerimizin katillerini, tecavüze uğrayan çocuklarımızın faillerini polis konvoylarıyla koruyanlar ve bunların destekçilerine sesleniyorum.
gidicisiniz.
tarihteki muazzam ayarlar
-
2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
"bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."
doğum yapan kadının 57 del acıya dayanabilmesi
-
başka milletten kadınların 10-10.5 del acıyla doğurduğunu sananların ilgisini çekmiş. 57 del acı türk kızlarına özel.
2 eylül 2021 müteahhitlerin inşaat durdurma eylemi
-
ezelden beri müteahhitlerin parası bitince ya inşaat durur ya da kaçar giderler milletin parasını toplayıp. buna eylem demeyi hangisi akıl ettiyse tebrik ediyorum çok havalı olmuş.
27 haziran 2016 italya ispanya maçı
-
ölüm grubu deniliyordu türkiye'nin grubuna harbiden öyleymiş. biz elendik hırvatlar elendi ispanya elendi. mükemmel bir ölüm grubu. herkes öldü amk.
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
yine evimin baş köşesine oturmuş kitabımı okuyorum. başucumda şarabım, arka fonda da hafif bir müzik, ambiyans o biçim...
yok yok! mal mal takılıyodum evde, arkadaş aradı:
ark: mimilo nabıyon hafız ? bi maruzatımız vardı, müsait misin ?
ben: hiç olmadığım kadar, söyle dinliyorum.
ark: olm kapıda kaldık lan sana ihtiyacımız var.
ben: kaan, çilingir olduğumu sanmıyorum ehehehe!
ark: ya kes amk espiri yapma... sizin kulüpten*iniş malzemelerini alıp gelsene, çilingir hayvan gibi para istiyor. sen iki dakkaya halledersin hadi çabuk!
ben: ne yapmamı istiyon anlamadım ?
ark: ya olm üst kattaki komşunun balkonundan bizim balkona inip açıcan işte kapıyı o kadar.
neyse efendim depodan ipti, kemerdi, karabinaydı* alıp geçtim bunlara. evde iki kişi kalıyorlar, birisi anahtarını unutmuş birisi de malak gibi kampüsün çimlerinde yayılırken düşürmüş. kapı da çelik ve üstten kilitli olunca çilingir sağlam bir fiyat çekmiş bunlara, sonra da beni arıyorlar işte...
olay basit. üst katta ki komuşuya durumu açıklayıp izin aldıktan sonra, evin herhangi bir noktasına ip ile iniş için ana emniyet noktası kurup, bizimkilerin balkonuna inicez. benim için sıradan bir olay ancak bunu site ahalisine bir türlü açıklayamıyoruz. üstte oturan hacı teyze, nuh diyor peygamber demiyor. düşücen kızanım ölecen, vebali boynuma kalacak falan şeklinde isyanda. uzatmayalım, bizimkiler uzun dil dökme sonucunda ikna edebildiler teyzeyi... bana bir şey olursa komuşlar şahitmiş, teyzenin hiç bir suçu yokmuş vs...
tabi bu sırada teyzemiz apartmanı ayağa kaldırdığı için herkes noluyo diye kapılara çıktı. sonra da siteye yayıldı.(5 bloktan oluşuyor)
ben sistemi kurdum, bizim çocukların balkona doğru yavaşça indim ipten çıkmaya hazırlanırken, alkış kıyamet koptu. kafayı bi çevirdim aşağıda rahat 15-20 kişi beni izliyormuş. bi o kadarı da cama döküldü, napıyor bu deli diye.
velhasıl, büyük çaplı bir tantanın ardından bizimkilerin balkonunda girip, evde unutlan anahtarla kapıyı açtım. ve bunların hepsini 1lt'lik marmara gold karşılığı yaptım.(2 bira demiştim ama böyle daha ucuz oluyor diye buna layık gördüler beni)
sonuç olarak iyi sükse yaptık sitede. arkadaşlara ne zaman gitsem görenler,
"tarzan napıyosun beaa?" diye selam veriyor...
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
kampüste bildiri okuyan devrimci delikanlının ezan okunmaya başlayınca söylevine ara vermesi. ülkücülerden önce alkış alması sonra dayak yemesi.
mesleklere özgü yalanlar
ekşi itiraf
-
dun bir ara markete ciktim yemeklik bi'seyler alayim diye. sebze-meyve reyonundan oylesine aldim bi'seyler. domatesi normalde incelerim filan. cunku; benim icin onemli guzel domates. hic ugrasmadan ilk elime gelenleri aldim eve geldim.
domatesi bi' kestim, bildigin domates kokuyo cekirdekli filan. tadina baktim, muhtesem.
dunden beri gidip gelip dolabi acip domatesleri seviyorum. utanmasam gece koynuma alip uyuyacagim.
aklima gelmisken, gidip biraz daha izleyeyim.
domates kadar guzel sey var mi su koca kainatta ?
trendyol express çalışanlarının %39 zam alması
-
"durun sokağa çıkmayın, direnmeyin, bu yönetimin işine yarar" diyen işbirlikçi lavukları dinlememiş, sokağa çıkmış, direnmiş, mücadele etmiş ve kazanmışlardır.
darısı tüm memleketin başına.
direnmeyene ekmek yok bunu anlayın.
kolay yemek tarifleri
-
sushi: baligi alin.. afiyet olsun..
üç harfliler diyeni sürpriz bir şekilde çarpan cin
-
kuralları olmayan bi' cin. "he he üç harfliler he, tabii" deyip lapss diye çarpıyor. sürprizli bi' cin. evet.
28 şubat
-
28 şubat'tan sonrası, evet, türbanın üniversitelerde yasaklanması, imam-hatip'lerin kapatılması, laik/dinci, türbanlı/türbansız ayrımının, faşistliğinin git gide çoğalması. bu ayrımın artmasının temelinde yatan neden ordunun müdahalesidir ve aynı değerdeki bir diğer neden de o dönemlerde demeç verenlerde, ordunun müdahalesinden önce milleti ayrımcılığa yöneltenlerdedir. ordu müdahalesinden sonra ayrımcılık şiddetlenmiş, hem sivil hem askeri kararlarla daha da derinleştirilmiştir; ama ordu müdahalesi olmadan önce o zamanlardaki demeçleri veren sayın politikacılarımız da zaten bu türbanlı/türbansız, laikçi/dinci ayrımcılığını yapmıyorlar mıydı? görünen o ki en şiddetli biçimde onlar da yapıyordu.
28 şubatın öncesi başka, sonrası başka irdelenmelidir. sonrasında oluşan ayrımcılığın temelinde, öncesi yatmaktadır. sonrasını tasvip etmemiz mümkün değildir, öncesini etmemizin de mümkün olmadığı gibi.
illa bir suçlu aranacaksa, bu kesinlikle ama kesinlikle halk değildir. öncesidir, sonrasıdır, adı ve sıfatı ne olursa olsun ayrımcılığı körükleyenlerdir. ister milletvekili olsun ister korgeneral olsun.
28 şubat'ın karşısında olmak; ne orduda eşi türbanlı olanların yükselmesini engelleyen korgeneralden yana olmak ne de elinde mikrofon, inançlı / inançsız ayrımını, ''kanlı mı kansız mı olsun'' diyerek tüküre tüküre yapan, daha sonra da ''neden ayrıyız?'' diyenden yana olmaktır.
yalandan baygınlık geçiren şehit aileleri
-
bir şehit ailesinin yalandan baygınlık geçirdiğini düşünebilenler olduğunu bize göstermiş ailelerdir.
kendimden örnek vermek istemiyorum, istemem hiç.
yalnız allah evlat acısıyla terbiye etmesin be hacı.
sen gel vazgeç bu yalandan bayılma teorinden. ayıp oluyor bak.
hele bugün yapma şu trollüğü, ne olur?
olmaz mı?
zorunlu ekleme: böyle utanç verici bir başlığın ilk entrysi değildi elbette yazdığım. ama ilk entrynin bir şekilde silinmiş olması söylediklerimi geçersiz kılmıyor. öyle.