hesabın var mı? giriş yap

  • insanı derinden etkileyen bir sanat eseri. benim gözümde sanatın insana verebileceği en özel eserlerden biri. tarkovskiy sinemanın özünü saniyede 24 kare fotoğrafla ölümsüzleştiriyor. sanatta ulaşılması güç bir işe imza atıyor. filmin sonundaki renkli kareler sizi koltuğa çiviliyor. büyük bir yapbozun deneysel anlatımını izlediğinizi ve bir muammanın mükemmelliğine kendinizi kaptırdığınızı hissediyorsunuz. tarkovskiy' nin en tinsel filmi olmasada, gerçek anlamda sanatın özüne ulaşabilmiş en mükemmel yapıtı.

  • her hafta birilerine ''izlemeyin kardeşim'' diyen murat bardakçı da bu lafı duydu*

    m. bardakçı: nurhan hoca minyatür anlatmasın, konuğun sözünü kesme, konu dışına çıkmayın, erhan bir sus konuşayım, işimin gücümün arasında sizi izliyorum.

    e. afyoncu: izleme kardeşim, otur kitabını yaz.

  • açık ara sakaryadır. bakın sosyologların incelemesi gereken bir vakadır sakarya. umarım hayatım boyunca yolum düşmez.

  • öncelikle herkese hayırlı forumlar arkadaşlar. normalde başlık "26 haziran 2015 düşünce gücümle ellerimi hareket ettirebilmem" olacaktı fakat karakter sınırına takıldığım için böyle açtım. ne diyeceğimi de unuttum zaten. herkese iyi akşamlar diliyorum. annenizi üzmeyin. bence ışid terörist.

    debe editi: debe editi girmek yavşaklıktır!

  • bir başkasının canını alan insanı savunup, “bizim canımıza kast eden adamı neden savunalım” denmesi ülkemizin hukuk sisteminin özetidir.

  • "hanedanın erkek üyelerine ülkeye dönüş yasağı 1974'te kalkmasına rağmen türkiye'yi ilk kez annesinin ısrarıyla 1985'te ziyaret eden osmanoğlu, sonrasında her yıl düzenli olarak türkiye'ye geldiğini ancak yerleşmeyi hiç düşünmediğini ifade etmişti"

    ulan hale bak, atasının torunu bile atasının topraklarında yaşamak istemiyor, sonra biz gidelim deyince vatan haini oluyoruz.

  • kızılmaması gereken çiftler.

    genciz, otobüsün en arka sırasına oturan kişilerin karizmatik olduğunu düşündüğümüz ve her fırsatta bu sırayı arkadaşlarımızla beraber işgal ettiğimiz yıllar...daha ses tonumuzu da ayarlayamıyoruz. yaptığımız her espri yüksek ton ve pitch'ten çıkıyor. bazen grupta bir kaç kız oluyor, yüzyüze konuşacak kadar samimi olmadığımız için diğer bir sap arkadaşımıza esprilerimizi baya bi yüksek sesle yapıyoruz ki kız da duysun gülümsesin. hafif bi gülümsesin hemen yavşamaya başlayacağız.

    tabi bu yüksek sesle yaptığımız ve çok komik olduğunu düşündüğümüz esprilerin olgun kişiler tarafından beğenilme olasılığı çok düşük. hadi diyelim beğenilme ihtimali var, yine de adamın tek derdi o olmayabilir. kim bilir kafasında ne fırtınalar kopuyor, nasıl baş ağrısı çekiyor o sıralar. arkasına dönüp hafif bir kızgınlıkla uyarıyor bizi.
    eğer insanlara biraz saygılı bir grupsak sus pus devam ediyoruz yolculuğa, ya da sesimizi kısıyoruz. ama gücünü ergenliğinden alan bir arkadaşımız varsa yanımızda "sanane be, babanın otobüsü mü" diye çemkiriyor belki babası yaşındaki adama. ortam geriliyor.

    işte bazen gücümü ergenliğimden aldığım yıllar aklıma geliyor, bu çemkirmeyi de yaptığımı hatırlıyorum. şimdi utanıyorum. insanların tek derdinin gruptaki kızların dikkatini çekmek olmadığını, çok daha kritik meselelerin insanın kafasını meşgul ettiğini, yolculuğun bunları düşünmek için önemli bir fırsat olduğunu, o yaşlarda yaptığım esprilerin gerçekten de komik olmadığını anlıyorum.

    demem o ki, konuşmadan oturan bu çiftler de yaşayacaklarını yaşamışlar, eleklerini asmışlardır. nezih bi ortamda bir saat oturup beraber kafa dinlemek en önemli ihtiyaçlarından biri olabilir. zamanla onları anlayacak duruma da geliriz belki. yani belki diyorum bak, kesin bir şey demedim.

  • ankara barosuyla ysk bina olarak karşı karşıya duruyor. ankara barosu da ysk kararından sonra binanın ysk tarafına bakan kısmına şunu asmış.
    uyarı: aşırı doz zeka, omurga ve ayar içerir.

  • ön edit: hesabın sırasını değiştirdim, edit kısmında daha isabetli bir sonuç olmalı.

    fiyatı 8300 türk lirası olarak açıklanmış yani an itibariyle $1044, €889, £807.

    müsadenizle hesap yapacağım, yanlış olabilir matematiğim çok kötüdür, bir hata varsa düzeltin...

    8300 liradan sırasıyla %20 ötv, %18 kdv ve %50 gümrük vergisini hesaplayacağım;
    (not: vergilendirmenin ilk olarak gümrük, sonra kdv, en son da ötv şeklinde yapıldığını düşünüyorum; eğer sıralama farklıysa vergi tutarları farklı olacak ama toplam vergi tutarı değişmiyor*, o yüzden tekil vergi tutarlarını tamamiyle doğru kabul etmeyin!
    not2: küsüratlı sayıları hesap dışı bırakıyorum o yüzden netice 1-2 lira kayabilir ancak sorun olacağını sanmam!
    not3: lütfen edit kısmına bakın)

    x+(x*20/100)=8300
    x=6916,6
    8300-6919=1381 lira özel tüketim vergisi?

    x+(x*18/100)=6916
    x=5861,01
    6919-5861=1058 lira katma değer vergisi?

    x+(x*50/100)=5861
    x=3907,3 vergisiz satış fiyatı
    5861-3907=1954 lira gümrük vergisi

    3907 türk lirası an itibariyle =€418=$491=£380

    8300 lira-3907 lira=
    €889-€419=

    *****4393 lira=470 euro vergi*****

    evet, türkiye'de sony'nin 3907 lira/419 euro'ya sattığı playstation'dan, devlet tam 4393/ 470 euro lira vergi almakta.

    böylece aldığınız her playstation ile; sony'e üretim maliyeti+araştırma ve geliştirme maliyeti+pazarlama maliyeti+nakliye maliyeti ile 419 euro kazandırırken, tek yaptığı var olmak olan türkiye cumhuriyeti devletine 470 euro yani sony'nin brüt kazandığından bile 50 euro daha fazla kazandırıyoruz.

    ne güzel iş değil mi? niçin türkiye herhangi bir ürün üretsin ki? zaten satılan her üründen hiçbir maliyet olmadan daha fazla kazanıyor.

    beyin bedava.
    __________________________________________________

    edit: en son kdv hesapla diyen mesajlar aldım, sonuç oranlar aynı olduğu için değişmeyecek -döviz değer kazandığı için değişti- ama biraz daha isabetli olması için o yoldan da hesaplayalım;

    x+(x*18/100)=8300
    x=7033,89
    8300-7033=1267 lira katma değer vergisi?

    x+(x*18/100)=7033
    x=5960,16
    6919-5960=959 lira özel tüketim vergisi?

    x+(x*50/100)=5960
    x=3973,33 vergisiz satış fiyatı
    5861-3973=1888 lira gümrük vergisi

    8300 lira-3973 lira=
    €892-€427=

    *****4327 lira=465euro vergi*****

    satış fiyatı: 8300 lira=€892
    matrah bedeli: 3973 lira =€427=500=€387
    toplam vergi: 4327 lira=$545=€465=

    eğer hesap böyleyse -ki muhtemelen doğrusu bu- sony'nin 3973 lira/427 euro'ya sattığı üründen devlet 4327 lira/465 euro vergi kesiyor demektir.

  • çok özür dilerim ama hem kendi hem de etrafımdaki insanlardan edindiğim tecrübeye göre, tus bahane başka partnerler şahane olayı olmuş.

    üzüldüm. ama hayatın gerçeği bu. ve emin ol kariyer falan için terk edilmedin. aynı bahaneyi sunan bir arkadaşımın eski sevgilisi kpss için ara verdiğini söyleyip başka bir erkekten hamile kalıp evlendi.

    git bir tatile çık kafa dinle. sonra kendine gelirsin.

    edit: boşluk tuşuna basıldı. @archer05 sağolsun uyardı.

  • ç: çocuk, 3 yaşında, dişi
    b: bob, yani ben
    a: çocuğun annesi, benim ablam
    mekan: seyir halindeki arabanın arka koltuğu

    b: (çocuğun elindeki tüylü ve biçimsiz oyuncağı göstererek) ay oyuncağın çok tatlıymış adı var mı?
    ç: (önde oturan annesine yönelerek) anne biz dışarıda mıyız yoksa içeride mi?
    a: dışarıdayız ama biz bize olduğumuz için de içeride sayılırız.
    b: bunun oyuncağın adıyla bir alakası var mı?
    ç: bunun adı aslında tüylü bok. ama biz dışarıda ona tüycük diyoruz.
    b: anladım.