hesabın var mı? giriş yap

  • amadan öncesi yalandır kusura bakmayın...

    sen anayasa mahkemesi'nin kararına rağmen soruları göstermeyeceksin, itiraz için de ebesinin nikahı kadar para isteyeceksin eleştirince de birkaç zırtapoz çıkıp "ya herkes itiraz ederse?" diyecek...

    liseliler bilmez, ösym denen bu gudubet kurum soruları gösterme kararı almadan önce soruları sınavdan sonra bir güzel veriyordu. sonra televizyonlarda sorular uzmanlar tarafından tek tek çözülüyordu. zaten orada anlaşılıyordu ak koyun kara koyun, koca uzmanların çözdüğü soruyu "yanlış bu hucam..." diyerek hakkında itiraz edecek mal varsa da koca ülkede bir belki ikiydi.

    kpss'de eğitim bilimleri alanında önceki yılların sorularını çözüyorum, tek sınavda beş altı tane yanlış soru çıkmış lan. bir değil iki değil anasını satayım. koca kurum soru hazırlayamıyor. böyle bir kurum soruları göstermeyecek sonra da itiraz için "ay ama arkadaşların seni görürse onlar da itiraz etmek isterler, o nedenle kazığı sokabildiğim kadar sokacağım..." şiarıyla yola çıkıp önüne engeller koyacak, sonra da biz her haltı düşünmeden eleştiren ekşiciler olacağız, öyle mi?

    ekleme: yok önceki entrylerine bakayım da yok bilmem ne... adamın dediği lafa bak "daha önceden böyle bir hizmet var mıydı?" diyor. yoktu la daha önce böyle bir hizmet. valla bak. ösym çıkıp "bir sene boyunca üstünde çalıştığımız ama doğru hazırlamayı bile beceremediğimiz sorulardan şu, şu, şu hatalı. eşeklik ettik, affedin bizi." diye herkesten önce davranıyordu. kendi kendine hiçbir başvuruya gerek kalmadan soruları iptal ediyordu. önceki senelerde çıkmış soruların bulunduğu kitaptçıklarda "ösym tarafından iptal edilmiştir." yazısını görürsen bil ki bu anlama geliyor...

    yemin ediyorum malsınız lan.

  • yaz-kış fark etmeksizin uyurken kafamı komple yorgan - çarşaf ile kapatmadan asla uyuyamamak. ayakların dışarıda kalma olasılığı çok sıkça yaşansa bile. sabaha nasıl ölü çıkmadığım annemin kafasında hala büyük bir soru işareti. boğulma tehlikem olduğunu düşünüyormuş sürekli, özellikle yazın havanın 38-40 derece olduğu havalarda...

  • hogwarts'ta işlerin ne derece kirli işlediğini gözler önüne seren bir gerçektir.

    --- spoiler ---

    bilindiği üzere harry potter'in ilk senesinde bölüm kupasının sıralaması şöyleydi;

    1. slytherin 472 puan
    2. ravenclaw 426 puan
    3. hufflepuff 352 puan
    4. gryffindor 312 puan

    bu sıralamaya göre bütün hogwarts süslenmiş, bütün odalar "saldır yılanım" flamalarıyla bezenmiş, her yer şanlı slytherin'in yeşili ve siyahı boyanmış, taraftar şampiyonluk kutlamalarına başlamışken tutuyor bu alçak hogwarts müdürü hiç bir kurala kanuna dayanmayan tamamen sikinin keyfine verilmiş puanlarla gryffindor'u şampiyonluğa ortak ediyor.

    bütün sene haşaralılıklarıyla herkesi hayatından bezdiren, değerli hocamız severus snape'a, öz beöz slytherin çocuğu malfoy'a ve camiamıza ağza alınmayacak hakaretler eden hermione-ron-harry üçlüsüne sırayla 50, 50, 60 puan vererek adeta ulu orta kayırmacılık yapıyor.

    ama işte allah'ın sopası yok. hesabını iyi yapamamış olacak ki bunak herif, şikeyi bile doğru düzgün yapamadan iki takımı 472 puana eşitlemiş oluyor.

    bundan sonrası daha da evlere şenlik. kürsüde konuşurken yaptığı hatayı anlayan dumbledore, son bir kıvırmayla bütün sezon yokları oynayan nevile'e 10 puan daha yazıyor.

    bu tiyatroya itirazlarıyla adeta çılgına dönen slytherin taraftarına ise hiç kulak asılmadan flamalar filan bir büyüyle değiştiriliyor.

    böylesine şaibeli ve ahlaksız bir sonuçtan bile utanmayan gryffindor takımı ve bilhassa harry potter, sözüm ona tarafsız dumbledore ile objektiflere poz vererek kupayı kaldırıyor.

    buradan bu tiyatroyu kınıyorum. ve slytherin'in alnının akıyla kazandığı kupasının geri verilmesini talep ediyorum

    --- spoiler ---

    edit: bugün gryffindor'un yanında olan hufflepufflu ve ravenclawlı kardeslerime sesleniyorum; bu ateş üflemekle sönmez. adaletini bozduğunuz kantar birgün sizi de tartar.

    edit2: arkadaşlar gerçek şampiyon slytherin'imizin asıl renklerinin yeşil gümüş olduğunu biliyorum. o seneki deplasman formasının yeşil-siyah olmasından ötürü öyle söyledim. siz bu algıcı gryffindor yosmalarına aldırmayın.

  • yeni bölümüyle biraz güldüren, sonrasında hem hüzünlendirip hem de bugüne geliş süreçlerini epeyce aydınlatan enfes dizi.

    bir beş sezon daha yazın çekin yaşlanmadan.

    --- spoiler ---

    - ersoy'un 600 lira bulunamadığı için saçının döküldüğünü öğrendik, kullandığı ve birden bırakamadığı ilaç muhtemelen minoxil, o da kullanıldığı müddetçe saç çıkarıp bıraktıktan sonra daha berbat hale getiren bir ilaç, azaltarak bıraktırıyorlar.

    - ersoy'un kırtasiye serüveninin başlangıcını öğrendik(ilk 4 yıl sadece gıda karşılığı ama para alana kadar dayak yok) mustafa abi beni dövüyordu dediği ve yılmaz'ın da “dövdü demiyor bak dövüyordu diyor bu bir süreç yani” dediği olayı tamamen aydınlatmış olduk.

    - ersoy ve ilkkan'ın sigarayı yokluktan bıraktıklarını fakat yılmaz'ın açken bile hatta gitarından bile vazgeçtiği halde sigaradan vazgeçemediğini gördük.

    - yılmaz'ın belçika'daki teyzesinin evine nasıl geçtiklerini gördük(şimdi oturdukları ev).

    - yılmaz'ın bitcoin vermeyi teklif eden enver abiyi sallamadığını ilkkan'ın da onu desteklediğini gördük(keşke alaydın be yılmaz'ım*)

    - yalvaç'ın vücutçu yalvaç oluş sürecinin başlangıcına şahitlik ettik, iki aylık heves sokağa atılan para bunlar diyen ersoy ve yılmaz'ın yine öngörüleri boş çıkmış oldu(yalvaç halen devam ediyor).

    - ilkkan yılmaz'a verdiği sözü tuttu ve gitarını geri aldı muhtelemen, sonraki bölümlerde yılmaz'ı gitarıyla gördük.

    - yılmaz'ın gitarı sattıkları an ne verdikleri paraya ne de gitara bir daha bakmadan dümdüz dükkandan çıkışı en vurucu sahneydi benim açımdan.

    --- spoiler ---

  • "bu siteden hemen cikabilirsiniz tesekkurler" olarak algiliyorum ben bunu ve memnuniyetle cikip gidiyorum.

  • zamanında sahiplerinin gezi'de eylem yapan muhalif gençlere "it, köpek" diyebildiği kızılkayalar, dünya'nın en iyi ıslak hamburgerini bedava bile dağıtsa almayacağım için beni ilgilendirmeyen fiyattır.

    bunların hepsi kardeş, amca çocuğu servet gider memiş gelir.