hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle bir edebi eser. bütün nesillere yayılsın asla kaybolmasın isterim.

    esnaf lokantasına giden harbi adamsın
    köfteyi pul bibere en çok banansın
    plazada real genius, sokakta yamansın
    zekanla bizi yak #beyazyakalı

    bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
    senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
    bozcaada on yıl önce pek yiğitti
    tatil trendlerini yaz #beyazyakalı

    eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
    yıl sonu cebin bonusla dolsun
    internal meetinglerde sen bir idolsün
    bunu dayına anlat #beyazyakalı

    sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
    işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
    staj için gelen yeni yetmelerin
    beynini business planla ye #beyazyakali

    kahve bağımlılığıyla övüneceksin
    kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
    ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
    toplantı schedule et #beyazyakali

    bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
    erkek acetobalsamico'cu kızlarsa
    pucca cabarnet savignon'a yeter mi cukka
    hesabını bilmedin #beyazyakalı

    limonata 13 lira, adres house kafe
    şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
    kız olursa ada, erkekse efe
    fena klişesin #beyazyakalı

    aaa o mekanın fajitası çok güzel
    baban o paraya depo fuller (dizel)
    herkes sana vurgun, herkes seni süzer
    hortumla dövülesi #beyazyakalı

    arkadaş arasında mekan översin
    sonra mekana gider garson döversin
    dev salatayı nar ekşili seversin
    ciddi bir problemsin #beyazyakalı

    hendıl edersin ingilizcen çoktur
    skecyul işinde üstüne yoktur
    maaşın yarısını fitness'e kaptır
    ömrünü forvırdla #beyazyakal ı

    gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
    stajyere gider yap, vendor'a atar
    bizde maaşlar 29'unda yatar
    kölenin dibisin #beyazyakalı

    kadınsan dev çanta, erkekte pabu ç parlak
    günün yarısı goygoy, yarısı laklak
    bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
    nereye kadar #beyazyakalı

    one shot espresso, latte, moccha
    kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
    sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
    dengen izanın yok #beyazyakalı

    business, smart casual, free friday
    giysiye harcadığını duysa dövecek peder
    raporu görünce yönetim ne der
    küçük dünyada kaldın #beyazyakalı

    makarnaya vermişsin 23,5 lira
    maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
    mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
    ömrün geçti triple #beyazyakal ı

    karaköy'de yeni bir mekan açılmış
    menüsünde ahtapot taşşağı varmış
    makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
    hayatın antin kuntin #beyazyakalı

    sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
    senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
    sermayen olsa affetmezsin tabi
    yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı

    mailler birikmiş deyu ağlarım
    haftasonu trekking scuba bağlarım
    junior eleman görsem döver çağlarım
    naçar yakam beyazdır dostlar

    tatilden sonra ada överim
    pazartes'leri benden bekleme verim
    müdüre head, toplantıya meeting derim
    naçar yakam beyazdır dostlar

  • gariban vatandaşın karşısında kovboy gibi davranan polisler arkası sağlam birini görünce kuzu gibi oluyor
    ayrıca gördüğüm polislerin çoğu reisci. bu düzenin oluşmasında payları var. yarattıkları canavardan şikayet etmesinler

  • hic yapmadigim bi eylemdi. gecen ay bi arac oturdugum sitede benim park yerime park etmisti, icimden olabilir dedim herhalde acelesi vardir. fakat arac tam 5 gun orda kaldi. artik canima tak etmisti, kimsenin ortalikta olmadigi bi vakit usulca arabaya yaklastim ve silecegi kaldirmak icin elimi attigimda silecek elimde kaldi?! ben bir panik. yok takamiyorum. bi yandan cevreme bakiyorm bi yandan silecekle sevisiyorum. en sonunda hic bi sey olmamis gibi silecegi caminin uzerine birakip kactim.
    kaldirmayin silecek falan. riskli is bunlar, havadan mevzu cikacakti.

  • anlamsız polis şiddetinin bir diğer halkası. gün itibarı ile bu ülke bunu da görmüştür.
    zamlara karşı evden getirdikleri yiyecekleri okul arkadaşlarıyla paylaşarak kantini boykot eden lise öğrencilerini okul yönetimi engellemek istedi; yönetimin çağırdığı polis üç öğrenciyi göz altına aldı.
    http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1331891

    işin garip tarafı, bir müdür yardımcısı önce yiyeceklerin satıldığını öne sürüp öğrencilere müdahale etmek istemiş de sonra öğrenciler satış yapmadıklarını söyleyince "bu simitlerin içinde uyuşturucu satmadığınızı nereden bileyim?" diyerek boykota son verilmesini istemiş ve masayı dağıtmaya çalışmış. beceremeyince de polis çağırmış.. küçük bir manga halinde gelen polis de, darp ederek o taze beyinleri göz altına almışlar.

    ben senin gibi eğitim neferinin de, göz yumanın da, gelip müdahale edeninde... ya ben lan neyse bir şey demiyorum

  • ekşi sözlük yazarlarının değil ekşi şeyler tırıvırı limited şirketinin vekili olan ve bunu altını çize çize yüzlerce kez söyleyen kanzuk nickli avukat, fatih altaylı'ya karşı yazarların değil şirketinin itibarını korumak için açtığı tazminat davasını kazandığını duyurduğunda etrafını sarıp mal mal alkış tutan zebralar.

    bu zebralar o kadar maldır ki; kanzuk onlara karşı sözlükte yazdıkları herhangi bir yazıdan dolayı, fatih altaylı, ahmetoğlu hasan veya mehmetoğlu hüseyin dava açtığında hiçbir şekilde ilgilenmeyeceğini söylediği halde hiçbir karar haklarının olmadığı bir şirketin davayı kazanmasından mutlu olurlar.

    bu zebralar o kadar maldır ki; yarın çok güçlü birileri avukat ordusuyla onları kişisel olarak dava ettiğinde ki, fatih altaylı yahut başka bir ekşi sözlük şikayetçisi son olanlardan ekşi şirketi yöneticilerinin onlara verdiği bu açık mesajı almadıysa tüm lafları haketmiş demektir, kapısına binbir türlü hukuki cihazla donanmış avukatlar dayandığında piç gibi ortada kalacağını anlamadan alkışlar durur başkasının davasını.

    bu zebralar o kadar maldır ki; kazanıldığı ilan olunan tazminat tutarının, çeşitli davalarla uğraşan sözlük yazarlarının masraflarını karşılamakta kullanılmak yerine bir hayır kurumuna bağışlanmasının, ekşi şeyler limited şirketinin kurumsal imajının parlatılması, medyada yerleşik fatih altaylı düşmanları sayesinde ekşi sözlük ve sahiplerinin reklamının yapılmasını amaçladığını bile anlamazlar.

    serdar-ı ekrem aslan kanzuk paşa sen az bile yapıyorsun bu mal zebralara.

  • okuduğumda şok olduğum bir olayı yaşamış kişi.

    "...adım kardelen kamişli, elektrik elektronik mühendisiyim. ankara’da yaşıyorum fakat işim nedeniyle her gün kırıkkale’ye gidip geliyorum. bu süreçte de gerek iş gerekse yol yorgunluğundan ötürü kırıkkale’de (otelde) kalmayı tercih ettim.

    ...işlerimi halledip 01:00 civarında uyudum. saat 02:40 – 02:50 civarında bir anda uyandım ve yatağımda daha önce hiç tanımadığım ve görmediğim bir adamın oturup bana baktığını gördüm..."

    tamamı şurada.

    odaya giren kişi: seyit muhammet sarı
    otelin ismi: hotel carmine [instagram, web site]

    merak ediyorum... acaba bu kişi daha önce başkalarının da odasına girdi de kimsenin haberi olmadı mı? haberi oldu da ses çıkaramadı mı?

    edit: @ayayayayayaya bildirdi: " 2-3 hafta önce iş için gittiğimizde o otelde kaldık ve aynı olay başka odada kalan kız arkadaşımın başına geldi. odası zorla açılıp biri girmeye çalışmış. şikayet edince kız arkadaşımın kaldığını unuttuklarını, önceki müşterinin odada bir şey unuttuğunu o yüzden kartı verdiklerini söylediler." [arkadaş daha sonra olayı entry'de anlatmış: (bkz: #112789450) ]

    edit2: insanın aklına kurt düşürüyor. acaba daha önce odasına birinin girdiğini fark etmeyen/edemeyen kişilere ne yapıldı? taciz mi edildi, fotoğrafları mı çekildi veya odadaki parası ya da değerli eşyaları mı çalındı? fark edemeyen kişilerin başına ne geldi? bu olay hepimizin bir otel odasında rahatça uyuma özgürlüğümüzü elimizden almıştır. bundan sonra bir otel odasında kalacak olursam kapının kilidine güvenmeyecek ve kapının arkasına sandalye vb. koyacağım. hiç olmazsa birisi odaya girdiğinde çıkacak sesle haberimiz olur!

    edit3: otelin google yorum sayfası şurada, ama arkadaşların dediğine göre yorum yazılamıyormuş (yayınlanmıyor, gizleniyor?). hayırdır, gecenin köründe misafirinizin odasına insan girerken sorun yok da, google'da yorum yazılınca mı sorun oldu?

    edit4: valilik açıklama yaptı.

    edit5: otelin açıklaması. yorumlara kapatmışlar. gece misafirin odasına hiç tanımadığı kişi girsin, ama instagram fotoğrafının altına yorum girmesin :))

    edit6: otel instagram hesabını "gizli" yaptı.

  • ağrı dağı'nın 1840 yılında patlamış olması.

    çok yeni lan. yani "sönmüş yanardağ" diyoruz ama daha 1840'da patlamış olum dağ. yani jeolojik zaman gözü ile baktığımızda dün patlamış. hatta ne dünü bir kaç saat önce patlamış. hatta ne saati, bir kaç dakika önce...

    ve ülkede yakın zamanda patlamış daha bir sürü volkan var. ve ne millet ne de devlet olarak, volkan felaketlerinde ne yapılır, nasıl ekipler ve ekipmanlar gerekir ne biliyoruz ne de hazırız. allah göstermesin bu yanardağlar bir aktifleşirler, sığır gibi ölür gideriz. pompei'deki gibi eli s.kinde taş olur kalırız aq.

  • evimize hem pratik hem de çekiş gücü yüksek bir süpürge almak istiyorduk. şarjlı süpürgeler dikkatimizi çekti. philips speedpro max isimli ürün hoşumuza gitmişti. çok iyi yorumları vardı, herkes memnundu. bugün yorumlara bakarken hepsiburada.com, media markt ve teknosa sitelerinde çoğu yorumun aynı olduğunu gördüm.

    örnek olarak:
    örnek 1

    örnek 2

    örnek 3

    örnek 4

    ve daha diğerleri. sitelere girip bakabilirsiniz.

    insanlar bu yorumlara güvenip alacakları şeyleri satın alıyor ve siz sahte yorum yapılmasına izin vererek insanları kandırıyorsunuz. türkiye'de işini ahlaklı, düzgün yapan kaç firma var ki siz yapacaksınız. yazık, sizden bir çöp bile alınmaz.

    edit: yorumlara bakılıp ürün mü alınır ya gerizekalılar diyen çok zeki sevgili yazarlar: sen ben almıyor olabiliriz ama insanlar yorumlara bakıp ürün alabiliyor ve aldanabiliyorlar. burda bir yanlış var, burada kandırmaca var diyeceğinize hala dalga geçmeye çalışıyorsunuz.

    edit 2: bütün firmalar bunu yapıyor gibi şeyler yazan arkadaşları görüyorum. lütfen bunu normalleştirmeyin. bu tüketiciyi kandırmaya yönelik ciddi bir konu. philips sadece bir örnek, gerçektende bunu yapan bir çok firma var. burada daha vahim olan hepsiburada, teknosa ve media markt gibi internet üzerinde satış yapan sitelerin sahte yorum gibi tüketiciyi yanıltıcı şeylere izin vermesi.

    edit 3: hepsiburada yorumları kaldırmış. 35 yorum vardı 24 yorum kalmış.

  • ege ve akdeniz sahillerinde konuşlanan pek çok tatilci güneş-kum-deniz* kombosunu antik kent gezisi sosuyla süsler; yani efes*, bergama*, side* gibi kentler bu tip tatillerin sosu işlevi görür bazıları için. tatilciler taş toprak deyip koşar adımla antik kentleri tavaf ederken, taşlara yüklenen estetik, kazınan cemaller, semboller, ifadeler binlerce yıl öteden bugüne bizlere o toprakların sahibi olduklarını, onlara gözlerini çevirenlerin yahut bir bakışını dahi esirgeyip koşarak uzaklaşanların da kendileri gibi yok olup uçup gideceğini, ancak kendileri kadar şanslı olup sonraki nesillere bir dikili taş bile bırakamayacaklarının mesajını vererek alay ederler adeta... gezenlerse, bugün hangi plaja gitsek sorunsalıyla meşguldür ve taşlara oyulmuş ve bugüne iletilen sembolik mesajların onda birini duyumsamadan hızlı adımlarla gezinir, çıkar, giderler ve çok yorulduklarından dem vururlar.

    aizanoi*asla herkesin* görebileceği, uhrevi havasını soluyabileceği bir antik kent değil; zira deniz-kum-güneş keyfine eklemlenemeyecek bir yerleşime sahip... bu antik kente binlerce yıl önceden bugüne var olduklarına dair bizlere, bugünlere iki çift kelam edenlerin ayaklarının bastıkları taşların kemikleştiği, soludukları havayı çevreleyen, gözlerinin gördüklerini misafir eden, seslerinin/konuşmalarının iyonosfere yükseldiği evrenin tam da o noktasında bulunmak ayrı bir ruh hali sunar. salt* kıymet bilenlerin, farkındalığı yüksek ve hisleri kuvvetli değer bilenlerin bu ruh haline varacağına dair çok güçlü bir inancım var.

    velhasılı kelam aizanoi antik kenti, bilhassa çağdaşları ve tüm antik tapınaklardan benzersiz olan aizanoi zeus tapınağı ile öyle herkesin ulaşabileceği*,*, esen rüzgarında saçlarını uçuşturup nefesini içine çekebileceği, taşlarıyla, sütunlarıyla, köşeleriyle göz göze gelip kavuşabileceği ve mahzenine büyük bir heyecanla inebileceği, ve elbette o mahzenin merdivenlerinden inerken sessizliği yırtan fondaki müziğin yine uhrevi bir mesaj gibi eleni karaindrou'dan vals tou gamou'nun olduğunu fark edebileceği tapınak değil... bu durumlar aizanoi'yı katmerli bir değere* ulaştırıyor.

    aizanoi kentinin bütünsel parçalarını oluşturan en önemli merkezi olan aizanoi zeus tapınağı çarpıcı güzelliğiyle dünyadaki en iyi zamana direnmiş ve mimarisi kendiliğini koruyan, ziyarete açık sapasağlam tonozlu yeraltı mahzeni* ile de sizi gerçek anlamda sarsacak sahiden. ben azizanoi'nin eşsiz mahzeninde retiarius ile tanıştım, onun mezar taşlarıyla karşılaşarak hem de... bu cesur kahraman, diğer gladyatörler gibi zırhlar ve miğfer gşymeyi reddederek kendini özgür savaşacağı şekilde sadece kasık kuşağı ve geniş bir kemer ile ağır kılıç ve kalkanla donanmış gladyatörlerle savaşmıştır. bir balıkçı ağı* sağ elinde ve ölümcül silahı hançeri sol elinde olan* gözüpek bir savaşçı... caesar'a* demiş ki " ave caesar, morituri salutamus!"*

    mahzeni ve taşlarının dimdik ayakta biçimini korur vaziyette kalması en önemli özelliklerinden biri, " bu tapınak, anadolu'daki antik çağ yapıları arasında ilk şeklini koruyarak günümüze ulaşmış nadir örneklerden..."*
    ben bu mesajların hücumundan sarhoş ve mutlu ruh halimin serencamında, yanımdaki bir termos kahvemle zeus'un şerefine ve medusa'nın saçlarına kaldırdım kahve kupamı tapınağın bir köşesinden aizanoi platosunu izlerken sütunların arasından. saçlarımı da saldım aizanoi'nin serin rüzgarına, indim tapınak girişindeki medusa'nın heykelinin yanıbaşına...

    ******************************notaizanoi***********************************
    aizanoi kentinin diğer nadide parçaları*:
    dünyanın ilk borsası olan aizanoi antik borsa*,
    hemen yanı başında görkemli bir parçası dikili duran aizanoi sütunlu yol ,
    çağdaşlarından daha talihsiz olduğunu düşündüren devasa aizanoi stadyum ve antik tiyatro ,
    ponçik ama sinirli ördeklerin vakvaklayıp peşinizden kovalayabileceği penkalas çayı* üzerinde, çavdarhisarlı şoförlük yapan bir amcamızdan öğrendiğime göre geçtiğimiz aya kadar üzerinden tonluk kamyonların geçebileceği kadar direnebilmiş antik köprü. bu köprü, yakın zamandan itibaren inşaat işçilerince hatalı uygunsuz malzemelerle yamalama usulü talihsiz bir restorasyona maruz kalıyor ve orjinal halinden eser kalmayacağı şimdiden belirgin olan aizanoi antik köprü

  • başka yerlerde verilmiş burada verilmemiştir umarım.

    u2 trabzon'da konser vermeye gider. bono , bir şarkı arasında ellerini kaldırabileceği kadar yukarı kaldırıp birbirine tekrar tekrar vurur ve izleyenlere şöyle der:

    "elimi her çırptığımda afrika'da bir çocuk ölüyor"

    bizim temel hemen atılır

    "çırpma lan o zaman amuna goduğum!"