hesabın var mı? giriş yap

  • evlere kargo hizmeti yapmamakta kendileri. gidiyorsun eğer müsaitlerse şubeden alıyorsun.

  • insanı üzen şeylerdir genelde... taa ki onca zaman sonra ilk defa türk yemeği yiyene kadar.
    sonra trafiğe çıkanca yine üzer sizi.. o ayrı mesele.
    sonra yine yemeğe oturursunuz, bir soslu dürüm, bir içliköfte.... mutlu olursunuz.
    sonra atm kuyruğunda arkanızda duran adamın omuzunuzun üzerinden neredeyse el gözeneklerinizi görebilecek kadar dibinize girdiğini görüp, yine üzülürsünüz...
    sonra bir tatlıcaya girip bir porsiyon baklava yersiniz... mutlu olursunuz
    tatlıcıdan çıkarken ayağınız parampinçik olan kaldırım taşlarına takılır, üzülürsünüz.
    ve bu gider böyle....

  • bi kere dolmusta onumdeki adam inicem diye seslenicegine
    "bismillahirahmanirrahim" diye baarmisti.

  • insanı sinir eden bir durum.

    efendim, biniyorsunuz metro, tramvay, otobüs veya savaşçı bir ruha sahipseniz metrobüse ve boş yer bulamayınca ayakta yolculuğa başlıyorsunuz.

    oturacak bir yer bulma umuduyla etrafı süzüyorsunuz. kimsenin kalkıp da size yer vermeyeceğini anlayınca acaba kim kalkar da yerine otururumun hesaplarını kırk yıllık insan sarrafıymışcasına yapmaya başlarsınız.

    ve o an gelir... dakikalarca yerine oturmak için başında beklediğiniz kişi yerinden kalkmaya teşebbüs eder fakat tamamen terk etmez ve yerine oturacak kişiyi,
    sanki o koltuğun sahibiymişcesine,
    yıllardır emek vermişcesine,
    yerine geçecek kişiyi seçmenin ona tanınmış bir ayrıcalıkmışcasına seçer.

    kimse de çıkıp "birader/bacım/dayı/teyze zaten ineceğin durağa geldin, sanane sen indikten sonra yerine kimin oturacağından kendine veliaht mı seçiyorsun?" demez. diyemez. çünkü, biz de içselleştirmişizdir bu durumu ve hemen kabulleniriz.

  • ülkemizin ne kadar gerilerde olduğunun göstergesidir.
    dün marinada lüks lokantadaki çatışma görüntülerini düşünün.
    lokanta lüks ama görüntüler tarih öncesi siyah beyaz kamera ile çekilmiş.
    oysa güney amerikada sıradan sokak çatışmaları hd kalitesinde.
    daha almamız gereken çok yol var.

  • çıktığımız turda dönüş yolundayken otoyolun kenarında karpuz satan amcalardan birinin elinde karpuzu kafasının üstüne kaldırıp bizim dikkatimizi çekmeye çalışmasıyla durduk karşı şeride geçtik herhalde bir şeye ihtiyacı var diye. gittiğimizde sabah bizi giderken gördüğünü orada akan suyu buz gibi bir çaya karpuzu koyduğunu ve dönüşümüzü beklediğini öğrendik. amcayla sohbet esnasında çocuğunun bu sene üniversite sınavına hazırlandığını ancak dershane(özel okul) tarzı yerlere gidemediğine geldi konu birlikte sürüş yaptığımız insanlardan biri de o dershanelerde müdür olarak çalışıyor ben elimden gelen yardımı yaparım birazcık da çalışır başarısını gösterirse tamamen ücretsiz bir şekilde başlatırız onu okulumuza dediğinde amcanın gözleri doldu. siz geçerken bir şey dürttü beni karpuz kesmem gerektiğini hissettim buradan hep böyle gelip geçerler hiç böyle bir şey hissetmemiştim demek ki kendi kısmetimi açmışım dedi gülümsemeye başladı. bu gibi insanların yaşadığı dünyada başka nedene ihtiyaç mı var gülümsemek için

  • of. su cumleyi ben kullansam "kamil" derler. "komodo ejderi" derler. ama teoman deyince "oo super". kirildim lan.