ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
öğrencilikte yapılan hırsızlıklar
-
belli ki marifettir. burada gururla anlatıldığına göre hırsızlar tarafından yönetiliyor olmamız şaşırtıcı değil. hırsızlar yönetici olarak kimi seçecek ya? tabii ki içlerinde en becerikli olanları. yazık benim annem çağ dışı kalmış, bize hırsızlık yapmamayı öğretti, sonra biz kopya bile çekmedik hırsızlıktır diye. meğer ahlak algısı değişeli çok olmuş, hırsızlık marifet olmuş. zavallı annem, zavallı ben. siz burada yediğiniz küçük (!) boku böyle keyifle anlatırsanız başka hırsızlar tabii övünür gemicikleriyle. aranızda hiçbir fark yok, biliyor musunuz? sizin çaldığınız küçük bir şey değil, onların imkanları sizde olsa aynı boku yiyeceksiniz. midem bulandı...
edit: hiç gençlik aklı demeyin, ben de genç oldum. koca üniversiteyi bir tane kot pantolon, iki çift ayakkabı ile bitirdim. ama böyle şeyler yapmadım. ahlaksızsınız sadece.
yılmaz özdil'in 1 ocak 2011 tarihli köşe yazısı
-
kaynak kodları da yayınlanmıştır.
// türkiye - ab ilişkileri
// yılmaz özdil
#include <iostream>
using namespace std;
int main()
{
int yil;
cout << "1 ocak" << endl << endl<< endl;
cout << "1 ocak 1958, ab kuruldu." << endl << endl;
cout << "1959, türkiye başvurdu." << endl;
for (yil=1960; yil<2011; yil++)
{
cout << yil << endl;
}
cout << "1 ocak 2011..." << endl;
return 0;
}
hürriyet'in 400 vekil tweet'ini silmesi
-
videoyu silmediği, silse de sonuçta bu laf söylenmiş olduğu için bir şey ifade etmeyen olaydır.
ne algı operasyonu allah'ın sığırı, haberin içerisindeki videoda aynı sözler söyleniyor. dalyarağa bak, rabbini savunacağım diye ne şekillere giriyor.
debedit: (bkz: nida için yardım kampanyası)
15 nisan 2020 cezaevi tahliyeleri
-
sabahın erken saatlerinde başlayandır.
erdoğan affı ile yaklaşık 90 bin kişi serbest kalıyor.
mahkumlar otobüslerle çıkarılıyor ve uzatılan mikrofonlara hep bir ağızdan "tayyip erdoğan ve devlet bahçeli'ye teşekkür ederiz." diyorlar;
kaynak: https://twitter.com/…tatus/1250278115617550336?s=19
erdoğan affı ile tahliye olan mahkumların suçları;
- taksir/bilinçli taksir ile öldürme (trafik teröristleri, maganda kurşunları, soma, çorlu faciaları...)
- her türlü yaralama (aile içi değilse serbest! hem kadına hem erkeğe, sonucu ölüm de olabilir hiç farketmiyor) (nitelikli veya değil)
- hırsızlık (nitelikli veya değil)
- dolandırıcılık (nitelikli veya değil)
- yağma / gasp (nitelikli veya değil)
- çete faaliyet
- güveni kötüye kullanma
- karşılıksız yararlanma
- mala zarar verme
- hakkı olmayan yere tecavüz
- haneye tecavüz
- fuhuş, pezevenklik
- çocuklara müstehcen yayın verme/satma
- tehdit
- alıkoyma
- kaçakçılık (insan kaçakçılığı dahil)
- sahtecilik (kamu sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç, ürün sahteciliği, evrakta sahtecilik)
- rüşvet, irtikap
- firar.
kaynak: https://www.milliyet.com.tr/…e-vuruyor-2020-6188133
erkek olmanın en güzel yanı
-
24 yıldır erkeğim, yaz aylarında üstsüz gezebilme dışında bir artısını göremedim. kaldı ki bunu yaşlı alman teyzeler de yapıyor.
araçlara harcanan paralar çerez parası bile değil
-
mehmet bey, sizlerin kullanmayı çok sevdiğiniz ağızdan cevap veriyorum;
''onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar.''
el-mütaffifîn, ayet 2-3
mazlumun bedduasından sakınınız. çünkü onun duasıyla allah arasında perde yoktur."
(buharî, müslim)
tesbih dar gömlek bilek üstü dar pantolon modası
-
"kardeşim", "adamsın" gibi sözcüklerle desteklenen moda.
şirokko da varsa tadından yenmez.
stay hungry stay foolish
-
sanırım kariyerimde yaptığım en iyi tercih henüz başlarında (17-20 yaş) az maaşla sadece tecrübe için bir sürü farklı firmada çalışmak oldu. "yeni başlayanlara az maaş verilsin" diye demiyorum: minnet etmeyeceğin para, başka firmaya sıçrama kararını kolaylaştırıyor.
o sayede bir sürü farklı çalışma ortamı, şirket kültürü gördüm. ne yapmak istediğim, nasıl bir firmada çalışmak istediğim, emeğimin karşılığının ne olduğu gibi konularda zamanla daha iyi fikir edindim. iyi firmayı kötü firmadan ayırabilmeyi öğrendim. ilerde kendi şirketim olursa nasıl olmasını istediğime dair fikirler edindim.
o firmalardan biri bana ev kirası, araba taksidi, yeme içme masraflarını karşılayacak bir para kazandırmış olsaydı bugün hala eskişehir'de aynı firmada çalışıyor olabilirdim. eminim hayatımdan memnun da olurdum. ancak sağolsunlar, verdikleri asgari ücret beni yeni maceralara itti.
kariyerimin ilerleyen kısımlarında en uzun süre çalıştığım firmalar bana kendimi geçindirip üstüne biraz kendimi şımartabilecek para ile çok imkan veren ve en rahat çalışma ortamını sağlayan firmalar oldu. en sonuncusu da microsoft. eğer önüme kendi işimi yapma fırsatı çıkmamış olsaydı bugün muhtemelen hala microsoft'taydım ve muhtemelen yine hayatımdan memnundum.
peki kariyerimin ilk yıllarında o kadar az parayla nasıl yaşadım? eskişehir'de anne/baba evi, ankara'da ofisteki bir yer şiltesi ile makarna günleri, istanbul'da ise ofis mutfağının kalebodur zeminine karton serip üstünde yatma ve boş kola şişelerinin depozitosuyla kokoreç alma* şeklinde. o günlerin hepsi microsoft'a alınmam sürecinde abd'ye giderken sunduğum iş tecrübesi belgelerinin parçası oldular.
steve jobs'ın "stay hungry, stay foolish" ile vurguladığı da buydu sanırım. kendini hemen bir yere bağlama, gerekirse biraz aç kal, biraz budala kal, biraz keşfet.
1 temmuz 2004 karnımın acıkması
-
bugün 10. yıldönümünü kutladığımız kutsal acıkma günü.
ağlıyoruz/acıkıyoruz sayın seyirciler..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" kiz babasi olarak sunu soylerim. askerlik yapana kiz yok cunku fakirdir buyuk ihtimal. "
(bkz: adam haklı beyler)